1 Ekim 2014 Çarşamba

Kadın & soğukluk *

Kaygı
-Kadının, gelişim yıllarından alıp evliliğe taşıdığı güçlüklerden birisi: Soğukluk.  ... .. bu kadının erkekle ilişkisindeki bir bozukluğun göstergesidir. Kişisel içeriğinde .. ne olursa olsun, soğukluk her zaman erkeğin cinsel olarak yadsıması demektir. ...
-Kendi deneyimlerime dayanarak, ben soğukluğun yumuşak huylu olanlarının, kadınlıkların
kendi bildiklerinden ve bizim beklediğimizden daha yaygın olduğunu varsaymaktan yanayım.  .. Soğukluğun her zaman erkeği reddetmenin dışa vurumu olduğunu söylerken, erkeğe yönelik düşmanlığın çarpıcı görünümünden bahsetmiyorum. Bu tür kadınlar, bedensel yapılarıyla, giyim kuşamlarıyla ve genel görünümleriyle, davranışlarıyla oldukça kadınsı olabilirler. ... ...  Söylemek isediğim, çok daha derinlere gizli-gerçekten sevebilme, bir erkeğe kendisini tam anlamıyla verebilme yetisinden yoksunluk- bir şeydir. Bu tür kadınlar daha çok kendi bildiklerini okuyacaklar ya da kıskançlıklarıyla, yersiz zamansız istekleriyle, sıkıcılıkllarıyla ve dırdırlarıyla erkeği canından bezdirip, onu kendilerinden uzaklaştıracaklardır.
-Peki böyle bir tutum nasıl ortaya çıkar? İlk önce işin bütün suçunu, geçmişteki ve günümüzdeki cinsel yasaklamaların baskısı eşliğindeki kız yetiştirme yöntemlerimizinve kızların erkekleri gün ışığında görmelerini olanaksız kılan yalıtımın üzerine yıkmaya çalışanlar olabilir. ... bu görüşün oldukça yüzeysel olduğu görülecektir. ... insan doğasının, yasaklamayla ve zorlamayla temelde kesinlikle değişitirlemeyeceğini görürüz.  ...bizi hayati ihtiyaçların doyumundan alıkoyan belki de tek bir etken vardır: Kaygı. ...
-Cinsler arasındakiçok güzel yani, kaygısız bir ilişki ulaşılmaz bir ideal olarak kalabilir.
Son söz

-Öteki ilişkilerde olduğu gibi evlilikte de en çok arzulanan amaca, itkilerin sınırlandırılması ve özgür bırakılması, onları benimseme ve onlardan özveride bulunma arasında bir uzlaşma sağlamakla mümkün olabilir. ... .. Her şeye rağmen, bize doğasının izin verdiği sınırların ötesinde bir şeyler veremediği için onu bağışlayabilmeli, ama ayrıca, havayı olayca zehirleyen, doğrudan dile getirilen ya da ima edilen diğer arzularımızı da bir yana bırakmak zorundayız. Sadece eşimizin ... doyumsuz bıraktığı cinsel etkilerimize değil,  öteki itkilerimize de doyum arayıp bulmanın değişik yollarına yönelik isteklerimizi de bırakmak zorundayız. Başka bir deyişle, kaynağını, değerlerini ve tahlikelerini açık görüşlülükle yeniden irdeleyerek, tekeşliliğin mutlak ölçüsünü içtenlikle yeniden gözden geçirmeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder