18 Mayıs 2025 Pazar

Cariyem*

 


Boşansam mı, Boşanmasam mı?

… ..

Her secdeye kapandığında, Sezai Karakoç’un dizeleri çınlıyordu kulaklarında. “... Ey sevgili, en sevgili…” Ellerini duaya kaldırdığındaysa, “Af dilemeye geldim, affa layık olmasam da” dizeleri yankılanıyordu.

Namazdan önceki Cevriye ile, namazdan sonraki aynı değildi. Yeniden yaratılmıştı adeta “O (c.c.), her an yeni bir yaratmadadır” (Rahman/29) ayetini hatırladı. Biyokimyasının değiştiğini hissediyordu. Namaz, her zamanki namazdı. Peki bugün  ne değişmişti? … ..

… ..

Gerçekte on beş dakika süren yol, Cevriye’ye göre bitmek bilmedi. Aklına İbn-i Haldun’un zamanla ilgili sözü geldi: 


“Bekleyince, yavaşlar. Gecikince, hızlanır. Üzülünce can yakar. Mutlu olunca, kısalır. Acı çekince, bitmek bilmez. Sıkılınca, uzar.”


Akıllı ve kültürlü bir kadındı. Okumadan, gün geçirmezdi. Son günlerde canı fazlasıyla sıkkındı. Buna rağmen üç-beş sayfa da olsa, okumadan uyumazdı.  Eğer uyursa, o uykuyu hak etmeyeceğini düşünürdü.

… ..

Mahmut, banyoya girdi. Duşun altında, öylece bıraktı kendini. Bir süre hareketsizce, hissettiği rahatlığı dinledi. En azından bedenen… Ya ruhu, beyni , kalbi..? Onları şimdilik duymak istemiyordu. Daha sonra saçını şampuanlayıp iyice duruladığından emin olamadan çıktı.

Cevriye, takipteydi. Mahmut, banyoda neden bu kadar uzun kalmıştı? Haftalardır onun bir tek

dokunuşuna hasretken, o kendini nasıl tatmin ediyordu? Bu yaman çelişkiler, beynini kemirip duruyordu. Hiç umurunda değilken, onu neden bu kadar önemsiyordu?

Gidip, sofrayı hazırladı. Kafasındaki deli soruları, kafasında tutmaya kararlıydı. Mahmut, zaten yeterince canı sıkkın görünüyordu.

“Sofra hazır” diye, bu defa biraz daha yumuşak bir tonda söyledi. Bir kükreme bekleyen Mahmut’un, bu yumuşak ton dikkatinden kaçmadı.

Geliyorum, dedi. O da, yumuşak mukabelede bulundu eşine. Fırtına sonrası sessizlik çökmüştü, sofraya.

Hiç konuşmadılar. Her ikisi de, önüne bakıyordu. Dalgın, kırgın. Eşine sarılıp ağlamak isterdi. Cevriye, Oysa bunu yapmayalı, o kadar uzun zaman geçmişti ki. Nereye kadar böyle sürerdi? Hiçbir fikri yoktu. Daha doğrusu, artık hiçbir konuda fikir yürütemiyordu. Doğru ile yanlış, ying-yang gibi birbirine geçmiş görünüyordu.

… ..





*Cariyem / Firdevs Karaca Eren

Odessa Yayınevi

1.Baskı / Ocak 2024



*https://cicekbocekvebilinccicegi.blogspot.com/2025/05/ey-sevgili-sezai-karakoc.html


*İbn Haldun - Vikipedi

*İbn Haldun[a] (Arapça: ابن خلدون 27 Mayıs 1332, Tunus - 19 Mart 1406, Kahire), modern tarihyazımının, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisidir. Ayrıca İslam aleminde Liberalizm ilkelerini kitaplarında bulunduran ilk Müslüman düşünür. Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da 6 defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti.

… ..

Yaşamı :

Eğitim ve öğrenim :

Tunus, Fas ve Gırnata'da ilk yılları :

Önemli politik görevler :

Mısır yılları :

Bilim insanı kimliği üzerine söylenenler :

Politik kişiliği üzerine eleştiriler :

Etkilendiği düşünürler :

Osmanlı tarihçiliği üzerindeki etkileri :

Ümran ilmi :

Toplum biçimleri :

Göçebe toplumlar :

Yerleşik toplumlar :

Asabiyye ve din :

Devlet kuramı :

Devletin aşamaları :

Siyaset biçimleri :

Diğer konulardaki yaklaşımları :

İlimler sınıflandırması :

Varlıklar sınıflandırması :

İnsan aklı :

İktisat :

Eserleri

Kitâbu'l-İber :

Mukaddime :

Lubâb'ul-Muhassal :

Şifâu's-Sâil li-Tehzîbi'l-Mesâil :

Et-Târif bi ibn Haldun :

Diğer eserleri :

Çağdaş dünyada tanınması :

Rosenthal çevirisi :

Mukaddime'nin Türkçe çevirileri :

İbn-i Haldun biyografileri :





*
Yin ile yang - Vikipedi

*Yin ve Yang (Basitleştirilmiş Çince'de: 阴阳, Klasik Çince'de 陰陽) kuramı ve ilkeleri, bütün evrenin işleyişini ve hareketini açıklar. Çin'de ortaya çıkmış olan kuramın tarihi, tarım öncesi avcı-toplayıcı döneme kadar uzanmaktadır. Çin'de ve tarih boyunca etkili olduğu bölgelerde tıptan, astronomiye, kozmogoniden, tarıma, mühendisliğe kadar birçok alanda kullanılan temel bir ilke olmuştur. Bu kurama göre, Yin ve Yang kutupları hiçbir zaman durağan olmazlar. Bu yüzden mutlak değildirler. Aksine, sürekli olarak değişir ve dönüşürler. Karşıt kutuplar sürekli birlikte vardırlar. Kararlı ya da kararsız hallerde olabilirler. Karşıt kutbu olmayan hiçbir durum yoktur. Kutuplara örnekler, gece ve gündüz, aydınlık ve karanlık, büzüşme ve yayılma, soğuk ve sıcak, ön ve arka, iç ve dış, alçak ve yüksek, yavaş ve hızlı, yakın ve uzak, kısa ve uzun, taze ve kart, ham ve olgun gibidir. Yin ve Yang kuramı, insanlık tarihi boyunca ortaya çıkmış tüm bilgi ve inanç kaynakları üzerinde etki bırakmıştır.

… ..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder