Tüketmeden
sevmek ve sevilirken tükenmemek için
-Arka kapak tanıtımında; “Bir çocuğun hemen yanı başına
oturup , kan ter içinde oyununu nasıl aşkla oynadığına bakmalı...
-Yaşı geçgince bir sanatkârın atölyesine gidip, aşkla
dokunduğu bir ağacın nasıl bir esera döndüğünü seyretmeli...
-Yaşadığımız zamanın, yüreğimizdeki aşkı söküp atma
hesaplarına inat, bu kitabın kaleme alınış sürecinin her anına şahit olan biri
olarak, rahatlıkla diyebilirim ki; bir türlü kapanmayan yaralara şifa olan
reçeteler, tecrübe laboratuvarlarında kelimelere döküldü. Her yeniden ayağa
kalkışın, yola devam edişin çekirdeği oldu aşk.
-Yorulduğunuzda bu tatlı reçeteler yetişti imdadımıza.
Sevdiklerimizle birlikte büyümenin heyecan dolu dünyasında öğrendik ki, “Ne
zaman ki biter aşk, insan o zaman yorulurmuş...!” deniliyor.
Kitaptan kısa alıntıları paylaşalım: ... insanın yaşama
sevincini, devam etme aşkını elinden alan esas suçlu çoğu zaman yine
kendisidir. En büyük yalanı insan kendine söyler, buna en çok inanan da yine
kendisidir. ... ..
-Kendini mağdur ve haksızlığa uğramış olma durumuna sokmanın
en patolojik zevklerini yaşar. Hayatın ve yaşadıklarının sorumluluğunu almamak
uğruna, mağdur ve haksizlığa uğramış olmayı bir yan kazanç olarak görür. Tekrar
deneme ve çabalama cesareti gösteremediğinden dolayı sorumluluktan ve kendine
düşen değişme ihtiyacından da vazgeçer. Dertlenmek, şikâyet etmek daha kolay
gelir.
-Mutlu olmak ise, kendinle tanışmayı gerektirir. ... ..
Yeter ki sen mutlu olmayı, kadere ve yaşayacaklarına dair
iyi niyetli olmayı seç...
-Seni özel kılan, sana has olanı sevmeye çalış, onu
küçümseme, kendinden büyük yükler de yükleme