Önsöz
Her hikâye bir diyarda başlar.
Benim hikâyem de dik yamaçlarda kurulmuş bir köyde başlıyor.
Orada o andan bugüne kadar, geçip giden seksen küsur sene…
1943'te Trabzon Maçka’nın Soldoy (Sevinç) köyünde başlayan hayat yolculuğum film şerdi gibi gözlerimin önünden geçtiğinde, içinde anlatılmaya, paylaşılmaya değer çok şey olduğunu fark etmişimdir hep.
Mesela, köyün kısıtlı ve zor hayat şartlarına bakıp, burada benim için bir gelecek olmadığını hayli erken yaşta fark edişim…
1958’de, henüz on beş yaşındayken annemin elime tutuşturduğu yirmi lira ve tahta bir bavulla İstanbul’a yolculuğum…
İstanbul’da kısa ömürlü iki ayrı iş denemesi, sonra Hazaros Usta’nın yanında çıraklık ve kalfalık yapıp pirinç ve bronz işinde ustalaşarak, askerlik sonrası kendi işimi kurmam…
Yaptığım işin perde ve mefruşat sektörüyle yakından ilişkisi olması sebebiyle, adım adım perde ve mefruşata yöneliş…
İki ayrı kolda iş yürüttüğüm yıllar, farklı ortaklıklar, yürümeyen işler, yürüyen işler…
Rızapaşa yokuşu ve Sultanhamam’ın birer “okul” olarak bana kazandırdıkları, genişleyen iş çevrem, sosyal ağlar ve mesleki tecrübeler…
Derken yeni ortaklarla yeni bir şirketin kuruluşu, ardından tekstilde toptancılıktan imalata,