Yola Girmek mi,
Yoldan Çıkmak mı?
-Yazar eserinin önsözünde; “... .. “50! İktidarın zirvesi: Erkek güç,
kariyer, hayat tecrübesi anlamında kendi zirvesinde bayrağı eline alırken, bir
yandan da o güne kadar tanımadığı rahatsız bir duyguyla yüz yüze gelmeye
başlıyor... Bu satırları okumak için “yakın gözlüğü” takmak zorunda olması
gibi. Veya mekik çekmeyi alışkanlık haline getirmiş biriyse bile karın
kaslarının gevşemeye yüz tuttuğunu anlaması gibi... İlk 50 yaş chech-up’ına
girdiğinde o ana kadar sadece “erkek şakalarında” adı geçen prostat
muayenesiyle karşılaşması gibi... Son otuz yılında pek de düşünmeden tadına
vardığı cinsel gücünün yavaş yavaş elinden gideceği korkusuna kapılması
gibi...” vurgusu yapıyor. Kitap 160 sayfa. Önsözün devamından ve sonraki
bölümlerinden kısa alıntıları paylaşalım:
-“50 yaşına kadar ne öğrendiniz?” sorduğum bir erkek, “Hayatı kadınların
yönettiğini öğrendim,” cevabını veriyordu. “Tahterevallinin iki tarafında da
kadın oturur. Anne ve eş. Erkek bu tahterevllinin taraflarından biri değildir,
ortada bir o yana bir bu yana kaykılır durur...”
-Tahterevellinin dengesinde duran erkeklerden bir kısmı, 50’sinden sonra
o tahterevalliden inecek cesareti kendinde bulabiliyor.
-... ..”Erkekleri konuşturmanın kadınları konuşturmaktan farkı neydi?” diye
soranlara cevabım bu sayfalara sığmaz.... Gördüm ki, erkekler parçalı parçalı
düşünüyor, bir konudan diğerine daha hızlı atlıyorlar. Bu yüzden “50’sinde
Erkek” filminin kurgusu epey zamanımızı aldı. Ne tuhaf ki, erkekler konuşurken
bir açılıyor bir kapanıyorlardı. ... ..
*50’sinde Erkek – Tuluhan Tekelioğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder