18 Ekim 2025 Cumartesi

İri Memeler Geniş Kalçalar*


 

Nobel ödüllü Mo Yan, Çin toplumunun tüm değerlerini altüst eden Kültür Devrimi sırasında yaşananları, dokuz çocuklu bir ailenin başından geçenleri yansıtıyor.Çocuklar doğdukları andan büyüyünceye kadar o süreçteki olaylardan her birinin dolaylı ya da dolaysız öznesi veya tanığı oluyorlar. Romanın en önemli kişilerinden biri de o çocukların annesi.

Mo Yan, kitabı nasıl yazdığını ve o anne karakterini nasıl oluşturduğunu aktarıyor:


“Romanı yazarken hiç çekinmeden annemin kişisel deneyimlerinden yararlandım; ama kitaptaki annenin duygusal deneyimleri kurgusaldır ve Gaomi Kuzeydoğu Bucağı’ndaki pek çok anne nin deneyimlerine dayanır. Kitabın girişinde, bu kitabı annemin ruhuna adıyorum, diyorum; ama bu kitabı aslında dünya üzerindeki bütün annelere ithaf ediyorum; tıpkı benim şu kibirli ve vahşi hırsımla o küçücük Gaomi Kuzeydoğu Bucağı’nı Çin'in ve dünyanın mikrokozmosu olarak gördüğüm gibi.”


Papaz Malory, kang’ın (*Tuğla veya pişmiş topraktan yağılan iki metre uzunluğunda, altında ısınmak için bir ocak bulunan geleneksel Çin yatağı) üstünde sessizce uzanırken Meryem Ana’nın pembe memelerine ve kucağındaki kıçı çıplak Bebek İsa’nın tombik yüzüne vuran parlak kırmızı bir ışık gördü. Geçen yaz tavandan damlayan sular bu yağlıboya resmin üzerinde kahverengi su lekeleri bıraktığından Kutsal bakire ve Oğlu’nun yüzünde boş bir ifade vardı. Gümüş grisi ve ipek inceliğinde bir ağdan sarkan uzun bacaklı bir örümcek hafifi bir esintiyle bir o yana bir bu yana sallanıyordu. “Sabah örümcekleri mutluluğa, akşam örümcekleri zenginliğe alamettir,” demişti bir keresinde o solgun yüzlü ama güzel kadın örümceği görünce. Beni nasıl bir mutluluk bekliyor ki? Aklına birden rüyasında gördüğü o göksel  memelerle tuhaf kalçalar düşüverdi, dışarıdan gelen çekçek gıcırtısı, uzaktaki bataklıktan gelen turna ssleri ve süt keçisinin kızgın melemelerine kulak kesildi. Serçeler pencerenin kâğıt kaplamasına çarpıp duruyordu. Mutluluk kulu da denilen saksağanlar avlunun dışındaki kavak ağaçlarında cıvıldıyordu. Görünüşe göre bugün gerçekten

iyi bir haber alabilirdi. Zihnini toparlayınca kör edici bir haleyle çevrili olan o koca göbekli güzel kadının vahşi bir görünüm aldığını gördü, kadının dudakları sanki konuşacakmış gibi sabırsızca seğirdi. On bir aydır hamileydi, bugün doğurabilirdi. Papaz Malory, ağından sarkan örümcekle saksağanların ne anlama geldiğini birden anladı. Doğrulup kang’dan aşağı indi. 

… ..

… ..






*İri Memeler ve Geniş Kalçalar &  Mo Yan

Çince Aslından Çeviren: Erdem Kurtuldu

Fengru FeinTun

Can Sanat Yayınları

1.Basım 2014

11.Basım: Nisan 2025



*Mo Yan - Wikipedia

*Guan Moye (Mo Yan) (doğum 17 Şubat 1955), Çinli yazardır. Gerçek adı Guan Moye'dir fakat eserlerinde Çince "Dilsiz" manasına gelen Mo Yan mahlasını kullanır.[1] "Sürekli sansürlenen ve eserleri korsan yollarla çoğaltılan Çinli yazarlar arasında en meşhuru" diye bilinir. Batı dünyasında Kızıl Darı Tarlaları filmine konu olan romanı ile bilinir. Çin'in Franz Kafka'sı ya da Joseph Haller'i olarak gösterilir.[2] İsveç Akademisi'nin "som med hallucinatorisk realism förenar saga, historia och samtid - who with hallucinatory realism merges folk tales, history and the contemporary", yani "sanrısal gerçekçilikle halk hikâyelerini, tarihi ve şimdiyi kaynaştırma"daki ustalığına yaptığı atıfla 2012 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür.



*İri Memeler ve Geniş Kalçalar - Mo Yan Kitap özeti, konusu ve incelemesi


*İkinci Çin-Japon Savaşı - Vikipedi

*İkinci Çin-Japon Savaşı (1937–1945) veya Direniş Savaşı, öncelikle Çin Cumhuriyeti ve Japon İmparatorluğu arasındaki askeri çatışmaydı. Savaş, II. Dünya Savaşı'nın daha geniş Pasifik Cephesi olan Çin Cephesini oluşturuyordu. Savaşın başlangıcı geleneksel olarak 7 Temmuz 1937'de Pekin'de Japon ve Çin birlikleri arasındaki bir anlaşmazlığın tam ölçekli istilaya dönüştüğü Marco Polo Köprüsü Olayı'na tarihlenir. Bazı Çinli tarihçiler, 18 Eylül 1931'deki Japonya'nın Mançurya'yı istilasının savaşın başlangıcı olduğuna inanır. Çinliler ile Japonya İmparatorluğu arasındaki bu geniş çaplı savaş, genellikle Asya'da II. Dünya Savaşı'nın başlangıcı olarak kabul edilir.

İkinci Çin-Japon Savaşına, (Çince: 八年抗战[dn 1] veya 中国人民抗日战争,[dn 2] Japonca: 支那事変 Shina Jihen (Çin Olayı) veya 日中戦争 Nichhū Sensō (Japon-Çin Savaşı), İngilizce: Second Sino-Japanese War), Japonya'da Mukden Olayı'ndan Japonya'nın teslimine (1945) kadar süren "15 Yıllık Savaşı" (十五年戦争 Jūgo Nen Sensō)" adlandırması ve Japonya'nın Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerini Batılı Sömürgecilerden kurtuluş savaşı gerçekleştirdiğini iddia eden tarih anlayışına dayanarak "Büyük Doğu Asya Savaşı" (大東亜戦争 Dai Tōa Sensō) diyen de vardır.

Çin'in iç istikrarsızlığından istifade eden Japonya'nın özellikle Kantō Ordusu kurmay subaylarının yayılma siyasetinden kaynaklanmış ve Çin'de sömürgeci çıkarlarına sahip olan Batı Dünyası'nın hoşnutsuzluk ve kıskançlıklarından uzatılmıştır. Kuomintang lideri Çan Kay Şek, bir yandan Japonların ilerlemesini önlemeye çalışırken diğer yandan da komünistlerin kökünü kazımaya çalışmıştır.

Bu savaşlarda Japon Ordusu'nun göz yaşartıcı gazı Chloroacetophenone (Kod adı: Midori=Yeşil), hapşırmacı gazı Diphenylcyanoarsine (Kod Adı: Aka=Kırmızı) kullanmıştı. Ayrıca hardal gazı (Kod Adı: Kii=Sarı)'nın kullanıldığına dair raporlar da mevcuttur.

Kronoloji:

İlk çatışmalar ve Tungçov Katliamı:

7-8 Temmuz 1937 tarihinde Marko Polo Köprüsü Olayı (7 Temmuz Olayı) meydana geldi. Çin 29. Ordusu'na bağlı birliklerinin yanlışlıkla Japon 1. Tugayı'na bağlı bir takıma kurşun yağdırmasıyla iki taraf arasında sıcak çatışmanın meydana gelmesi. 11 Temmuz'da Fumimaro Konoe hükûmeti Tientsin'e iki tümenin gönderilmesine karar verildi. 20 Temmuz'da Marko Polo Köprüsü civarında çatışmanın tekrar başlatıldı. 25 Temmuz'da Langfang Olayı, telefon hattının kesilmesi üzerine Pekin Hükûmeti'nin izniyle Japonya'nın yolladığı tamircilerin Çinliler tarafından vuruldu. 26 Temmuz'da Pekin'nin Guang An Kapısı'nda Japon güvenlik güçlerine karşı Çin güçleri tarafından pusu kurup hücum edildi. 29 Temmuz'da Tongzhou Katliamı: Chi-tung Anti-Komünist Özerk Hükûmeti'ne (冀東防共自治政府 [zh]) bağlı güvenlik güçlerinin Tungçov'da oturan 420 Japon (110 asker ve 310 sivil)'a saldırarak 230'unu katletmesi, Tientshin'de konuşlandırılan Japon Ordusu'nun hücuma geçmesi.


Çahar Harekâtı:

İkinci Şanghay Olayı ve Nankin'in Düşüşü:

13 Ağustos 1937: İkinci Şanghay Olayı: Çin Ordusu'nun 10 tümeniyle yabancıların oturduğu Şanghay'ye karşı baskı uygulaması (Şanghay sakinlerini korumak amacıyla, 2800 İngiliz, 2600 Amerikan, 2500 Japon, 2000 Fransız ve 800 İtalyan askerleri konuşlandırılıyordu. Birinci Şanghay Olayı ise 28 Ocak 1932'te Çin Ordusu'nun Şanghay'a saldırısı)
14 Ağustos: Japon Ordusu'nun Deniz-Aşırı Bombardımanını başlatması. Eylül ayında Japon Deniz Kuvvetleri Çin sahillerini abluka altına aldı. İkinci Milliyetçi-Komünist Uzlaşması gerçekleştirildi. Daha önce Çan Kay Şek'in teftiş için gittiği Şian'da komünist yanlısı General Chang Hsüeh-liang (張學良 [zh]) tarafından tutuklanarak rehine alındığı için uzlaşmak zorunda kalmıştı. (Şian Olayı, 12 Aralık 1936)
14 Eylül: Japon Ordusu'nun Pekin ve Baoding'i işgal etmesi.
Kasım Kuomintang Hükûmeti (Çan Kay Şek)'nin başkentini Çongçing'e taşıması.
5 Kasım: Japon Ordusu'nun Hangçov Körfezine çıkarması ve Japon Genelkurmay Başkanlığı Suçov ile Kashing'i bağlayan hatta kadar ilerlemesine izin vermesi.
19 Kasım: Japon Ordusu'nun Suçov'yu işgal etmesi.
27 Kasım: Japon Ordusu'nun Japon Genelkurmay Başkanlığının emrini ihmal ederek ilerlemesi ve Wuhsi'yi işgal etmesi.
29 Kasım: Japon Ordusu'nun Çangçov'yu işgal etmesi.
1 Aralık: Japon Genelkurmay Başkanlığı tarafından Nankin'in işgaline izin verilmesi.
7 Aralık: Çan Kay Şek'in Nankin'in komutasını Orgeneral Tang Sheng-chih (唐生智 [zh])'ye bırakıp Nankin'den kaçması.
10 Aralık: Japon Ordusu'nun Nankin'e hücumunun başlaması.
12 Aralık: Orgeneral Tang'ın Nankin'den kaçması.
13 Aralık: Japon Ordusu'nun Nankin'i işgali ve Çinli esirlerin ve teslim olmak istemeyen Çinli askerlerin öldürülmesi.
17 Aralık: Japon Ordusu'nun Nankin'e giriş töreni düzenlenmesi… ..

… ..


*Huiler - Vikipedi

*Huiler, (Arapça: هوي; Çince: 回族; pinyin: Huízú; Xiao'erjing: حُوِ ذَو), Çin Halk Cumhuriyeti'nin 56 resmî etnik grubundan biri olan bir etno-dinî topluluktur. Huiler, dil ve fiziksel yapı açısından Han ulusu ile aynı olup İslam dinine bağlıdırlar. Dilleri Çince olan Huilerin dinî kelime hazinelerinde geniş kapsamlı Arapça, Farsça ve Türkçe kökenli kelimeler de mevcuttur.[kaynak belirtilmeli]




*dungan — Yandex: 4 bin sonuç bulundu

*Dungan (Dunganca: Хуэйзў, Huejzw; Xiao'erjing: حُوِ ظُ; Çince (basitleştirilmiş): 东干族; Çince (geleneksel): 東干族; pinyin: Dōnggānzú; Rusça: Дунгане, Dunganye; Uygurca: تۇڭگان, Tunggan), Orta Asya'nın eski Sovyetler Birliği devletlerinde yaşayan Çin kökenli Müslüman bir halka ilişkin kullanılan bir terimdir.[6] Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Türki halklar da bu etnik grubun üyelerini "Dungan"/"Tunggan" olarak bilirler. Ancak hem

Çin hem de eski Sovyetler Birliği'nde yaşayan bu etnik grubun üyeleri kendilerini Hui olarak tanımlar.

Artık bağımsızlığa kavuşmuş eski Sovyetler Birliği devletlerindeki nüfus sayımlarına göre Dunganlar,

Çinlilerden ayrı bir etnik grup olarak sayılmak üzere Kazakistan (1999 nüfus sayımına göre 36.900 kişi), Kırgızistan (2009 nüfus sayımına göre 58.049 kişi) ve Rusya (2002 nüfus sayımına göre 801 kişi)'da rastlanabilir.


*Mandarin - Vikipedi

*Bu madde Kuzey Çin'de konuşulan Mandarin hakkındadır. Çin Halk Cumhuriyeti'nin resmî dili Standart Mandarin hakkında

almak için Standart Çince maddesine bakınız


Mandarin ya da Beifanghua (Çince: 北方話; Hanyu Pinyin: Běifānghuà) Çincenin en çok konuşulan dilidir. Kuzey Çin'de konuşulan tüm lehçeler Mandarin altında sınıflandırılmıştır. Ancak genelde Mandarin daha dar anlamıyla Çin ve Tayvan'da resmî dil olarak kullanılan Standart Çinceye (Çince: 普通话, Putonghua/Çince: 國語, Guoyu) işaret eder. [1]

Mandarinin Beijing (Pekin) lehçesi, günümüzde standart Çince adıyla Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan'da resmî dil olarak kabul edilmiştir.



*Standart Çince - Vikipedi

*Standart Çince, Putonghua ya da Standart Mandarin, Çin'in resmî dilidir. Çin'in kuzeyinde konuşulan Mandarin Pekin lehçesinden türemiştir. Çin'de bu dile guānhuà (官话), memurların dili denmekteydi. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından

sonra 1955'te adı putonghua (普通话) yaygın söz olarak değiştirildi.

Standart Çince,

Standart Çince diğer Çin dilleri gibi tonlu bir dildir. Yani aynı sesin farklı tonlamalarıyla farklı kelimeler türetilir. Toplam 4 ton vardır.

  • 1. ton, düz ton:(ˉ)

  • 2. ton, yükselen ton: (ˊ)

  • 3. ton, dalgalı ton: (ˇ)

  • 4. ton, düşen ton: (ˋ)


… ..


*Çin İç Savaşı - Vikipedi

*Çin İç Savaşı, Çin'de Milliyetçi Parti (Kuomintang) ile Komünist Parti arasında yaşanmış bir savaştır.[1] 1927 yılında Kuzey Seferi sonrasında, Çan Kay Şek tarafından yönetilen Çin Milliyetçi Partisi'nin sağ kanadının ÇMP-ÇKP ittifakındaki komünistleri temizlemesi ile başladı. Asıl çatışma 1950 yılında düşmanlığın bitmesi ile sona erdi.[1] Komünistler şu anki Çin'i (Hainan Adası dahil olmak üzere) kontrolleri altına alırlarken, milliyetçilerin elinde ise şu anki Tayvan, Penghu ve birkaç ada kaldı.[1]


İlk Birleşmiş Cephe:

Qing Hanedanlığı'nın çökmesinden sonra Kuzey Çin'in büyük bir bölümünü yerel diktatörlerce yönetiyordu. Bu diktatörlere karşı

Batılı güçlerden yardım isteyen Sun Yat-sen umduğunu bulamadı ve yüzünü Sovyetler Birliği'ne çevirdi. Sovyetler Birliği kendi politik çıkarları doğrultusunda hem Sun'a hem de yeni kurulmuş olan ÇKP'ye yardım etmeye başlayarak Sun'un bu isteğini geri çevirmedi. Sovyetler'in bu yardımla Çin'de bir komünist yöne kayış olacağını ummuştu, buna karşı her iki tarafın da savaşı

kazanabileceği olasılığı karşısında da hazırlıklarını yapmıştı. Böylece Çin'deki komünistler ve milliyetçiler

arasındaki güç kavgası başlamış oldu.

1923 yılında Şangay'da Sun ve Sovyetler'in temsilcisi Adolph Joffe arasında Sovyetler'in Çin'in bir ulus olarak birleşmesine yardımcı olacağını üstlenen Sun-Joffe Manifestosu adındaki bir belge imzalandı.[1] Bu belgede ÇMP ve ÇKP arasında bir birliğin bir an önce sağlanarak birleşmiş ve bağımsız bir Çin'in kurulması gerektiği vurgulanıyordu.

Bundan sonra Sovyetler'den yetkililer her iki partiye birleşme ve yeniden organizasyon için yardım ettiler ve böylece İlk Birleşmiş Cephe

kurulmuş oldu. Bu sırada Moskova'ya politik ve askeri eğitim almak için giden ve Sun'un arkadaşlarından biri olan Çan Kay Şek, geri dönerek Whampoa Askeri Akademisi'ni kurdu.[1] 1924 yılında akademinin başkanı olan Chiang burada sivrilerek göze batmaya başladı, en sonunda Sun'dan sonra

ÇMP'nin başkanı oldu. Chiang Sovyetler'in giderek artarak Çin politikasına karışması ve içinde olunan "parti içinde parti" durumundan hoşnut olmayarak

komünistleri yavaş yavaş ÇMP'den görev sonlandırmaya başladı. Bu Çin İç Savaşı'nın başladığına bir gösterge oldu.


Kuzey Seferi (1926–1928) ve ÇMP'nin cepheden ayrılması:

Sun'un 1925 yılında ölümünden birkaç ay sonra Millî Devrimci Ordu'nun başkumandanı olarak, Chiang uzun süredir ertelenmiş olan Kuzey Seferi'ne çıkarak kuzeydeki mahalli diktatörleri yenip Çin'i ÇMP altında birleştirme kararı aldı.

1926 yılında ÇMP sağ-sol diye iki gruba ayrılırken, partideki komünist blok da giderek büyümekteydi. 1926 yılının mart ayında

kendisine yapılan bir kaçırma girişiminden kurtulan Çan, derhal Sovyet danışmalarını kovarak partisindeki ÇKP üyelerine yükselme sınırlamaları getirdi ve kendini üst ÇMP lideri olarak atadı.



*Çin İç Savaşı - Haritalı Hızlı Anlatım - Yandex Video aramada çevrimiçi izle


*Çin İç Savaşı: Modern Tarihin En Kanlı Olayı - Evren Atlası

Çin İç Savaşı: Modern Tarihin En Kanlı Olayı

Çin, 20. yüzyılın ilk yarısında siyasi çalkantılarla boğuştu. En kanlılarından biri de Çin İç Savaşı’ydı.

Çin’de 1927’den 1949’a kadar kanlı bir iç savaş yaşandı. İki ana taraf olan Kuomintang (KMT) ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ideolojik olarak karşıttı ve ülkenin nasıl yönetileceği konusunda farklı fikirlere sahipti. Tibetliler, Kırgızlar ve Uygurlar gibi farklı etnik azınlıklar bu ideolojik grupların yanında savaştı. Savaşan taraflar yerel savaş ağalarından da destek aldı. İşte Çin İç Savaşı’nın neden geçen yüzyıldaki en kanlı iç mücadele olduğunu gösteren onlarca olgunun listesi.

1911 Devrimi’nden sonra Çin istikrarlı bir hükümet kuramadı. Ulusal birliği sağlamaya yönelik tüm çabalar siyasi elitlerin anlaşmazlığı nedeniyle sekteye uğradı.

Çin genelinde, ülkenin siyasi öngörülemezliğinin bir sonucu olarak yerel savaş ağaları ortaya çıktı. Sun Yat-sen liderliğindeki Kuomintang Partisi (KMT) Çin’e barış getirmek için çabaladı ama sonunda başarısız oldu. Buna ek olarak Sun, Batılı ülkelerin desteğini alamadığı için Sovyetler Birliği’nden yardım istedi ve Sovyetler Birliği de bunu memnuniyetle karşıladı.

Sovyet yetkililer 1923’ten 1927’ye kadar Kuomintang’a eğitim ve askeri yardım sağlarken aynı zamanda yeni kurulan Çin Komünist Partisi’ni (ÇKP) de destekledi. Sonuç olarak, Çin’in birleşik ulus yapısını koruma taahhüdünü paylaştıkları için Kuomintang’ın yanında yer aldılar.

Ancak Kuomintang, Sun’un 1925’teki ölümünden sonra kademeli olarak ideolojik çizgide ayrışmaya başladı. Çan Kay Şek sürekli olarak KMT’nin sağ kanadının başına geçerken, KMT’nin sol kanadının bazı üyeleri Çan’ın sert politikalarını protesto etmek için Çin Komünist Partisi’ne iltica etti. İki hizip arasında bir çatlak oluştu ve iki yıl sonra yirminci yüzyılın en kötü iç savaşı başladı.


Çin İç Savaşı’nda tüm taraflar büyük katliamlar yaptı

Mezalim hem KMT hem de ÇKP tarafından işlendi. Milliyetçiler ve komünistler karşı tarafın yanında yer alan hiç kimseye merhamet göstermediler. Bunun da ötesinde, iki ordu düzenli olarak toplu katliamlar ve insan öldürme eylemlerine girişti. İki grup, soğuk pratiklik ve kendi fikirlerine körü körüne bağlılığın bir kombinasyonuyla yönettikleri bölgelerde bir terör saltanatı uyguladılar. Çatışmanın bir diğer katılımcısı olan Doğu Türkistan Türk İslam Cumhuriyeti de aktif olduğu kısa süre boyunca (1933-1934) kendi payına düşen suçları işledi.

Çin, 1927’den 1949’a kadar kendi iç savaşının içinde kalmış, ancak Japon işgali yıllarında (1937-1945) geçici bir ateşkes ilan edilmiştir. Çatışmanın sonunda yaklaşık 1,8-3,5 milyon sivil öldürülmüştür. Sonuç olarak, iki dünya savaşından sonra 20. yüzyılın en ölümcül üçüncü mücadelesi olmuştur. Tüm çatışma boyunca KMT ve ÇKP tarafından bir avuç dolusu insanlık dışı eylem düzenlenmiştir.


Şangay katliamı ve Kuomintang’ın tasfiyesi

Şanghay’daki katliamın hemen ardından Kuomintang, Çin genelinde komünistlere karşı sert bir zulüm kampanyası başlattı. Milliyetçiler bir savaşı kazandıklarında, genellikle solculara yönelik katliamlar ve toplu öldürmeler gerçekleştirirlerdi.

Şanghay’daki olaylardan sonra Kanton, Xiamen, Fuzhou, Ningbo, Nanjing, Hangzhou ve Changsha gibi şehirlerde on binden fazla komünist destekçisi hapsedildi ve öldürüldü. Sadece bu da değil, çatışmaların ilk ayındaki yoğun çatışmalar nedeniyle Hunan Eyaletinde yaklaşık 380.000 kişi hayatını kaybetti. KMT’nin acımasızlığı sınır tanımıyordu. Milliyetçiler o yıl yaklaşık 310.000 kişinin ölüm emrini verdi.


Jiangxi-Fujian Sovyeti’nin tahakkümü

Çin Komünist Partisi savaşın ilk yıllarında zor günler geçirdi ama sonunda Jiangxi ve Fujian Eyaletlerinde hakimiyetini kurdu. Kasım 1931’de Sovyetler Birliği tarafından desteklenen komünistler bölgede bağımsız bir yönetim kurdu. Bu yönetim, kendisine Jiangxi-Fujian Sovyeti adını verdiği için açıkça Sovyetler Birliği’nden etkilenmişti.

Bölgedeki komünist yetkililer tarafından birkaç şiddetli kampanya başlatıldı. ÇKP’ye karşı konuşanlar veya eyaletlere gitmeye çalışanlar acımasızca öldürüldü. Rejim muhaliflerinin malları ellerinden alındı ve ağır işçi taburlarında çalıştırıldılar.

Jiangxi-Fujian Sovyeti 1934 yılında Kuomintang tarafından fethedildiğinde 700.000’den fazla kişinin komünist yetkililer tarafından katledildiğine inanılmaktadır. Sovyet zulmünün kurbanlarının itibarı 1983 yılında Çin Halk Cumhuriyeti Sivil İşler Bakanlığı tarafından resmen iade edilmiştir.


Kızıl ve Kaşgar katliamları

Qing Hanedanlığı’nın son dönemlerinde bir savaşın içindeydi. Çin’de hala özerklik için mücadele eden etnik azınlıklar da vardı. Tibet ve Doğu Türkistan Türk İslam Cumhuriyeti bunlardan ikisiydi.

1933 yılında Doğu Türkistan Ulusal Ordusu’nun Uygur ve Kırgız kuvvetleri, Kaşgar şehrine kaçan Hui Çinli askerleri ve sivilleri korumak için Kuomintang ile bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşmaya rağmen, Haziran ayında bağımsızlık savaşçıları geri çekilen birlikleri pusuya düşürerek 800 kadar kişiyi öldürdü. Kızıl Katliamı tarih kitaplarında bu saldırıya verilen isimdir.

KMT askerleri Kaşgar şehrinde sıkışıp kaldı ve birkaç ay sonra aynı Uygur ve Kırgız güçleri saldırıya geçti. Doğu Türkistan Ulusal Ordusu, 1934 yılının Ocak ve Şubat aylarında şehri ısrarla kuşatmış, ancak arkalarından gelen bir kurtarma ordusu tarafından püskürtülmüştür. Bu zaferin ardından Hui ve Han Çinli askerler öfkelerini şehrin Uygur ve Kırgız sakinlerinden çıkardılar ve Kızıl’daki cinayete misilleme olarak 2.000 ila 8.000 arasında kişiyi öldürdüler.


Uzun Yürüyüş

Jiangxi-Fujian Sovyeti çöktüğünde Çin Komünist Partisinin elinde hiçbir kale kalmamıştı. Bu ezici gerilemenin bir sonucu olarak ÇKP Güney Çin’den Kuzey Çin’in Şensi Eyaletine doğru büyük bir geri çekilme operasyonu başlattı.

Artık komünist ordu içinde iki grup vardı. Zhang Guotao’nun liderliğindeki birinci grup en kalabalık olanıydı ve kuzey yürüyüşüne geçmişti. Karşı grubun başında bulunan Mao Zedong ise güneye doğru dönerek geri çekildi. Kuomintang askerlerinin ve KMT’ye bağlı savaş ağalarının sürekli tacizleri, Ekim 1934’te kuzeye doğru yürüyüşün başlangıcı oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder