-Çarlık Rusyası’nın soylu sınıfları ve saray çevresinin
etrafında dönen olayları alaycı bir dille anlatmaktadır.Yazar,romandaki “prens”
karakterini budalaca tavırlar içine sokarak okuru güldürmektedir. Fakat bu
ironik anlatımı derinden bir tahlille
irdeleyecek okuyucu, aslında gerçek budalaların tüm çevresindeki
insanlarolduğunu sezecektir....
-Soyluların yaşam biçimi, geniş halk tabakalarının gözleri
önüne seren Dostoyevski, devrim öncesi egemen sınıfı da hafif bir alaycılıkla
anlatmaktadır.
-Romandan kısa bir alıntı:
Aglea, ona bakarak safça kolundan çekti.
“Neyiniz var?” diye fısıldadı.
Prens, başını ona doğru çevirip bakınca onun kara gözlerinde
o anda anlaşılmayan bir alevin parladığını gördü. Genç kıza gülümsemek için
kendini zorladı.
O anda Nastasya Filipovna , genç kızların iskemlelerinin çok
yakınından geçiyordu. Canlı hareketlerine bakılırsa, Yevgeniy Pavloviç,
Aleksandra İvonovna’ya meraklı ve gülünç öyküler anlatıyor olmalıydı. Prens,
daha sonra Aglea’nın ansızın alçak sesle “Hasıl?” dediğini anımsadı.
Ne için söylendiği belirsiz, yrım kalmış bir soruydu bu.
Fakat bu sorusu havada asılı kaldı.
Genç kız cümlesini bitirmeden durdu birden. Ama söyledikleri
yetiyordu. Kimseyi fark etmeden geçen Nastasya Filipovna ansızın onlardan yana
döndü; Yevgeniy Pavloviç’i fark etmiş gibiydi.
“İşte o!” diye bağırdı bişrden durarak. “Gökte ararken yerde
bulmak buna denir... Seni amcanın yanında sanıyordum...”
Yevgeniy Pavloviç’in yanakları kıpkırmızı oldu. Nastasya
Filipovna’ya öfkeyle baktı, sonra hemen gözlerini başka yana çevirdi.
“Yoksa bilmiyor musun? Hiçbir şey bilmiyor hâlâ! Ama inanın
kendini öldürmüş! Amcan bu sabah beynine kurşun sıkmış! Bunu iki saat önce
öğrendim. Şimdi kentin yarısı bunu biliyor.Devlet kasasından, kimine göre üç
yüz elli bin ruble, kimine göre beş yüz bin ruble açık vermiş. Oysa ben onun
sana miras bile bırakacağını sanıyordum! Paranının tümünü yemiş. Ahlâsız bir
ihtiyardı... Amcanın cenazesine gitmeyecek misin? Ah, seni, seni! Ordudan
ayrılma zamanını iyi seçmişsin! Biliyor musun, sana hiç inanmıyorum. Amcanın
intiharını sen önceden biliyorsundur. Hadi hoşça kal, iyi şanslar.
Bu konuşma biçimi ve aralarındaki yakınlığı açıkca belirtmek
istemesine kesinlikle bir amaç gizliydi Nastasya Filipovna’nın. Buna hiç kuşku
yoktu. ... ..
*Budala
& Dostoyevski
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder