20 Haziran 2015 Cumartesi

Din ve Diyanet ı*

21. Yüzyıl Türkiye’sinde
-Önsözde anlamayı kolaylaştıran bir dil kullanılmış. “Din; fizik dünyanın metafizik arka planını tanıtması, hayatın anlamı, başlangııcı ve sonuna külli açıklamalar getirmesi ve beşeri ilişkilere bu çizgide bir kıvam vermesi bakımından insanoğlunu aydınlatıcı bir gerçek, bireyin iç dünyasında doğrudan doğruya yaşanan bir tecrübedir. Dindarlı ise bir bilinç halidir, bağlılıktır, istikamettir.” olarak tanımlanmış.
-İki cilten oluşan eserin ilki498 sayfa İkinci cilt ise 527 sayfa. Önsözden alıntılara devam edelim;
-... .. yanlış dini anlayışlar da dini referanslı problemlerin artmasına neden olmuştur. Artık günümüzde toplumun her kesimi için din konusunda ortak bilgi alanı oluşturmak, yanlış fikirleri ve öne çıkarılan yanlış örnekleri düzeltmek, hurafe ve bidatlerden arınmış sağlıklı bir dini bilgi ve ahlaki duyarlılığa sahip dindarlıkları oluşturmak, zorunlu ve öncelikli bir konu haline gelmiştir.
-21. yüzyılda “din, birey, devlet ve toplum ilişkileri” açısından İslam âlemi, yepyeni bir süreç ve imtihandan geçmektedir. ‘Medeniyetler Çatışması’ tezi ile kimi çevrelerce İslam’ın korku dini olarak sunulduğu, bir gerilim unsuru olarak gösterilmeye çalışıldığı, İslam dünyası ile Batı dünyası arasında başlangıcı tarihin kadim dönemlerine kadar uzanan bir kısmı dini, kültürel inanç ve yaklaşı farklılıklarının, karşılıklı anlayış ve hoşgörüye dayalı ilişkilerin gelişmesine engel teşkil edecek şekilde, abartılı ve kışkırtııcı bir üslupla ele alındığı ve farklı inanç menduplarının karşı karşıya getirildiği  bu süreçte ... ..
-Dünyamızda yaşanan bu sosyal ve kültürel değişmeler, hayatın nihai anlamına dair arayış ve yönelişlşer, fertlerin iç dünyalarında oluşan boşluklar ve tatminsizlikler sebebiyle kutsala olan ilgi ve isteklerin artması da... ..

Kitabın bölümleri arasında dolaşmaya başlayalım;
Din, Modernite, Gelenek ve Değişim
-... ..insanoğlu dünyaya hem saygın ve üstün, hem de çeşitli zaaflarla yüklü bir varlık olarak gönderilmiştir. Onun hayatı boyunca gerek düşünce gerekse aksiyon planında iyi ve kötü, adalet ve zulüm, merhamet ve acımasızlık, diğerkamlık ve bencillik arasında bir gelgit yaşaması bundandır. ... ..
Din Gelenek ve Modern Toplum
Modernizm mi Modernlik mi?
-... ..İslma, hiçbir oluşum hakkında bir ön kabulle hereket etmez.... .. “bir kimse hem iyi bir dindar hem de pekala modern veya çağdaş bir birey olabilir” söylemini bu arka plan eşliğinde değerlendirmke gerekir.
Çoklu Modernite ve İslam
-... .. Modern olmak, mutlak surette Batı’nın aydınlanma sürecini aynen yaşamak ve bu sürecin empoze ettiği değerleri kendi dinimizin, kültürümüzün değerlerini yok sayma pahasına kabullenmek değildir.
Değişen Dünya Şartları ve Din

-... .. din ile değişimi, din ile insanlık tecrübesini birbirinin alternatifi ve rakibi olarak değilaynı kaynaktan kopup gelen bir akışın farklı yansımaları olarak görmemiz ve ikisi arasında sağlıklı bir denge kurmamız, galiba mutluluğumuzu sürekli ve kalıcı yapbilmemizin yegane yolu olmaktadır.
-Yaşadığımız toplumsal hayat, sürekli değişiklik göstermektedir. ... “Değişmeyen bir şey varsa, o da hayatın sürekli değiştiği gerçeğidir.” ... .. Teknoloji ve tıp günümüzde tahminlerin ötesinde yeni imkanlara doğru koşmakta ve bütün bunların her biri doğrudan lmasa bile dolaylı şekilde bizim Müslümanlığı nasıl anladığmızı ve İslâmi değerleri bu değişen şartlar içerisinde nasıl kormamız gerektiğini öyle veya böyle ilgilendirmektedir. Bu alanlardaki gelişme ve değişim elbette dinî problem değildir. Ancak”Biz bütün bu gelişen şartlar içerisinde İslam’ın genel ve özel prensiplerini, ilkelerini, değerlerini ve kendi dindarlığımızı, kendi dinî hassasiyetlerimizi nasıl koruyabiliriz veya şekillendirebiliriz?” sorusunu sormak suretiyle, bu gelişim ve değişimlerin ortaya çıkardığı yeni durum ve imkanların dinî hayata etkisi olup olmadığını izleme ve tartışmak zorundayız.
-... .. dinin aslına uygun yeni bilgiler ve çözüm yolları üretemek, temel İslam kaynaklarından yola çıkarak güncel sorunlara dair ikna edici çözümler ortaya koymak ve yeni metodojiler geliştirmek, her şeyin ızla değiştiği günümüzde zaruri bi hâldir.
-Gerek İslam’ın iki temel kaynağı Kur’an ve sünnet, gerekse ... .. değişim rüzgârının dinin ana çizgisini tahrip edip buharlaştırmasını önleyici bir role de sahip olmuştur.
-... .. ilk dönemden itibaren İslam toplumlarında Müslümanlar arasında metinleri anlama, yorumlama ve aynı metinden farklı anlamlar üreme faaliyeti hiç eksik olmamış, daha Peygamber Efendimizin zamanından itibaren Müslümanlar aynı hadiseye, aynı lafza farklı farklı anlamlar yükleyebilmişlerdir. Ancak, bu farklılık birbirinden uç, birbirinden çok uzak noktada yorumlar da olmamıştır. Kur’an ve sünnet metinlerinin toplayıcılığı, ... ..
-... ..Müslüman toplumların tarihsel ssüreçte ulaştığı farklı yorumlar ve yaşayış biçimleri hep İslam içi zenginlikler olarak kalmış, bu, dinin ana çizgisini tarihin ve yerel kültürün istilasına uğramaktan korumuştur.
Din ve Birey
Din ve Devlet
Din ve Toplum
Din Eğitimi
Toplumsal hayat ve Din
Kitle İletişim Araçları ve Din
Din ve Bilim
Din ve Şiddet
İnsan Hakları
İslam, Kadın ve Aile
İslam ve Engelliler
Hayvan Hakları
Organ Bağışı
Misyonerlik
Dini Hayat
İbadetler
Mübarek Gün ve Geceler
Bidat ve Hurafeler
Dinler ve Kültürler arası İlişkiler
İslam Dünyası ve Müslüman Topluluklarla İlişkiler

*Din ve Diyanet ı - Prof. Dr. Ali Bardakoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder