25 Haziran 2016 Cumartesi

Kadını Yönetme Sanatı *

Kitabın arka yüzünde ki tanıtımda; “Yönetmek” kelimesi ilk anda olumsuz anlamlarçağrıştırıyor olabilir. “Neden, erkek kadını yönetsin ki?” diye düşünmek mümkün! İnsanın bireyselliğini ortadan kaldıran, onu hiçleştiren  bir yönetim anlayışı elbette ki kötü! Ama bir arada toplum halinde yaşamak her kademede “Yönetim İhtiyacı”nı ortaya çıkarır. Kişili,kleri yok etmeye çalışmadan bireyi “Hiç”leştirmeden .!
Bireysel özgürlükleri koruyarak, yetenekleri köreltmeden, hatta gelişmesine imkân tanıyarak, hayatı iki taraff için de kolaylaştırmak üzere “Yönetmek!”
kadın Yönetmenin Pif Noktaları:
ı.Önce tanıyın!
ıı.Sonra mutlu edin! Kadın, mutlu edilerek yönetilir.
ııı.İstediklerini peşin verin, rahat olsun.
ıv.Onu dinleyin ki, o da sizi içtenlikle dinlesin.
v.Ona önem verdiğinizi gösterin ki sizi saygıdeğer bulsun.
vı.Gelişmesine imkân hazırlayın, değeri artsın; değerli birine sahip olun.
Elnizdekinin değerinin artması pek çok yönden size mutluluk olarak geri dönecektir. Yönetimde başarının ölçüsü de bu değil mi?... .. vurguları yapılıyor.
Kitaptan özellik arzeden kısa alıntıları paylaşalım:
-“Erkek; evinde ‘kadın’, yatağında ‘dişi’ ister.”
-... .. Cinselliğin vereceği tatmini elde etmek için kadının erkeğe, erkeğin kadına ihtiyacı kesin. Ancak, bunun “sevgi”olmaksızın gerçekleşmesi de, maksadı hasıl etmek için yeterli görülmüyor. Karşı cinsle ilgili “duygusal tatmin” cinselliğin çok üstünde bir ihtiyaç. ... ..
-... .. Karşı cinsle ilgili tatminsizlikler, bir kısım rahatsızlıkların ortaya çıkmasında etkin olabileceği gibi, bazı durumlarda hastalıkların kötüye gidişini de hızlandırabilir.
-Duygusal doyumun ise hastalıkların iyileşmesine yardımcı olduğu bilinmektedir. ... ..
-... .. Bazıları, yabancılara daha çok değer verirler, daha ilgili davranırlar. ... ..   Kendi eşlerine sıra geldiğinde
umursamaz görünürler. ... ..
-Eşini değersiz gören erkek ise, aslında kendi mutsuzluğunu hazırladığını düşünemez.
-Kim elindekini değersiz kılarak kendini daha iyi hissedebilir ki?!   .. .. 
Kadınla evlilikte mutlu olmak için bilinmesi gerekenler
ı.Evliliğin geleceği, geçmişin iplikleri ile dokunur
-... .. İnsan da; aile içinde çocuklukta aldığı terbiye, yetiştiği ortam, sosyal kültürel etkenler ile kişiliği yoğrulmuş ve belli bir doğrultu kazanmıştır. Evlilik yaşına gelmiş birinin kişiliği genel hatları ile ortaya çıkmıştır.
-Birinin hangi kalitede bir hayat yaşamaya müsait olduğu, onun geçmişinden getirdikleri ile sıkı sıkıya ilintiliidir.
-Gerçi kişide olgunlaşma süreci ömrün sonuna kadar sürer, ama hiçbirşey hayatın ilk yıllarında kazanılanlar kadar kişi üzerinde etkili değildir. ... ..
ıı.Evlenilecek bayan, evinde “kadın”, yatakta “dişi” olmasını bilmeli
-Pek çok kadın evlendikten sonra kendini salar. Dişiliğini gölgede bırakacak şekilde ihmalkar davranır. Erkek ise evinde kadın, yatağında dişi görmek ister.
-Dişiliğini önemsemeyen kadınla mutlu olanamaz.
ııı.Mutluluk için “dişilik” yetmez, “kadınlık” da olmalı
... ..
-Kadınlık ‘duygusallık’tır
-Kadınlık; ‘teselli’dir, ‘moral’dir, ‘yumuşaklık’tır!
-Kadınlık; sevgidir, şefkatt,ir, merhamettir!
-Hayatın acı ve katı gerçekleri içinde, hayal alemine, hülyalara dalmaktır!
-Her “Dişi” kadın olma marifetini gösteremez. Kadınlık özellikleri ile erkeğe mutluluk atmosferini yaşatabilmek bir beceri, hatta sanattır.
-‘Dişilik’ tümüyle doğuştan, ama ‘kadınlık’ sonradan gelişir. ... ..
-... ..    Cinsellik, tuvalet ihtiyacı gibi değildir, duygusallık ister. Yeterli duygusallık olmayınca da, “iş biter, her şey biter”.
-O zaman, ‘cinsellik’ kadın için ‘aşağılanma’, erkek için de ‘angarya’ halini alır.
Eşler arasında zamanla derinleşen uçurumlar
Türk kadınının çelişkileri
... ..
Evlilikteki başarısını erkek üzerindeki ‘hakimiyette’ görür. Hakim olamadığı zaman kendisini başarısız ve mutsuz addeder!
Türk kadını eşi ile mutlu olmak ister; ancak eşi için hazırlanmasını bilmez!
... ..
... .. evlilikte hiçbir sıkıntı tek taraflı değildir. Sınırlamaya kalkışan da, sınırlandıran da ister istemez etkilenecektir. Etkilenme oranında da evlilik, “mutsuzluk yuvası” olmaya doğru hızla kayar.
... ..
-Evlilik, kadının “kadınca”, erkeğin de “erkekçe” olan her şeyden vazgeçmesini gerektirmez.
-Eğer, kadın, kadınca anlayışı, erekek de erkekçe alışkanlıkları ile karşı tarafa hiçbir hak tanımaz ise, zıtlaşma ve gerilmeler artar. Ortak olanları çoğaltalım derken arzu edienin aksine, paylaşılan ortak alanlar daha da azalır.
-Araya soğukluk girer. Soğumalar umursamazlığa, umursamazlık karşı tarafta tahammülsüzlüğe ve sertleşmelere sebep olur. Bu ise sonunda restleşmelere ve kopmalara doğru yol alır.
-Daha fazla ortaklaşalım derken, daha çok ayrılık olur.
... ..
Erkek kadını mutlu edebilir mi?
Kadın nasıl mutlu edilir?
-Mutluluk duygusu önünde en büyük engel kişinin kendisidir. İnsanların mutluluktan ne anladığı ise, hayattan ne beklediğine bağlı.... ..
-Evlenmeden önce kadın, erkeğinin “gönlünün kadını”dır. kadınlığıyla, edasıyla, nazıyla ona hitap etmeye çalışır. Evlendikten sonra ... .. “evinin kadını” olmaya başlar.
-Böylece erkeğin gönlü boşalır.
-Bu boşluk başkaları tarafından keşfedilirse, arkasından bir dizi mutsuz olayların sökün etmesi tehlikesi belirebilir.
... ..
Kadını mutlu edecek yaklaşımlar
-... ..
ı.Takdir edin, şevki artsın!
kadınlar beğenilmekten, takdir edilmekten, güzel bir söz duymaktan çok hoşlanırlar. Sevildiğini ve takdir edişldiğini bilmek onları mutlu eder. Onlara karşı teşekkürü ve takdiri, asla ihmal etmemeli.
-... ..
vı.Kadınlar için duygusallık “cinsellik”ten önce gelir; duygusallığınızı gösterin ki, cinselliği haz verici olsun!
Özellikle cinsellik söz konusu olduğu zamanlarda duygusal davranmayı ihmal etmeyin. Çünkü cinsellik tuvalet ihtiyacı gibi değildir, duygusallık ister.!
-... .. Aksi halde,  eşleri de olsa, erkekle yatağa girmek onlar için tecavüzden pek de farklı algılanmaz. Kullanıldıkları hissine kapılırlar. Hınç, öfke, kızgınlık şeklimde tepkiler gösterirler.
-Bunun hep böyle tekrarlanması halinde de, giderek soğur ve isteksiz davranmaya başlarlar. Erkek de, aslında kendisinin seebep olduğu bu problemin suçlusu olarak eşini görürü.
Kadın, eşi için hazırlanmasını biliyor, erke de ona hitap edebiliyorsa, evlilikte cinsellik sadece bir “görev” ya da “angarya” gibi algılanmanın ötesine geçer ve evl,liğin lezzetini tazeleyen ve tamamlayan dinamiği oluşturur.
*Kadını Yönetme Sanatı – Dr. Hamdi Kalyoncu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder