-Roman,
bizlerin aşina olduğu coğrafyada başlıyor. İnsan okudukça Osmalı’nın son
döneminde kurgulanmaya başlanan oyunları sergileyen aktörlerin oralarda ne
aradığını ve günümüzde de etkilerini devam ettirmekte olunan senaryoların ilk
bölümlerinin o dönemlerde planlandığını, oyunun halen devam etmekte olduğunu
teyid ediyorsunuz.
Agatha
Christie’nin eserlerinin kalitesini sorgulama ya da bir cinayet romanının nabız
yükseltensatırları arasında dolaşırken aynı zanada dünü ve bugünü de sorgulamak
ihtiyacı duyabliyoruz. Ksa alıntıları paylaşalım:
Toros ekpresnde önemli
bir yolcu
Suriye’ de bir kış sabahı, saat sabahın beşi
-.
... .. Sonra bu Belçikalı yabancı
gelmişti hem de görüldüğü kadarı ile İngiltere’den.
... ..
-...
.. Yok mösyö, Sizin dışınızda yanlızca ikiş yolcum daha var. İkisi de İngiliz. Biri Hindistan’dan
gelen albay, diğeri ise Bağdat’tan
gelen ilginç bir İngiliz hanımefendi. ... ..
Tokatlıyan
Oteli
-...
..Her ikisi de Amerikalı dedi. ...
..
-...
.. On üç kişi vardı. ... .. Bunlardan biri İtalyan’dı.
... .. tam karşısında oturan İngiliz’in
yüzünde ... ..
-Prenses
Dragomiroff... .. kendisi Rus
-...
.. Pariot onun Alman ya da İskandinav olabileceğini düşündü ... ..
-...
.. Sanırım Macar Elçiliği’nden. Hoş
bir çift. ... ..
Karanlıkta bir çığlık
Cinayet
Ceset
Armstrong’ların çocuğunu
kaçırılması olayıkanıtlar
Kanıtlar
Poriot arkasına yaslanıyor
ve düşünüyor.
*Doğu ekspresinde cinayet – Agatha Christie
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder