8 Mart 2018 Perşembe

Tarihi Hoşça Kal Lokantası *

-... .. Böyle olacağını tahmin ediyordum, o günden sonra iki yüz ellinin üzerinde kayıt aldım. Hiç kimse de “Sen kimsin, adın ne, neye göre bunları soruyorsun, göl kenarında çektiğimiz bir fotoğraf için neden ev adresimizi istiyorsun?” diye sormadı. Sormazdık. Evimizin kapısını kim o demeden açmayacak kadar da temkinli ama her “benim” diyene kapıyı açacak kadar da saf bir milletin evlatlarıydık.
-Ertesi gün, bir sonraki gün ve sonraki gün... Üç yaz, düğün sezonu boyunca geldim gölün oraya. İki kavak ağacının  arasında sandalyemde oturdum ve gelen çiftlerin mutluluğuna ortak oldum.Bir gelini, damadın sırtını kaşırken fotoğrafladım. Bir damadı, hapşırırken yakaladım; kız çok güzel güldü. O fotoğrafa ara ara bakıyorum, buruşuk bir surata bakan gülen gözler... Fotoğraflardan birinde, gelinin ayağını sıkan topuklu ayakkabıyı çıkartıp ayaklarını ovan bir genç adam görebilirsiniz. Bir diğerinde, gelinin sigarasını yakan bir damat. Bir başkasında, balık ekmek kokusuna dayanamayıp, gelinmişiz damatmışız hiç takmayan bir ağaç altında tıkınan bir çift görebilirsiniz. Müstakbel eşine dil çıkartan bir gelin yere düşen bir damat ve ona elini uzatan bir sevgili, omuzuna kuş pisleyen bir damat ve, görümcelerin arkasından fısıltıyla dedikodu yapan bir ikili görebilirsiniz. Gelinin sırtını kütleten bir damatla, stresten midesi bulanıp kusan geline peçete uzatan damadı tüm bu koleksiyon içerisinde tek tek geçiyorum.
-Bu süreçte çeşit çeşit fotoğrafçıyla karşılaştım. Güzel gelinlerini, yakışıklı damatların olduğu çiftlere her zaman daha fazla ihtimam gösteriyorlardı. Kendi katologlarına koyacakları bu fotoğraflar için, bazen yere yatıp aşağıdan bir açı yakalayarak basıyorlardı makineye. Bazen sandalyenin üstüne çıkıp yukarıdan çekmeye çalışıyorlardı. Bazen gelinin eline şemsiye veriyorlar, soğuk bir "Üsküdar'a gider iken" manzarası yaratıyorlar, bazen sinema klaketi, şampanya kadehi ya da bazen pembe balonlar kullanıyorlardı. Klişe mutlulukları ölümsüzleştirmek için ölüp biitiyorlardı resmen. Gelini yere oturtup
gelinliğin eteklerini yere açtıklarında ve damadı da gelinin dizlerine ...

*Tarihi Koşça Kal Lokantası / kaybetmek bizim işimiz & Şermin Yaşar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder