16 Ekim 2014 Perşembe

Yaş grupları & kitap seçimi

Her yaş döneminin kitabı kendine özeldir.
Okul öncesi dönemde "siz okuyun çocuk dinlesin", çocuk anlatmak istediğinde "sabırla ve ilgiyle dinleyin" anlayışı hakim olmalı ....

Bir Kadının Penceresinden *

Oktay Rıfat, 1970’li yılların İstanbul’unda yaşanmış  sıra dışı öyküsünü satırlara dökmüş. Kitabın giriş bölümündeki “azgelişmiş toplum analizi” romanın kendisi kadar ilginç. Romanı okurken “Anadolu insanı içinde bunlar da mı var?” diye sorabilirsiniz. Yanıtınız “evet” de olsa “hayır” da olsa; roman kahramanı Filiz’in uç noktalardaki yaşam öyküsü ustalıkla kelimelere yansıtılmış. ... Kitabı okurken; çocukluk yıllarında yaşananların yetişkinlik dönemindeki etkilerini de görebilirisiniz....
-Filiz koltuğa oturdu, ayaklarını uzattı. Açılan eteklerini kapamak gereği duymadı. Bu yarı çıplak haliyle Selim’in hoşuna gideceğini  düşünüyordu belki de. ... Selim başını çevirdi. Bacaklarına bakıyormuş gibi geldi Filiz’e. ... ...  Filiz güldü: “İnsanın Bedri gibi kocası olursa ....
-Olan olmuştu, ... “Öcümü mü alıyorum yoksa!” Öç alınacak biri varsa  o Bedri değildi herhalde. Kimdi öyleyse? Sorular yanıtsız kalıyor, düşünce daldan dala sıçrıyordu. ... Sarhoş gibiydi ... .. bunca engeli göze
alabildiği için. Çocukluğuna dönüyordu sık sık., aşağılanmış çocukluğuna. ...  .. üstüne bu suçluluktan bir gölge düştüğünü sezer gibi olduğu için tedirgindi. Ama ok yaydan çıkmıştı......

-Selim ... birdenbire tökezledi. Biri itmişti sanki ardından, hem de birkaç kez. Bir taşa takıldığını sandı önce, ama ...  anlamakta gecikmedi .. ..

10 Ekim 2014 Cuma

Kitap alırken çocukları unutmayın ...

Çocuklar sizi taklit ediyor, unutmayın .... birlikte, okumaya vakit ayırın.

İskender *

Kitabı okudukça;  günlük hayatta karşılaşılan insanların dış görünüşlerine bakarak anlayamayacağımız farklı yaşanmışlıklarının ve madalyonun ters yüzünü oluşturan  zenginliğin farkına varıyoruz. İnsanoğlu, kendisinin bile tahmin edemeyeceği gelişmelerin içinde kalabiliyor. Ülkeler değiştiriyor, dünyanın uzak köşelerine dağılabiliyor.
Elif Şafak’ın 443 sayfalık romanını bir solukta okumanın sırrı yazarının ortaya çıkardığı eserde gizli.  Bir tarafta “içe dönük gözlemci, sakin tabiatlı, sessiz, bir mağarada yaşayacak kadar münzevi; zenginliği basit şeylerde, güzelliği yağmur damlasında bulacak mutavazı” hayatlar, diğer yandan tam tersi karakterler. Hepsi bir arada sizi peşlerinden sürüklüyor. Roman kahramanlarının yaşadıklarıyla üzülüyor, onlarla mutlu olabiliyorsunuz.  
Bu arada hayat dersleri çıkarmanız da mümkün. Bazı yaşamların “çalışma masası gibi, düzenli, tertipli ve köşeli olmasını tanıdık buluyorsunuz. Ya ‘takdir edilen’  ya da ‘hor görülen’  şeylerden oluşan bakış açıları ... .. hayata bakan gözün her şeyi satranç tahtasının siyah-beyaz kareleri gibi algılamasının zorlukları, aradaki renklerin farkına varamayanların durumu ... diğer tarafta sadeliğin ötesindeki
dünyasında önemsizmiş gibi görünen her cismin içersinde gizlediği zenginliğin farkına varabilenler, derdin olduğu yerde dermanın da bulunabileceğini bilenler, Hak’ın her yarattığının bir görevi/sırrı olduğunu kabullenenler ... bu âlemdeki her parçanın-parçacığın başkasını geliştirmek, iyileştirmek, değiştirmek için yaratıldığını düşünenler .. .. ne
sivrisineğin ateşböceğinden, ne de pirincin altından önemsiz olduğunu bilenler.  Yüce Sarraf’ın tasarladığı kânatı okuyabilenler ...  Ademoğulları ve Havva kızlarının tuhaflıkları ... kurtçuğa benzetsen alınanlar, ipekböceğine benzetildiğinde keyif duyanlar, böceklerden iğrenip, parmağına konan uğurböceğini hayra yoranlar, sıçanlardan tiksinip, sincaplara bayılanlar ....

6 Ekim 2014 Pazartesi

Kitap okuyan çocuklar


"Kitap okuyan çocuklar" için büyükler de okumalı ...

İnanılmaz Tılsım -Bowvayne

Danny Cloke’un Talihsiz Maceraları

Kitabı okurken, başlangıçta anlamakta zorlanıyorsunuz. Geri dönüp kim kimdi soruna cevap aradığınız oluyor. Romanda geçen isimler bile tek başına güçlü hafızayı gerektiriyor; Danny Cloke, Imogene Falconer, Zerafet Teyze, Sırtlan Sarılgan, Uzun Kuyruklu Pembe Benekli Ev Yıkan Guguk Kuşu, Yarma Oburkafa, Cyril Atsineği, Hayalet Musallat, Ucuzcu Alin yeri, Toprağın Altı Yayıncılık, Küçüklere Karşı Kütüphaneciler Kulübü, Mahşerde Manasız Muzırlıklar Mahkemesi, Karanlık’ın ifritleri, bölge komiseri Ninnish, Feciye Atsineği, Sinsigöz Feciye, Kuşları Koruma ve Kurtarma Kulübü, Bezelye Kafa, Bayan Safçim, Parşömen Kopyalayıcısı, Bezelye Kafa, Dokuz Kuyruklu Kedi, Gri Kaz ...  Okurken sizi etkileyen bölümler çocuklar için korkutucu olabilir. Yirmili yaşlara yaklaşanlar için ilgi çekici olabilir. .... okunması için gerekçe oluşturabilecek kıs alıntıları paylaşmaya çalışalım; 
-Kötü hatıraların nerede bitip kabusların nerede başladığını
anlamak zordu, ama uyuyana kadar Danny'nin zihnindeki her şey koyu bir et suyu kıvamında dönüp durdu.  Gün ışığı odaya dolduğunda Danny kendini çok yorgun hissediyordu. Kafası kış uykusuna yatmak üzere olan bir kaplumbağanın hızıyla çalışıyordu. ....
-Zerafet Teyze ..... "Ne olmuş yan?" diye omuz silkti. "Bu konuda yapabileceğin

Kitap okurken çocukları unutmayın

Çocuklarınız sizi takip ediyor.
Kitap okurken de ....

1 Ekim 2014 Çarşamba

Kadının sevi yaşamı, gelişimi ve bozuklukları *

Cinslerin karşılıklı ilişkileri
-Sevi yeteneğindeki sınırlılığa karşılık kadının, gizemselliğe kaçarak, güzelliğine ve işvebazlığına sığınarak, kendini yanına yaklaşılmazlığın mağrur halesiyle kuşatarak, gerek karekter, gerek vücut yapısıyla ilgili diğer pek çok iyi ya da kötü önlemlere başvurarak erkeği cezbetmenin ve kendisine bağlamanın geçmişte olduğu gibi günümüzde de üstesinden
geldiği görülür.
-Cezbetme ve kendine bağlamaya yönelik çaba kadında aşırı bir belirginlikle öne çıkar, gerçek teslimiyet yeteneğindeki eksikliği saklayıp gizleme amacını güder, çünkü yanlızca masalda değil, yaşamda da böyle bir davranış cezalandırılır. Oysa gerçek sevgi cezbetip kendine bağlamaz, sevileni özgür kılar. İster sevi, ister evlilik yaşamının sağlıklı nitelik taşıyabilmesi için kadının cezbetme, açık ya da gizli kıskançlık, depresif-mazoşist tutum, üstünlük taslama gibi zincir ve kelepçelerden vazgeçmesi gerekmektedir. Erkek, tüm karakteri bakımından zincirlere vurulmaktan çok, özgür yaşama eğilimi gösterir. ...

Ben bu dünyaya nasıl geldim? *

-Bir önceki bölümdeki duruma eklenen bir şey daha vardır: Çocuğun kendilerine yönelttiği “Ben bu dünyaya nasıl geldim?” sorusunu yanıtlarken anne ve babaların hâlâ yaygın olarak başvurdukları yalan. Bütün bunlar bir araya gelerek anne ve babaların açıksözlülük ve iyiyürekliliğine karşılık çocuktaki güveni sarsarve dolayısıyla kendilerini büyütüp eğitenlere

Ben bu anne ve babanın çocuğu değilim, çünkü ... *

-Ben bu anne ve babanın çocuğu değilim, onlar beni mutlaka bir başkasından çaldı, ya da bir yerde buldu, belki de satın aldılar, çünkü böyle kötü kalpli, acımasız bir anne ve baba gerçek bir anne ve babasayılmaz. Gerçek anne ve babam da belki beni terketmiştir, ama
belki benim de bu mutsuzluğumda hiçbir suçları yoktur onların.
-... tedavi sürecinde, çocukken bir yaramazlık yaptıklarında anne ve babalarının örneğin: “Git, geldiğin yere git, seni gözüm görmesin artı!”, ya da ; “Kime çekmişsin, bilmem ki! Ama anne  babana çekmediğin kuşkusuz. Senin bu halini gören der ki, ya bir çingenesin ya da sokakta bulunmuş bir çocuk!” gibi sözlerle kendilerini “kapı dışaı” ettiklerini ne sık işitip duyarız.

Ursula ve Kurt *

-Kadınlar vardır, asla doğru dürüst kadın olamazlar. Evlenseler, bir kocaya, bir yuvaya kavuşsalar da yine başaramazlar bunu .....
-Herkes tarafından sevilen “cici kızlar” olarak kalır. Otuzuna, hatta daha ileri yaşlara kadar, .... kırkına, hatta daha yukarı yaşlara dek uzanır “cici yaratıklığın” tümüyle kaybolmamasına özen gösterilir.
-Ama saçlara ilk aklar düşmeye görsün , bu sözde kadınlar balıklama büyükanne

Kül Kedisi *

-Külkedisi ...  .. kötü kalpli üveyanne sahnede görünür. ... ..yazgıgının şamarları birbiri ardınca kızın yüzünde şaklar; yazgı, hain üvey kızkardeşeler çıkarır karşısına; canım giysileri yağmalanıp elinden alınır. Kendisi alay konusu edilir. Çevresinden soyutlanıp mutfakta bir sürgün hayatı yaşamak zorunda bırakılır. Her türlü angarya işler yığılır üzerine...
-Külkedisinin yazgısı Pamuk Prenses’inkine şaşılacak ölçüde akrabalık

Kendi benliğimizden neden kaçarız? *

-.. Bizler kendi iç dünyamızdan, kendi benliğimizden köşe bucak kaçarız. Nedendir acaba? Hani içimizde hiç hoşa gitmeyecek nesneler taşırız da, onun için değildir pek. Bilinçdışına itilmiş nesnelere karşı kendimizi savunmak sitememizden de pek kaynaklanmaz bu. Nedeni, daha çok, varlığımızın mutluluğuna doğru yaklaşmaya cesaet edemeyişimizdir. Böylece bir girişimi göze alamayız bir türlü. Ayrıca bunu yapmamıza izin de verilmez. İkili bir izin

Pamuk Prenses *

-Tüm masallarda yaşamın en büyük doğruları ve gerçekleri saklı yatar; yanlız dış gerçeğin değil, aynı zamanda ve özellikle iç gerçeğin, yani bilinçdışı yaşamımızın doğruları ve yanlışlarıdır bunlar. Bizi yöneten ne varsa, hepsi bilinçdışımızdadır. ...
-... tıpkı masallardaki gibi kötü hayvanlar ve insanlar, zehirli yılanlar, kurtlar, ürüyen köpekler, kurbağalar, ejderhalar, kötü kalpli üvey anneler, cadılar, gulyabaniler, hepsi de

Modern Bir Uyuyan Prenses *

Yirmi yedi yaşında bir kız; ...  .. günün birinde muayene haneme gelir, düzenli uyku uyuyamamaktan ve karar verme gücünü tamamen yitirmiş olmaktan yakınır... .. işsiz güçsüz oturmuşhep, seki,z yıldır nişanlı bulunduğu erkekle bir gün evleneceğini düşleyip durmuştur. Evlenmek özlemiyle yanıp tutuşmuştur ama bir türlü gerekli adımı atamamıştır. Yüreğini

Uyuyan Prenses *

-Kuşkusuz el bebek gül bebek büyütülmüş ve insan soydaşlarıyla gerçek ilişkilerden soyutlanmış bir kızdı uyuyan Prenses. Ne çok kız vardır, uyuyan prensestir her biri. .... tümü de anne ve babaların tek evladıdır. Evde kalmış ne çok kız, beri yandan evli ne çok kadın vardır, ömür boyu bir uyuyan prenses aşamnı sürdürür. Günlük hayatta, ama özellikle psikotrerapistlerin muayenehanelerinde ....; soğuk kimselerdir. Bazıları, cinsel yaşamları

Kurbağa prens*

-Sahip olmayı amaçlayan sevgi, küçük bir sevgidir. Sevilen kişiyi ileri götürmeyen, onu diriltip şenlendirmeyen, tersine ondan boyuna isteklerde bulunan, onu köstekleyen , onu kendisine bağlayan bir sevgiye sevgi denemez. ...
-Kurbağa Prens masalındaki ...
-.. Diyelim ki, bizim masaldaki “prenses” toplumun üst kesimine mensup bir kızdır. Hayal

Kadın Psikolojisi – Gustav Graber*

-İsviçreli psikolog ve  psikoterapi uzmanı Dr.Gustav Graber 1930’lu yılların anlayışını yansıtan çalışmalarını paylaşırken; aşina olduğumuz masallardaki kadın kahramanların duygu dünyalarını da bizlere açıyor. Kitabın sayfalarında ilerledikçe “Pamuk Prenses”, “Kül Kedisi”, “Kurbağa Prens”  ve  “Kırmızı Başlıklı Kız”ın sıradan birer çocuk masalı olmadığını, günümüz kadınlarında da gözlemlenen davranışların arka planında yaşananların

Kadın & soğukluk *

Kaygı
-Kadının, gelişim yıllarından alıp evliliğe taşıdığı güçlüklerden birisi: Soğukluk.  ... .. bu kadının erkekle ilişkisindeki bir bozukluğun göstergesidir. Kişisel içeriğinde .. ne olursa olsun, soğukluk her zaman erkeğin cinsel olarak yadsıması demektir. ...
-Kendi deneyimlerime dayanarak, ben soğukluğun yumuşak huylu olanlarının, kadınlıkların

Beklentilerin yarattığı çatışmalar *

Kendimizi sorgulayabiliyor muyuz?
-Bu tür iç çelişkilerin kendilerini cinsel alanda daha güçlü olarak ve kolayca dile getirmesi çok doğaldır.  .... Genellikle dümdüz bir çizgi üzerinde yürüyen insanlar bile cinselliği, çelişik fantezilerin oyun alanı yapmaya kolayca özenebilirler. Ve bütün bu değişik beklentilerin, fantezilerin evliliğe de aktarılması çok doğaldır.
-Eğer eşlerden birisinin ötekiyle olan ilişikleri bozulmuşsa, en derin nefret kaynakları işte bu
cinsel ilişki olgusundan çıkabilir. ... .. Dolayısıyla eğer bir başka bir insanı kendimize eş olarak seçseydik, bütün bunların başımıza gelmeyeceğine kolayca inanırız. Oysa karşı cinse yönelik iç tutumumuzun belirleyici etken olduğu gerçeğini, bunun balka eşle kuracağımız ilişkide de benzer bir biçimde dile geleceğini görmezden gelmeye çok yakınız. Başka bir deyişle sık sık- ya da her zaman- evlilikteki güçlüklerin tümünün aslan payının, kendi gelişimimizin bir ürünü olarak, kendimize sunarız evlilik sofrasına. ...
-... erkeklere özgü bazı eğilimleri göstermek için ...  .. karşı cinseyönelik bazı tutumların çocukluk yıllarında kazanılmış olabileceğini ve kaçınılmaz olarak daha sonraki ilişkilerde, özellikle evlilikte kendilerini ortaya vuracaklarını, bu tutumların eşin kişiliğinden nispeten bağımsız olduklarını ....

Evlilik & bardağı taşıran son damla *

-.... çok bilinen doğal bir kaç neden vardır. Bunlar ister Kutsal Kitap’taki insanın günahkâr olduğu yolundaki görüşleri kabul edelim, ister yarı deli olduğumuzu ileri süren Mark Twain’e inanalım, ya da daha çağdaş terimlerle bunu bir nevroz olarak adlandıralım, bizim insan olarak sahip olduğumuzu bildiğimiz insanın doğal sınırlarından kaynaklanmaktadır. Ve bütün bu farklı görüşler tek bir istisna tanırlar; Kendimiz.  .. evlenme kararını .. düşünen .. şunu

Aynı insanla uzun süre yaşamak *


Hayal kırıklıkları
-Sorun yüzeyde oldukça basit- ve çözümsüz- gözükmektedir.  Aynı insanla uzun süre yaşama programı genelde, özellikle de cinsel ilişkiler alanında skıcı ve boğucu bir hava yaratmaktadır. Dolayısıyla yavaş yavaş soğuma ve kopma kaçınılmaz gibidir. ...             .. Monoton ve sıkıcı geçen yıllardan ötürü evliliğin olanca parlaklığını, canlılığını, ruhunu

Evlilik sorunları *

Sorular
-Neden güzel evlilikler böylesine seyrektir? ... Acaba evlilik, ortadan kalkmak üzere olan bir yanılsama mıdır? Ya da özellikle çağdaş insan onu ayakta tutabilme gücünden yoksun mudur? Kabul edemediğimiz başarısızlık, evlilik kurumunun kendisine mi aittir ya da bu, yürümeyeceğine inandığımız zamanki kendi başarısızlığımız mıdır?
-Neden evlilik genellikle sevginin  ölümü olmaktadır? Kaçınılmaz bir yasaymış gibi bu

İç dünyamızın çöle çevrilmesi *

-Evlilik toplumsal bir kurumdur. ... ..  Kayserling, çağlar boyu evlikliklerde yaşanan değişmez mutsuzluğa rağmen insanları evliliğe itmeyi sürdüren şeyin ne olduğuu sorar. ... .. bizi evliliğe iten şeyin,... .. Bu nedenle evliliğin başlangıç konumu, yukarıda anılan bilinçsiz arzuların ağır, tehlikeli yüküyle yüklüdür. Bu arzuların varlığı ısrarla korunmasını önleyecek bişr yol bulunmadığını, .. .. , bu tehlikenin şöyle ya da böyle kaçınılmaz olduğunu da

Ketlenmiş kadınlık *

Soğukluk sorununa psikanalitik bir katkı
-Kadınlar arasında .. soğukluğun .. yaygın oluşu, .... ....  bütün bu rahatsızlıklraın olmadığı durumda bilebir ilişki –yani erkeğe yönelik tutum – bozulacak ya da eksik kalacaktır. ... İster ilgisizlik ya da duygusuzlkta, ister aşırı kıskançlıkta , güvensizlik ya da siiinirlilikte, yersiz zamansız isteklerde, aşağılık duygularında, sevgi ihtiyacı ya da kadınlarda sıkı fıkı

Kadın Psikolojisi – Karen Horney

-Kitabın ön sözünde vurgu yapıldığı üzere; Horney’e göre “yaratılış, doğuştan gelen ve yaşam boyunca değişmeden kalan bir şey değil, tersine beden-çevre iç etkileşiminin şekillendirebileceği esnek olasılıklara karşılk veren bir şeydir. Karen Horney(1885-1952)’in kaleme aldığı 308 sayfadan oluşan “Kadın Psikolojisi” daha çok Freud’un temel teorilerini analiz eden denemeler olarak yorumlanabilir. Konuya ilgi duymayanlar için pek de

Dur, düşün, konuş! & Dur, düşün, yap! *

-“Dur,düşün,konuş!”  ve  “Dur, düşün, yap!” sözlerini slogan haline getirip çerçeveletip duvarlarına asmalıdırlar. İnsanlar, konuştuklarında karşısındakilere zarar vermemek için, “Acaba bunu söylersem karşımdaki ne düşünür?” sorusunu kendilerine sormalıdırlar.
-Bazı kimseler, karşıdakinin hislerini öenmesemeyip onu sinirlendirdiğinde, kendisini
“gol” atmış gibi mutlu hisseder. İşte o zaman evlilik, eşler arasında bir iletişm olmaktan çıkıp bir maç ya da musabaka haline dönüşür.

Genetik algoritma *

-Şahsiyet oluşumunda genetik algoritmaya göre yönelmeler söz konusudur. Kimlik oluşumunu teşkil eden unsurların %40’ı genler, %40 toplumsal öğretiler, %20’lik oranı da kişinin kendine kattığı birikimler sonucu meydana gelir.
-Çocuk hayatı öğrenirken anne-babayı gözlemler ve âdeta kamera gibi kaydeder. Bunun sonucunda genetik programın sosyal özellikleri biçimlenir. Ergenlik dönemiyle birlikte kendisi

Genetik algoritma *

-Kadın, herhengi bir şeyin işine yarayıp yaramadığından çok, hoşuna gidip gitmmesine, güzel olup olmamasına bakar. ... Erkek ise kadından farklı olarak olaylara kâr zarar hesabıyla ve daha objektif baktığı için  hadiselerin ruhsal hareketlerini anlamakta güçlük çeker. .... mantıkla duygunun kol kola yürümesi gerekiyor. ...
-Bireyselleşme sürecinin büyük bir  kısmı hormonlarla ilgilidir. ..... kadının genlerine saygı

Kadın ve erkeğin biyolojik yapıları *

-Kadını kadın, erkeği erkek yapan özelliklerin bir kısmı özaelliklerin bir kısmı genler, bir kısmı da sosyal öğrenme ile kazanılır. Her iki cinsin de toplumsal rolünün önemli bir bölümü yaşadığı ortam ve kültürel öğrenme işle ilgilidir.  .... cinsiyet kimliğini oluşturan özelliklerin büyük çoğunluğunun genetik olduğunu biliyoruz.
-Bu durum çocukluktan itibaren böyledir.
-Meselâ kız çocukları, sözlü anlatım konusunda erkek çocuklardan daha öndedir. Aynı

Kadınlarda depresyon *

-Depresyondaki kadınların en büyük sıkıntısı, “anlaşılamamak”tır. Şeklen bakıldığında organları yerindedir. Hayatları gayet muntazam, maddi ve manevi refahları yerinde olduğundan âdeta rahatlığın onları sıktığı düşünülür. Depresyondaki bir kadının yakınları ona ”Gez, dolaş, kafanı dağıt, takma kafana, kendi kendinin doktoru ol.” gibi telkinlerde

Kadın cinselliği *

-Cinsellik, biyolojik ve psikolojik olduğu kadar kültürel boyutu da olan ve toplumdan etkilenen bir sağlık alanıdır. .... Tarih boyunca cinsellikle ilgili tutumlar toplumdan topluma çeşitlilik göstermiştir.

Annelik hüznü *

-Doğumdan sonraki iki haftada kadınların %70’inde hafif, orta ve şiddetli olmak üzere farklı oranlarda duygulanım değişiklikleri yaşanır. Hafifi üzüntü, ağlamanın yanında artan korkular, bunun belirtileridir. Anne, aile ğüyelerinin yardımına ihtiyaç duyar.
-“Annelik hüznü” olarak da tanımlanacak bu dönem doğaldır. Doğum gibi güç bir olayın

Doğum sonrası depresyonu *

-Son yapılan araştırmalar, bebeklerin anne karnındayken duygusal hafızalarının çalıştığını, annesi tarafından istenen ve sevilen çocukların daha sağlıklı geliştiğini ve büyüdüğünü göstermektedir. Doğum sonrası annenin bebeğe dokunması ve yakın olmasının çok önemli olduğu anlaşılmıştır. Darwin’in “Anne çocuk arasındaki savaşı anne kazanmalıdır; çocuk

Zihinsel farklılılar & kadın-erkek *

-.... “trafik canavarı” dediğimiz tiplerin daha çok erkekler arasın dan çıktığını, gebelik park yeri kazalarını en çok kadınların yaptığını ... biliriz. Kadınların arabaları geri geri ve geri paralel etmede başarısız olmaları, onların beyinlerinden kaynaklanıt. Mekândaki algı becerisi, beyinde cismin uzaydaki yeini algılamayla ilgilidir.
-Yine dokunma duyusu da, cildi erkeklere nazaran yumuşak ve duyarlı olan kadınlarda daha

İçtenlik *

-Çiftlerin birbirlerine zaman ayırmamaları,
-Doğru bir şekilde tartışmayı bilmemeleri,
-Evliliği monotonluktan kurtarma çabalarının yetersiz oluşu,
-Tarafların birbirlerini değiştirmeye çalışmaları,
-Cinsel problemlerini konuşmamaları,
-Para sıkıntısı gibi sorunlar evlilikte mutluluk puanını düşüren durumlar gibi

Bağışlayıcı olmak *

-Korkunun egemen olduğu ilişki, sevgiyi yıprattığı için iki tarafı da mutsuz edecfektir.
-Başkasının hatası yüzünden kalbi kırılan kişi “sen dili”yle değil, “ben dili”yle konuşmayı başarmalıdır. Semavi bağışlayıcılık idealdir, ancak herkes bunu başaramaz. Bağışlamayı zamana bırakan insan, karşı tarafı suçlayıp yargılamak gibi kolay bir yol yerine kendini

Kadın-erkek & farklar *

Bay mantık-bayan duygu
-.... Kadınlar tek konu üzerinde daha iyi yoğunlaşırlar.
-Erkeğin 10 dakikada yaptığı plânı, kadın 15 dakikada yapar.
-... Kadınlar... alış veriş sırasında güzel elbise gördüklerinde, mağazanın önünde dakikalarca kalabilir, televizyonseyrederken spikerin anlattıklarına değil, giyindiklerine dikkat ederler. .... Uzun vadeli plân yapmakta zorlanırlar.
-İnsan bir otobüs yolculuğunda nasıl ki yolcu olduğunu unutmaz, otobüsün sadece kendine

Hayatımızın doğal parçaları & engeller-sorunlar *

-Kişilik tiplerinin bazılarında “zordan kaçma” eğilimi vardır. Bunlar, engellerin hayatın bir parçası olduğunu düşünmezler. Hâlbuki, kötü olan engeller değil, tembellik ve zorluğu aşmak için çaba sarf etmemektir. Meselâ yol inşaatlarında projesi çizilen çalışma devam ederken, umulmadık bir kaya ya da beklenmedik .... çıkabilir. Ama bu sebeple yol

Tipler *


-.... lüzum gördüklerinde istediklerini yaptırmak için ağlarlar. Bu ağlama karşısında hemen yumuşayıp teslim olunursa, bundan sonra kadın erkeği istediği noktaya götürecektir. Bu tip kadınlarla karşılaşan erkekler, onlara nazikçe mendil uzatmalı, fakat kendileri doğru bildiklerini yapmalıdırlar.
-İnciten insanlarla yaşayanlar, kendilerini karşı tarafın isteklerini yerine getirmeye ve

Son karar verici kadın & erkek *

-Bazı erkekler, eşlerinin her yaptığı işe karışırlar. Evin düzeninden yemeğin ve sofranın biçimine kadar hep son kararı veren taraf olmak isterler. .... bazı kadınlar, eşlerine annelik yaparlar. Diş fıçalamalarından “Cüzdanını aldın mı?” demeye kadar sürekli müdahale içindedirler. Bu iyi niyetli çabalar karşı tarafı .... rahatsız eder. Ev hayatında kadın, dışarıdaki

Psikolojik duvar *

-Erkek olgunlaştıkça almayı değil vermeyi öğrenir ve vermekle başarılı olacağını görür. Duyguların önemini kavrar, estetik değerleri ciddiye alır. ....
-Kadın olgunlaştıkça yeni verme stratejileri geliştirir. İstediklerini alabilmek için mantıklı yaklaşımlar ve zamanlamalar bulur. .... Düşüncesiz duygunun mutlu etmeyeceğini öğrenir. Ayrıca

Üzüntü anında kadın & erkek *

-Üzüntü anında erkeğin ve kadının beyni farklı çalışır. Erkek sessizleşir, kabuğuna çekilir, konuşmak yerine düşünmeyi tercih eder. Bir çözüm bulduğunda sessizliğini bozar. Kabuğuna çekilme,gazete okuma şeklinde olabilir.
-Bu arada kadın kendisinin dinlenilmediğini zanneder. ... üzülen kadın, rahatlamayı, güvendiği birisini arayarak sorunlarını konuşmakta bulur.Kadınlar kendilerini

Kadın-erkek & psikolojik ip uçları *

-Kadınların erkekler konusunda en çok dile getirdikleri yakınma, erkeklerin onları dinlemediği ve anlamadığı hususudur. Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir. Erkekler doyumu başarıda ve sonuç almada bulurken, kadınlar paylaşma, değer verilme ve

Sevgi dili *

Kişilik yapılarındaki farklılıklar kadın erkek arasında oldukça belirgindir. .... İki cinsin de karşı tarafın kendisinden farklı olması gerektiğini bilmesi, ilişkinin sağlıklı olması için ilk adımdır. Aksi takdirde bizim hissettiğimizi onun da hissetmesini veya bizim istediğimizi istemesini arzularız. Bu ise ne mümkündür, ne de doğru ve gerekli. Çünkü insanlar tek tip

Kadın Psikolojisi **

-Günümüz insanının iletişim problemleri gittikçe daha çok gündem oluşturmaktadır. Aile içi sorunların yeri ise özel bir yere sahip bulunmaktadır. İnsanların biribirlerini anlaması ve karşı tarafa daha bir anlayışla yaklaşması için karşı cinsin tanınmasını ön plana çıkarmaktadır. Nevzat Tarhan’ın bu kitabını okumanız için gerekçe oluşturabilecek  kısa alıntılar ve

Kadın Psikolojisi

Üç kitap ve bir değerlendirme
Kitapçılara gidildiğinde, “psikoloji” raflarında her konunun psikolojisi ile ilgili kitaplar arasında “Kadın Psikolojisi” başlıklı kitap çeşitleri dikkati çeker. Aynı durum “Erkek Psikolojisi” için geçerli mi? Kitap evlerinin raflarında bulamayabiliriz. Bu durum belki de ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır.
“Kadın Psikolojisi” başlığı altında kaleme alınan üç ayrı kitap içindeki kısa alıntıları