Ali Dede*

 

Sessizliğin içinde konuşan, görünmeyenin izini süren kalpleri derin bir huzura eriştiren bir Allah dostuydu Kavaklılı Hacı Ali Dede…

Kimi zaman  bir duada saklıydı sesi, kimi zaman bir yetimin başını okşayan ellerinde. Onu gören, başka bir âlemden gelen o derin vakarı hissederdi. Konuşmazdı fazla ama söyledikleri yollara bedel olurdu.

Seydişehir Kavak köyünün mütevazı sokaklarında yürüyen bu ulu zat, sadece bir köy büyüğü değil; ricâlü’l-gayb olarak bilinen gizli erenler halkasının bir üyesiydi O, görünmeyen orduların duasıydı, manevi âlemlerin nöbetçisiydi.

Geceleri sabırla kıyamda geçen, gündüzleri halkın içinde Hakk’a işaret eden bir hayat yaşadı. Dünyayla işleri yoktu; o Allah’a adanmış bir ömür sürdü.

Yoldan  bakışıyla toparlandı, umutsuzlar onunla yeniden dirildi.

Kimseye yük olmadı, yük taşıdı. Kimseye görünmeden, nice gönle sultan oldu…

Kavaklılı Hacı Dede, bugün hâlâ dualarda anılan, gönüllerde yaşayan bir gizli veli…

Ve onun hikâyesi, hakikati arayan her kalbin içinde yankılanmaya devam ediyor.

Kırklar Meclisi ve Hacı Ali Dedemin Sırrı

Derler ki bu dünya görünen perdelerden ibaret değildir.

Bazen taşların sessizliği bir zikri saklar, bazen bir kuşun kanadında bin yıllık sırlar taşınır.

Her ne varsa görünürde, onun ötesinde  bir mana âlemi gizlidir.

Ve işte o mananın merkezinde , kimsenin göremediği fakat varlığıyla bütün âlemi ayakta tutan bir meclis vardır: Kırklar Meclisi…

Kırklar, bir topluluk değil, bir sır kapısıdır.

Onlar, ne vakit dünyaya baksalar, baktıkları yerde zamanı mühürlerler.

Adları yoktur; çünkü onlar için isim bir perde, unvan bir gölgedir.

Kimlikleri bilinmez, nefesleri duyulmaz; lakin kader, onların dudaklarından dökülen dualarla şekillenir.

Dünya bir dengededir; o dengeyi taşıyan omuzlar, işte bu kırk nurlu candır.

Bazı rivayetler der ki:

Kırklardan biri dilerse, bir damla suyu okyanus kılar; bir niyeti, bütün kâinatın yazgısına işleyebilir.

Lakin onlar, yaptıkları hiçbir işi kendilerinden bilmez; hepsi Hakk’ın kudret elinde, bir zerre misali yoklukla doludurlar.

… ..

… ..

*Kırklardan Seydişehirli Ali Dede & Musa Güven

Ketebe Yayınları

1.Baskı: Ekim 2025 İstanbul

*Seydişehirli Allah Dostu Ali Yorgun’un Hayatı Kitaplaştırıldı

*Seydişehir Kavak köyünden, manevi dünyamızın önemli önderlerinden ve halk arasında “Kırklardan Seydişehirli Ali Dede” olarak da bilinen Allah dostu Ali Yorgun’un hayatı kitap haline getirildi. 

Seydişehirli Musa Güven tarafından kaleme alınan bu eser, büyük Allah dostu Ali Yorgun’un hayatını, gönül dünyasına ışık tutan hatıralarını ve maneviyat dolu yolculuğunu okuyucularla buluşturuyor. Ali Yorgun, vefatından önce “Kırklardan” olduğunu ifade etmiş, Türkiye’nin birçok yerinde gönüllere dokunan, sevenlerinin kalbinde iz bırakan müstesna bir hayat yaşamıştı.

 Bu kıymetli eser, yeni gönüllere ışık tutacak ve maneviyat yolunda rehberlik edecektir. Musa Güven’i bu anlamlı çalışmasından dolayı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. 

 

Yazar Hakkında 

Musa Güven, 2000 yılında Konya’nın Seydişehir ilçesinde dünyaya geldi. 

Lise öğrenimini Seydişehir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra Ankara İlahiyat Fakültesi’nde başladığı eğitimine bir süre Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde, ardından Afyonkarahisar İlahiyat Fakültesi’nde devam etti. Hâlen dünyalık eğitimini sürdürmektedir. 

Arapça ve İngilizce dillerinde derecelere sahiptir. Manevi bir emir üzerine “Dünyadan Mevlâ’ya” markasını kurmuş, Allah dostlarının hayat hikâyelerini sosyal medyada tanıtmayı kendine vazife edinmiştir. Bunun yanında “Evliyaların İzinde Yardımlaşma Derneği”nin kurucusu ve başkanıdır.