Gir bakalım, yabancı, ama dikkat et, sakın
Kendini koyverip de hırsa kapılmayasın,
Alın teri dökmeden köşe dönme hevesi
Canına okur sonra, bak bizden söylemesi,
Senin olmayan bir şey yürüteceksen unut
Aklını başına al, sonra da kendini tut,
Hırsızlığa kalkarsan, bir daha düşün yine,
Başka şeyler bulursun çil altınlar yerine
... ..
-... .. “Bu gerçek bir büyü
mü sence?” dedi kız. “Pek işe yaramadı, öyle değil mi?Ben, alıştırma olsun
diye, birkaç basit büyüdenedim, hepsinden de son uç aldım. Ailemde kimsenin
büyüyle ilgisi yok, bana mektup geldiğinde hepimiz şeşırdık, ama çok sevindim,
ne de olsa en iyi büyücülük okulu bu, öyle diyorlar. –ders kitaplarını
şimdidenezberledim, sanırım bu kadarı yeterli –sah, benim adım Hermione
Granger, siz kimsiniz?”
-Bütün bunları hızlı hızlı
söylemişti.
-Harry Ron’a baktı, onun da ders
kitaplarını ezberlemediği şaşkın yüzünden belliydi, bunu görmek Harry’yi
rahatlattı.
-“Ben Ron Weasley,” diye
mırıldandı Ron.
-“Harry Potter,” dedi Harry.
-“Sahi mi?” dedi Hermione.
“Senin hakkında her şeyi biliyorum tabii-birkaç tane de yardımcı kitap
aldım, senin adın Çağdaş Sihir Tarihi’nde, Karanlık Sanatların Yükselişi ve Çöküşü’nde, bir de Yirminci Yüzyılın Büyük Büyücülük Olayları’nda geçiyor.”
aldım, senin adın Çağdaş Sihir Tarihi’nde, Karanlık Sanatların Yükselişi ve Çöküşü’nde, bir de Yirminci Yüzyılın Büyük Büyücülük Olayları’nda geçiyor.”
-Harry, şaşkınlık içinde,
“Öyle mi?” dedi. ... ..
-... ..
-Harry başını hemen indirdi;
Profesör McGonagall, yeni öğrencilerin önüne dört ayaklı bir tabure yerleştirdi
sessizce. Taburenin üstüne de sivri uçlu bir büyücü şapkası koydu. Yamalar
içindeydi şapka, eski püsküydü, son derece kirliydi. Petunia Teyze olsa, onu
evin kapısından içeri sokmazdı.
-Belki de içinden tavşan
çıkarmamızı isteyecekler, diye düşündü Harry; buna benzer bir şey yapılacak
–salonda kim varsa gözünü şapkaya dikmişti, o da dikti. Birkaç saniye sessizlik
oldu. Sonra hafifçe kıpıdadı şapka. Kenarına yakın bir yerlerdeki yrtık, ağız
gibi açıldı –şapka bir şarkı tutturdu:
“Bu şapka, dersiniz, çirkin mi çirkin!
Ama öyle hemen karar vermeyin.
Toz olurum varsa benden güzeli,
Eşsizim kendimi bildim bileli.
Ne kasket dinlerim ne de silindir,
Şampiyonluk kaçmaz, hep bana gelir.
Hogwarts okulunda, Seçmen Şapka’yım,
Her gün, her ay, her yıl başkayım.
Karşımda şöyle bir ürperin biraz
Dünyada hiçbir şey gözümden kçmaz.
Eğer beni geçirirsen başın
Gideceğin yeri söylerim sana.
Seni Gryffindor’a yollarım belki, Zamanla olursun aslanın
teki,
Yiğittir orada kalan çocuklar,
Hepsinin yüreği, nah, mangal kadar, Belki de düşersin
Hufflepuff’a
Haksızlığı hemen kaldırıp rafa
Adalet uğruna savaş verirsin
Her yere mutluluk götürmek için
Ravenclaw kısmetin belki,
Oradakilerin hiç çıkmaz sesi,
Mantıktır onlarca önemli olan,
Öylekurtulurlar tüm sorunlardan.
Düşersin belki de Slytherin’e sen,
Bir başkadır sanki oraya giden,
Amaçları için neler yapmazlar
Açıklasam bitmez sabaha kadar.
Giy kafana beni! Çe4kinme sakın!
Birinci koşul bu: Korkmayacaksın!
Hiç kimseye kötülük gelmez benden,
Şapkalar içinde en uysalı ben.”
-Şarkı sona erince bir alkış
koptu. Şapka eğilerek dört masaya selam verdi, sonra sessiliğe gömüldü
yine.Ron, Harry’e, “Demekşapkayı geçireceğiz başımıza!” diye fısıldadı. “Fred’i
öldüreceğim, ifritlerle güreşmekten söz ediyordu.
-Harry belli belirsiz
gülümsedi. ... ..
... ..
-“Buldum onu!” diye fısıldadı. “Flamel’ı buldum! Bu adı bir yerde
okuduğumu söylemiştim size. Buraya
gelirken trende görmüştüm –dinleyin şunu: ‘Profesör Dumbledore, özellikle
1945’te kara büyücü Grinwald’ı yenmesiyle, ejderha kanının on iki ayrı konuda
kullanılışını bulmasıyla ve arkadaşı
Nicolas Flamel’la simya konusunda yürüttüğü çalışmalarla ünlüdür’!”
Hermione ayağa fırladı. İlk
sınav notlarından beri hiç bu kadar heyecanlanmamıştı.
-“Bir yere kımıldamayın!”
dedi ve kızların yatakhanesine çıkan merdivenlere doğru fırladı. Harry’yle Ron
şaşkın şakın birbirlerine baktılar.Hermione biraz sonra kolunda kocaman, eski
bir kitapla döndü.
-Heyecanla, “Buna bakmayı
akıl edememişim!” diye fısıldadı. “Şöyle hafif bir şeyler okuyayım diye bunu
haftalar önce kitaplıktan almıştım.”
-“Hafif mi?” dedi Ron, ama
Hermione susmasını söyledi ona, kitapta bir şeye bakacaktı, kendi kendine
mırıldanarak çılgıncasına sayfaları çevirmeye koyuldu.
-Sonunda aradığını buldu.
-“Biliyordum! Bilyordum!”
-Ron, anlamlı anlamlı, “Konuşabilir
miyiz şimdi?” diye sordu. Hermione ona aldırmadı.
-Çok önemli şeyler söyler
gibi
*Harry
Potter ve Felsefe Taşı & J. K. Rowling
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder