-Taha Akyol’un bu itabı için kaleme aldığı “önsöz”ündeki Ocak 1999
tarihi var. Taha Akyol geçmişteki mezhep kökenleri anlamamızı kolaylaştırdığ
kadar, aynı zamanda günümüz için de geçerli sosyolojik anlayışlara ışık
tutuyor. Ortadoğu coğrafyasında yaşanmakta olan Irak ve Suriye’deki iç savaş
bölgeyi derinden etkilerken son olarak Suudi Arabistan ve İran arasındaki
gerginliği de anlamamıza katkı sağlayacak birikimlerini okuytucu ile
paylaşıyor. Kitap 26ı sayfa. Kısa alıntıları paylaşalım.
Bektaşilik ve Osmanlı Şemsiyesi
-İstanbul’da toplanan Uluslararası 2. Ehl-i Beyt Kurulyayı’nda, eski
Osmanlı coğrafyasından ve çeşitli ülkelerden, özellikle de Balkanlar’dan gelen
Alevi ve Bektaşi cemeat liderleri sırtlarında cübbeleri, başlarında Bektaşi
kavuklarıyla sadece gönülere değil, gözlere de bir kültür ziyafeti çektiler.
-İzzettin Doğan liderliğindeki Cem Vakfı ile, bu kurultayı düzenliyen
Fermani Altun liderliğindeki Ehl-i Beyt Vakfı’nın çalışmaları ... ..
-Kökü Orta Asya’daki Hoca Ahmed Yesevi’ye kadar uzanan bu ‘derviş’ ya da
‘Horasan Erenleri’ geleneği Anadolu’da başta Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre
olmak üzere, Sarı Saltuk, Hacı Bayram, Somuncu Baba, Geyikli Baba, Kılıç Baba
gibi tasavvuf erlerini yetiştirdi ve Balkanlar’a uzandı.
-Nitekim Ehl-i Beyt Kurultayı’na katılan Balkanlı temsilcinin adının
Seyyid Naki Horasani (Horasanlı) olması da bu ‘silsile’yi ortaya koymaktadır.
-Ömer Lütfi Berkan’ın anlattığı gibi, Bektaşi olan bu şeyh ve dervişler,
Balkan fetihlerinde askeri harekattan önce veya ssonra buralara yerleşerek
zaviye ve tekkeler açmışlar, buraları kültürel ve sosyal merkezler haline
getirmişlerdir.
-“Bu merkezlerde Türk dili ve dinini yaymaya başlayacak bu misyonerlere
ve gönüllü muhacirlere malik olmak, yeni kurulmakta olan Türk (Osmanlı)
devletinin en büyük kuvvetini temsil eetmiştir.”
-Bu şeyh ve Dervişler, dünya ekonomik
dengesi Atlantik’e kayıp da Osmanlı timar sistemi bozuluncaya kadar,
Balkanlar’da Osmanlı sosyal nizamının önemli unsurlardan birini
oluşturmuşlardır.