Hayat ve Hüzün’de yazdıklarım babamın var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılı dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941’den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçimlerimdir. … ..
1983’ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama bu kitaplar, … ..
Veda ve Umut’ta ailesinin yaşadıklarından yola çıkarak Osmanlı’nın son günlerinden cumhuriyetin ortalarına kadar Türkiye’nin öyküsünü anlatan Ayşe Kulin, bu kez Hayat ve Hüzün’de kendi anılarını ve o anıların geri planını oluşturan dünyayı anlatıyor. … ..
Ankara’ya ilk gelişimde bebektim, sonra çocuk, öğrenci, genç kız, nişanlı olarak defalarca geldim büyüdüğüm kente. Her seferinde mutlu ve şen geldim, bu kez iki çocuklu ama kocasız bir genç kadın olarak geliyordum; tuhaf bir statüyle, evli desem değil, bekâr desem hiç değil, mutlu değil, şen değil. Başaramamış insanların mahcubiyeti içinde.
Annem, kayınvalidemin sandığının aksine, bana kocama dönmem için baskı yapmadı. İstasyonda onu telaşla vagonların önünde koşturup bizi ararken görünce şimdi bana sarılıp ağlayacak, demiştim. Ağlamadı da. Ama yüzü makyajına rağmen, inanılmaz solgundu, gözlerinin altı morarmıştı, belli ki o hiç uyumamıştı o gece.
“Biliyorsun, eski evimizde değiliz,” dedi taksiye bindiğimiz zaman.
… ..
… .. Annemin üzüntüsü, gerçekten de bir türlü ısınamadığı damadından ayrılıyor olmadan çok, benim başarısızlığımla ilgiliydi. Güzel bir çocuk olarak dünyaya gelmiş, tahsilim boyunca annemle babama hiç sorun çıkarmamış, aynen annemin dilediği gibi parlak diploma töreninin ardından hemen evlenmiş, iki oğlan doğurmama rağmen incecik kalmış, İstanbul’da güzel bir ev döşemiştim. Piyano başındaki kabiliyetsizliğimi unutmuş, üniversiteyi bitiremeyişimin üstünde bile durmamıştı; kalın çizgilerle, ba-şa-rı-lı-ydım! Birdenbire güm! Karpuz eşekten düşüvermişti. Düşen karpuz, annemin kızıydı. Annemin kaldıramadığı tam da buydu bence. Kızının başarısızlığı! Bunu ona söylediğimde kızıyor, itiraz ediyordu. Benim için üzüldüğünü ben anlayamıyordum. Hak etmediğim bir mutsuzluğa sürüklendiğim için üzülüyordu. Yirmi üç yaşında, iki çocukla dul kalmıştım. Hayatımı daha taze dalken çıt diye kırmıştım. Üzüldüğü buydu!
... ..
... ..
*Hüzün Dürbünümde Kırk Sene & Ayşe Kulin
Kaknüs Yayınları
1.basım 2010 İstanbul
Ayşe Kulin, kitabına verdiği isme uygun görünen bu eserinde; hayatının “acıların kadını” diyebileceğimiz yanını anlatmakta….
YanıtlaSilEmpati yapmaya kalktığınızda siz de üzülebilir ve acı çekebilirsiniz…
YanıtlaSilYurdum insanının kaldıramayacağı kadar hızlı, sosyal ve acımasızlıklarla dolu…
YanıtlaSilYazarın kendi ifadesi ile, “yanlış trene atlayıp arzlarının ters yönünde yolculuk etmek…” vurgusu ve hayatın gerçekleri yanında hayallerinin peşinde giderken önüne çıkan engellerin verdiği acılar paylaşılıyor...
YanıtlaSil