14 Ağustos 2025 Perşembe

Birim*


Sağlık adına bildiğiniz kavramların büyük kısmının ilizyonlardan ve hatalı kodlardan ibaret olduğu gerçeğiyle yüzleşmeye hazır mısınız? Cevabınız hayırsa zamanınızı boşa harcamayın, az önce televizyon reklamlarında bahsi geçen vitamin komplekslerinden biriyle ya da şehir merkezindeki dev reklam panosunda, gösterişli kıyafetleriyle poz vermiş bakımlı obezite cerrahı ile yolunuza devam edebilirsiniz. Cevabı evet olanlar, sizlerin yolculuğu bu kadar kısa ve bait değil. İyi ki de değil dediğinizi duyar gibi gibiyim, zaten insanı geliştiren hangi yol kolay ki?

Bu yol bilginin yolu. Hipnozu bozanların, hatalı kodlara meydan okuyanların, sıranın dışındakilerin, bugünün ötesine geçenlerin, cesareti olanların ve sorumluluk alanların yolu. Çünkü bu kitap sadece sağlıklı olmayı veya iyileşmeyi değil; kendini, özünü arayanların, ışığını yayacakların rehberi. Hazır olun! Çok şey öğrenecek, dönüşecek ve şunu asla unutmayacaksınız: Öğrenmenin sorumluluğunu öğretmek, güzel olani yaymak, farkındalığın rüghârına güç katmaktır. Bizi bu ışığın başına üşüştürüp bir araya getiren ortak bilincimiz, paylaştıkça büyüyecek ve “iyileşmek” isteyenlerin yolunu aydınlatacaktır. 

Son altı yıldır, yani hastalıklara bütüncül bir pencereden bakmam gerektiğini anladığım ilk andan bu zaman kadar, yaklaşık yirmi bin insanın yolculuğuna eşlik ederken en sık duyduğum söz hep şu oldu: “Nasıl oluyor da yıllardır yaşadığım, hayatımı çileye dönüştüren v e iyileşmeyeceği söylenen bu hastalık kısa sürede bu kadar gerileyebiliyor? Bugüne kadar başvurduğum şu kadar sayıda, şu unvanlardaki doktorlar bunu göremedi mi?” Bu sorunun kısa bir cevabı olmadığını, tıp fakültesindeki öğrenciliğim ve akabinde psikiyatri asistanlığım süresince hayatımı ciddi düzeyde olumsuz etkileyen alerjik burun-geniz akıntılarımın mide bağırsak sorunlarımın, kronik yorgunluğumun dönem dönem yoğunlaşan kaygı ataklarımın, dikkatimi sürdürme güçlüklerimin, yanı başımdaki çok değerli hocalarım tarafından tedavi edilemediği gerçeğiyle yüzleştiğimde fark ettim. Burada kullandığım “çok değerli” sözcüğü kinaye değil, gerçekten şu anki hislerimin ifadesidir. Gece gündüz çalışarak, iyi niyetleriyle binbir emek vererek, modern tıbbi yöntemleri büyük ustalıkla ortaya koyan hocalarımın, tedavim konusunda aslında ne kadar çaresiz olduklarıyla da yüzleşmiş oldum.  Ama bu şu demekti: Hocalarım bilgisiz, değersiz, yetersiz

değildi, bakış açıları farklıydı. Bu farkındalık beni şaşırttı, kaygılandırdı, çaresiz hissettirdi. Yolumu değiştirmem, öğrendiğim her şeyi gözden geçirip ezberlerimi bozmam gerekiyordu. Bu zor olandı, ben de sizler gibi kırmızı hapı seçtim ve sizlerin de okudukça heyecanlanacağınızdan şüphe duymadığım “farkındalık” yolculuğum başlamış oldu.

… ..

… ..


… .. Bugün sadece yakın çevrenize biraz daha dikkatli bakın. Uzun süredir ilaç kullanan, düzenli doktor takibinde olan ya da dikkati dağınık, enerjisi düşüğk , sabah kalkmakta güçlük çeken, yaşamının büyük bölümünü kaygılı, tedirgin, mutsuz geçiren, kronik alerjisi, reflüsü, bağırsak hareket sorunları olan ve bunları kanıksayıp hastalık olarak dahi görmeyen kaç insan var. … ..

… .. Bu kitabın yazılmasının en önemli sebebi de bu. Bilimsel zemişniş sıkı tutarak bedenin, zihnin ve ruhun gerçek potansiyeline ulaşması için neler yapılması gerektiğine dair bir rehberle birliktesiniz şu an. Sizlerle burada buklu,şma nedenimiz, aynı yolun yolcuları olarak “kendimizi aramamızdır.”

… ..

… .. Bu yöntemin eksik yanı, insanı bir ağaç olarak düşünürsek, zaman zaman dallarında ve yapraklarında oluşan hastalıkların tedavisi için kullanılan yöntemlerin, ağacın gövdesine,, köküne, diğer dallarına ya da yapraklarına verdigi zararlardan habersiz, bütünden  uzak bir bakış açısının yansıtılmasıdır. Oysa ki yüzeyde görünenler köklerdeki problemlerdir. İnsanlar için hastalıkları oluşturan köklerdeki problemlerdir. İnsanlar için hastalıkları oluşturan kökler ise tam olarak bu kitapta açıklayacağım sistem olan kısaca BİRİM, yani bağırsak sistem dengesi ve meditasyondur.

… ..

… ..  Bir yandan belirtilerine odaklanmış, her şikâyeti için farklı bir branşa yönlendirilmiş ama tedavi olamamış, mağdur hisseden onlarca hasta; diğer tarafta tatmin duygusu yaşayamayan, yetersiz hisseden, tükenmişlik sendromuna meyilli hekimler. … ..

… ..  Hastalık sizin gerçek anlamda iyileşmeniz; bedeninize, bağırsaklarınıza,  hücrelerinize, genlerinize, mitokondrilerinize ve en önemlisi ruhunuza olan “yabancılığınıza” dikkat çekmek için gelmiştir.


Belirtiyi tedavi etmek savaş öncesi anlaşma amacıyla gönderilen elçiyi dinlemeden etkisiz hale getirmek gibidir. Haberciyi farketmez, dinlemez ve görmezden gelirseniz ruh ve beden, mesajını siz daha yüksek bir tınıdan, şiddetini artırarak verecektir.


Hastalığın tel isteği vardır: Fark et. Peki verilen mesaj tek mi, yoksa bu şikâyetlerin gerisinde birbirleriyle bağlantılı birçok sistem mi var?, İşte bu noktada, “BİRİM” en iyi cevabı veriyor. Anahtar konumda olan beş başlığın her biri, size verilen mesajların şifrelerini içeriyor.  … ..

…. .

… .. Bütünü, parçasız, parçayı bütünsüz değerlendiremeyeceğimiz bu yoldaki başlıklar kitabın ana bölümlerini oluşturmaktadır.


*Bağırsaklar/Sindirim Sistem (Trilyonlarca mikro canlının ev sahibi. Bağışıklık sisteminin ana merkezi.)

*İnflamasyon (Neredeyse tü kronik hastalıkların zeminindeki düşük yoğunluklu süreğen bağışıklık sistemi yanıtı)

*Ruhsal Sistem (Kendine, içe, varoluş amacına giden yol, duyguların izinde, erken dönem çocukluk öykülerinin bugüne yansımalarının değerlendirilmesi)

nsülin Direnci/Troit Fonksiyonları/Hormonal Denge/HPA Aksı (Metobolik durum, mitokondrial sistem)

*Metilasyon/Biyokimya (Biyokimyasal sistemin merkezinde , bedende saniyede milyarlarca kez gerçekleşene reaksiyonlar zinciri. Epigenetik ve olmazsa olmaz vitaminlerin, minerallerin yerine konulması.)


… ..

… ..


Birinci Bölüm

Her Şeyin Başlangıcına Giden Yol

… ..

… .. tiyatro salonunda güzel bir oyun izlerken herkesin ayaklarına basa basa tuvalete gitmeye çalışmak … … Okulda ders ortasında midemde oluşan ağrı nedeniyle kıvranışlarımdan ve gaz sancılarımdan ise hiç bahsetmiyorum. … … 

.. .. geceleri beni uykudan uyandıracak düzeyde burun tıkanıklığı … ..  Sabahhları halsiz ve yorgun kalktığımdan, kafamın içindeki ddurduramadığım kötü durum senaryolarından, kısacası kaygı düzeyimin etkisine oran belirgin artıştan söz ettim. … ..

… .. psikolojik nedenlerin rol oynayabileceği … ..

… ..  yanımda taşıdığım ve kullanımı konusunda titiz davrandığım bu ilaçlar, şikâyetlerime neredeyse hiçbir fayda sağlamamıştı. Yaklaşık yirmi yıl önce mide asidimi azaltacak, bağırsak hareketlerimi düzenleyecek ce stresimi yönetmeme yardımcın olacak, her bir amaç için birer tane reçetelenen toplamda üç ilaç, bugün hâlâ  bu hastalığın tedavisine yardımcı olarak kullanılan tedavi protokollerinin en tepesinde bulunuyor. … ..

…..

… .. 

… .. Düşünsenize “koskoca” doktorsunuz ve bir çanta ilaçla geziyorsunuz. . … ..

… .. Elbette sırf beslenme değil, psikolojimi etkileyen durumların da bedenimi ciddi oranda harekete geçirdiğini, her ne kadar mekanizmasını bilmesem de defalarca yaşadığım için anlamıştım.

…..

… ..  İşin ilginç yanı, psikiyatrik şikâyetlerin yanı sıra birçoğu yıllardır tiroit, fibromiyalji, bağırsak sıkıntıları, kronik yorgunluk, insülin direnci gibi kronik sorunlardan mustripti. Dilin duygusal ihtiyaçları ifade edemediği bir ortamda bedenler konuşmaya başlıyordu ve verdiğimiz antidepresanlar bedenin çığlığını dindiremiyordu. 


…..

… ..  Diğer taraftan, psikiyatri bölümü tüm bunlardan ayrı, bağımsız bir branş gibi sunulmuştu, ama hastalarımın neredeyse tamamının bedensel hastalıklarına ve öykülerine dikkatli bakıldığında, bu hastalıkların birbirleriyle nasıl ilişkili olduğu görülüyordu.

… .. 


Bugünün İzleri Öykülerde mi Gizli?

… ..

“Bu dönem anne sevgisine ve varlığına olan ihtiyaç, beslenme ihtiyacından çok daha önemlidir. Bebeğin her meme arayışının gerisinde bedensel açlıktan öte, bağ kurmaya, şefkate, annenin varlığını ve sevgisini hissetmeye olan ihtiyaçlar yatar.”


… ..

… .. Dünyadaki her şey duygular etrafında döner. Yaşamda sahnelenen birçok olayın gerisinde halı altına süpürülmüş veya fark edilmemiş duygularımız yatar.Bir kelime, ses tonu, durum, koku, tat, rüya, gıda, yüz, mimik en derinlerdeki duyguları tetikleyebilir. 


Duygular ve tetikleyici durum tamamen kişiye özgüdür. İşte bu kısım çok önemlidir. Herkesin, yolculuğu boyunca kendisi bile fark etmeden  kayıt tuttan, duygularla yüklü bir kara kutusu vardır.”


. … ..

… ..


Stresi Gerçek Anlamda Öğrenmeye Hoş Geldiniz

… ..

… ..

Yaşam bir uçak yolculuğu gibidir, doğduğumuz gezegenin dönüş hızı kendi etrafında 1670 kilometre, güneş etrafında 107 bin kilometre hızındadır.İçinde bulunduğumuz güneş sistemi ve hatta Samanyolu Galaksisi dahi hareket etmektedir. Tüm bu hareket süreci hesaba katıldığında, saatte 720 bin kilometre hızla bir bilinmeze doğru hareket ettiğimizi söyleyebiliriz. … ..

… ..

… ..


Kliniğimde, yıllardır geçmişe sırt çevirerek bugünü yaşama arzusunda olan onlarca hastamın, tüm çabalara rağmen iyileşmeyen kronik hastalıklarını takip ediyorum. Araştırmacı, çok okuyan , anda kalma çalışmaları, yoga , meditasyon ve tai chi yapan hastalardan bahsediyorum. Bu grup hastalarınmda en sık karşılaştığım ortak özellik, öykülerini, duygularını ve yaralarınmı yok saymalarıdır.


“Gerçek duygusu yaşanmadan üzeri kapatılan her ayrılık, hüzün ve kayıp, ölmeden gömülmeye çalışılan bedenler gibidir.” 

…. ..  Dönemsel rahatlamalar yaşasa da son birkaç aydır kalitesi epey düşmüştü. … ..

… ..

Çocukluk dönemi boyunca yoğun çatışmalar yaşadığı, kendi deyimiyle sorumsyuz, alkolik bir babası vardı, ama artık geçmişte kalmıştı. Yakın zamanda kaybettiği babasının ölümü, sanki başka biri yaşamış gibi rahatça anlatıyordu. duygu yoktu. Babasının iletişim kurma çabalarına zaten yıllarca kayıtsız kalmıştı. …..

… ..

… .

… .. Birkaç ay içerisinde bedensel şikâyetleri neredeyse tamamen kaybolan hastam, hücresine dokunmanın ötesinde ruhuna dokunmanın yollarını da öğreniyordu.

Bu ve karşılaştığım onlarca benzer öyküde hastalarımdan sıkça aldığım sorulardan biri de, “Benim hastalığım psikolojik mi yoksa biyolojik mi?” sorusudur. Aklınıza gelebilecek tüm hastalıklarda, hastalığın gelişim ya da alevlenme sürecinde psikolojik faktörler rol oynar. Hiçbir hastalık tamamen biyolojik ya da psikolojik değildir. İkisinden birinin ağırlığı daha fazla olduğu durumlar elbette olacaktır, ama sistem genel olarak bir bütün halinde çalışır. … ..

… .. Psikoloji ve biyoloji birbirinden çok etkilenir. Tedavi planlama sürecinde ikisi birlikte ele alınmalıdır. 



Psikiyatrik Hastalıklara Yaklaşım

… ..

Kesin olan durum şudur ki, Bağırsaklar beyin sağlığımız için sonm dxerece önemli noktada yer almaktadır.





Birim  &  Dr. Deniz Şimşek

Bilimsel Gerçeklerin İzinde Bütünsel İyileşme

Nemesis Kitap/ Sağlık

44. Baskı: Nisan 2025

 


*Epigenetik - Vikipedi

*Epigenetik, biyolojide, DNA dizisindeki değişikliklerden kaynaklanmayan ama aynı zamanda kalıtımsal olan gen ifadesi değişikliklerini inceleyen bilim dalıdır. Diğer bir deyişle, ırsi (kalıtımsal) olup genetik olmayan fenotipik varyasyonları incelemektedir. Bu değişiklikler hücreyi ya da organizmayı doğrudan etkilemektedir ancak, DNA dizisinde hiçbir değişiklik gerçekleşmemektedir.[1]

Etimoloji ve anlamları :

Yanıtlamaya çalıştığı sorular :

Epigenetik mekanizmalar :

Dolaylı yoldan etkiyen mekanizmalar :

Doğrudan etkiyen mekanizmalar :

DNA düzeyindeki modifikasyonlar :

Kromatin düzeyindeki modifikasyonlar :

Epigenetik olgular :

Epigenetik mekanizmaların kalıtımı :

Epigenetik etkileşimler :

Epigenetik çalışmalar :


3 yorum:

  1. Dr. Deniz Şimşek, günlük hayatımızda geniş bir yer tutan ve insan olarak yaşadığımız sağlık sorunlarının görünen yüzü kadar arka plandaki ayrıntılara ışık tutmakta. Konuya ilgi duyan okuyucuların bu kitapla birlikte Dr. Ayşe Duman'ın "Ruh-Beden-Zihin Bütünlüğünde KADINLIĞIN KEŞFİ" adlı eserini de okumaların yararlı olabileceğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://enyiyiarkadaskitap.blogspot.com/2016/06/kadnlgn-kesfi.html

      Sil
    2. Yurdum insanının anlayış seviyesinin üstüne çıkan, diğer yandan faydalı ama uzmanlık seviyesini ilgilendiren teknik terim ve bilgilerin miktarının çokluğu nedeniyle kitabın sonunu bulan okuyucu miktarını merak ediyorum.. Meraklısı için okunası bir kitap…

      Sil