… ..
Ailede Karı-Koca
Yasal ve törel bağlarla ortaya çıkan ailede, insan ilişkileri en yakın ve yoğun olan asıl öge eşler veya karı ve kocadır. “Karı” ve ”koca” aile ortamına bütün özgeçmişleri kişisel davranış ve alışkanlıkları ve bireysel nitelikleri ve davranış kalıpları ile birlikte bir araya gelmektedirler. Her ikisi de kendine özgü benzer ve farklı kişisel geçmişleri ve şimdiki kişilik yapıları ile birbirine sürekli uyum sağlamak durumundadırlar. Birbirlerini sevme ve sayma yanında, “”birbirlerine” ve “kendilerine” saygı ve güven duyan birer varlık olarak gelişip yaşamak zorundadırlar. Bu süreç içinde birbirlerinin psiko-sosyal ihtiyaçlarını da karşılamak ve birbirlerinin kişilik ce bireyselliğini de kabul etmeleri ya da uzlaştırıcı bir yol bulmaları gerekmektedir. İşte evlilikteki sürekli uyumun karmaşık oluşu buradan gelmektedir.
Karı-koca, bu sürekli uyum süreci içinde, bazen üstesinden gelemedikleri problemlerle karşılaşabilirler. Bu problemin tarafların hayat boyu mutsuzluklarına ve yuvanın yıkılmasına neden olmadan, bu konuda uzman olan birinin yardımı gerekebilir. İşte, aile içindeki üyelerin daha iti uyum sağlayabilmeleri, uyumsuz denen kişinin de dahil olduğu tüm aile üyelerinin ilişkilerini tekrar düzene koyma işlevi aile terapisine düşmektedir.
Evliliğin Bireysel ve Sosyal İşlevi
Evliliğin gereği ve nedenleri düşünüldüğünde, evlilik yaşamının, iki kişinin biyolojik, sosyal ve psikolojik gereksinim ve güdülerini doyurmayı amaçladığı görülmektedir. Farklı cinsten kadın ve erkek beraberliğinin temelinde bu gereksinimlerin karşılanması ve doyurulması yatmaktadır.