-Kitap 521 sayfa. Arka kapakta yorum yapan Nedim Şener; “IŞİD gerçeğinin
bize gösterilenlerden farklı olduğunu, onu yaratan sorumluları ve yalanlarını
ortaya koyan en detaylı çalışmalardan biri...” değerlendirmesini yapıyor.
-bir diğer değerlendirmede ise Dougles E. Schoen; “Irak ve Şam İslam
Devleti (IŞİD), geçtiğimiz yıl dünya çapında -Paris, Beyrut, Mısır, Türkiye-
yaptığı kanlı saldırılarla bugün global olarak en büyük terörist örgüt olduğunu
tüm dünyaya gösterdi. Hem Suriye hem de Irak’ta çok geniş alanları işgal etti
ve katı şeriat kanunlarının diktası altında yeni bir İslam Hilafeti kuracağı
sözünü verdi.
-Kitabın kapak içlerindeki tanıtımda ise; “IŞİD: Terör Ordusunun İç Yüzü
kitabının ... .. Amerikalı gazeteci
Michael Weiss ve Suriyeli analist Hassan Hassan , bu şiddet yanlısı
radikallerin, neredeyse yenik durumdaki Iraklı isyancılar grubundan kurnazca
hazırlanmış cinayet videolarıyla şiddet ve kargaşayı Orta Doğu geneline yayan
uluslararası gönüllülerden oluşan bir cihat ordusuna nasıl evrildiğini
açıklıyorlar. Weiss ve Hassan, IŞİD’in ilk şekillenmeye başladığı zamandan,
kurucusu Ebu Musab ez-Zarkavi’nin ilk günlerinden başlayarak kilit isimlerin
–ele geçirilmesi zor liderleri Ebu Bekir el-Bağdadi’den saflarındaki eski
Saddam yanlısı Baasçılara kadar- nereden geldiklerini, sosyal medya
stratejilerinden yasa dışı petrol gelirlerine kadar yerel ve küresel desteği
nasıl aldıklarını tek tek açıklıyorlar. IŞİD’in yayılmakta olan terörüyle
mücadele etmek için gerekli para ve askeri mühimmatın bölgeye akmayı
sürdürmesiyle, diğer kuvvetler-Esad rejimi, Rus savaş uçakları, İranlı Kudüs
Gücü ve diğer Şii milisler- bir yandan güç kazanırken diğer yandan IŞİD’e karşı
savaşıyor olmayı bölgedeki gündemleri için koz olarak kullanıyorlar.
-Amerika Birleşik Devletleri, Irak, İran ve Suriye’nin politik ve askerî
manevraları, IŞİD’in çarpıcı ve tartışmalı bir şekilde ilerleyişinin
tetikleyicisi oldu.... .. İçeriden
alınan paha biçilmezve özel bilgiler sayesinde, yazarlar sözde İslam
Devleti’nin muammalı askere alma ve eğitim yöntemlerini, askeri başarı ve
başarısızlıklarının etkisini ve terörlerini yaymak için küçük yerel hücreleri
nasıl yapılandırıp güçlendirdiklerini keşfediyorlar. Eski ABD askeri
yetkilileriyle yapılan orijinal röportajlar ve IŞİD savaşçılarıyla yapılan
güncel röportajlardan –buna ek olarak eski bir IŞİD casusu ile Kuzey Irak’taki
IŞİD katliamından sağ kurtukan Kürt ve Yezidlerle yapılan röportajlardan
–yararlanarak-, yazarlar hem bu hareketin içerisinde ortaya çıkan mücadeleleri, hem de bu bölgede bir başka mezhep savaşına neden olan IŞİD’in Şii Müslümanlara olan kinini de ortaya çıkarıyorlar. Bu yeni nesil terör, dünya genelindeyeni yeni kavranmaya başlandı ve onu nasıl durduracağımızı anlamak için , önce kim olduklarını anlamalıyız.” vurgusu yapılıyor.
–yararlanarak-, yazarlar hem bu hareketin içerisinde ortaya çıkan mücadeleleri, hem de bu bölgede bir başka mezhep savaşına neden olan IŞİD’in Şii Müslümanlara olan kinini de ortaya çıkarıyorlar. Bu yeni nesil terör, dünya genelindeyeni yeni kavranmaya başlandı ve onu nasıl durduracağımızı anlamak için , önce kim olduklarını anlamalıyız.” vurgusu yapılıyor.
-Kitaptan kısa alıntıları paylaşalım:... .. Abdülaziz IŞİD’de rütbe
olarak hızla yükseldi, önce yerel emirler ve muhalif gruplar arasında
koordinasyondan sorumlu oldu, daha sonra lideri adına mesajların iletilmesi ve
sözlü anlaşmaların yapılmasında görev aldı. ... .. Düşmanlarının kafalarını kesti. Evinde bir
Yezidi kızını sabiyya, seks kölesi olarak tuttu.Bu kız, Sincar, Irak ve Suriye
sınırı yakınlarında Irak-Kürt peşmergeleri ve diğer Kürt milisleriyle girilen
savaşlara katılımından dolayı ödülüydü. ... .. Sincar’dan ele geçirilen seks
kölelerinin beşte biri, IŞİD’in merkezi liderliğine diledikleri gibi
kullanmaları için gönderilmiş; kalan kısmı ise rütbeler arasında bölüştürülmüş;
Abdülazi’zin yaptığı gibi, savaş ganimeti olarak kaydedilmişti. ... .. 23 Ekim
2014’de Abdülaziz aradığını buldu. Suriye’de rejimin keskin nişancısı
tarafından Deyrizzor kentinin al-Hawiqa bölgesinde başından vurularak öldürüldü.
... ..
-IŞİD, 2014’de haziran ayı ortalarında;Irak’ın Ninova eyaletinin başkenti Musul
kentine taarruza geçtiğinde, dünyanın tepkisi şaşkınlıkla karışık bir şoktu.
Abdülaziz gibi birçok adam Ortadoğu’da kabaca Birleşik Krallık (İngiltere)
büyüklüğünde bir toprağı ele geçirmek için savaşıyordu.
-Yörüngedeki uyduların ve
İHA’ların kesintisiz takibi altında bu adamların yaptıkları dünya devlerini, bu
yıldırım harekâtı karşısında şaşırtıyordu. Sadece bin kişiden oluşan u grup,
Irak’ın merkezinde bir şehri yerle bir etmiş, Amerika tarafından eğitilen ve
şehri koruyan neredeyse otuz bin Iraklı asker ve polis milyonlarca dolar parayı
ve aralarında Abrahams tanklarının da bulunduğu askeri araç ve mühimatı
bırakarak kaçmıştı.... ..
-Musul’un düşmesinden beş ay önce, Başkan
Obama New Yorker dergisinden David Remnick’e verdiği röpotajında, IŞİD’i
teröristlerin “gençler takımı” olarak hafife almıştı. Ama şimdi, bu gençler
takımı modern ulus devletleri olan Irak ve Suriye’nin arasında neredeyse yüz
yıldır var olan tüm sınır duvarlarını yerle bir etmişti. Böylece, bu fiziksel
ve sembolik yeniden birleşme hareketinin, Birinci Dünya Savaşı’nın resmi olarak
bitişinden de önce İngiliz-Fransız
koloni sözleşmesinin bitişi anlamına geldiğini de ilan ediyorlardı. Er ya da
geç, IŞİD “halifesi” Ebubekr el Bağdadi’nin sözleriyle, eğer Müslümanlar güçlü olurlarsa,
hilafet yine İspanya’ya kadar ulaşacak, hatta Roma’yı fethedeceklerdi.
... ..
-IŞİD aslında uluslararası cihatçılığın safları içinde uzun süredir
devam eden çekişmenin kanlı zirvesinin son cephesidir. ... .. BU çekişmenin daha fanatik olan tarafı,
Irak’taki El-Kaide’nin Ürdünlü kurucusu Ebu Musab ez-Zerkawi tarafından
şekillendirilirken, daha “ılımlı” patrnu ve ondan mutlak derecede üstün olan
Usama bin Ladin tarafından ortaya konmuştur. ... ..
-Bir diğer yetenekli terör
manipülatörü aynı zamanda dünyanın önde gelen terör destekçisi ülkelerinden bir
olan İran İslâm Cumhuriyeti’ydi.
-Birbirine düşmanlıklarını açıkca ilan etmiş olan Esad ve IŞİD hem
birbirlerine bağlıdır hem de kendilerine karşı olabilecek tüm muhtemel
alternatiflerin tamamen yok edilmesi ortak amacının sürdürülmesi için karşı
tarafın varlığını kullanmaktadır. 20. yy’daki diğer mutlakiyetçi dostlarının
gelenekleri düşünülürse, 21yy’da bu durum çok şaşırtıcı olmaz. Özellikle
Suriye’nin trajedilerinden biridaha çok şeffaf bir kışkırtma propogandası olan
başlayan şeyin ABD dış politikası olarak şekillenmesidir.
-Esad şimdi IŞİD’in geriletilmesi ve yok edilmesine odaklanacağı şu
dönemde Batı’yı onu rahat bırakması gerektiğine ikna etmiştir. Batı subjektif değilse de
onjektif biçimde kendini Esad’ın ve buna ilaveten iki ana müttefiki olan İran ve Rusya’nın çıkarlarıyla hizalamaktadır. Her iki ülke de şu
anda Suriye’ye müdahale ederek Esad rejiminin hayatta kalmasını sağlamaktadır, IŞİD’le savaşmamaktadır. ... ..
-Bu kitabın odaklandığı şeylerden biri de hapishanelerin on yıldır IŞİD
için transfer merkezleri ve örgüte katılım yerleri olarak oynadığı roldür.
Kazara ya da bir tasarım olarak hapishaneler Ortadoğu’da yıllarca terör okulu
olarak hizmet vermiştir.... ..
-IŞİD bir terör örgütüdür, ama
sadece terörist bir örgüt değildir. Aynı zamanda, onlarca yıldır süren
uluslararası petrol ve silah kaçakçılığının gölge piyasasıı kullanma konusunda
çok becerikli bir mafyadır. ABD ordusu, üyelerini
etkilemiş profesyonel kavrayışa sahip piyadeleri seferber ederek
mevzilendirebilen geleneksel
bir ordudur. Rakip örgütlerin içine sızarak onları devirmeden, savaşa
yönlendirmeden ya da topraklarını kuşatmadan önce önemli kadrolarını gizlice
devşirebilen karmaşık bir levazımıdır. Mesajın yaymada ve yeni üyelerini
toplamada sosyal medyayı
etkin biçimde kullanabilen düzgün bir propaganda aracıdır.
-Diğer yandan IŞİD, El-Kaide’den de eski bir dünyanın o zamandan kalma
hayaletidir. Karar verme yetkisine sahip üst düzey isimlerin çoğu Saddam
Hüseyin’in askeri ve güvenlik güçlerinde görev almışlardır. Bi bakıma bu,
“seküler” Baasçılığın İslami köktencilik kisvesi halinde Irak’a geri dönmesidir
ve göründüğünden daha az çelişkilidir.
-Daha da önemlisi, IŞİD, Irak’ta savaş halinde bulunan Sünni çoğunluğa
ve hatta Suriye’de daha fazla zulme uğrayan ve mağdur olan Sünni çoğunluğu
kendini düşmana karşı mezheplerin sahip olduğu son savunma hattı olarak
sunmaktadır. Burada düşman hattını “kafir” Amerike Birleşik Devletleri, “mürtet
Körfez Arap Ülkeleri, Suriye’deki “Nusayri” Alevi Diktatörlüğü, İran’dai
“rafida” ve sonuncusunun Bağdat’taki satraplığı oluşturmaktadır. Burada bile,
bütün komplo teorilerinin yanında, IŞİD, karşısındaki şeytani global teşebbüsü
gözler önüne sermek için gerçeğin özüne ve sıkıntılı jeopolitik gerçeklere
yaslanmaktadır. Suriye’nin savaş uçakları şimdi Amerika ile aynı semalarda
uçuyor, bir yandan ABD hükümeti
Esad’ın Şam’da bir geleceği olmaması için çalışırken , söylendiğine göre Suriye’nin doğusunda aynı hedefleri bombalıyorlar.
-Irak’ta ... .. ABD
hükümetince terörist olarak nitelendirilen İran
kökenli Şii Milis grupları , yine
ABD hükümetince terörist ilan edilmiş Devrim
Muhafızları Ordusu’nun açıkça bilinen gözetimi ve teşvikiyle, Irak Güvenlik
Kuvvetleri’nin IŞİD’i geri püskürtmek
için yürüttüğü kara harekâtının öncü grubu olarak görev yapıyor. Bu milisler de
yol boyunca geçtikleri Sünni köylerinde etnik temilik yapıyor ve Uluslararası
Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Komitesi’nden kınama alıyorlar, tüm bunlar olurken ABD savaş
uçakları dolaylı olarak onlara hava koruması temin ediyor.
-İran ve Suriye’nin kanlı rejimleriyle algılanan çıkar ittifakı
-... .. IŞİD, ... .. kendisini kayıp İslam imparatorluğunun yeniden
inşacısı ilan etti. ... ..
Fikir babası
Ebu Musab Ez
Zerkavi’nin cihadı
-... .. Ez-Zerkavi’nin, modern formuyla ilahiyatta saflığa ve Hz.
Muhammed’in geleneklerine dönüşü savunan felsefesiyle ilk karşılaştığı yer bu
camidir. Selefiler Batı tipi demokrasiyi ve moderniteyi yalnızca İslamla kökten
uzlaşmaz görmüyorlar, aynı zamanda I. Dünya Savaşı’ndan sonraMısır, Ürdün ve
Irak’ta gayri meşru “mürted” rejimlerle gerileyen Arap medeniyetinin ana
kirleticileri olduklarını söylüyorlardı.Sürecin en aşırı ucunda, Selefiler aynı
zamanda cihat taraftarıydı; Arapça’da “mücadele” anlamına gelen bu kelime
birçok farklı tanım içermektedir.Bununla birlikte,Sovyetler’in 1979’daki Afgan
işgali sırasında, bu kelimenin anlamı “silahlı direniş”ti. ... ..
Hapishane onun okulu
oldu
-... ..Ez-Zerkavi için de aynı şey geçerli. Hapishane, okulu oldu.Yirmi
yıl sonra bunun çok benzeri bir yorum,IŞİD üyesi mahkum arkadaşlarının
söylediğine göre, Irak’ta ABD’nin yönetimindeki Bucca Kampı gardiyanlarına
karşı benzer liderlik kalitesi ve manevra yeteneği gösteren Ebuber el-Bağdadi
için de geçerlidir. ... ..
Bin Ladin ile buluşma
-Ez-Zerkavi’nin Usame bin Ladin’le ilk görüşmesi,Taliban’ın fiili
başkenti Kandahar’da gerçekleşti. ... ..
Düşmanlar, dört bir
yanda
Tevhid ve Cihad
Örgütü
Ensaru’l – İslam
Nureddin ve Irak
İran Hamiliği
İranlıların bir politikası var: Irak’ı kontrol etmek. Ve bu politikanın
bir kısmı da Zerkavi tarafından desteklenmişti. ... .. İranlılar Irak’ı
Amerika’ya karşı bir savaş olarak değerlendiriyor, bütününde ise, Amerikalılar
çıktıktan sonra ez-Zerkavi ve onun bütün adamlarından kurtulacaklar.
-Bu değerlendirmenin arkasında üçlü bir ironi yer alıyor.
-Birincisi,ez-Zekavi’nin Irak’taki gelişen terör hükümdarlığı, ülkenin
Şii çoğunluklu nüfusunu öldürmeye odaklanmasıyladikkati çekiyordu; buna göre,
Sünnilerin kaybettikleri güçlerinive prestijlerini geri almalarını sağlayacak
ve Nureddin’in zaferini yeniden tesis edecek bir iç savaş durumu yaratabilirdi.
-İkincisi; İran sonradan ez –Zerkavi’nin Irak’ta çok fazla şiddet
gösteren adamlarından “kurtulmaya” çalıştı, net bir biçimde övünerek IŞİD’e
karşı bir kara harekâtına öncülük etti. Bunun için hem kendi Devrim Muhafızları
Ordusu’nu hem de yoğun eğitimli ve silahlı Irak Şii militanlarından oluşan bir
grubu kullandı. Söylendiğine göre İran savaş uçakları IŞİD’in Irak’taki
yerleşkelerini bile bombaladı.
-Üçüncüsü; İran İslam Cumhuriyeti’nin 2001-2002 arasındaki ez-Zerkavi
aktivitelerini finanse ettiği konusu, daha çok Bush yönetiminin Saddam rejimine
karşı El-Kaide’yle taktik ittifak veya dostluk anlaşması yaptığı ynünde ki suçlamalar seviyesinde kaldı. ... ..
-Ez- Zerkavi ve bin Ladin birbirlerine güvenmemiş hatta öldürmek istemiş
bile olabilir, ama ortak hedef uğuna düzmece bir ortaklıkları vardı. ... ..
-Mezepotamya,
bütün Ortadoğu’yu tümüyle içine alacak olan bu Haçlı-Yahudi gizli ittifakı için
merkez üssü olabilirdi. Buna karşılık bin-Ladin ,kentli savaşı ve “şehit
operasyonlarını” diğer adıyla intihar saldırılarını savunuyordu, bu konuda da
bir mücahitler ordusu oluşturmak... .. global bir çağrı yaptı. ... ..
Katillerin şeyhi
Ez Zerkavi ve
Irak’taki El Kaide
-... .. Saddam’ın diğer muhafız birliğini oluşturan Özel Cumhuriyet
Muhafızları, Muhaberat ( Irak İstihbarat Müdürlüklerini kapsayan geniş kapsamlı
bir tanım), Saddam’ın Fedailerive devlet destekli milis güçlerinden oluşan altmış beş bin ile doksan beş
bin arasında bir grubun tamamı; Bush tarafından Geçici Koalisyon Otoritesi’nin
başına getirilen Paul Bremer’in Irak Ordusunu bir kalmede feshetmesiyle işsiz kaldı.
-İşinden olan birçok subay ... .. yeni yeni ortaya çıkan bu
operasyon içinde yer aldılar. ... ..
-Sünni ayaklanmasını motive eden şey Sünni Arap kimliğinin, kayıp gücün ve prestijin geri
kazanılması yönündeki arayıştır.
-Sünni Araplar Irak
nüfusunun en fazla %20’sini, Şii Araplar ise en az %65’ini oluşturur.
-Çoğunluğu Sünni Kürt (%17),
artı Hristiyan, Azeri ve Yezidiler ile
Sünni ve Şii Türkmenlerinin düşük nüfusu, ülkedeki toplulukların geri kalan
dokusunu gösterir. ... ..
-Demokrasinin şiddetle uygulanması, Irak’ın gücünün demografik olarak
ters dönmesi anlamına geliyordu. Birçok
Iraklı Sünni’nin vatandaşlık hakkı olarak gördüğüşey yok edilmişti. ... ..
-... .. İlk başta kimse
Amerikalılarla savaşmadı; ne Baasçılar, ne ordu mensupları, ne de aşiretler.
Ama Amerikalılar(Temmuz 2003’te) Geçici Güvenlik Konseyi’ni on üç Şii ve sadece
birkaç Sünni ile kurduklarında, insanlar’ Amerikalılar
ülkeyi Şiilere vermek istiyor’ demeye başladılar, daha sonra
savaşmaya başladılar ve aşiretler de El Kaide’nin girişine izin verdi. Tüm
haklarını yitiren ve Fırat Nehri boyunca doğdukları şehirlere ve köylere
püskürtülen Saddamcılar, bu yeni gelenleri konuk
etmekten çok mutlu oldular. Onları Amerika’yı defetmek ve yeniden eski
hallerine dönebilmek için yardım edecek ajanlar olarak gördüler. Ancak cihatçıların başka
hevesleri vardı.
Zerkavi Amerika’ya
karşı
Şiilerin öldürülmesi
-... .. Ez-Zerkavi bunula birlikte; Irak’ın poliitik evriminde o
zamanlar henüz başlayan ama gerçek sorun olab şeyin ne olduğunu açığa
çıkarıyordu; yani devlet kurumlarının şovenist Şii politikacılar tarafından
yavaş yavaş ele geçirilmesi kibunların birçoğu İran Devrim Muhafızları
Ordusu’nun etkisindeki casus vaya ajanlardı. Ez-Zerkavi’nin ezeli düşmanı olarak
adlandırılanlardan biri de, İslam Devrimi Yüksek Konseyi’nin silahlı kanadı
olan ve adıyla Humeynici temellerini bilen bir siyasi parti olan Bedir Tugayıydı.
Ez-Zerkavi, Sünnileri
hedefleyen ve eziyet eden Bedir
Tugayını tecrit ederekgerçek sosyopolitik kini, bir kıyamet hesaplaşmasına
çevirdi
-... .. Bedir Tugayı... Üstündeki Şii gömleği çıkarıp polis gömleğini
giyerek ordudaki yerini aldı. Bu kurumlar içine kadrolarını yerleştirdiler,
anayurdu ve vatandaşları korumak adına Sünnilerle hesaplaşmaya başladılar.
-Ez-Zerkavi’nin
reçetesi, “Şiileri hedefleyerek onlerı dini, politik ve askeri
yoğunlukta oldukları yerlerde vurmak, böylece Sünnileri ilerindeki
hıncınhayvani dişlerini göstermeleri için provake ederek bir iç savaş başlatmaktı.
-IŞİD, Suriye ve Irak’taki güncel savaşın resmi propagandasında, hevesle
andığı Ez-Zerkavi’nin
savaş stratejisini, tam olarak bu sekter-varoluşçu dilini kullanmıştı. Şiileri hedef alarak
karşı tepkilerini (ve aşırı tepkilerini) çekmek, böylece Sünnileri IŞİD’in
koruyucu kollarına doğru itmek için de onun ayak izlerini takip ediyordu. ...
..
Kafa kesmelerin
yaygınlaşması
Vahşetin idaresi
Irak islam
Devleti’nin doğuşu
Sünni üçgeni
Musul’un (ilk) düşüşü
Kaosyun ajanları –
Iran ve El Kaide
Bin Ladin’den daha
zengin
-Ez-Zerkavi ... .. Irak
EL-Kaide’sinin üç aşamalı bir strateji uygulaması gerektiğine inanıyordu. İlki
ve en önemlisi, Amerikalı işgalciyi defetmek, ikincisi Irak’ın Sünni tarafında
bir İslam emirliği kurmak; üçüncüsü de bu bölgeyidiğer Arap rejimlerine karşı
terörist saldırıları kurgulayabileceği yer olarak kullanmak. ... ..
-CIA, Katillerin Şeyhi’yle Orta Asya’daki ustaları arasında o dönemde
hâlâ daha mevcut olan derin çatlağı kısmen provoke eden bu krtik mektubu
sızdırmıştı. Bu çok işe yaradı.
Ez-Zerkaviş’nin ölümü
-... .. 7 Haziran 2006’da, Amerikan insansız hava aracı, Ez-Zerkavi’yle
buluşacak olan Abdurrahman’ı gizlice izledi. Akşamın ilk saatleri... , bir F-16
iki yüz elli kiloluklazer güüdümlü bombayı, bir saniye sonra da uydu güdümlü
mühimmatı bu konuma bıraktı. ... ölmüştü. ... ..
Yeni savaş stratejisi
Yeni bomba yüklü
araçlar
Uyanış
Iraklılar İslam Devleti’ne yaklaşıyor
Irak El-Kaidesi köşeye sıkışıyor
Geri çekilme
alametleri
İslam Devleti ile El Maliki’nin Amerika ile flörtü
Esad’ın vekilleri
Suriye ve El-Kaide
Yeniden doğuş – Ebu
Bekir El-Bağdadi yönetimindeki Irak İslam Devleti
El-Masri ve El Bağdadi’nin Ölümü
Yeni El Bağdadi
Cihatçılara genel af
İslam Devleti Suriye’ye nasıl geldi
Ayrılık
El Kaide ile IŞİD ayrılıyor
El - Nusra Suriye’de savaşta
El – Nusra, İslam Devleti’nin elinde
IŞİD El-Nusra bölünmesi
Dönekler ve beş
yıldızlı cihatçılar
Yutturmacanın idaresi
İknanın gücü
KürtlerSaydenâya’nın aşırılık yanlıları
Tarafsızlar
Siyasiler
Pragmatikler
Fırsatçılar
Yabancı savaşçılar
Twitter’dan Dabıq’e
Yeni mücahitlerin kazanılması
Rakkanın katli
Şeyhler deneme
sürecinde
IŞİD aşiretleri kabul ediyor
Para tüm kapıları açar
İŞID’ın böl-yönet stratejiisi
*IŞİD Terör Ordusunun İçüzü – Michael Weiss / Hassan
Hassan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder