25 Haziran 2016 Cumartesi

Psikanaliz ve Kadınlık *

Psikanaliz yazıları
-Yayın yönetmenliğini Talat Parman’ın yaptığı “Baharlık Kitap Dizisi”nin 2. kitabı...  Kitabın içeriği konuya aşina olanların anlayabileceği bir dille ve on kadar yazar tarafından makaleler olarak kaleme alınmış. İlgi alanı olanlar için doyurucu... .. Makalelerde; Sigmund Freud, Helene Deutsh, Karen Horney, Anna Freud, Melanie Klein gibi psikanalistlere atıflar yapılıyor.
Kısa alıntıları paylaşalım:
-Sunuş bölümünde; ... .. Psikanalistin otoriteyi temsil eden babasal ve erkeksi, yasaklayan, sınırlayan yönünün yanı sıra, dinleyen, içselleştiren, kapsayan anaç ve kadınsı yönünün de altı çizilmeye başlanmıştır. ... ...
-... .. psikanalitik çerçevenin oluşumu için tıpkı ruhsallığın oluşumunda olduğu gibi anne ve baba imgelerine, kadın erkek imgelerine, ama her ikisine birden gereksinim vardır.
-Çünkü hepimiz bir ortak düşün ürünüyüz. Anne babamızın düşünde oluruz önce. Bu ortak düş bir eyleme dönüştüğünde de annemizin rahmine düşeriz. Düşü eyleme dönüştüren ise elbette arzudur. Arzu en eski,  en mahrem ve o yüzden en değerli hazinemizdir. En eskidir, çünkü anne babamızın  birbirini arzulamasından alır kaynağını.  En mahremdir, çünkü bir kadının bir erkeğe, bir erkeğin bir kadına , üçüncüye yasak bir mahremiyette gösterdiğidir. Oysa tam da üçüncüye yasak olan bu mahremiyetten doğar üçüncü. Yaşamın temel tuhaflığı buradadır işte. ... ..
- Sigmund Freud, 1932'de "kadınlık" üzerine verdiği konferansta kendisini konu üzerinde pek de emin hissetmediğini söyleyerek başlar ve kadınlığın gizemini vurgulayarak devam eder. O döneme (1930'lar) gelindiğinde, yıllat içinde psikanaliz oldukça değişmiş ve zenginleşmişti. Ancak, kadınlık konusu hâlâ bilinmezlik dolu ve "karanlık" olarak tanımlanmaktaydı. ... ..
-.. .. Kadın sevmeli ve sevilmelidir. Sevme kapasitesi ise ancak kendinde olmayanı yani eksikliği tamamlayan “ötekini” kabullenmekle gerçekleşir. ... ..
-... .. Şimdilerde ise işler değişmiştir. Çiftler istediğimiz zamanda çocuk sahibi olabiliriz diye düşünmektedir. Korunma yöntemleriyle kontrol altına alınan bu arzu doğrultusunda çocuk sahibi olunup, kaza riskleri azaltılmaktadır. Tam
anlamıyla bedeni kontrol altında tutma düşüncesinin hakim olduğu böylesi bir durumda, çocuğa istendiği anda sahip olamama çiftler için bir şok olarak yaşanmaktadır. ... ..
*Psikanaliz Yazıları – Psikanaliz ve Kadınlık  – Baharlık Kitap Dizisi 2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder