13 Eylül 2015 Pazar

Eyvah Elmanın Yarısı Tükendi *

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Ünzile Girişgin ilk kitabında (Sakın Okumayın Cıss! Cinsel Yaşama Dair) açık kalplilikle masaya yatırdığı kadın erkek ilişkilerini bu sefer kadın merkezli ve sosyal boyutu ile ele almış. Bir çoğumuzun rahatsızlığını duyduğu ama harekete geçmekte çok da istekli olamadığımız konularda “kral çıplak” diyerek dikkatleri çekmek istiyor.
-Okuduklarımızı hayatımıza yansıtırken; kitabın içinden cımbızla seçilmiş bölümleri değil kitabı bir bütün olarak hayatımıza yansıtabilmeliyiz.
-Kitabı okumamız için gerekçe oluşturabilecek kısa alıntıları paylaşalım:
-... Bir kısım erkekler hiçbir konu hakkında kadınların görüş bildirmemesine, sosyal olaylara iştirak etmemesine o denli alışmışlar ki donanımlı mü’min hanım hakkı dillendirilecek olsa ‘feminist’ diye hakaret görüyor. Şahsiyetli, başarılı mü’min kadını hem sistemin kuralları dışlıyor hem de bizim camia.
-Tanıklık yaptığımız şu çağda erkekler içinden de kadınlar içinden de Hristiyan ve Yahudilerin değirmenine su taşıyanlar var. Lakin İslam’a canıgönülden hizmet etmek için koşturan kadın ve erkekler de var. İşte bunların birbirine sahip çıkması, özellikle cesur hanımların hakkı dillendirilmesi durumunda, Allah rızası için sahip çıkılması gerekmektedir. ... ..
-Şayet kendimize Peygamber’imizin yetiştirdiği kadınları model olarak alacaksak, toplumda söz sahibi, istişarelerde yer verilen kadınlardır. Mü’min kadın hantal, paspal, sindirilmiş, beceriksiz, uykucu bir kadın değildir. ... ..
-Kadın, Allahu Teâlâ’nın tüm emirlerine muhatap tutulmuş ayrı bir bireydir. Kocasına bağlıdır ama bağımlı değildir. Kadın da okumak, üretmek ve ömrünü en bereketli şekilde tanzim etmek zorundadır.... . Kimse çağa hakim ideolojik görüşlerin etkisinde kalarak İslâm’ı yeniden biçimlendirmeye kalkışma hakkı yoktur.
-Şu gerçek de asla inkâr edilmemelidir; İslam dinamik bir dindir, bir yaşam biçimidir. ... ..
-Müslümanlar olarak kendimizi çağın sorunlarından uzak tutamayız. Tersine, İslam’ı geleceğe taşıyacak bizleriz. Tüm sosyal gelişmeleri ve sorunları yakından takip etmeli, sadece şahsi şartlarımıza göre değil, toplumun her katmanı dikkate alınarak çözüm üretebilmeliyiz. Sorunlarımızı konuşmaktan korkmamalıyız. ... ..
-Kadınlarımıza bilginin, ilmin önemi unutturulmuş; kadınlarımız kendilerini başka uğraşlara kaptırmış. Kadınlarımızın dikkatini çekmeyi nasıl başaracağız? ... .. Bu yolun açılması ancak siiivil toplum örgütlerinde, siyasi yönetimde, cemaat içlerinde etkin olan erkekler sayesinde olabilir. ... .. Müslüman kadınla erkeğin arasını açan, sorunlarımızın tek sorumlusu Müslüman erkeklermiş gibibir suçlama içersine  giren... .. Müslüman kadın ve erkekler kabul etmeliyiz ki birbirimize muhalefet etmekle, aşağılayıcı, suçlayıcı tavır ve karşılık verme ile ümmetimizin sorunlarını çözemeyiz. Canıgönülden birbirimize sahip çıkmalıyız. ... ..
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Tavrımız

-Bizler ülkemizde kadınlara yönelik şiddetive töre cinayetlerini sorgulamadık. ... .. Adeta görmezden geldik. Son yüzyıl içersinde Osmanlı eserlerinden kopuş ve İslam dininin öğrenilmesi ve yaşanması yönündeki engeller bizim çocuklukta tanık olduğumuz akraba ve komşu kadınların uğradığı haksızlıklar, zihnimize İslam’ın kadınlara yeterince önem vermediği imajını yerleştirdi. ... ..
-Eski Türk filmlerinde, okul ders programlarında başlıca iki şey öğretilirdi; ‘Osmanlı ecdadımızın vatan haini’ ile ‘İslam bizi geri bıraktı’ söylemleri.
-Orta Çağ İslam dünyasında astroloji, tıp, matematik, felsefe âlimlerinin adı duyurulmadı. O dönemde medrese eğitimi veren Müslüman hanımlardan kimse söz etmedi. Orta Çağ Avrupa tarihi bizlere kilise tarihi şeklinde değil de İslam tarihi şeklinde anlatıldı.
-Bin beş yüz yıllık İslam tarihinde asla karanlık bir Orta Çağ olmadı. Altı yüz elli yıl o koca topraklar ve nüfus nasıl yönetildi? Yemen’de, Patani’de var olan Osmanlı eserleri, bizleri hayrete düşürüyor. Neden şimdi Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor? Bu topraklara ecdadımız hâkim iken hiç Müslüman kanı böylesine aktı mı? Sadece Anadolu’da son otuz yılda kırk bin şehit verdik. Ne zaman Osmanlı gitti, huzur gitti bu topraklarda.
-Bizler Osmanlı kadınını hiç öğrenemedik, tanımaktan mahrum kaldık. Ben üniversiteden sonra İslam’ı sorgulamaya ve öğrenmeye çalıştım. Tespitlerimde var olan örnekler; törelerin İslam’ın önüne geçmesinden kaynaklanıyordu. Bilgi sahibi insanlar da yeterince konuşmuyordu. ...
-... ..Oysa mü’min hanımlar, haksızlıklar karşısında yazılı ve sözlü olarak, kendilerini ifade etmek hakkına sahiptirler. ... ..
Türk Kadınının Ayrı Bir Yeri Var
-Osmanlı kadını deyince de yabancı seyyahların oradan buradan duydukları dedikodulara göre yazdıkları önümüze geliyor. ... .. Oysa harem erkeklerin yetiştiği Enderun gibi bir eğitim merkezi idi. Elbette ki özel koruması ve gizliliği olacaktı. ... ..
-Çok acıdır ki haremle ilgili ciddi kaynaklar bugünkü Türkçeye çevrilmemiştir. Kendi tarihimizi yabancılardan öğrendiklerimiz ile şeklilendiriyoruz. Arşivlerimizin bir kısmı yakıldı, bir kısmı satıldı çok yazık geçmişimiz tarumar edildi. Koca imparatorluğa şekil veren kadınları bilemedik, ... ..
Biz kadınlar Farkında Olmadan Değişiyor, Dönüştürülüyor muyuz?
-İslam’da insan başıboş değil, görev ve sorumlulukları olan canlıdır. ... ..
-Dünyevi ihtiraslarımız, enaniyetimiz artmıştır. Öz güven ve başarı ile hırs ve erkeksi mücadele birbiri ile yer değiştirmiştir. ... ..
-Erkek kimliğini yıpratan kadın bir süre sonra kocasını beğenmez; güçlü ve kendisini yöneten erkek arzulamaya başlar. Baskın karakterli kadın sadece eşine, oğluna zarar vermekle kalmayıp kendi arzularına da ters düşmüş oluyor. ... .. Kocalardan haklı isteklerde bulunmak ayrı, kocalar üzerinde tahakküm kurmak ayrı şeylerdir. Bu konuda tüm kadınların kendisini öz eleştiriye tabi tutması gerekmektedir. ... .. Kadının ‘ben’ duygusunu öne çıkarması sadece eşine zarar vermekle kalmaz, en büyük hasarı o evde yaşayan erkek çocuğa verir. Kadın sosyal yaşamda aktif rol alsa da aile içersinde yönetici kişi koca olarak belirlenmiştir. ... ..
-... .. Altımızda araba, cüzdanımızda para olması demek eşimizi bilgilendirmeden her şeyi yapabileceğimiz, her yere gidip gelebileceğimiz anlamına gelir mi? ... .. Evlilik kadın ve erkeğin ‘ego’ savaş alanı değildir. ... ..
Becerikli, Tutumlu, Fedakâr Kadınlarımız
Böyle olmamalıyız
-... .. Yaşamak için ihtiyacımız olan su, protein, vitamin ne denli önemli ise ruhumuzun ve kalbimizin ihtiyaç duyduğu manevi gıdalar da o denli önemlidir. Manevi gıdalara para ve zaman ayırmayan insanlar hastadır. ... .. Erişkin ve çocuk psikiyatristlerimizin, hukukçularımızın, fıkıhçılarımızın işleri bu nedenle artıyor.
-Kadınlarımız isterlerse bu kötü gidişatı durdurabilirler. Allah kadını toparlayıcı, hem bedenen hem de kalbenyumuşak tabiatlı, etrafını da sevgi ve merhametle kuşatıcı vasıfta yaratmıştır. Kadınlarımız bu kimliklerini kaybetme sürecine girdiler. İstayen kadın kendini sorgular ve hemen manevi yardım alır.
-... ..
-... .. Cinsel uyumsuzluk ve cinsel sorunlar Müslümanların üzerinde en az tartıştıkları, en az çözüm ürettikleri alan. ... ..
-(s.113) ... .. hanımlar her dilediklerini haklı ya da haksız, meşru ya da gayrımeşru isteklerini eşlerine yaptırmak, eşlerini cezalandırmak için seksi reddetme hakkına sahip değildir.
-Çünkü erkeğin tek eşi vardır. Kadının yapması beklenen yemek yapmak, ev temizliği gibi her işi başka şekilde telafi edilebilse de cinsel birliktelikteki rolü başkaları tarafından yerine getirilemez. Kocalar her şeyi para ile satın alsalar bile seksi satın almak hakları yoktur. Bunu kendisine temin edecek olan sadece nikâhlı ve sevecen karısıdır.... ..
-... ..(s.120) Keyfi gerekçelerle cinsel yaşamı reddeden bir hanım, daha cilveli ikinci bir kadın seçeneğine kapı aralamış olur. ... ..
-İslam insana kadın olsun erkek olsun sınırsız özgürlük tanımıyor. Hele hele cinsel yaşam kurallara disipline edilmiş cinsel dürtülerin helal daire içeriisinde karşılık bulması şartı konulmuş. (s.123).
-... ..(s.124) İslam, evlilik kurumu ile cinsel ihtiyaçların giderilmesini istiyor. Mü’min kadın ve erkekler eğitimlerle eksikliklerini tamamlayabilir. Karı koca daha tatmin edici cinsel yaşam için gayret etmelidirler. Üçüncü bir kişiye meyil vermeye zemin hazırlanmamalı, cinsel yaşam hafife alınmamalıdır.
-... .. (s.143) Laiklik şemsiyesi altında Türk kadını değiştirilirken bizler bunu sekteye uğratacak suçlular gibi görülmeye başlandık. Kadın dernekleri bizi anlamak yerine, bizi nasıl yok edebilecekleri üzerinde enerji sarf ettiler. İkna odaları, uzaklaştırma, sözlü derslerden düşük not verme ve yasalarla çıkmaza sokma bunlar arasında sayılabilir. Onlar için kadınların okuması ve çalışmasından ziyade, belli bir zümre kadının okuması ve toplumda yer edinmesi yeterliydi. Hatta bu zorunluydu.
-Biz başörtülü kadınlar çağdaşlaşma kavramı adı altında bazı kadınların bizi küçümsemelerinden, bu ülkenin tek temsilcisi gibi hareket etmelerinden, varlığımızı görmezden gelmelerinden ve her şeyin kendi kontrollerinde kalmasını isteme arzularından bıktık, usandık.
-Başörtülü Türk kadınları son otuz yıl çerisinde bilgi ve becerileri ile iş ortamındaki saygı ve uyumları ile öcü gibi olmadıklarını, kimseyi rahatsız etmediklerini ıspatlamış oldukları hâlde hâlâ birileri çıkıp kendilerine yönelik baskı unsuru olduğumuzu iddia edebiliyor. ... ..
-.... .. Birilerinin şirretlikle üste çıkması ve başka fikirlere saygılı olmaması adil karşılanamaz. Bizim de isteklerimiz var. Dikkate alınmamız için illaki hırçın, saygısız, sesini yükselten, kanal kanal gezen kadınlar mı olmalıyız?
-Kadın hakları konusunun tarihi seyri konusunun tarihi çok iyi irdelenmeli. İngilizler kendi kraliçelerinden vazgeçmez iken, biz bir gecede ecdadımızı sınır dışı etmişiz.... ..
Biz Kadınlar Sorunlarımızın Giderilmesi Hususunda Samimi ve Cesur muyuz?
Pekin BM Kadın Konferanslarının Genel Çerçevesinde Ortaya Çıkan Kötü Sonuçlar
Paranın Hükümranlığı

Bazı Alanlarda Hanımlar Vazgeçilmez, Olmazsa Olmazdır
Kapitalizm Çarkında Erkekleşen Kadınlar
Hekim Olduk, Aşkı, Romantizmi Kaybettik
Ahireti Unutarak Dünya Hayatımızı Kuramayız
Mü’min Vasfı Zayıflayan Erkekler
Biz hanımlar Pes Edecek Değiliz
Farzı Bırakıp Nafileleri Öne Almayalım
Haçlılar Kadın Üzerinden Emeline Ulaşıyor
-... ..televizyonlardaki yarışmalar pop star, oryantal star, buz star, gelinim olur musun? BBG evleri, diziler... .. Medyada, üniversite kampüsünün bahçesinde kızlı erkekli karışık içiki âlemleri yapan, annesine şiddet uygulayan..... ..
Çekirdek Aile Deyip Yaşlıları Dışlamayalım
İslami Açıdan Çalışma Hayatımıza Bakarsak
Hayal Kurmak Ne Güzel, Ne Masrafsız
(s.218)Bir doğum hastanesi var ki ... ..
Bir kız lisesi açılmış... ..
Ülkenin merkez bir iline çok büyük ve geniş imkânlarlara sahip bir kız üniversitesi açılmış. ... ..
Allah’ım bir alılşveriş merkezi açılmış. ... ..
Kadınlar için bir SPA merkezi açılmış.  ... ..
Enerji Bakanımız bizi başka ülkelere bağımlı olmaktan kurtarıyor. ... .. düşünsenize okuyan ve çalışan kadın oranımızda bir anda patlama yapacak. Çalışacağız ama insani ve İslami çizgi içerisinde. Çocuklarımız için gözümüz arkada kalmadan, vicdan azabı çekmeden, eşlerimizle mutlu, ahirete bakışımız umutlu olacak.  Erkeklerden %30 daha az mesai yapacak ama aynı ücreti  alacağız. Doğan iki çocuktan sonra ek prim de alıyorz. Oh, ne hariha... Pozitif ayrımcılık budur işte. Bundan ötesi can sağlığı....
Öksüz gibi Büyüyen Çocuklar
Kreşlere Mahkûm Çocuklar
Tesettürlü kadın ve Para Tutkusu
Almanya Modelinden Örnekler
Bizim Ülkemizde Son durum
*Eyvah Elmanın Yarısı Tükendi – Opr. Dr. Ünzile Girişkin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder