Daha her birimiz küçücükken doldurulan bu
delhizlerde başlıyor kaderimiz yazılmaya. Bu karanlık yumağın içindeki
acımasızlığı, korkuyu, bencilliği, kıskançlığı, hırsı, öfkeyi, saldırganlık
duygusunu ve doymak bilmeyen cinsel istekleri fark etmek, dayanabileceğimizin
çok üzerinde bir rahatsızlık hissi verir bizlere. İşin en acıklı yanı ise, bu
yumağın şekillenmesinde em büyük rolün, yine en yakınlarımızla olan
ilişkilerimizden kaynaklanıyor
olmasıdır.
Hastalarımı dinlerken ne zaman, nerede ve kimler
tarafından yaralandıklarını gördükçe her zaman içim sızlar. Yaralayanlar ise
genellikle yaraları en derin olanlardır. Bu zincir eğer bir yerlerinden
kırılmazsa kuşaklar boyu sürüp gider. Çocuk yetiştirirken bunları unutmayalım. Unutmayalım ki,
çocuklarımızın kaderi güzel olsun.
… ..
Benim hastalarımın çoğu hanımdır. Eğer bir erkek kalkıp
psikiyatriye geliyorsa, mutlaka çok önemli bir nedeni vardır. Kadınlar kadar
kendilerine ilgi göstermez erkekler. Çok zorda kalmadıkça gelmezler. …
..
… .. Çok ilginç şeyler anlatıyor Şevket Bey. Umduğumdan çok farklı, çok derin sorunlar bunlar. Yıllardır çok şey dinledim insanlardan. Hiçbiri, diğerine benzemedi. Ve yıllar sonra işte böyle, yine şaşkın, yine merakla dinliyorum hastalarımı. Ve diyorum ki içimden, “hayat hiç de göründüğü gibi düz ve basit değil.Bu senaryoyu yazan, bizden çok önde. … ..