14 Aralık 2016 Çarşamba

IŞİD *

terör ordusunun iç yüzü
-Kitap 521 sayfa. Arka kapakta yorum yapan Nedim Şener; “IŞİD gerçeğinin bize gösterilenlerden farklı olduğunu, onu yaratan sorumluları ve yalanlarını ortaya koyan en detaylı çalışmalardan biri...” değerlendirmesini yapıyor.
-bir diğer değerlendirmede ise Dougles E. Schoen; “Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), geçtiğimiz yıl dünya çapında -Paris, Beyrut, Mısır, Türkiye- yaptığı kanlı saldırılarla bugün global olarak en büyük terörist örgüt olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Hem Suriye hem de Irak’ta çok geniş alanları işgal etti ve katı şeriat kanunlarının diktası altında yeni bir İslam Hilafeti kuracağı sözünü verdi.
-Kitabın kapak içlerindeki tanıtımda ise; “IŞİD: Terör Ordusunun İç Yüzü kitabının  ... .. Amerikalı gazeteci Michael Weiss ve Suriyeli analist Hassan Hassan , bu şiddet yanlısı radikallerin, neredeyse yenik durumdaki Iraklı isyancılar grubundan kurnazca hazırlanmış cinayet videolarıyla şiddet ve kargaşayı Orta Doğu geneline yayan uluslararası gönüllülerden oluşan bir cihat ordusuna nasıl evrildiğini açıklıyorlar. Weiss ve Hassan, IŞİD’in ilk şekillenmeye başladığı zamandan, kurucusu Ebu Musab ez-Zarkavi’nin ilk günlerinden başlayarak kilit isimlerin –ele geçirilmesi zor liderleri Ebu Bekir el-Bağdadi’den saflarındaki eski Saddam yanlısı Baasçılara kadar- nereden geldiklerini, sosyal medya stratejilerinden yasa dışı petrol gelirlerine kadar yerel ve küresel desteği nasıl aldıklarını tek tek açıklıyorlar. IŞİD’in yayılmakta olan terörüyle mücadele etmek için gerekli para ve askeri mühimmatın bölgeye akmayı sürdürmesiyle, diğer kuvvetler-Esad rejimi, Rus savaş uçakları, İranlı Kudüs Gücü ve diğer Şii milisler- bir yandan güç kazanırken diğer yandan IŞİD’e karşı savaşıyor olmayı bölgedeki gündemleri için koz olarak kullanıyorlar.
-Amerika Birleşik Devletleri, Irak, İran ve Suriye’nin politik ve askerî manevraları, IŞİD’in çarpıcı ve tartışmalı bir şekilde ilerleyişinin tetikleyicisi oldu.... ..  İçeriden alınan paha biçilmezve özel bilgiler sayesinde, yazarlar sözde İslam Devleti’nin muammalı askere alma ve eğitim yöntemlerini, askeri başarı ve başarısızlıklarının etkisini ve terörlerini yaymak için küçük yerel hücreleri nasıl yapılandırıp güçlendirdiklerini keşfediyorlar. Eski ABD askeri yetkilileriyle yapılan orijinal röportajlar ve IŞİD savaşçılarıyla yapılan güncel röportajlardan –buna ek olarak eski bir IŞİD casusu ile Kuzey Irak’taki IŞİD katliamından sağ kurtukan Kürt ve Yezidlerle yapılan röportajlardan
–yararlanarak-, yazarlar hem bu hareketin içerisinde ortaya çıkan mücadeleleri, hem de bu bölgede bir başka mezhep savaşına neden olan IŞİD’in Şii Müslümanlara olan kinini  de ortaya çıkarıyorlar. Bu yeni nesil terör, dünya genelindeyeni yeni kavranmaya başlandı ve onu nasıl durduracağımızı anlamak için , önce kim olduklarını anlamalıyız.” vurgusu yapılıyor.
-Kitaptan kısa alıntıları paylaşalım:... .. Abdülaziz IŞİD’de rütbe olarak hızla yükseldi, önce yerel emirler ve muhalif gruplar arasında koordinasyondan sorumlu oldu, daha sonra lideri adına mesajların iletilmesi ve sözlü anlaşmaların yapılmasında görev aldı. ... ..  Düşmanlarının kafalarını kesti. Evinde bir Yezidi kızını sabiyya, seks kölesi olarak tuttu.Bu kız, Sincar, Irak ve Suriye sınırı yakınlarında Irak-Kürt peşmergeleri ve diğer Kürt milisleriyle girilen savaşlara katılımından dolayı ödülüydü. ... .. Sincar’dan ele geçirilen seks kölelerinin beşte biri, IŞİD’in merkezi liderliğine diledikleri gibi kullanmaları için gönderilmiş; kalan kısmı ise rütbeler arasında bölüştürülmüş; Abdülazi’zin yaptığı gibi, savaş ganimeti olarak kaydedilmişti. ... .. 23 Ekim 2014’de Abdülaziz aradığını buldu. Suriye’de rejimin keskin nişancısı tarafından Deyrizzor kentinin al-Hawiqa bölgesinde başından vurularak öldürüldü. ... ..
-IŞİD, 2014’de haziran ayı ortalarında;Irak’ın Ninova eyaletinin başkenti Musul kentine taarruza geçtiğinde, dünyanın tepkisi şaşkınlıkla karışık bir şoktu. Abdülaziz gibi birçok adam Ortadoğu’da kabaca Birleşik Krallık (İngiltere) büyüklüğünde bir toprağı ele geçirmek için savaşıyordu.
-Yörüngedeki uyduların ve İHA’ların kesintisiz takibi altında bu adamların yaptıkları dünya devlerini, bu yıldırım harekâtı karşısında şaşırtıyordu. Sadece bin kişiden oluşan u grup, Irak’ın merkezinde bir şehri yerle bir etmiş, Amerika tarafından eğitilen ve şehri koruyan neredeyse otuz bin Iraklı asker ve polis milyonlarca dolar parayı ve aralarında Abrahams tanklarının da bulunduğu askeri araç ve mühimatı bırakarak kaçmıştı.... ..
-Musul’un düşmesinden beş ay önce, Başkan Obama New Yorker dergisinden David Remnick’e verdiği röpotajında, IŞİD’i teröristlerin “gençler takımı” olarak hafife almıştı. Ama şimdi, bu gençler takımı modern ulus devletleri olan Irak ve Suriye’nin arasında neredeyse yüz yıldır var olan tüm sınır duvarlarını yerle bir etmişti. Böylece, bu fiziksel ve sembolik yeniden birleşme hareketinin, Birinci Dünya Savaşı’nın resmi olarak bitişinden de önce İngiliz-Fransız koloni sözleşmesinin bitişi anlamına geldiğini de ilan ediyorlardı. Er ya da geç, IŞİD “halifesi” Ebubekr el Bağdadi’nin sözleriyle, eğer Müslümanlar güçlü olurlarsa, hilafet yine İspanya’ya kadar ulaşacak, hatta Roma’yı fethedeceklerdi. ... ..
-IŞİD aslında uluslararası cihatçılığın safları içinde uzun süredir devam eden çekişmenin kanlı zirvesinin son cephesidir. ... ..    BU çekişmenin daha fanatik olan tarafı, Irak’taki El-Kaide’nin Ürdünlü kurucusu Ebu Musab ez-Zerkawi tarafından şekillendirilirken, daha “ılımlı” patrnu ve ondan mutlak derecede üstün olan Usama bin Ladin tarafından ortaya konmuştur. ... ..

-Bir diğer yetenekli terör manipülatörü aynı zamanda dünyanın önde gelen terör destekçisi ülkelerinden bir olan İran İslâm Cumhuriyeti’ydi.
-Birbirine düşmanlıklarını açıkca ilan etmiş olan Esad ve IŞİD hem birbirlerine bağlıdır hem de kendilerine karşı olabilecek tüm muhtemel alternatiflerin tamamen yok edilmesi ortak amacının sürdürülmesi için karşı tarafın varlığını kullanmaktadır. 20. yy’daki diğer mutlakiyetçi dostlarının gelenekleri düşünülürse, 21yy’da bu durum çok şaşırtıcı olmaz. Özellikle Suriye’nin trajedilerinden biridaha çok şeffaf bir kışkırtma propogandası olan başlayan şeyin ABD dış politikası olarak şekillenmesidir.
-Esad şimdi IŞİD’in geriletilmesi ve yok edilmesine odaklanacağı şu dönemde Batı’yı onu rahat bırakması gerektiğine ikna etmiştir. Batı subjektif değilse de onjektif biçimde kendini Esad’ın ve buna ilaveten iki ana müttefiki olan İran ve Rusya’nın çıkarlarıyla hizalamaktadır. Her iki ülke de şu anda Suriye’ye müdahale ederek Esad rejiminin hayatta kalmasını sağlamaktadır, IŞİD’le savaşmamaktadır. ... ..
-Bu kitabın odaklandığı şeylerden biri de hapishanelerin on yıldır IŞİD için transfer merkezleri ve örgüte katılım yerleri olarak oynadığı roldür. Kazara ya da bir tasarım olarak hapishaneler Ortadoğu’da yıllarca terör okulu olarak hizmet vermiştir.... ..
-IŞİD bir terör örgütüdür, ama sadece terörist bir örgüt değildir. Aynı zamanda, onlarca yıldır süren uluslararası petrol ve silah kaçakçılığının gölge piyasasıı kullanma konusunda çok becerikli bir mafyadır. ABD ordusu, üyelerini etkilemiş profesyonel kavrayışa sahip piyadeleri seferber ederek mevzilendirebilen geleneksel bir ordudur. Rakip örgütlerin içine sızarak onları devirmeden, savaşa yönlendirmeden ya da topraklarını kuşatmadan önce önemli kadrolarını gizlice devşirebilen karmaşık bir levazımıdır. Mesajın yaymada ve yeni üyelerini toplamada sosyal medyayı etkin biçimde kullanabilen düzgün bir propaganda aracıdır.
-Diğer yandan IŞİD, El-Kaide’den de eski bir dünyanın o zamandan kalma hayaletidir. Karar verme yetkisine sahip üst düzey isimlerin çoğu Saddam Hüseyin’in askeri ve güvenlik güçlerinde görev almışlardır. Bi bakıma bu, “seküler” Baasçılığın İslami köktencilik kisvesi halinde Irak’a geri dönmesidir ve göründüğünden daha az çelişkilidir.
-Daha da önemlisi, IŞİD, Irak’ta savaş halinde bulunan Sünni çoğunluğa ve hatta Suriye’de daha fazla zulme uğrayan ve mağdur olan Sünni çoğunluğu kendini düşmana karşı mezheplerin sahip olduğu son savunma hattı olarak sunmaktadır. Burada düşman hattını “kafir” Amerike Birleşik Devletleri, “mürtet Körfez Arap Ülkeleri, Suriye’deki “Nusayri” Alevi Diktatörlüğü, İran’dai “rafida” ve sonuncusunun Bağdat’taki satraplığı oluşturmaktadır. Burada bile, bütün komplo teorilerinin yanında, IŞİD, karşısındaki şeytani global teşebbüsü gözler önüne sermek için gerçeğin özüne ve sıkıntılı jeopolitik gerçeklere yaslanmaktadır. Suriye’nin savaş uçakları şimdi Amerika ile aynı semalarda uçuyor, bir yandan ABD hükümeti Esad’ın Şam’da bir geleceği olmaması için çalışırken , söylendiğine göre Suriye’nin doğusunda aynı hedefleri bombalıyorlar.
-Irak’ta ... .. ABD hükümetince terörist olarak nitelendirilen İran kökenli Şii Milis grupları , yine ABD hükümetince terörist ilan edilmiş Devrim Muhafızları Ordusu’nun açıkça bilinen gözetimi ve teşvikiyle, Irak Güvenlik Kuvvetleri’nin IŞİD’i geri  püskürtmek için yürüttüğü kara harekâtının öncü grubu olarak görev yapıyor. Bu milisler de yol boyunca geçtikleri Sünni köylerinde etnik temilik yapıyor ve Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Komitesi’nden kınama alıyorlar, tüm bunlar olurken ABD savaş uçakları dolaylı olarak onlara hava koruması temin ediyor.
-İran ve Suriye’nin kanlı rejimleriyle algılanan çıkar ittifakı

-... .. IŞİD, ... .. kendisini kayıp İslam imparatorluğunun yeniden inşacısı ilan  etti. ... .. 
Fikir babası
Ebu Musab Ez Zerkavi’nin cihadı
-... .. Ez-Zerkavi’nin, modern formuyla ilahiyatta saflığa ve Hz. Muhammed’in geleneklerine dönüşü savunan felsefesiyle ilk karşılaştığı yer bu camidir. Selefiler Batı tipi demokrasiyi ve moderniteyi yalnızca İslamla kökten uzlaşmaz görmüyorlar, aynı zamanda I. Dünya Savaşı’ndan sonraMısır, Ürdün ve Irak’ta gayri meşru “mürted” rejimlerle gerileyen Arap medeniyetinin ana kirleticileri olduklarını söylüyorlardı.Sürecin en aşırı ucunda, Selefiler aynı zamanda cihat taraftarıydı; Arapça’da “mücadele” anlamına gelen bu kelime birçok farklı tanım içermektedir.Bununla birlikte,Sovyetler’in 1979’daki Afgan işgali sırasında, bu kelimenin anlamı “silahlı direniş”ti. ... ..
Hapishane onun okulu oldu

-... ..Ez-Zerkavi için de aynı şey geçerli. Hapishane, okulu oldu.Yirmi yıl sonra bunun çok benzeri bir yorum,IŞİD üyesi mahkum arkadaşlarının söylediğine göre, Irak’ta ABD’nin yönetimindeki Bucca Kampı gardiyanlarına karşı benzer liderlik kalitesi ve manevra yeteneği gösteren Ebuber el-Bağdadi için de geçerlidir. ... ..
Bin Ladin ile buluşma
-Ez-Zerkavi’nin Usame bin Ladin’le ilk görüşmesi,Taliban’ın fiili başkenti Kandahar’da gerçekleşti. ... ..
Düşmanlar, dört bir yanda
Tevhid ve Cihad Örgütü
Ensaru’l – İslam
Nureddin ve Irak
İran Hamiliği
İranlıların bir politikası var: Irak’ı kontrol etmek. Ve bu politikanın bir kısmı da Zerkavi tarafından desteklenmişti. ... .. İranlılar Irak’ı Amerika’ya karşı bir savaş olarak değerlendiriyor, bütününde ise, Amerikalılar çıktıktan sonra ez-Zerkavi ve onun bütün adamlarından kurtulacaklar.
-Bu değerlendirmenin arkasında üçlü bir ironi yer alıyor.
-Birincisi,ez-Zekavi’nin Irak’taki gelişen terör hükümdarlığı, ülkenin Şii çoğunluklu nüfusunu öldürmeye odaklanmasıyladikkati çekiyordu; buna göre, Sünnilerin kaybettikleri güçlerinive prestijlerini geri almalarını sağlayacak ve Nureddin’in zaferini yeniden tesis edecek bir iç savaş durumu yaratabilirdi.
-İkincisi; İran sonradan ez –Zerkavi’nin Irak’ta çok fazla şiddet gösteren adamlarından “kurtulmaya” çalıştı, net bir biçimde övünerek IŞİD’e karşı bir kara harekâtına öncülük etti. Bunun için hem kendi Devrim Muhafızları Ordusu’nu hem de yoğun eğitimli ve silahlı Irak Şii militanlarından oluşan bir grubu kullandı. Söylendiğine göre İran savaş uçakları IŞİD’in Irak’taki yerleşkelerini bile bombaladı.
-Üçüncüsü; İran İslam Cumhuriyeti’nin 2001-2002 arasındaki ez-Zerkavi aktivitelerini finanse ettiği konusu, daha çok Bush yönetiminin Saddam rejimine karşı El-Kaide’yle taktik ittifak veya dostluk anlaşması yaptığı ynünde  ki suçlamalar seviyesinde kaldı. ... ..
-Ez- Zerkavi ve bin Ladin birbirlerine güvenmemiş hatta öldürmek istemiş bile olabilir, ama ortak hedef uğuna düzmece bir ortaklıkları vardı. ... ..
-Mezepotamya, bütün Ortadoğu’yu tümüyle içine alacak olan bu Haçlı-Yahudi gizli ittifakı için merkez üssü olabilirdi. Buna karşılık bin-Ladin ,kentli savaşı ve “şehit operasyonlarını” diğer adıyla intihar saldırılarını savunuyordu, bu konuda da bir mücahitler ordusu oluşturmak... .. global bir çağrı yaptı. ... ..
Katillerin şeyhi
Ez Zerkavi ve Irak’taki El Kaide
-... .. Saddam’ın diğer muhafız birliğini oluşturan Özel Cumhuriyet Muhafızları, Muhaberat ( Irak İstihbarat Müdürlüklerini kapsayan geniş kapsamlı bir tanım), Saddam’ın Fedailerive devlet destekli milis güçlerinden oluşan altmış beş bin ile doksan beş bin arasında bir grubun tamamı; Bush tarafından Geçici Koalisyon Otoritesi’nin başına getirilen Paul Bremer’in Irak Ordusunu bir kalmede feshetmesiyle işsiz kaldı.
-İşinden olan birçok subay ... .. yeni yeni ortaya çıkan bu operasyon içinde yer aldılar. ... ..
-Sünni ayaklanmasını motive eden şey Sünni Arap kimliğinin, kayıp gücün ve prestijin geri kazanılması yönündeki arayıştır.
-Sünni Araplar Irak nüfusunun en fazla %20’sini, Şii Araplar ise en az %65’ini oluşturur.
-Çoğunluğu Sünni Kürt (%17), artı Hristiyan, Azeri ve Yezidiler ile Sünni ve Şii Türkmenlerinin düşük nüfusu, ülkedeki toplulukların geri kalan dokusunu gösterir. ... ..
-Demokrasinin şiddetle uygulanması, Irak’ın gücünün demografik olarak ters dönmesi anlamına geliyordu. Birçok Iraklı Sünni’nin vatandaşlık hakkı olarak gördüğüşey yok edilmişti. ... ..
-... .. İlk başta kimse Amerikalılarla savaşmadı; ne Baasçılar, ne ordu mensupları, ne de aşiretler. Ama Amerikalılar(Temmuz 2003’te) Geçici Güvenlik Konseyi’ni on üç Şii ve sadece birkaç Sünni ile kurduklarında, insanlar’ Amerikalılar ülkeyi Şiilere vermek istiyor’ demeye başladılar, daha sonra savaşmaya başladılar ve aşiretler de El Kaide’nin girişine izin verdi. Tüm haklarını yitiren ve Fırat Nehri boyunca doğdukları şehirlere ve köylere püskürtülen Saddamcılar, bu yeni gelenleri konuk etmekten çok mutlu oldular. Onları Amerika’yı defetmek ve yeniden eski hallerine dönebilmek için yardım edecek ajanlar olarak gördüler. Ancak cihatçıların başka hevesleri vardı.
Zerkavi Amerika’ya karşı
Şiilerin öldürülmesi
-... .. Ez-Zerkavi bunula birlikte; Irak’ın poliitik evriminde o zamanlar henüz başlayan ama gerçek sorun olab şeyin ne olduğunu açığa çıkarıyordu; yani devlet kurumlarının şovenist Şii politikacılar tarafından yavaş yavaş ele geçirilmesi kibunların birçoğu İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun etkisindeki casus vaya ajanlardı. Ez-Zerkavi’nin ezeli düşmanı olarak adlandırılanlardan biri de, İslam Devrimi Yüksek Konseyi’nin silahlı kanadı olan ve adıyla Humeynici temellerini bilen bir siyasi parti olan Bedir Tugayıydı.
Ez-Zerkavi, Sünnileri hedefleyen ve eziyet eden Bedir Tugayını tecrit ederekgerçek sosyopolitik kini, bir kıyamet hesaplaşmasına çevirdi
-... .. Bedir Tugayı... Üstündeki Şii gömleği çıkarıp polis gömleğini giyerek ordudaki yerini aldı. Bu kurumlar içine kadrolarını yerleştirdiler, anayurdu ve vatandaşları korumak adına Sünnilerle hesaplaşmaya başladılar.
-Ez-Zerkavi’nin reçetesi, “Şiileri hedefleyerek onlerı dini, politik ve askeri yoğunlukta oldukları yerlerde vurmak, böylece Sünnileri ilerindeki hıncınhayvani dişlerini göstermeleri için provake ederek bir iç savaş başlatmaktı.
-IŞİD, Suriye ve Irak’taki güncel savaşın resmi propagandasında, hevesle andığı Ez-Zerkavi’nin savaş stratejisini, tam olarak bu sekter-varoluşçu dilini kullanmıştı. Şiileri hedef alarak karşı tepkilerini (ve aşırı tepkilerini) çekmek, böylece Sünnileri IŞİD’in koruyucu kollarına doğru itmek için de onun ayak izlerini takip ediyordu. ... ..
Kafa kesmelerin yaygınlaşması
Vahşetin idaresi
Irak islam Devleti’nin doğuşu
Sünni üçgeni
Musul’un (ilk) düşüşü
Kaosyun ajanları – Iran ve El Kaide
Bin Ladin’den daha zengin
-Ez-Zerkavi ... ..   Irak EL-Kaide’sinin üç aşamalı bir strateji uygulaması gerektiğine inanıyordu. İlki ve en önemlisi, Amerikalı işgalciyi defetmek, ikincisi Irak’ın Sünni tarafında bir İslam emirliği kurmak; üçüncüsü de bu bölgeyidiğer Arap rejimlerine karşı terörist saldırıları kurgulayabileceği yer olarak kullanmak. ... ..
-CIA, Katillerin Şeyhi’yle Orta Asya’daki ustaları arasında o dönemde hâlâ daha mevcut olan derin çatlağı kısmen provoke eden bu krtik mektubu sızdırmıştı. Bu çok işe yaradı.
Ez-Zerkaviş’nin ölümü
-... .. 7 Haziran 2006’da, Amerikan insansız hava aracı, Ez-Zerkavi’yle buluşacak olan Abdurrahman’ı gizlice izledi. Akşamın ilk saatleri... , bir F-16 iki yüz elli kiloluklazer güüdümlü bombayı, bir saniye sonra da uydu güdümlü mühimmatı bu konuma bıraktı. ... ölmüştü. ... ..
Yeni savaş stratejisi
Yeni bomba yüklü araçlar
Uyanış
Iraklılar İslam Devleti’ne yaklaşıyor
Irak El-Kaidesi köşeye sıkışıyor
Geri çekilme alametleri
İslam Devleti ile El Maliki’nin Amerika ile flörtü
Esad’ın vekilleri
Suriye ve El-Kaide
Yeniden doğuş – Ebu Bekir El-Bağdadi yönetimindeki Irak İslam Devleti
El-Masri ve El Bağdadi’nin Ölümü
Yeni El Bağdadi
Cihatçılara genel af
İslam Devleti Suriye’ye nasıl geldi
Ayrılık
El Kaide ile IŞİD ayrılıyor
El - Nusra Suriye’de savaşta
El – Nusra, İslam Devleti’nin elinde
IŞİD El-Nusra bölünmesi
Dönekler ve beş yıldızlı cihatçılar
Yutturmacanın idaresi
İknanın gücü
KürtlerSaydenâya’nın aşırılık yanlıları
Tarafsızlar
Siyasiler
Pragmatikler
Fırsatçılar
Yabancı savaşçılar
Twitter’dan Dabıq’e
Yeni mücahitlerin kazanılması
Rakkanın katli
Şeyhler deneme sürecinde
IŞİD aşiretleri kabul ediyor
Para tüm kapıları açar

İŞID’ın böl-yönet stratejiisi


*IŞİD Terör Ordusunun İçüzü – Michael Weiss / Hassan Hassan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder