“Evren her şeydir,” dedi
kumkurdu. “Var olan her şey!. Burada ve şimdi, o zaman ve orada. Aydınlık ve
karanlık, galaksiler ve yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızllar, trampetler
ve kartallar ve ayılar ve bazen bir pantolonun cebinde duran tozlu, kırmzı
şekerlemeler.”
“Benim biraz önce yuttuğumdan
mı? “ diye sordu Zackarina. “O da mı evrenin bir parçasıydı?”
Elbette!” dedi kumkurdu. “O da
evrenin bir parçasıydı? Sen de Zackarina, sen de evrenin bir parçasısın.”
Zackarina annesi ve babasıyla
birlikte deniz kıyısında yaşıyordu. Bir gün yalnız başına sahil indi ve orada
benzersiz biriyle karşılaştı: Kürkü altın gibi parlayan vahşi ve güzel Kumkurdu’yla...
Zackariana ile Kumkurdu’nun
müthiş dostluğunun anlatan bu hikâyecikler ... ..
... .. Hopladı zıpladı ve şarkı söyledi, öylesine kendinden geçmişti ki Kumkurdu'nun kaybolduğunu bie fark etmedi. Annesiyle babasının geldiğini de. Hoplayarak kumslada on yedi tur attıktan sonra, biraz dinlenmek için durduğunda fark etti annesiyle babasını.
"Ayaklarımla konuştum," dedi Zackarina. "Tepinip durmayın dedim. Ama anladılar mı bilmem."
"Hiç değilse ben bir şey anladım," dedi babası.
"Ben de," dedi annesi.
El ele tutuştular, hoplayıp zıplayarak şarkı söylemeye başladılar.
"Yetişkin bir balık gibi duramaz insan, bedeni büyüyüp gelişirken,Koşmalı, oynamalı,zıplamalı, hop hop hophoplamalı."
Zackarinakahkahalar attı, annesiyle babasının arasına girdi. üçü birlikte yorulana kadarşarkı söylediler ve hopladılar ve zıpladılar. Tabii Zackarina en dayanıklılarıydı. Çünkü o dünyanın en iyi ayaklarına sahipti. Kumkurdu'nun hemen yakınlarında bir yerde durduğunu ve gülümseyerek onları izlediğini fark etmedi. Aslına bakılırsa Kumkurdu'nu fark etmemeleri olanaksızdı. Çünkü kumkurdu'nun o an durduğu gibi, hiç kımıldamadan ve ses etmeden duranlar görünmez olurlardı.
... .. Hopladı zıpladı ve şarkı söyledi, öylesine kendinden geçmişti ki Kumkurdu'nun kaybolduğunu bie fark etmedi. Annesiyle babasının geldiğini de. Hoplayarak kumslada on yedi tur attıktan sonra, biraz dinlenmek için durduğunda fark etti annesiyle babasını.
"Ayaklarımla konuştum," dedi Zackarina. "Tepinip durmayın dedim. Ama anladılar mı bilmem."
"Hiç değilse ben bir şey anladım," dedi babası.
"Ben de," dedi annesi.
El ele tutuştular, hoplayıp zıplayarak şarkı söylemeye başladılar.
"Yetişkin bir balık gibi duramaz insan, bedeni büyüyüp gelişirken,Koşmalı, oynamalı,zıplamalı, hop hop hophoplamalı."
Zackarinakahkahalar attı, annesiyle babasının arasına girdi. üçü birlikte yorulana kadarşarkı söylediler ve hopladılar ve zıpladılar. Tabii Zackarina en dayanıklılarıydı. Çünkü o dünyanın en iyi ayaklarına sahipti. Kumkurdu'nun hemen yakınlarında bir yerde durduğunu ve gülümseyerek onları izlediğini fark etmedi. Aslına bakılırsa Kumkurdu'nu fark etmemeleri olanaksızdı. Çünkü kumkurdu'nun o an durduğu gibi, hiç kımıldamadan ve ses etmeden duranlar görünmez olurlardı.