… .. Beynin
işi, özünde bilgi toplayıp davranışları uygun biçimde yönlendirmektir. Karar verme sürecinde bilincin
devreye girip girmemesi durumu değiştirmez çoğunlukla da girmez zaten. İster
büyümüş gözbebeklerinden söz ediyor olalım, ister kıskançlıktan, cinsler
arasındaki çekimden, yağlı yiyeceklere düşkün olmaktan ya da geçen haftaki
müthiş fikrinizden, beynin işleyişi içindeki en küçük rol, bilince ait
olanıdır. Beyinlerimiz çoğunlukla otomatik pilot üzerinde çalışır; bilinçli zihin, altında
işleyip duran dev ve esrarengiz fabrikaya erişimi ise son derece kısıtlıdır.
Bunun kanıtlarından biri, kırmızı bir
Toyota’nın garajdan geri geri çıkıp bulunduğumuz yola doğru ilerlemekte
olduğunu fark ettiğiniz anda, ayağınızı frene doğru çoktan hamle yapmış
olmasıdır. Odanın diğer köşesinde
dinlemediğinizi sandığınız bir konuşma sırasında isminizin telaffuz
edildiğini duymanız, nedenini bilmeden birinci çekici bulmanız, sinir
sisteminin vereceği karar konusunda size
bir “önsezi” sunması da yine hep aynı olguya verilebilecek örneklerdir.
Beynin karmaşık bir sistem olması, yine de
onun kavranamaz olduğu anlamına gelmez. Nöral devrelerimiz, türümüzün evrimsel tarihi
içinde atalarımızın karşılaştığı sorunları çözmek üzere doğal seçilim
tarafından biçimlendirilmiştir. Dalağınız ve ve gözleriniz nasıl evrimsel baskıların
etkisiyle biçimlenmişse, beyniniz için de geçerlidir aynı şey. Ve bilinciniz için de. Bilinç, avantaj sağladığı
için gelişmiştir ama sağladığı avantaj sınırlıdır.
… .. Beynin
işi, özünde bilgi toplayıp davranışları uygun biçimde yönlendirmektir. Karar verme sürecinde bilincin
devreye girip girmemesi durumu değiştirmez çoğunlukla da girmez zaten. İster
büyümüş gözbebeklerinden söz ediyor olalım, ister kıskançlıktan, cinsler
arasındaki çekimden, yağlı yiyeceklere düşkün olmaktan ya da geçen haftaki
müthiş fikrinizden, beynin işleyişi içindeki en küçük rol, bilince ait
olanıdır. Beyinlerimiz çoğunlukla otomatik pilot üzerinde çalışır; bilinçli zihin, altında
işleyip