3 Eylül 2016 Cumartesi

Define Adası *

-Kitabın arka kapağındaki tanıtımda; “18. yüzyılın ikinci yarısı okyanusların korsan kaynadığı, uzak adaların inanılmaz maceralara sahne olduğu bir dönemdi. Jim Hawkins, bu karışık günlerde ailesiyle birlikte İngiltere’nin güney kıyılarındaki Amiral Benbow Hanı’nda yaşamaktadır. Yolu Amiral Benbow’a düşen Billy Bones isimli eski bir korsan, hanı işleterek  kıt kanaat geçinen ailenin yaşamını değiştirecektir. Bones’in korsan Flint’in definesinin yerini gösteren bir haritası vardır ve bu harita bir bela mıknatısı gibi bütün korkunç korsanları hana çeker. Harita bir rastlantı sonucu Jim Hawkins’in eline geçer ve heyecanlı bir define avı başlar.” anlatımı ile sürükleyic bir dilla kaleme alınan çocuk romanı; aynı zamanda yetişkinlere de hitap ediyor.
-Kısa alıntıları paylaşarak define peinde koşan korsanların heyecanına ortak olalım.
Yaşlı Korsan
Yaşlı kurt Denizci Amiral Benbow’da
-Bir denizci (arada bir rast geldiği üzere, kıyı yolunu izleyerek Bristol’a giderken) Amiral Benbow’a misafir olduğunda, kaptanımız salona girmeden önce perdeli kapıdan ona bakardı; böyle birihandayken her zaman bir fare gibi sessiz kalmaya özen gösterirdi. En azından benim için, bu durumun sır olan bir tarafı  yoktu; çünkü bir bakıma onun endişesine ortak olmuş sayılırdım. Bir gün beni kenara çekmiş ve “tek bacaklı bir denizci adama karşı gözümü dört açmam” halinde, her ayın birinci günü elime dört gümüş peni  sıkıştırma sözünü vermişti. ... ..
-Bu kişinin rüyalarıma nasıl girdiğini anlatmama pek gerek yok herhalde. Fırtınalı gecelerde rügâr evin dört bir yanında uğuldarken ve dalgalar koy boyunca kayalıklara çarpıp kükrerken, onu bin bir kılığa ve bin bir şeytansı çehreye bürünmüş halde görürdüm. Bacağı bazen dizden, bazen kalçadan kopmuş gibiydi; bazen de tek bacağı gövdenin ortasından çıkan azman bir ytarığa dönüşürdü. Çitlerin ve hendeklerin üzerinden atlayıp koşarak beni kovaladığını görmek karasabanların en kötüsüydü. .. ..
Kara benek
-... .. şunu unutma ki, peşinde oldukları şey benim eski sandığım. ... ..
 -O yeri bir tek ben biliyorum Bu sırrı Savannah’ta bana verdi. ölüm döşeğinde yatarken, aynen şu anda gördüğüm halime benzer bir durumdayken ... ..
-“Peki ama, kara benek neyin nesi, kaptan?” diye sordum.
-“bu bir çağrı, miço. Bana ulaştırdıklarında, sana söyleyeceğim. Ama sen de gözünü dört aç, Jim, Şerefim üzerine yemin ederim, sana eşit pay vereceğim. ... ..
-Birden, yol üzerinde yavaşça hana yaklaşan birini gördüm. Besbelli ki kördü. Elindeki bir değneği yere vurarak ileliyordu. ... ... “... .. şu zavallı kör adama şu anda memleketin neresinde olduğunu söyleyecek iyiliksever bir dost var mı?
-Kara Tepe Koyu’nda Amiral Benbow Hanı’ndasın beybaba, “ dedim. ... ..





Denizci sandığı
-Hemen dizlerimin üstüne çöktüm.Yerde kaptanın eelinin yakınında, bir tarafı kararmış olan küçük bir kâğıt parçası duruyordu. Bunun kara benek olduğundan hiç kuşku duymadım. Kaldırıp aldığımda, öbür tarafında çok güzel okunaklı bir yazıyla şı kısa mesajın yer aldığını gördüm: “Bu gece ona kadar vaktin var.” ... ..
Kör adamın sonu
Kaptanın belgeleri
Bristol’e gidişim
Barut ve silahlar
-“Hispionala” biraz açıkta olduğundan, birçok geminin pruva aslanları altından geçtik ve pupalarının çevresinden dolandık. palamarları bazen mevnamıızın dibine takılarak gıcırdıyor, bazen de yukarumızda sallanıyordu. Her neyse, sonunda uskunaya ulaştık, ve güverteye adım atmamızla birlikte, ikinci kaptan Bay Arrow bizi karşılayıp selam verdi. ... ..
-İkincisi dedi kaptan, “Bir define peşinde olduğumuzu öğrenyorum, hem de kendi tayfalarımdan duyarak. Bakın, define netameli bir iş; define yolculuklaından hiç bir surette hoşlanmam; en önemlisi, bu bir sırsa ve (kusura bakmayın, Bay Tralawney) o sır papağana söylenmişse, daha da hoşlanmam. ... ..
Yolculuk
-“Hispionala” Define Adası’na doğru yopl almaya başlamıştı. ... ..
Elma verilinde duyduklarım
Savaş meclisi
Karadaki serüvenim
İl kapışma
Adanın garibanı
Korugan
İlk gündeki kavganın sonu
Saldırı
Denizdeki serüvenim
Gelgitin sahneye çıkışı
Kurukafalı bayrağı indirişim
İspanyol gümüş paraları
Düşman kampında
Yeniden Kara Benek
Define avı – Flint’in ibresi
Define avı – ağaçlatın arasından gelen se
Bir reisin düşüşü
-... ..Uzak bir köşede, alevlerin ancak loş titrekışıltılarının vurduğu büyük sikke yığınları ve dörtgen kümeler halinde istif edilmiş altın külçeler gözüme ilişiti. Çok uzaklardan aramaya geldiğimiz  ve o zaman akadar “Hispionala”daki on insanın hayatına mal olan Flint’in definesiydi bu. Bunu bir araya getirmenin ne kadar cana, ne kadar kan ve hüzne, batırılmış kaç güzel gemiye, gözleri bağlı kalas üsütünde yürüyen kaç cesur adama, kaç top atışına ne kadar ayıba, yalana  ve acımasızlığa mal olduğunu ise yaşayan kimse anlatamayacak. ... ..

Hikâyenin sonu
* Define Adası – Robert  Louis Stevenson

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder