25 Haziran 2015 Perşembe

Eşim Aşkım Olsun *

Sema Maraşlı, eşlere hayata dair ip uçları veriyor. Okuması kolay kısa bölümlerden oluşan kitap 71 sayfa. Anlatılanlara bakarak; ”Benden mi bahsediyor...?” ya da “Tek sorun(lu) ben değilmişim” de diyebilirsiniz. Eşler, eş olacaklar okumalı. Aşağıdaki kısa alıntılar size fikir verebilir:
-... Karşılıklı oturdular. Melek Hanım gülümseyerek anlatmaya başladı.
-“Düğünümden önce çok sevdiğim üç kişi; babam, halam ve teyzem birbirlerinden habersiz ayrı ayrı bana nasihat ettiler. Rahmetli babam... .. ‘Kızım ne olursa olsun kapıda kocanı asla asık suratla karşılama. Onu her zaman güler yüzle karşıla, güler yüzle uğurla’ dedi.... ..
-...Ben de yapabilir miyim acaba?
-“İstersen yaparsın kızım... .. Kibir, gurur, çokbilmişlik bazen dürter, mutsuz eder insanı. ... .. Evin kapısını açarken gönlünün kapısını da aç eşine. ... .. Gülümsemek de en büyük güzelliktir. Kocanın geleceği saatte biraz da kendine çeki düzen ver. Saçını başını tara,... .. Güzel elbiselerini, eteklerini giy, onun için giyin, süslen.”... ..
-... ..”Neden bana hükmetmeye çalışıyorsun bu kadar? Sen mi benim kocamsın ben mi senin kocanım? Bana kocalık, patronluk, annelik, öğretmenlik yaptığın her ne ise artık yapma dayanamıyorum.” demişti. ... ...
-Baharatçı sanki onun ne için gelmiş olduğunu anlamış gibi telaşlandı. Bir an ne diyeceğini şaşırdı. ... .... ..”Benim evde beslediğim erkek bir kedim var. Hani mart ayı geliyor. Çatılarda miyav miyav miyavlamasın, azıp kudurmasın, milletin kedilerini rahatsız etmesin diyorum. Onun karşı cinse olan ilgisini azaltacak yani cinsel gücünü kesecek bir ilaç yok mu?”
-Baharatçı duyduklarına inanamadı.
-Kızım sen konuştukça ben şaşırıyorum. ... .. Bırak hayvanı, senede bir hayatının keyfini sürsün. ... ..
-“Tabi bu arada sık sık çiçek almayı unutmamalısın.” diye devam etti Refik. “Çiçekler sevgiyi anlatır. Çiçek vermek seni seviyorum, demektir. Fakat kadınlar çiçek almakla yetinmezler.Ayrıca sevildiklerini duymak isterler.  Her fırsatta onu sevdiğini söylemelisin.” ... ..
-.”.. ..Öğütlerinizden faydalanmayı düşünüyorum...” dedi. ... ...
-“Bütün bu yaptıklarınızı eşinize de yapsanız onunla da gayet güzel eğlenebilirisiniz.Şimdi ben eşime benim için çok değerli olduğunu hissettirsem, gün içinde arayıp onu düşündüğümü göstersem, ... .. arada bir sürprizler yapsam, çiçek götürsem, hediyeler alsam, ... .. ben eşimle gayet güzel eğlenebilirim. Bir erkek bir kadına bütün bunları yaparsa o kadın da o erkeği mutlu etmek için elinden geleni yapacaktır.... ..”
-... “Kadınlık deyince sen bunu anlıyorsun kızım? Kadınlık ev işi yapmak demek mi? Senin saydığın şeyleri bekârken benim annem de yapıyordu. Ben bu şeyleri parayla da yaptırabilirim. Bir erkek bunlar için mi evlenir sence?” ... ... “Kendimi hep tecavüzcü gibi hissettim.... ..”
-... .. Oyunculara daha önceden seneryadon kısa bir bölüm gitmişti ve çalışıp gelmişlerdi. Burcu ve Kenan çalıştıkları bölümü canlandırmaya başlamışlardı. Kenan çok iyiydi ama Burcu odun gibiydi.Seneryoda kocasına çay getirme bölümü vardı ki tam bir felaketti. Cemil Bey daha fazla dayanamadı:
“Olmuyor, olmuyor.” diye bağırdı. “Çay getirdiğini kişi herhangi bir kişi değil, aşık olduğunuz adam. Oyuncu olduğunuzu unutun düşünün ki kocanıza, sevdiğiniz adama çay ikram ediyorsunuz. Bunu büyük bir zevkle yapmaz mı bir kadın?”
-Burcu tuhaf tuhaf baktı yüzüne. Çay getirmenin nasıl zevkli yanı olabilirdi ki? ... ...
-Burcu bu kez kırıtarak yürümeye başladı.. Cezmi Bey “Kadın gibi yürümek deyince kırıtarak yürümek mi anlıyorsun? diye sordu. Burcu’nun hiç sesi çıkmadı... ..
-“Kadın demek eda demektir... ..  zerafet istiyorum.... ..
-Cezmi Bey olmuyor anlamında başını salladı. “Kızım ağzın gel diyor, gözlerin gelme diyor, burnun da canın isterse diyor. ... ...  “... .. çalılşarak yapabileceğin bir şey değil, önce kafanı değiştirmen gerek. ... ..
-... ..Uyarı sözleri çakıl taşı gibidir. Bir iki tane olursa insanın ayağına batar. Her yer çakıl taşı döşeli olursa üzerinde çok rahat yürünür, artık etki etmez olur. Bu yüzden eşine sadece önemli konularda uyarıda bulun. Yoksa ne sözün etkisi olur ne de saygınlığın kalır. ... ..
-Veysel gayet sakindi, tane tane konuşuyordu:
-“Demek bana annelik ettiğinin farkında değilsin... ... Gideceğim geleceğim yerlerden tut, nasıl oturup kalkmam gerektiğine kadar karıştığının farkında  olmaman mümkün değil herhalde.... ..”

-“... .Ben senden annelik beklemiyorum, kadınlık bekliyorum. ... .. Anneliği çocuklarımıza yap. ... ..”

-“Göz yaşların da artık beni etkilemiyor, üzgünüm. ... ..
*Eşim Aşkım Olsun – Sema Maraşlı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder