Bilgisayarlarımızı her gün kullanarak şaşılacak işler yaparız. Dünyanın en büyük saman yığınından, milyarlarca sayfalık çevrimiçi içerikten, işimize yarayan iğneleri bulup çıkarırız. Çevrimiçi alışveriş yapar, sosyal medyada paylaşımda bulunur ya da alışveriş yaparız. Peki, bilgisayarlarımız bütün bu görevleri nasıl böyle kolaylıkla yerine getirebiliyor? Geleceği Değiştiren Dokuz Algoritma bu soruyu ve yapay zekâdan Google Page Rank’a, veri sıkıştırma algoritmalarından hata düzeltme algoritmalarına kadar dünyamızı değiştiren dokuz temel bilgisayar algoritmasının ardındaki incelikleri çarpıcı örneklerle ve herkesin anlayabileceği bir dille açıklayan, başucu niteliğinde bir kitap... ..
1.Bilgisayarların Her Gün Kullandığı Olağanüstü Fikirler
Nelerdir?
… .. Kitabı okuduktan sonra çok daha büyük beceriye sahip
bir bilgisayar kullanıcısı olmayacaksınız. Ancak elinizin altındaki bütün bilgi
işlem cihazlarında her gün sürekli kullandığınız işlemlerin ardındaki
fikirlerin güzelliği konusunda daha derin bir anlayışa ulaşacaksınız.
2.Arama Motoru İndeksleme:
Dünyanın En
Büyük Samanlığında İğne Aramak
3.Page Rank: Google’ı Yaratan Teknoloji
4.Açık anahtarlı Şifreleme Kartpostalla Sır İletme
5.Hata Düzeltme Kodları:
Kendi Kendini
Düzelten Hatalar
6.Biçim Tanıma: Deneyerek Öğrenme
7.Veri Sıkıştırma: Emek vermeden Kazanç Elde Etmek
… .. Hem Shannon hem de Fano önerdikleri yöntemin hem kullanışlı hem de verimli olduğunu bilmelerine karşın, olabilecek en iyi yöntem olmadığının bilincindeydi: Shannon matematiksel olarak daha da iyi sıkıştırma yöntemlerinin olabileceğini kanıtlamış olsa dahi onların nasıl yapılabileceğini henüz bulamamış olduğunu belirtmişti. O sıralarda Fano, MIT’de bilgi teknolojileri kuramı üzerine bir lisans üstü dersi vermeye başlamıştı ve öğrencilerine sorduğu dönem ödevi konularından biri, en verimli sıkıştırmanın nasıl olacağıydı. İlginç olan öğrencilerinden birinin problemi çözmüş olması ve her bir simge için olabilecek en iyi sıkıştırma yöntemini ortaya koymuş olmasıdır. Öğrencinin adı, Davit Huffman’dı ve önerdiği teknik –şimdilerde Huffman kodlaması olarak biliniyor- daha kısa simge oyununun başka bir türüydü. Huffman kodlaması temel sıkıştırma algoritmalarından biri olarak bilinir ve bilgi iletme ve bilgi saklama işlemlerinde halen yaygın olarak kullanılmaktadır.
8.Veri Tabanları: Tutarlılık Arayışı
… .. veri tabanlarının,
bilgisayar bilimcileri tarafından “hata toleransı” olarak adlandırılan
güvenilmez bilgisayar donanımı üzerindeki kahramanca zaferi, pek çok
araştırmacının on yıllar boyunca yapmış oldukları katkıların eseridir. Ancak
bunların arasında en büyük katkıyı yapanlardan biri Jim Gray’dir.Jim. Gray
olağanüstü nitelikleri olan bir bilgisayar araştırmacısıydı ve kelimenin tam
anlamıyla işlem sürecinin kitabını yazmıştı. (Transaction Processing: Concepts
and Techniques. İlk baskı 1992) Ne yazık
ki Gray’in kariyeri çok erken sona erdi: 2007 yılında bir gün kendi
yönetimindeki yatıyla San Francisko Körfezi’nden çıktı, Golden Gate Köprüsü’nün
altından geçerek yakındaki bazı adalara doğru öceden planladığıbir yolculuğa
çıktı. O günden sonra ne Gray’den ne de teknesinden haber alınabildi. Bu acıklı
olayın içine bir ölçüde kalpleri ısıtan bir ayrıntı da veri tabanı
araştırmacıları topluluğundan Gray’in pek çok arkadaşının onu kurtarma amacıyla
kendi araçlarını kullanmasıydı: Dostları ve meslektaşlarının kayıp veri tabanı
öncüsü bilim insanının bir izini bulabilmeleri için San Fransisko yakınındaki
okyanusun uydudan elde edilmiş güncel görüntüleri bir veri tabanına
yüklenmişti. Ne yazık ki aramadan b ir sonuç elde edilemedi ve bilgisayar
bilimi dünyası onu aydınlatanlardan birini kaybetti. (**)
9.Sayısal İmzalar: Bu Yazılımı Aslında Kim Yazdı?
… .. Ancak saat büyüklüğü yüzlerce veya binlerce rkam
uzunlukta olduğunda, bunun çarpanlarını bulmak son derece zor bir iştir. Bu,
“tam sayıtı çarpanlarına ayırmak “ problemi yüzyıllaardır incelenmekte olup
şimdiye kadar kimse bunun tipik bir RA saat büyüklüğü seçimini zora sokacak
kadar etkin bir çözümü bulamamıştır.
Matematik
tarihi, konunun çekiciliğine kendini kaptırmış matematikçilerce sırf sonuca
ulaşmanın hazzı açısından, uygulamada bir yarar sağlamayacak dahi olsa çözülmeye
çalışılan pek öçok çözülmemiş problemlerle doludur. Şaşılacak olmakla birlikte
bu defa bu kafa yorucu ancak görünüşte yararsız
olan çözülmemiş problemlerden pek çoğunun zaman içinde uygulamada büyük
yararları olduğu görülmüştür. – bazı durumlarda bir problem yüzyıllarca
incelendikten sonra onun yararı ortaya çıkmıştır.
“Tam sayıların çarpanlara ayrılması problemi, tam da bu
nitelikte bir problemdir. Bununla ilgili ilk ciddi çalışmaların,
matematikçiler Fermat ve Mersenne tarafından 17. Yüzyılda yapıldığı
anlaşılmaktadır. Euler ve Gauss –matematik dünyasının iki büyük ismi- bir
sonraki yüzyılda bu çalışmalara önemli katkılarda bulunmuş ve pek çok başka
matematikçi onların çalışmalarını temel almıştır. Ancak 1970’li yıllarda
topluma açık şifreleme yönteminin icadına
gelindiğinde, büyük sayıların çarpanlarına ayrılmasının zorluğu,
uygulamadaki yöntemlerin önemli bir öğesi olması noktasına gelmiştir. Şimdi
artık sizin de bildiğiniz gibi büyük sayıların çarpanların ayrılması için
uygulanabilir bir yöntem geliştirmeyi başarabilen kişi aynı zamanda sayısal
imzaları da istediği gibi taklit edebilme yeteneğine kavuşmuş olacaktır.
Bu durumun çok tehlikeli gibi görünmesi izlemini vermeden önce 1970’lerden başka pek çok sayısal imza sisteminin keşfedilmiş olduğunu söylemeliyim. Her bir yeni sistem, bir matematiksel zor sorunun çözümsüzlüğü üzerine kurulmuş olmakla birlikte, farklı düzenler farklı çözümü zor matematiksel problemlere güvenmektedir. Bu nedenle çarpanlara ayırma problemini çözebilecek bir algoritma, bunlardan yalnız RSA benzeri sistemlerin çözülmesine neden olabilecektir.
Diğer
yandan bilgisayar bilimcileri bütün bu sistemlerin tamamına uygulanabilecek
sağlam bir çözüm bulmanın peşinde çalışmaktadırlar çünkü uygulamadaki
sistemlerin hepsi çeşitli farklı zor matematiksel problemlerin çözümsüzlüğüne
dayanmaktadır. Bu nedenle sistemlerden hiçbiri tam anlamıyla güvenli
sayılmamaktadırlar. Ama her bir durumu inceleyen matematiksel kuramcıları halen
etkin bir çözümün bulunmadığı noktasında hemfikirdir. Uzmanlar bunu ileri ölçüde
olanaksız olduğunu görmekle birlikte, herhangi bir zamanda bu sayısal imza
sistemlerinin bir hamlede yerle bir etme olasılığının ilkesel olarak az da olsa
bulunduğunu kabul etmektedir. … ..
10.Hesaplanabilir Olan Nedir?
11.Sonuç Parmak Uçlarınızda Daha Fazla Deha
The İngenious Ideas That Drives Today’s Computers
Nine Algoritms That Changed the Future
The İngenious Ideas That Drives Today’s Computers
Princeton University Press, 2012
(**) https://en.wikipedia.org/wiki/Jim_Gray_(computer_scientist)
Jim Gray (computer scientist)
James Nicholas Gray (1944
– declared dead in absentia 2012) was an American computer scientist who received the Turing Award in 1998
"for seminal contributions to database and transaction processing research and technical leadership in system
implementation".[4]
Early years
and personal life[edit]
Gray was born in San Francisco, the second child of Ann Emma
Sanbrailo, a teacher, and James Able Gray, who was in the U.S. Army; the family moved to Rome, Italy,
where Gray spent most of the first three years of his life; he learned to
speak Italian before
English. The family then moved to Virginia, spending about four years there,
until Gray's parents divorced, after which he returned to San Francisco with
his mother. His father, an amateur inventor, patented a design for a ribbon
cartridge for typewriters that
earned him a substantial royalty stream.[2]
After being turned down for the Air Force Academy he entered the University
of California, Berkeley as a freshman in 1961. To help pay for
college he worked as a co-op for General Dynamics, where he learned to use
a Monroe calculator.
Discouraged by his chemistry grades, he left Berkeley for six months, returning
after an experience in industry he later described as "dreadful".[2] Gray earned his B.S. in
Engineering Mathematics (Math and Statistics) in 1966.[5]
After marrying, Gray moved with his wife
Loretta to New Jersey, his
wife's home state; she got a job as a teacher and he got one at Bell Labs working on a digital simulation
that was to be part of Multics. At Bell, he
worked three days a week and spent two days as a Master's student at New York University's Courant Institute. After a year they traveled
for several months before settling again in Berkeley, where Gray entered
graduate school with Michael A. Harrison as
his advisor. In 1969 he received his Ph.D. in programming languages,
then did two years of postdoctoral work for
IBM.[2]
While at Berkeley, Gray and Loretta had a
daughter; they were later divorced. His second wife was Donna Carnes.
Research
Gray pursued his career primarily working as
a researcher and software designer at
a number of industrial companies, including IBM, Tandem Computers, and DEC.
He joined Microsoft in 1995
and was a Technical Fellow for the company[a] until he was lost at sea in
2007.[14]
Gray contributed to several major database
and transaction processing systems. IBM's System R was the precursor of
the SQL relational databases that have become
a standard throughout the world. For Microsoft, he worked on TerraServer-USA and Skyserver.
His best-known achievements include:
·
ACID, an acronym describing the requirements
for reliable transaction processing and its software implementation
·
Granular
database locking[15]
·
Two-tier transaction commit semantics
·
The Five-minute rule for
allocating storage
·
OLAP cube operator
for data warehousing
He assisted in developing Virtual Earth.[16][17][18] He was also one of the
co-founders of the Conference
on Innovative Data Systems Research.
Disappearance
Gray, an experienced sailor, owned a 40-foot
sailboat. On January 28, 2007, he failed to return from a short solo trip to
the Farallon Islands near San Francisco to scatter his mother's
ashes.[19] The weather was clear, and
no distress call was received, nor was any signal detected from the boat's
automatic Emergency
Position-Indicating Radio Beacon.
A four-day Coast Guard search using planes,
helicopters, and boats found nothing.[20][21][22][23] On February 1, 2007,
the DigitalGlobe satellite
did a scan of the area[24] and the thousands of images
were posted to Amazon Mechanical
Turk. Students, colleagues, and friends of Gray, and computer
scientists around the world formed a "Jim Gray Group" to study these
images for clues. On February 16 this search was suspended,[25] and an underwater search
using sophisticated equipment ended May 31.[9][26][27][28][29][30]
The University
of California, Berkeley and Gray's family hosted a tribute on
May 31, 2008.[31] Microsoft's WorldWide Telescope software
is dedicated to Gray. In 2008, Microsoft opened a research center in Madison, Wisconsin,
named after Jim Gray.[32] On January 28, 2012, Gray
was declared legally
dead.[33][34]
Jim Gray
eScience Award
Each year, Microsoft Research presents the Jim Gray eScience Award to a researcher
who has made an outstanding contribution to the field of data-intensive computing.[35] Award
recipients are selected for their ground-breaking, fundamental contributions to
the field of eScience. Previous award winners include Alex Szalay (2007), Carole Goble (2008), Jeff Dozier (2009), Phil Bourne (2010),
Mark Abbott (2011), Antony John Williams (2012), and Dr. David Lipman, M.D. (2013).
See also
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder