2 Ağustos 2017 Çarşamba

Hayvan Çiftliği *

Bir peri masalı
-Kitabın arka kapak tanıtımında; “İngiliz yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940’lardaki “reel sosyalizm”in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
-Hayvan Çiftliği’nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. Georgew Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin’i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
-Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.” deniliyor.
-Roman zamanın ruhunu yansıtıyor...
-Sunuş bölümünden kısa alıntıları paylaşalım: ... .. Artık Hayvan Çiftliği’nde yılgı ve korku kol gezmektedir.  Kitabın başlarında “Bütün hayvanlar eşittir” diyen Koca Reis’in bu sözü garip bir değişikliğe uğramıştır: “Bütün hayvanlar eşittir; ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir.” Bir baskı biçiminin yerini, başka bir baskı biçimi almıştır. Hayvanların eski efendileri insanlar ile yeni efendileri domuzlar, Çiftlik Evi’nde, bir şölen sofrasının başında toplanmışlardır. Çiftliğin ezilen hayvanları, korka korka Çiftlik Evi’ne yaklaşır, yüzlerini cama dayayarak içeride olup biteni
izlemeye koyulurlar: Tombul yanakları attığı kahkahalardan mosmor kesilen  Bay Pilkington, kadehini zafere kaldırır ve “espri”yi patlatır: “Siz aşağı kesimlerden hayvanlarınızla uğraşmak zorundasınız; biz de bizim aşağı sınıflarımızla uğraşmak zorundayız!” Dışarıdaki hayvanlar, tam o sırada, içeridekilerin yüzlerinde bir tuhaflık sezerler. İnsanlar ile domuzları birbirlerinden ayırt edememektedirler. İnsanlar domuzlara, domuzlar insanlara dönüşmüştür...

*Hayvan Çiftliği & George Orwell

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder