20 Ağustos 2025 Çarşamba

Dino Buzzati*


 

Stefano Roi on iki yaşını bitirdiği gün, armağan olarak, yelkenli bir teknesi olan kaptan babasıyla birlikte denize açılmak istedi.

“Ben de büyüyünce,” dedi, “senin gibi denizlerde dolaşacağım. Üstelik seninkinden daha büyük ve güzel gemiler yöneteceğim.

“Tanrı seni korusun oğlum,” dedi babası ve tekne o gün yola çıkacağından oğlunu yanına aldı.

Güneşin ışıl ışıl parladığı günlerden biriydi; deniz sakindi. Şimdiye kadar bir gemiye binmemiş olan Stefano neşeyle dolaşıyor, yelkenlerin karmaşık marifetlerini izliyordu. Denizciler hiç durmadan sorular soruyor, onlar da gülümseyerek çocuğu yanıtlıyordu.

Teknenin kıçına geldiğinde çocuk öylece kalakaldı; teknenin denizde bıraktığı izin içinden bata çıka yüzen bir şey, iki yüz üç yüz metre geriden onları izliyordu.

Teknenin güçlü bir rüzgârla uçarcasına ilerlemesine karşın o nesne , aradaki mesafeyi aynen koruyordu. Çocuk onun doğasını çözemese de bu nesne yoğun bir biçimde onu kendisine bağlamıştı. 

Stefano’nun ortalıkta görünmeyen babası boş yere ona seslendikten sonra kaptan köprüsünden indi ve oğlunu aramaya başladı.

Oğlunun, teknenin kıçında öylece durduğunu ve gözlerini dalgalardan ayıramadığını görünce, “Stefano, ne dikiliyorsun orada öyle?” diye sordu.

“Baba , gel şuraya bak!”

Babası oğlunun gösterdiği yöne baktı ama bir şey görmeyi başaramadı.

“Teknenin yardığı sularda yüzen ve arada sırada su yüzüne çıkan kara bir nesne var,” dedi. “Bizi izliyor.”

“Kırk yaşına geldim,” dedi babası, “ama gözlerim iyi görür. Gene de denizde hiç bir şey seçemiyorum.

Oğlunun ayak diretmesi üzerine gidip dürbününü alan kaptan, denizin yüzeyini taradı. Stefano

babasının yüzünün ansızın bembeyaz olduğunu fark etti. 

“Ne oldu? Neden yüzün soldu?”

“Ah, keşke seni dinlemeseydim!” diye inledi kaptan. Senin için korkmaya başladım. Suların içinde batıp çıktığını ve bizi izlediğini gördüğün şey, herhangi bir şey değildir. O bir Colombre’ dir. Dünyanın bütün denizlerinde bütün denizcilerin en korktukları balıktır. O korkunç ve gizemli, insandan daha kurnaz bir köpekbalığıdır. Belki de kimsenin asla öğrenemeyeceği nedenlerden ötürü kendine bir kurban seçer ve onu bir kez belirledikten sonra ömrü boyunca peşinden gider, at ki gün gelip onu yutana kadar izler. İşin en acayip yanı şudur: Onu kurbanın kendinden ve kendi kanından olanların dışında kimse göremez.”

… ..

… ..






Colombre & Dino Buzzati

İtalyanca aslından çeviren: Eren Cendey

Can Sanat Yayınları

1.basım 2007



*Dino Buzzati, 1906’da İtalya’nın Belluno kentinde doğdu. … .. 1930’larda yayımlanan Dağlı Barnabus ve Eski Korunun Gizi gibi ilk romanlarında, Kafka’yı anımsatan bir gerçeküstücülük, bir uyumsuzluk görülüyordu. Genellikle en başarılı romanı sayılan Tatar Çölü (1940), sınırdaki bir kışlada geçen hiç gelmeyen düşmanı bekleyen askerleri anlatan etkileyici ve alaycı bir yapıttı. … .. Buzzati, 1972’de Roma’da öldü.



*https://frpnet.net/makaleler/geceye-soylenen-masallar-fantastik-anlatilarda-gercekustunun-islevi/3


*https://www.eurekalert.org/news-releases/536528

*Antarctic ice shelf 'sings' as winds whip across its surface


Antarktika buz sahanlığı, yüzeyinde esen rüzgarlarla 'şarkı söylüyor'

Hakemli Yayın

Amerikan Jeofizik Birliği

WASHINGTON -- Antarktika'nın Ross Buz Sahanlığı'ndaki kar tepecikleri üzerinde esen rüzgarlar, devasa buz levhasının yüzeyini titreştirerek, bilim insanlarının buz sahanlığındaki değişiklikleri uzaktan izlemek için kullanabileceği neredeyse sürekli bir sismik "ton" üretiyor. Yeni bir araştırmaya göre;

Ross Buz Sahanlığı, Antarktika'nın en büyük buz sahanlığıdır ve buzlu kıtanın iç kısımlarından beslenen ve Güney Okyanusu üzerinde yüzen Teksas büyüklüğünde bir buzul buz tabakasıdır. Buz sahanlığı, Antarktika anakarasındaki bitişik buz tabakalarını destekleyerek, tıpkı bir şişe mantarı gibi buzun karadan suya akışını engeller.

Buz sahanlıkları çöktüğünde, buz karadan denize daha hızlı akabilir ve bu da deniz seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Antarktika'nın dört bir yanındaki buz sahanlıkları, yükselen okyanus ve hava sıcaklıkları nedeniyle incelemekte ve bazı durumlarda parçalanmakta veya geri çekilmektedir. Önceki gözlemler, Antarktika buz sahanlıklarının aniden ve belirgin bir uyarı işareti olmadan çökebileceğini göstermiştir. Bu durum, Antarktika Yarımadası'ndaki Larsen buz sahanlığının 2002'de aniden çökmesiyle ortaya çıkmıştır.

…..

13 yorum:

  1. https://frpnet.net/makaleler/geceye-soylenen-masallar-fantastik-anlatilarda-gercekustunun-islevi/3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Köpekbalığı dilini çıkartarak yaşlı kaptana fosforlu bir küre uzattı. Stefano, eline alarak inceledi bu inanılmaz büyüklükte bir inciydi. O an sahibine şans, güç, aşk ve ruh dinginliği sağlayan ünlü Denizler İncisi‟ni tanıdı. Ama artık çok geçti.” (Colombre, s.14)

      Sil
    2. Hayata, babanın rehberliğinde atılan Stefano, kendisi için en önemli fırsatlar bütününü, bir tehdit olarak algılamış, yüzleşmekten kaçınmış ve varlık amacını sorgulamamıştır. Yüzleşmeye karar verdiğinde ise, artık çok geçtir ve ölüm yaklaştığı için kaybedecek bir şeyi kalmamıştır. Colombre‟nin Stefano‟ya verdiği incinin sağlayacağı şeylerden biri de ruh dinginliğidir.

      Sil
    3. Stefano, hayatı boyunca birçok maddi kazanım elde etse de, ruhsal huzuru yakalayamaz. Düşman ya da tehlike olarak görüp, kaçtığı Colombre, aslında yüzleşmesi gereken gölge yönüdür. Gölgesiyle yüzleşerek, ruhsal dünyasının karanlık yönlerini aydınlatacak olan Stefano, bireyleşim macerasından yenilgiyle döner. Stefano, kendisine zarar vereceğine inandığı Colombre‟ye savaş açarken, aslında kendi benliğine zarar vermiş ve ruhsal bütünlüğe ulaşma yolunu kapatmıştır. Simgesel anlamda yeniden doğuşun mekânı olan denize yapılan yolculuktan, denizin asli üyesi olan köpekbalığından kaçmak pahasına vazgeçilir. Ancak, öykünün kahramanı, bu yolculuğu yapmak yerine, babasının ve toplumun belirlediği rollere uygun davranarak varlığını sadece maddi kazanımlarla anlamlandırmaya çalışır.

      Sil
    4. “Ejderhaları öldürecek cesareti bulamayanlar, bu dürtüyü içselleştirip kendi şişmanlıklarına, bencilliklerine, hassasiyetlerine ya da hoşa gitmediğini düşündükleri diğer niteliklerine karşı savaş ilan ederek, kendilerini kılıçtan geçirirler.” (Pearson 2003; 26) Stefano Roi „nin, öykünün sonunda, dalgaların ittiği küçük bir sandalda iskeleti bulunur.Parmak kemikleri arasında tuttuğu yuvarlak küçük taş, Colombre‟nin kendisine verdiği incidir ancak artık işlevini kaybettiği için tıpkı Stefano gibi taşlaşır. Kahramanın bu akıbete uğraması, ruhsal büyüme sürecini tamamlayabilmesi için kendisine yapılan çağrıyı reddetmesinin bir sonucudur. Öyküde, kişinin gölge yönünü bedenleştiren canlı, Colombre‟dir.

      Sil
    5. Yukarıdaki "link" de yer alan analizlerin altında "Ebru Burcu YILMAZ" ismi yer alıyor. Okunmaya değer ....

      Sil
    6. https://avesis.inonu.edu.tr/ebru.yilmaz/yayinlar?themeId=1

      Prof. Dr. EBRU BURCU YILMAZ

      Sil
    7. Prof.. Burcu Yılmaz'ın kendi sayfasına da göz atmakta yarar var.

      Sil
  2. https://www.mardinlife.com/kitap/colombre-dino-buzzati-kitap-ozeti-konusu-ve-incelemesi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her hikaye ayrı bir anlam. Sürekleyici ve merak uyandırıcı bir kitap. Bazı hikayelerin ayrı bir kitabı olsa keşke diyorsunuz. Bazı hikayeler uzun uzun anlatılsa diye düşünüyorsunuz. Tek seferde okumamanızı öneririm bazı hikayelerin anlamını çıkartarak okumakta fayda var. (Hilal Korkmaz)

      Her zaman dönüp dönüp tekrar okuyacağım hikayelerle dolu harika bir kitap. Samimiyeti ve hayalgücünü çok güzel bir dille harmanlamış. Can Yayınları'ndan okudum ve çevirisinden memnun kaldım. (Berna)

      Hikaye denince aklıma ilk gelen yazarlardan biridir Dino Buzzati.Öyle ilgi çekici, öyle akıcı, öyle büyülü bir anlatımı vardır ki bitirmeden elinizden bırakamazsınız.İlk "Tanrıyı Gören Köpek" adlı hikayesini okumuştum, kurgu bir harikaydı.Aklına nerden gelmişte yazmış dedirtiyor insana.Tabi ki bu ilk hikayeden sonra arkası geldi,birçok Buzzati hikayesi okudum. Ardından "Dağların Adamı Barnabo" adlı romanını.Yazar o kadar becerikli ki oldukça durağan bir konuyu bile size merak içinde okutabiliyor. (Martenteo)

      Sil
  3. Özetin özeti olarak ifade etmek gerekirse: Buzzati'nin "Tatar Çölü" romanından sonra kırktan fazla kısa öykülerin için de kendinizi de içinde bulabileceğiniz okunası bir eser.

    YanıtlaSil
  4. Kitabın sonlarına geldim . Çok sayıdaki kısa öyküleri keyifle okumayı surdüruyorken " Müebbet Bilmecesi" başlıklı öyküyü bitirince; " İstanbul en zekice hazırlanan" öykü dedim sessizce.

    YanıtlaSil
  5. *Her konuda yazabilen, hayal dünyası geniş, hatta enerji içeceği ve belki de uyuşturucu etkisi yaratabilecek madde kullanmışçasına, ya da kâbusla karışık saçma-sapan iç içe girmiş bir sürü olayın yaşandığı bir rüya dizisini andıran kısa öykülerden oluşan eser için; “okunmasa da olur” demeyi tercih ediyorum.

    YanıtlaSil