4 Mayıs 2025 Pazar

Kızımla Ekonomi Sohbetleri*


 

… .

Kitabı yazmak keyifliydi. Hiçbir dipnot, referans kullanmadan ya da akademik ve siyasi kitaplara atıfta bulunmadan yazdığım tek metin bu oldu. Yine o “ciddi” kitaplardan farklı olarak anadilimde yazdım. Hatta Aegina adasındaki evimde oturarak Saranikos Körfezi ve Peloponez dağlarını izlerken kitabın adeta kendiliğinden yazılmasına izin verdim diyebilirim. Önümde ne plan ne de bir içindekiler taslağı vardı; yalnızca yüzme, tekne gezisi ve bana saçma denecek derecede destek veren hoşgörülü hayat arkadaşım Danae ile akşam gezmeleri için ara verilen yazım süreci sadece dokuz günümü aldı. 

Kitabım Yunanca yayımlanmasından bir yıl sonra herşey değişti. Yunan ve Avrupa ekonomilerinin çöküşü sonucu küresel oligarşi ile beni seçen insanlar arasındaki büyük çatışmanın tam ortasında bir bakanlık koltuğuna çıkan bir tavşan deliğine doğru itildim. Diğer taraftan, yeni görevim sayesinde bu küçük kitap pek çok dile çevrildi, içindeki fikirler İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya ve diğer ülkelerde geniş bir okur kitlesine ulaştı.

Bu kitabın İngilizce baskısı için üzerinde yeniden çalışmak, çökmüş ve batmakta olan bir ekonominin girdaplarına yakalanmış birisinin mücadele ve sıkıntılarından bir kaçıştı. Elinizdeki kitap, bir zamanlar huzur ve sessizlik içinde yazan, uzun zamandır kaybettiğim eski halime dönmeme, basının sürekli saldırısı olmadan her zaman yapmayı sevdiğimi yapmama izin verdi: Sürekli kendimle çatışmanın yollarını aramak yoluyla derinlerde yatan düşüncelerimi keşfetmek.

Gündemdeki diğer konular üzerinde yaptığımız fikir alışverişlerindeki temel sorun, tartışmalarımızı odanın bir köşesinde öylece duran kapitalizm adlı fili bütünüyle göz ardı ederek yürütmeye çalışmamızdı. Temmuz 2017’de, yine Aegina’da aynı denize ve dağlara tepeden bakarak bu baskı üzerinde çalışırken Brexit, Grexit, Trump, Yunanistan, Avrupa ekonomik krizi hakkında yazmak yerine fikir jimnastiği olarak da olsa kızımla kapitalizm hakkında konuşmayı sevdim. Sonuçta, hayatımıza egemen olan bu canavar ile yüzleşmediğimiz sürece, pek çok şey anlam ifade etmeyecek.

Az önce yazdıklarıma bakarak kitapta “sermaye” ya da “kapitalizm”den hiç söz edilmemesi okurları şaşırtabilir. Bu tür kelimeleri onlarda bir yanlışlık olmasından ziyade, buzdağının yalnızca görünen kısmı oldukları ve işin özünü aydınlatmayı engelledikleri için metne almadım. Sonuç olarak kapitalizm hakkında konuşmak yerine “piyasa toplumu” terimini kullandım. “Sermaye” yerine de “makineler” ve “üretim” gibi daha normal kelimeler bulacaksınız. Kaçınabiliyorsak, neden mesleki terimler kullanalım ki?

Bilgi ve esin kaynaklarıma gelince, bir itirafım olacak: Yalnızca dokuz gün süren bir bilinç akışının ürünü bu kitap, 1980’lerin başından beri olduğu kadar bilinçsizce de topladığım, ödünç aldığım, hatta çaldığım, sonra da düşüncelerimi şekillendirmenin yanı sıra öğrenci ve dinleyicileri uyuşukluktan sıyırıp dikkatlerini çekecek öğretim araçlarını üretmek için kullandığım fikirler, ifadeler, teoriler ve hikâyelerle dolu. Tam bir liste vermek mümkün değil, ancak akla gelen bazılarını aşağıda sıraladım.

… ..

… ..

Neden Avustralyalı Aborjinler İngiltere’yi İşgal Etmedi?

Piyasalar ve Ekonomiler: Apayrı İki Kavram

İki Büyük Sıçrama: Konuşma ve İhtiyaç Fazlası

Yazı

Borç, Para ve Devlet

Bürokrasi, Ordu ve Ruhban Sınıfı

Teknoloji ve Biyokimyasal Savaş

Sorumuza Dönersek: Neden İngilizler Avustralya’yı İşgal Ettiler de Bunun tersi Olmadı?

Başka Bir Tür Eşitsizlik

Kendini Sürekli Üreten Bir İdeoloji Olarak Eşitsizlik

… ..

… ..




 



*Kızımla Ekonomi Sohbetleri &  Yanis Varoufakis

Özgün adı: Talking to My Daughter About the Economy: A Brief History of Capitalism

Çeviri: Sinan Arslaner

Epsilon Yayınevi

3.Basım, Ağustos 2019


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder