Özelde petrol ve genelde enerji
konusunda olduğu gibi, hemen her alanda “ilk”lerin ya da teknolojideki
devrimsel dönüşümlerin, yalnız ve ancak
Batı” tarafından yapıldığını, belleklerimiyer aldığı ze kazımaya çalışan bir uluslararası yayın tekeli var, Rönesans
ve Reform gibi açılımlarla, özgür düşünceyi dinin baskısından kurtaran ve bilimi öne çıkarıp, insani gelişimin önünü
açan süreçlerin yaşamsal önemini asla yadsımıyorum. Ancak yukarıda somut verilerle
ortaya konan “döner matkaplagerçekleştirilen ilkj sondaj” örneğinin de tek
taraflı ve biraz da kompleksli algılarımıza dair ezber bozucu niteeliğini kabul
etmekte yarar var diye düşünüyorum.
...
.. Geçen zaman bana şunu öğrett: Petrolün insan ve ülkelerin yaşamındaki
yaşamsal rolünü gereğince kavrayabilmek için diğer enerji kaynaklarının da içinde
yer aldığı büyük resmi görebilmek ve petrolün o büyük resim içindeki yerini ona
göre değerlendirmeye çalışmak gerekiyordu. ... ...
“Dönemin
Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schumann’ın, Dünya barışı onu tehdit eden
tehlikelere koşut ve yaratıcı çabalar ortaya konulmaksızın korunamaz” cümlesi
ile başlayan 9 Mayıs tarihli deklerasyonu, bugün Avrupa Birliği adını alan
siyasi ve ekonomik yapılanmanın ilk adımı sayılan Avrupa Kömür ve Çelik Birliği’nin
kurulması ve bir “Yüksek Otorite” tarafından yönetilmesi için, tarihi bir çağrı
niteliği taşıyordu.
Dnya
barışını sağlamak için Fransa tarafından yapılan ve ilk addım olarak, yıllarca
savaşılan ‘Almanya ile kömür ve çelik üretimlerinin ortak bir havuzda
toplanmasını, ortak bir Pazar yaratılmasını ve daha sonra da, bu birliğe
katılmak isteyen yeni ülkelerre de eşit koşullarda kullanım hakkını vermeyi ve
rekabet yerine dayanışmayı öneren bu çağrının odağında, kömür ve çeliğin yer
alması rastlantı değildi.
Genel
anlamı ile sanayinin olduğu kadar, özelde savaş sanayisininde temel gereksinimi
olan kaynağın ve ürünlerinin ortaklaşa kullanımı ile savaşlardan kaçınılabileceği
önce bu iki ülke arasında, daha sonra da üye olmayı arzulayacağı varsayılan
diğer üye ülkeler arasında , ekonomik birliğin gelişeceği, yaşam
standartlarının yükseleceği düşüncesi yankı bulmakta gecikmedi. Deklerasyonun
yayınlanmasında yaklaşık bir yıl sonra, 18 Nisan 1951 tarihinde Paris’te;
Fransa ve Almanya’nın yanı sıra Belçika, İtalya, Lüksenburg ve Hollanda, 50 yıl
süreli olmasını kararlaştırdıkları Avrupa Kömür ve Çelik Birliği Anlaşması’nı
imzaladılar. ... ..
*Enerjinin İktidarı & Necdet Pamir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder