12 Mart 2020 Perşembe

Olağanüstü Bir Gece*

... ..Hâlâ tutkulu alevler içinde o olanları, o günü, bir fayton kiraladığım 0 7 Haziran 11913 gününü yeniden yaşıyorum. ... ..
... .. Sanki benimle olan biten arasında, irade gücümle yıkmayı başaramadığım cam bir duvar vardı.... ..
... ..Kendimi anlamaya başladığım günden beri, daha birçok şeyi de anlamaya başladım.Bir vitrinib önünde duran aç insan beni sarsabilirdi, bir köpeğin oynayıp zıplayışı beni hayran bırakabilirdi, artık her şeye dikkat ediyordum, hiçbir şeye kayıtsız alamıyordum. Her gün –normalde sadece davetler ve müzayedeler için elime aldığım- gazetede beni heyecanlandıran yüzlerce şey okuyorum, bana sıkıcı gelen kitaplar birdenbire ilgimi çekiyor. En tuhaf olanı da insanlarla, sohbet dediğimiz şeyin ötesinde de iletişim kurabiliyorum.Yedi yıldır benimle olan hizmetçim artık umurumda, onunla sık sık sohbet ediyorum. Çoğu zaman yanından, hareket eden bir direkmiş gibi umursamadan geçip gittiğim kapıcı, bana geçen vefat eden kızından bahsetti ve bu olay beni Shakespeare’in trajedilerinden daha çok sarstı.
Kendimi belli etmemek için hayatıma dış görünüşte uygar sıkıcılık çemberi içinde devam etsem de bu dönüşüm giderek daha görünür hale geliyordu. Bazı insanlar bana artık daha sevecen davranıyor, bu hafta üçüncü kez köpekleri bana doğru koşarak geldi. Arkadaşlarımsa bir hastalık atlatmış biriyle konuşurcasına belirli bir sevinçle, gençleştiğimi düşündüklerini söylüyorlar.
Gençleşmek? Yaşamaya yeni başladığımı bir tek ben biliyorum sonuçta. Herkesin,geçmişte olup biten her şeyin bir hata ve geleceğe hazırlık olduğunu düşünmesi genel bir yanılgı sanırım ve sıcacık elime soğuk kalemi alıp kuru bir kâğıda gerçekten yaşamak konusunda bir şeyler yazarken de haddimi aşıyor olabileceğimin farkındayım. Fakat bu bir yanılgı olsa da beni mutlu eden, içimi ısıtan ve duyularımı açan ilk yanılgıydı. Buraya aydınlanmanın mucizesini yazıyorsam eğer, bunu salt her şeyi yazan kelimelerin aktardıklarından daha derin bilen kendim için yapıyorum. Bu olaydan hiçbir arkadaşıma bahsetmedim, içten ne kadar ölmüş olduğumu bilmiyorlardı ve şu an ne kadar hayat dolu olduğumu da asla tahmim edemezlerdi. ... ..böylesi bir anın büyüsüne şahit olmamış biri, kaderi bu denli canlandırabileceğini anlayamaz, tıpkı altı ay önce benim de anlayamayacağım gibi. İşte o kişiden utanmam, o beni zaten anlamaz. ... .. Kendini bulan insanın bu dünyada kaybedecek bir şeyi kalmamıştır. İçindeki insanı anlayan, tüm insanlığı
anlamaya başlar.


*Olağanüstü Bir Gece  & Stefan Zweig

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder