28 Haziran 2015 Pazar

Nevzat Yalçıntaş’ın Yürüyüş Yolu *

Demokrasimizin Perde Arkası
Yazılmayan anılar
Kitap 357 sayfa. -Kitap 142 sayfa. Kısa bölümler okumayı kolaylaştırıyor. Çocukluk yıllarının anlatıldığı ilk bömlümler çekicilikten uzak kalmış. Son bölümler ilginç...  Okumaya, cumhuriyetin ilk yıllarındaki eski Ankara’yı yaşayarak başlıyorsunuz. Uzun hayat ve devlet tecrübeleri başlangıçta suya sabuna dokunulmaksızın sıralanmış. Olayların bilinmeyen arka planlarına yeterince girilmeden geçilmiş. Son bölümlerde güncel gelişmelerle ilgili ayrıntıları bulabilirsiniz. Okunacak kitaplar arasına alınmalı...
 Kısa kısa vurgularla kitaba göz atalım;
-“Hergele Meydanı”nın doğru adının “Er Gelen Meydanı” olduğunu...
Türkçe ve Arapça ezan
-Babası Ankara’da Demokrat Parti İleri gelenlerinden Hasan Efendi... DP  mitinginin öne çıkan konuşma konusu Türkçe ezan yerine Arapça ezanın okunması... ..
-... .ezan 18 yıl Türkçe okutulması... ..  kominizme karşı dini değerlerin öne çıkarılması...
-Celal Bayar’ın konuşması ... .. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde... ..  CHP’nin 1946’daki gibi oyları çalacağı iddiaları...
-İki gün sonra DP’nin iktidar olması...
-“Kıbrıs bizim canımız, feda olsun kanımız”... .. “Kıbrıs Türktür, Türk kalacaktır”... “Ya taksim ya ölüm”... ...
-Türkiye’nın NATO’ya girmesi... ... Kore savaşı... ..
-Ankara’nın önemli tüccarlarından baba Hasan Efendi ve komşuları Vehbi Koç... ..
-Lie öğrencisiyken ... “Allah, Millet, ve Vatan Yolunda Serdengeçti” dergisi... .. İsa Yusuf Alptekin... ..
Yaş 17; ilk yazı, ilk mahkeme
-Sıkıyönetim Mahkemesine çağrılışı ... .. “1933 doğumlu Hasan oğlu Nevzat Yalçıntaş... diye bağıran mübaşir... ... kovuşturmaya yer olmadığı kararı ... ..

25 Haziran 2015 Perşembe

Eşim Aşkım Olsun *

Sema Maraşlı, eşlere hayata dair ip uçları veriyor. Okuması kolay kısa bölümlerden oluşan kitap 71 sayfa. Anlatılanlara bakarak; ”Benden mi bahsediyor...?” ya da “Tek sorun(lu) ben değilmişim” de diyebilirsiniz. Eşler, eş olacaklar okumalı. Aşağıdaki kısa alıntılar size fikir verebilir:
-... Karşılıklı oturdular. Melek Hanım gülümseyerek anlatmaya başladı.
-“Düğünümden önce çok sevdiğim üç kişi; babam, halam ve teyzem birbirlerinden habersiz ayrı ayrı bana nasihat ettiler. Rahmetli babam... .. ‘Kızım ne olursa olsun kapıda kocanı asla asık suratla karşılama. Onu her zaman güler yüzle karşıla, güler yüzle uğurla’ dedi.... ..
-...Ben de yapabilir miyim acaba?
-“İstersen yaparsın kızım... .. Kibir, gurur, çokbilmişlik bazen dürter, mutsuz eder insanı. ... .. Evin kapısını açarken gönlünün kapısını da aç eşine. ... .. Gülümsemek de en büyük güzelliktir. Kocanın geleceği saatte biraz da kendine çeki düzen ver. Saçını başını tara,... .. Güzel elbiselerini, eteklerini giy, onun için giyin, süslen.”... ..
-... ..”Neden bana hükmetmeye çalışıyorsun bu kadar? Sen mi benim kocamsın ben mi senin kocanım? Bana kocalık, patronluk, annelik, öğretmenlik yaptığın her ne ise artık yapma dayanamıyorum.” demişti. ... ...
-Baharatçı sanki onun ne için gelmiş olduğunu anlamış gibi telaşlandı. Bir an ne diyeceğini şaşırdı. ... .... ..”Benim evde beslediğim erkek bir kedim var. Hani mart ayı geliyor. Çatılarda miyav miyav miyavlamasın, azıp kudurmasın, milletin kedilerini rahatsız etmesin diyorum. Onun karşı cinse olan ilgisini azaltacak yani cinsel gücünü kesecek bir ilaç yok mu?”
-Baharatçı duyduklarına inanamadı.
-Kızım sen konuştukça ben şaşırıyorum. ... .. Bırak hayvanı, senede bir hayatının keyfini sürsün. ... ..
-“Tabi bu arada sık sık çiçek almayı unutmamalısın.” diye devam etti Refik. “Çiçekler sevgiyi anlatır. Çiçek vermek seni seviyorum, demektir. Fakat kadınlar çiçek almakla yetinmezler.Ayrıca sevildiklerini duymak isterler.  Her fırsatta onu sevdiğini söylemelisin.” ... ..
-.”.. ..Öğütlerinizden faydalanmayı düşünüyorum...” dedi. ... ...

20 Haziran 2015 Cumartesi

Ölmek Kolaydır Sevmekten *

-Yazarın önceki iki romanı; “Kılıç Yarası Gibi”de Osman ölülerin hikâyelerini dinlemeye başlamıştı, “İsyan Günerinde Aşk” da ise ölüler Osman’la konuşmaya devam etmişlerdi... .. şimdi ise 573 sayfadan oluşan bu romanda geçmişi hatırlayarak başlıyorsunuz. Öbür alem ve bu alem arasındaki yaşananlar canlanıyor gözlerinizin önünde... ... öbür tarafta Osman ve bu tarafta Ragıp Bey... Dilara Hanım,Şeyh Efendi, Hikmet Bey, Rukiye; Mihrişah Sultan .. Anya, Nizam..  arafta dolaşıyor gibisiniz....
Balkan Harbi'nin acılarını tekrar yaşarken derin düşüncelere dalabilirsiniz...
-Osmanlı’nın son döneminde yaşanan ve insanın içini acıtan tablolar bugün de yaşanmıyor diyebilir miyiz? Kendimize soralım....
-Bulgarlar nedense iki saat önce top atışını kesmişlerdi, sessizlik askerleri endişelendiriyordu, Bulgarların bir gece saldırısına hazırlandığından şüpheleniyorlardı.Raagıp Bey onların korkyuklarını hissediyordu, ... .. ilk kez ordunun bu kadar yılgın ve ürkek olduğunu görüyordu. Sayıları düşman birliklerinden daha fazlaydı ama düşmanda ki savaşma isteği onlarda yoktu, bu savaşı kazanacaklarına inanmıyorlardı... ..
-İstemek, demişti Şeyh Efendi, kendi noksanımızı gösterir. Unutmayınız ki bazen diğer insanlardan en çok istediğiniz, onlara en az verebildiğimizdir. ... .. Allah sevgisi mutlaktır lakin bir kulu sevdiğinde onu hatasıyla, noksanıyla seveceksin. ... .. sevgi eksikliğe rıza göstermektir. ... .. Eksikliğe rıza göstermeyen çok acı çekebilir. ... ..
-... .. “nedir bu komu,” dedi, “ne tuhaf bir koku.”
-Ölüm kokusu oğlum. Şehirde kolera salgını başladı ama bu herkesin bildiği lakin konuşulması yasak bir sır. ... ..
-Onlar konuşurken, ... .. arabanın yanından bir piyade birliği yürüyerek geçti; askerlerin avurtları çökmüş, yüzleri kara sarı bir renk almıştı; onlar cepheye götürecek trene binmek üzere istasyona gidiyorlardı. ... ..
-Cepheye gidiyorlar. ... ..
-Hikmet Bey, ... .. “insanları güçlü kılan, onların bir amacı, bir inancı, kıymetli bulduğu ölçüleri, dokunulmaz kutsallıkları, bağlandığı başka insanlar olmasıdır,” demişti içini öçekerek. “bunlara sarılır ve bizi utandıracak hatalara kaymaktan kurtuluruz ama Nizam’da  bunların hiçbiri yok, hiçbirşey kutsal değil, kıymetli değil onun için,

Din ve Diyanet ıı*

21. Yüzyıl Türkiye’sinde
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun “21. Yüzyıl Türkiye’sinde Din ve Diyanet” adlı kitabının 527 sayfadan oluşan ikinci cildinde bilimsel faaliyetlerde yapılan konuşmaları yer alıyor.
Şûralar
Kongreler
Sempozyumlar
İstişari toplantılar
Konferanslar
Konuşmalara
Söyleşiler

Din ve Diyanet ı*

21. Yüzyıl Türkiye’sinde
-Önsözde anlamayı kolaylaştıran bir dil kullanılmış. “Din; fizik dünyanın metafizik arka planını tanıtması, hayatın anlamı, başlangııcı ve sonuna külli açıklamalar getirmesi ve beşeri ilişkilere bu çizgide bir kıvam vermesi bakımından insanoğlunu aydınlatıcı bir gerçek, bireyin iç dünyasında doğrudan doğruya yaşanan bir tecrübedir. Dindarlı ise bir bilinç halidir, bağlılıktır, istikamettir.” olarak tanımlanmış.
-İki cilten oluşan eserin ilki498 sayfa İkinci cilt ise 527 sayfa. Önsözden alıntılara devam edelim;
-... .. yanlış dini anlayışlar da dini referanslı problemlerin artmasına neden olmuştur. Artık günümüzde toplumun her kesimi için din konusunda ortak bilgi alanı oluşturmak, yanlış fikirleri ve öne çıkarılan yanlış örnekleri düzeltmek, hurafe ve bidatlerden arınmış sağlıklı bir dini bilgi ve ahlaki duyarlılığa sahip dindarlıkları oluşturmak, zorunlu ve öncelikli bir konu haline gelmiştir.
-21. yüzyılda “din, birey, devlet ve toplum ilişkileri” açısından İslam âlemi, yepyeni bir süreç ve imtihandan geçmektedir. ‘Medeniyetler Çatışması’ tezi ile kimi çevrelerce İslam’ın korku dini olarak sunulduğu, bir gerilim unsuru olarak gösterilmeye çalışıldığı, İslam dünyası ile Batı dünyası arasında başlangıcı tarihin kadim dönemlerine kadar uzanan bir kısmı dini, kültürel inanç ve yaklaşı farklılıklarının, karşılıklı anlayış ve hoşgörüye dayalı ilişkilerin gelişmesine engel teşkil edecek şekilde, abartılı ve kışkırtııcı bir üslupla ele alındığı ve farklı inanç menduplarının karşı karşıya getirildiği  bu süreçte ... ..
-Dünyamızda yaşanan bu sosyal ve kültürel değişmeler, hayatın nihai anlamına dair arayış ve yönelişlşer, fertlerin iç dünyalarında oluşan boşluklar ve tatminsizlikler sebebiyle kutsala olan ilgi ve isteklerin artması da... ..

Kitabın bölümleri arasında dolaşmaya başlayalım;

16 Haziran 2015 Salı

Siyaset Yolu *

İnançlar, Ülküler, İlkeler, Görüşler ile Gerçekler Dünyasında
-Ülkemizin son 50 yılında siyasetin içinden bakan Namık Kemal Zeybek; yaşadıklarını / gördüklerini 392 sayfada bizlerle paylaşıyor. Bazı bölümlerde bugüne göndermeler yapıldığını izlenimi edinebilirsiniz... ..
-Gençlik yıllarında Necip Fazıl ve çıkardığı Büyük Doğu dergisi ...Nihal Atsız’ın Türkçülüğe karşı Haçlı Seferleri...  fikirlerine karşı olduğu, ancak sanatını beğendiği Aziz Nesin, ... .. Demokrat Parti yılları ... Osman Bölükbaşı’nı destekliyor diye il iken ilçe yapılan Kırşehir,... .. Mecliste kurulan ve CHP’yi kapatmayı amaçladığı söylenen “Tahkikat Komisyonu”  ve 27 Mayıs 1960’ta ordunun idareye el koyması.... .. radyoda konuşan Alparslan Türkeş... ..
-Tutuklananlar, vicdansızca alınan idam kararları... .. infazlar. Darbe içinde darbe ve uzaklaştırılan ...  .. yurtdışına gönderilen (uzaklaştırılan)  Türkeş ...
-Ülke kaderine yön veren Milli Birlik Komitesi... .. Yassı Ada Mahkemeleri... .. uydurma davalar ... .. ..Bebek Davası ile Menderes’in ve Köpek Davası ile Bayar’ın halkın gözünden düşürülmesi çabaları... ... idamlar
-Demokrat Parti’yi demokrasi karşıtı olarak suçlayanların kurduğu hukuku hiçe sayan yönetimin ortaya çıkardığı tablo; yeni neslin şekillenmesine katkı sağlıyordu... ..
-Hukuk Fakültesi ve kaymakam olma hedefi... ..
-Türk Ocaklı... .. ancak Sosyalist Kültür Derneği’inde Şevket Süreyya Aydemir’şn konuşmalarını dinleyen; İmam Hatip Mezunları toplantılarında ayağa kalkarak dini görüşlerini savunan ... ..
-Üniversiteliler Kültür Kulübü’ün önce müdavimi, sonra yönetim kurulu üyesi... ..temelde herkesin Türk milliyetçisi olması ortak özellik .. .. diğer konularda görüş farklılıkları... ..Türk milliyetçisiyiz; ırkçı değiliz.Müslüman’ız;tassuba ve din istismarına karşıyız. Toplumcuyuz; gelirler ve servetler arasında adil dağılık isitiyoruz.
-Masonların genel merkezi olan Türk Yükseltme Derneği... ..
-Alparslan Türkeş’le tanışma...
-1965 yılında Bursa’da gerçekleştirilen Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) kurultayı...
-Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)... ... Gençlik Kolları Genel Başkanı Kemal Zeybek

10 Haziran 2015 Çarşamba

Gizli Kapaklı Şeyler*

Gökçen Erdoğan mesleki yaşamında tanık olduğu olayları doktor ve terapist penceresinden bizlere sunuyor. Sürükleyici bir dille kaleme alınan 254 sayfadan alıntıları aşağıda bulabilirsiniz.
-Çocukluğumuz... ... .. Tarzlarımız farklıydı. Kimimiz kimsenin göremeyeceği yerlerde saçını çektik rakibimizin, kimimiz bütün gücümüzle çekip aldık sakladık oyuncağımızı, kimimiz paylaşır gibi yapıp kuralları lehimize çevirdik...
anne
-... .. az önce acılar içinde çığlık çığlığa ağlayan başkasıymış gibi, sonsuz bir minnetduygusuyla gülerek gözlerinden mutluluk gözyaşları akıtan anneyi görünce anladım. O an öyle sandım. Sonra bir gün anne oldum. Gerçekten anladım. Sonra ikinci defa anne oldum ve bu mucizeyi daha önce hiç anlamamış gibi yeniden anladım. ... ..
-“Ruhun mutluluğuyla bedenin mutluluğu birbirini tamamlar evet, ama bedenin mutluluğu ruhun mutluluğundan daha az önemli değil. Onu mutlu etmekle mutlu olamazsın.Mutlu edildiğin için mutlu olmalısın.”
-Fiilen bitmeyen ilişkilerkalben ve fikren bitmiş de olabiliyor üstelik.... ..
-... ..şu; sevdiğiniz adam ya da kadın hayatınızın gerçeği olsun! Sonrası zaten bir yasak elme, bir tatlı suç ortaklığı, hepimize yarasın.
-Yaşı yok bunun, devri yok, hasmı yok, kısmı yok; bir bütün o, her zerreye yakışan ve en güzeli daima ‘seninki’ olan.
adamlar ve kadınlar
-Adam, tutar kadının elinden ve değişir dünya. Kadın, yaslar başını adamın omzuna ve durur dünye. Adam, öper kadını ve iyileşir dünya. Kadın, sarılır adama ve kamaşır dünya. Adamlar ve kadınlar, kimi sevdikleri, kimi beş duyularını hizmete
sunacak kadar aşkla bağlandıkları yanlızca kendilerini ilgilendirmek üzere, olurlar tek bir dünya. Dünya, aşk olur, aşksa dünya.