3 Şubat 2025 Pazartesi

Dedemin Bakkalı - Çırak*


 

Bir gün bakkal Elif geldi. Canı sıkılmış. Kimden dduyduysa artık ”Dokunsan ağlarım.” dedi. “Dokunmam” dedim. “Sakın ağlama. Ağlayacağına anlat da dinleyeyim…” Annesi kardeşine çikolata almış, ama Elif’e almamış. Surat asınca da annesi para verip “İyi, git al kendine madem.” demiş. Bu yani! Olay bu.

Babaannem hep beterin beteri var derdi. O beter bendim. Anlattım. Abartarak anlatırsam daha kolay ikna olur, diye abarttım.


“Bak Elif, sen yine iyisi. Bir de BENİ DÜŞÜN. Sabah altıda kalkıp açıyorum bakkalı. Evde herkes PÖFÜR PÖFÜR uyuyor. Azıcık ekmek koparıyorum, biraz peynir kesiyorum da onları yiyorum. Çay bile yok. Akşama kadar çalışıyorum. Bunca çikolata içinde bir tane bile yeme hakkım yok. Bakkaldan alışveriş yapan çocuklar çikolata alıp bana ikram ederlerse ne âlâ; etmezlerse beğenmeyip çöpe attıkları çikolataları yiyorum Elif.” derken Elif ağlamaya başladı. Bana sarılıp “Çok üzüldüm, çok üzüldüm” diye hıçkırdı. Omuzlarından tutup “Üzülme”. dedim. “Alıştım ben…”

Dedem bunları duysa beni bakkaldan kesin KOVAR. Çünkü bakkala saat dokuzda geliyorum ve bütün gün bakkalda tıkınıp duruyorum. Dedemin hiçbirine gıkı çıkmıyordu. Ama Elif’i ikna etmek için biraz abartmam gerekiyordu. Sonuçta edebiyatta da mübalağa diye bir sanat var.

Şimdi sıra sende. Elif sana geldi. Annesi kardeşini lunaparka götürmüş ama onu götürmemiş, yine dokunsan ağlarım vaziyetinde.

Bir metin yaz ve onu ikna et. Olayları abart. Unutma, beterin beteri var ve o beter sensin!

... ..





*Dedemin Bakkalı - Çırak &  Şermin Yaşar

1.Basım Mayıs 2017, İstanbul


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder