6 Ekim 2025 Pazartesi

Bir Ömür Böyle Geçti*


 

Ben 1937 yılında,Kastamonu İli, Daday İlçesi, Azdavay Nahiyesi, Kırmacı Köyü, Pürtaş Mahallesi, Gazigil Hanesinde doğmuşum. Nüfusta kayıt tarihim 15 Haziran 1937’dir.

Annem, Mülazıl kızı Hatice Hanım, Babam, Gazi’nin oğlu Mustafa Vehbi’dir. Benim adımı medrese hocası olan dedem Gazi Osman Efendi vermiş. Benden önce doğan ve doğum kaydı yapılmayan Sare ablamla ikiz yazılmışız. Biz sekiz kardeşiz. Üç erkek, beş kız. Ben annemin beşinci çocuğuyum. Büyük ablamız genç yaşta vefat etti. Yedi kardeş halen sağız. Sene 2011.

Çocukluğum köyde sokaklarda, çaylarda oynayarak geçti. Biraz büyüyünce çobanlık yaptım. Çobanlık kış soğuğunda çok zor olurdu. Köydeki çocukluk arkadaşlarım Mahir Yaran, İbrahim Güneş, Halil Yaran idi. Yaz aylarında öğlenleri hayvanları ağıla koyunca çayda göle girerdik. Balık tutardık, söğüt ve kavlan ağaçlarından sipsi, düdük yapardık. Bahar aylarında çam soyar yalamuk yerdik. Sonra kirazlar, erikler, armutlar olur onları bol bol yerdik. Sürgeşikten, kabalaktan sigara yapar içmeye özenirdik. Kışları çok kar yağardı. Kartopu oynar, kızak kayar, kuş avlardık. Ayaklarımızda ya çarık, ya kara lastik olurdu. Onlar da ayaklarımızı çok üşütürdü.


Ailem

Dedem Osman Efendi

Babamın Babası Dedem Osman Efendi, doğum tarihi bilinmemektedir. Ölümü 1940. Ben 3 yaşında idim. Çok az hatırlıyorum. Dedemin lakabı “Koca Gazi Hoca” imiş. Babamın anlattığına göre Dedem genç yaşta köyden İstanbul’a gitmiş. Hem çalışmış hem okumuş. Cami hocası olmuş. Hatta İstanbul Küçük Ayasofya’da imamlık yapmış

Dedem, Osmanlı Ordusunda, Girit Adasında askerlik yapmış. Orada Alay imam ı olmuş. 30 yaşlarında at ile askerlikten dönmüş. O zamanlar at ile gelmek, çok çok büyük bir onurmuş. Osman Dedem, Sultan Hanım ile evlenmiş. Bir oğlu Babam ve beş kızı doğmuş. Yani beş halam vardı.

1.Hala Halime: Kolca köyünden Hasan Civelek ile evlenmiş. İki oğlu Nuri v e Sadık, bir kızı Atişye doğmuş.

2.Hala Hatice: Aynı köyden Satı Özdemir ile evlenmiş. İki kızı Ayşe ve ultan doğmuş.

3.Hala Sultan: Aynı köyden  Hasan Yılmaz ile evlenmiş. İki oğlu İsmail, Mehmet, iki kızı Emine ve Şefika doğmuş.

4.Hala Şefika: Maksutta Hasan Sezer ile evlenmiş. İki oğlu Hakkı ve Mehmet doğmuş.

5.Hala Fatma: Satı Çınar ile geç evlendi. Çocuğu yok.


Dedem uzun yıllar köyümüzün Cuma yanındaki medresede hocalık yapmış. Hoş sohbet, sevilen ve sayılan birisiymiş. 1940 yılında vefat etti. Mezarı Cuma yanındadır.

... ..

... ..

İstanbul’a Geliş (1952)

Sene 1952 sonbaharı. Astsubay giriş imtihanları için İstanbul’a geldik. Dört arkadaştık…. ..  İstanbul'u bilmiyoruz, kafile başkanı enişte bizi el ele tutuşturur, Sirkeci’den Çengelköy’e imtihana götürdü.Bu imtihanlar dört gün sürdü. Türkçe - Matematik ve Spordan imtihan olduk. … ..    Kazanmışışız… Çok sevindim  … .. Tarih 23 Eylül 1952 idi.


İstanbul Çengelköy Astsubay Okulu

İmtihanı kazananları topluca okulun dış bahçesinden iç bahçeye aldılar. Saçlarımız traş edildi. Askeri elbise verildi. Hamam girip yıkandık. Asker elbiselerini giymeye başladık. Orada ilk defa sıcak, kubbeli hamam görmüştüm. Türkiye'nin her yerinden talebe vardı. Okul ilk açıldığı için eski talebe yoktu. Kuleli talebeleri bize yardımcı oluyordu. Elbiseler ve ayakkabıların çoğu bize bol geldi. Değiştire değiştire üzerimize uydurmaya çalıştık. Çamaşır, çorap, mendil, havlu gibi eşyalar verdiler. Asker elbiseleri içinde 13-14 yaşlarında mink askerler olmuştuk.  … … Beni ve arkadaşlarımı Almanca şubesi 17/F  sınıfına verdiler. Okul no: 2306 idi. … ..

…. .. 

… ..


Astsubay Okulunda İlk Dersimiz

… ..

… ..


Askeri Okul Anılarından:

… ..

… ..


19 Mayıs 1953, Bayram Hazırlıkları:

Askeri okullar, 19 Mayıs Bayramına çok önem verir, aylar önce çalışmalar başlardı.  Bizim Ast- Subay Okulu da Kuleli Askeri Lisesi ile bayrama iştirak ederdi. … ..

…. ..


Okulumuz İstanbul’dan Mersine Gidiyor

1953-54 yılında ikmale kalmıştım. Köy okulundan mezun olmuştuk. Askeri okulda pek başarılı olamamıştım. … .. Okula 15-20 gün önce dönüp okulda çalışmayı sürdürdüm ve erkenden Çengelköy’deki okula geldim. Bir de baktım okul boşaltılıyor, büyük bir faaliyet var. Kuleli Lisesi’nin önüne bir gemi yanaşmış okulun eşyaları, yataklar, sıralar, dolaplar gemiye yükleniyordu. Bir gün bizi de çalıştırdılar. … .. 3-4 günde gemi doldu. Çengelköy’den okul eşyaları yüklenen gemi Haydarpaşa Garı’na gelmiş, orada eşyalar trene yüklenmişti. Okulda kalan talebelere 4 günlük kumanya verilmişti. … .. Başımızda subaylar kafile komutanlarıydı. Talebelere ön vagonları, okul eşyalarına arka vagonları tahsis edilmiş kara tren, bir hayli uzundu. … .. İki günde Konya’ya geldik. Konya Astsubay Okulunda bize yemek veridi. … .. Terenle uzun, sıkıcı bir yolculuktan sonra 3,5 günde Mersin’e varmıştık. Mevsim yazdı. Müthiş bir sıcak vardı. tarih 30 Ağustos 1954.


Mersin Astsubay Okulu

Mersinde okulumuz deniz kenarında, palmiye ve okaliptüs ağaçları içinde idi. Okulda henüz düzen kurulmamıştı. 10 kişi bir karavanadan, ağaç gölgelerinde yemek yiyor, at tavlalarından kalma yatakhanelerde yatıyorduk. Koğuşta at pislikleri kokuyordu. Yatakhane olarak kullanılan bir de Amerikan barakaları vardı. Onlar da sıcaktan yatılmıyordu. … ..

… ...








*Bir Ömür Böyle Geçti & âdem Pürtaş

Atlas Yayınevi

Otuz Üçüncü Basım - Şubat 2007


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder