26 Nisan 2016 Salı

Ferrari’sini Satan Bilge *

Himalayalar’ın tepesinde mistik hayat iksiri bulduğunu anlatan... ..  eski bir avukatın öyküsü... .. ruh zenginliğini yakalamanın sırları verilmeye çalışılıyor...
Robin Sharma’nın, huzura ulaşmanın  ve yaşamın şifrelerini bulmanın gayreti içinde anlattıklarını okurken; aşina olduğumuz değerleri hatırlayabilirsiniz. “Huzuru benliğinizin içinde bulmak için yeni alternatifler sunulmaya mı çalışılıyor?” sorusu akıllara gelebilir. “Sahip olduğumuz değerleri aşan ne var? bakış açısıyla da okuyabilirsiniz.
Satırlar arasında geçen “spirütüel güç, bilge kişi, Yogi Raman, Sivana Sistemi kavramlarına takılmadan, sorgulayıcı bir anlayışla okuyarak anlamlar çıkarılabilir.
Genelde “evrenin bir parçası” ve özelde ise “insan” olmanın hazzını sorgulamaya fırsat veren bir eser.
Hayata bakış açınızın ne kadar önemli olduğunu, huzur için bazen düşüncenin, tefekkürün ve zikrin önemini düşünmeye başlayabilirsiniz... Gönül gözümüzü açtığımızda, bizi saran her duygunun, çevremizdeki her şeyin Yaratıcı’mızı işaret ettiğini yeniden fark edebilirsiniz... ..
Kısa alıntıları paylaşalım:
-... .. daha fazla prestij, daha fazla zafer, daha fazla para, ... .. Çoğu kişinin ancak düşleyebileceği her şeyi elde etti: Yıldızlara varan mesleki şöhret ile yedi basamaklı bir gelir, ünlülerin tercih ettiği bir semtte olağan üstü bir malikhane, özel bir jet, ... ..
-Dışardan görünenin tam aksine her şeyin böyle bir rüya gibi olmadığını biliyordum. ... .. yaklaşan kötü sonun işaretlerini gözleyebildim. ... ..
-Çoğu aklı başında insan evlerinde aileleriyle zaman geçirirken, biz, saatin iki kölesi, çelik ve camdan bir gökdelenin altmış dördüncü katında dünyayı elimizde tuttuğumuzu düşünerek, başarının aldatıcı görünümüylr körleşmiş halde canla başla çalışıyorduk. ... ..
-Hiçbir şey onu tatmin etmiyordu. Sonuçta evliliği yıkıldı, artık babasıyla konuşmuyordu, herhangi birinin isteyebileceği her türlü malvarlığına sahip olduğu halde, aradığı şeyi hâlâ bulamamıştı. Bu duygusal, fiziksel ve ruhsal açıdan ortadaydı.

3 Nisan 2016 Pazar

40’ında 40 Kadın *

Toplumun her kesiminden kadınlar,  kendilerini “kadınların penceresinden” anlatıyorlar. Onları tanımak isteyenler için ilgi çekici bir kitap. 147 sayfa.... bir solukta okunabilecek kırk hayat öyküsü kısa bölümler halinde sunulmuş.
Kadınların farklılıkları sadece yaşadıkları sosyal çevrelerde.... okudukça ortak özelliklerini de bulabileceksiniz. Kitabı okumanız için gerekçe oluşturabilecek kısa bir bölümü paylaşalım.
-... .. İçimizdeki kotkuları değiştirmemiz gerekiyor.Toplumumuzda dişiliğimiz baskın olarak yetişiyoruz biz. Önce eril bir kadın yetiştirmeye çalışıyor anne-babalar. Bunu kırmak benim beş yılımı aldı. Dişi olmak, belki seksilikle bağdaştırılıyor ama aslındabu doğru değil. Dişilik seksilik demek değil. Tamamen kadınsı özelliklerimizi, içgüdülerimizi, özgüvenimizi, dişi özelliklerimizioturtmak demek aslında. Bu da yumuşak olmayı, erkeğe güvenmeyi, hayata güvenmeyi, şifacı özelliğimizi kullanmayı, belki âşık olabilmeyi ve karşımızdaki erkeği aşka programlamayı ve ilişkimizin çerçevesini çizebilmeyi göstermek. Dişilik bu aslında. Anne-babalar bize bunları öğretmediği gibi bizleri baskılıyorlar. Onun için de dişi özelliklerimizi öğrenmeden, eril kadınlar olarak yetişiyoruz. Dişilik, etek giymek demek değil. Makyaj yapıp, krem sürmek de değil. Dişilik benim özgüvenimi kaınlığımdan almam demek.O kadınlığı öğrenmek için bize müsaade etmiyorlar.
Kadınlar dişiliklerini, bizim gibi toplumlarda aslında 40 yaşında fark ediyorlar, o dişilik elbisesini ancak o zaman giyebiliyorlar. 30’lu yaşlar biraz hazırlık buna. <<<<ne yapıyoruz? Eski zamanların verdiği korkulardan arınmaya çalışıyoruz o dönem. 40’kımıza geliyoruz ve harika oluyoruz. ... ..
... .. ne zaman 40’ımıza başlıyoruz, ... .., kadınlığımızı, dişiliğimizi giyiyoruz üzerimize ... ..  30’lu yaşlardaki kadınlare erkeklerle gizli bir savaşa giriyor. O kadar zor bir şey ki, bütünleşemiyorlar bir türlü. ... ... korkuları atmamız gerekiyor. ... ..Ne zaman 40 ouyor, o zaman tatlı tatlı kendimize güvenerek, birbirimizi severek, yumuşacık güzel bir sevgi ilişkisi kurmaya başlıyoruz. Ben ce bu da çok kıymetli. Pek kıymeti bilinmiyor ama yaşayan bunu bilir.


*40’ında 40 Kadın - Tuluhan Tekelioğlu

2 Nisan 2016 Cumartesi

Kadın – Erkek Savaşı *

“Cinsellik Sorunu”
-Dr. Vesile Bolaç eserinin ilk sayfalarında;  “Bu kitabı; bir yandan cinselliği abartıp, onun için kırk gün-kırk geceye kadar varan düğünler yaparken; öte yandan onu aşağılayıp, ayıplayarak, küfür olarak kullanan tüm insanlara adıyorum. Hep kutuplarda dolaşarak, sorunları biz, kendimiz yaratıyoruz. Öyle değil mi? Öyle ise sorumluluk da hepimizin.” diyor.
-“Yazar hakkında” başlıklı bölümde de  “... ..  yaşam deneyimleri ona, insanları yiyip bitiren esas hastalığın, kanser olmayıp, üzüntü olduğu gerçeğini öğretmiştir. Bu nedenle artıl zamanının çoğunu, kanser dahil birçok hastalığın oluşmasında rol oynadığı çok iyi bilinen, üzüntü konusunda araştırmalar yaparak geçirmektedir.  Kendi üzüntüsünün köküne inerken, insanlığın ızdırabının da köküne inmiş ve bunun evrensel bir hastalık olduğu gerçeği ile yüzleşmiştir. İnsanları iyileştirme çabası , kendisinin iyileşmesini sağlamış ama, bu, ona yeni bir sorumluluk da getirmiştir. Kendisi iyileşmiş ve varoluş kaygısının evrensel olduğunu, her insanın sorunu olduğunu görmüştür. Dahası bu endişenin, bu mutsuzluğun, bu çaresizliğin ve boşluğun, binlerce yıllık insan geçmişinin sonucu olduğunu farketmiştir. ... .. üzüntünün zihnimizin bir yanılgısı olduğunu görebilir miyiz? Tıpkı korku , nefret, düşmanlık, haz gibi. Zihin geçmişi anımsar, onu bugüne ve yarına yansıtır. ... .. “ düşüncelerini paylaşıyor.
-Önsöz ilgi çekiciliklerle başlıyor. “... .. Freud’e göre yaşam enerjisi, libido adı verilen cinsel enerji demektir. Yani insan’libido’ denilen cinsel enerjinin harekete geçirdiği ve çalıştırdığı bir makinedir. Libido boşalarak doyuma ulaşır. Ancak, makine sürekli çalıştığı için, gerilim tekrar artar. Libdonun sebep olduğu gerilim yükseldiğinde, tekrar boşaltılarak azalır. Libido’nun artması, sıkıntı verici ciddi gerilimlere sebep olur. Bu nedenle mutlaka boşaltılmalıdır.. ... ..
... .. Eğer libidomuzun normal yoldan boşaltılmasına izin verirsek, boşalmak için başka yollar aranmayacaktır. Haz peşinde koşmayacaktır. Bu nedenle libidonun normal boşalım yollarını bilmek çok önemlidir. Konumuz insandır. Yani yetişkin insan. Ancak hepimiz bu dünyaya çocuk olarak geldik ve cinsel gelişim evrelerini birer birer yaşadık. ... .. Haz İlkesi’ni anlamadan onun ötesine geçmek olası değildir. Bizi haz aramaya iten itici gücü, yani libidoyu