30 Mart 2019 Cumartesi

Kırgız Masalları ve Efsaneleri*


-Masallar ve efsaneler, olayların derinliklerinden süzülerek günümüze ulaşmış şeklidir. Gerçekler, titizlikle işlenmiştir. Masallarda. Her masal, düşünce âlemini harekete geçirir, insanın ufkunu genişletir. Masallar, efsaneler ait olduğu milletin tarihini, ruh halini, düşünce yapısını, mizacını ortaya koyması bakımından da büyük bir öneme sahiptir. Hrer masal ve efsane geçmişi anlama gayretimizde bize bir ışık tutar.
-Kırgız masalları, Türk dünyasının kültür halkalarından birini oluşturması bakımından insanı hayrette bırakacak motiflerle doludur. Her masal Tanrı dağlarından, boz üylerden Anadolu şehirlerine, İstanbul’un saraylarına, geçmişten geleceğe uzanan Türk kültürünün kopmaz bağlılığını gösteren canlı bir kültür öğesidir.
-Türkistan’ın konargöçer toplumları arasında sözlü edebiyatın bir hayli gelişmiş olduğunu, bunun da bilhassa Kırgızlarda daha da yaygınlaştığını; günümüze kadar devam ettiğini görmekteyiz. 20.yüzyılda yazıya geçirilene kadar sözlü edebiyatın en büyük örneklerinden biri olan , yüzyılları aşarak günümüza ulaşmış olan Manas Destanı da Kırgızlara aittir.  Manas’ı mühim gün ve gecelerde söyleyen manasçılarınyanında masal veefsaneleri de bu şekilde birkaç gün veya hafta devam eden toylarda söyleyen comokçular da Kırgız içtimaî hayatının bir parçasıdır.
-İlk defa bu kitapta yayınlanan birçok küçük Kırgız efsanesi de Türk dünyasının kültür hazinesine yeni değerler kazandıracak, yeni kültür öğelerinin tanınmasına yardımcı olacaktır.
-Diğer yandan bu kitabın hayat macerası da bir hayli uzundur. 1950’li yıllardan itbaren hazırlanmaya başlanıp yine aynı yılların sonuna doğru Rusça olarak yayımlanmıştır. Daha sonra devamlı ikmal edilerek, bazen yılda iki baskı yapılmak suretiyle günümüze kadar 50.000’lik trajlarla kitap dünyasında nadir görülecek...
Kırgız Masalları ve Efsaneleri

İnsan Yaratmak*

 

27 Mart 2019 Çarşamba

İslam Deklerasyonu - Aliya İzzetbegoviç*

- ... Kamuoyuna takdim ettiğimiz deklerasyon, yabancılara veya şüphe duyanlara;İslam dininin , şu ya da bu sistemden üstün olduğunu kanıtlamayı amaçlayan bir müfredat kitabı değildir. Bu deklerasyon, nereye ait olduklarını bilen, kalplerinin derinliklerinde hangitarafta durduklarını hisseden Müslümanlara hitaben yazılmıştır. Bu, insanların hissettikleri aşk ve aidiyetin beraberinde hangi sorumlulukları getirdiği konusunda elzem sonuçlar ortaya çıkarmalarına vesile olacaktır.
Müslümanları ve Müslüman Halkı İslamlaştırma Programı
Amacımız: Müslümanların İslamlaştırılması
Düsturumuz: İnanmak ve savaşmak
-Toplumların hayatlarında kimi meşekkat zamanları vardır ki insanların kültürünü, inancnı ve hatta bizzat insanlığının özünü sınar.Her türden metalaşır, iffet iprer, fikir namusu pelteleşir, ümitler tükenir, beklentiler karşısında inancın izzeti paspas olur. Gaflet evhama  dönüşür, emniyet şüpheye, sadaret ayağa düşer.
-Hürriyetin zihinlere ve daha zihinlerdeyken hapsedildiği, kahraman olmak yerine kahraman alkışlayanların çoğaldığı, kralların çıplaklığını topluma rağmen ve krala rağmen ancak bir çocuğun safiyane feryatla haykırdığı, Sokrat’ın baldıran zehiri içtiği, Hallac’ın derisinin yüzüldüğü, İsa’nın bilmem kaçıncı kez çarmıhta inlediği anlardır.  Bu halleri Osmanlı Devleti’nin gerileme ve çöküş dönnemlerinde , Bosna-Hersek’in Osmanlı’yla paylaştığı zaman dilimlerinde, sonrasında Avusturya-Macaristan işgali ve Kominist hâkimiyetinin olduğu dönemlerde görmek mümkündür. Ve artık ayrışan coğrafyalarda, sancıların ortaklığı devam eder. ... ..

Çubuk Makarna Düğümü*

Beslenme konusunda katı kuralları olan teyze, yeğenlerinin makarna yemesini yasaklamıştır. Çocuklar, bir gün kaçamak yapıp lokantaya giderler, ama yemekler çok pahalıdır. Neyse ki, aşçıbaşı çok leziz bir makarna pişirir onlaraMakarnaya bayılan çocuklar sosun tarifini ünlü bir makarna üreticisinin düzenlediği yarışmaya göndermek isterler.Ama teyzeleri durumu öğrenmete gecikmez...
... ..
... .. Ertesi sabah Rebeka Teyze, Bay Pipelli’ye telefon edip, onu öğle yemeğine davet etti. Bay Pipelli de kabul etti ve herkese hediyelerle çıkageldi. Tom ve Niki’ye gerçek altın uçlu birer dolmakalem, Rebeka Teyze’ye de bir buket kırmızı gül getirmişti.
Bay Pipelli gülleri uzatınca, Rebeka Teyze’nin dili ttuldu; eğilip elini öpünce de, çocuklar teyzelerinin, gülleri gölgede bırakacak kadarkızardığını farettiler yine.
Öğle yemeğinde Rebeka Teyze, yeni buluş çubuk-makarna ikram etti.
Herkes sabırsızlıklaBay Pipelli’nin tepkisini bekledi ve sonunda da, makarna üretiicisinin tepkisi hiçbirini hayal kırıklığına uğratmadı. İlk lokmasını ağzına aldığında, gözlerini kendinden geçmiş bir halde yuvarlayarak tavana dikti. İkinci lokmasında, elleri havada ayağa fırladı ve o heyecanla peçetesini pencereden dışarı fırlattı.
Bay Pipelli, konuşabilecek kadarkendine geldiğinde, “Olağanüstü!” dedi. “Bu makarnanın üretimederhal başlamalıyız.”
Sonra oturdu ve ciddi bir ifadeyle rebeka Teyze’ye baktı.
“Makarna dünyasına büyük bir hizmette bulundunuz,” dedi resmi bir sesle. “Bu asla unutulmayacaktır. Asla!”
“Ne kadar hoş bir insansınız,” dedi Rebeka Teze. “Bir makarna üreticisi için yani...”  diye de ekledi. “Yarın öle yemeğinde bize katılmak ister miydiniz?”
Bay Pipelli hevesle başını salladı ve bundan büyük mutluluk duyacağını söyledi.
Tom onu, yemekte çiğ soğan ve suyosunu olabileceği konusunda uyarmak zorunluluğu hissettiyse de, başbaşa konuşma fırsatı yakalayamadı.

Rüzgâr ve Bulut*

-Yaşadığı şehir ve arkadaş ortamı birden değişen Rüzgâr, artık bir dağ köyünde yaşar. Rüzgâr burada tanıştığı sıra dışı köpek Bulut’la birlikte hayallerle örülü yolculuklara çıkar. Hayalleri peşinde koşan bu iki dostun bir dağ köyünden dünyanın tamamını görme ve hayatı keşfetme macerası... ..
-Rüzgâr, o gün eve dönerken güneşi, bulutu ve rüzgârı düşündü. Bulutların yağmur taşıma gibi çok önemli bir görevi vardı. Ama bunu tek başına başaramıyorlardı. Yer değiştirmek için rüzgâra ihtiyaç duyuyorlardı, buharlaşıp yeniden var olabilmek için güneşe... Güneş olmadan olmazdı. Yıldızlar nöbeti kime devrederdi? Rüzgârın kanatlarına tutunmak, bulutların üstünden yeryüzünü seyretmek, güneşin fırçalarıyla gökkuşağına boyamak eğlenceliydi. “Belki mahalledeki çocuklarla arkadaş olabilirim.” Diye geçirdi içnden Rüzgâr. “Neden olmasın?”  Herkes bir şansı hak eder değil mi? Evet, deneyebilirdi. Bulut’un da desteğiyle belki belki hep birlikte ağaç evini yapabilirlerdi. ... ..
-Rüzgâr çocukların arkasından uzun uzun baktı. Sonra dizlerinde bir sıcaklık ve acı hissetti. Antremanlarda düşünce dizleri soyulurdu. Bazen incecik bir kan sızardı soyulan yerden. Annaannesi “Kanaması iyidir yavrum.” Derdi. “Kirli kan akınca yara daha çabuk iyileşir.” Uzun zamandır ilk defa ağlıyordu Rüzgâr.Gözlerinden yaşlar akıyordu. İçindeki kiri dışarı atan gözyaşları, sıra beklemeden yuvarlanıyordu. ... ..
-Sonra eve doğru koştu. O gece babası tatlı servisi yaparken Rüzgâr, ev ile yuva arasındaki farkı ve evin nası yuvaya dönüştüğünün sırrını açıkladı onlara. İkisi de onu ilgiyle dinledi. Rüzgâr, ebeveynlerinin  bu halini çok sevdi. Anne ve babasının gören gözleri, duyan kulakları vardı. ... ..
Ertesi sabah uyandığında hafiflemiş hissetti kendini Rüzgâr. İçinde tuttuğu minik su damlaları ne kadar da ağırlık yapıyormuş öyle. Artık yağmur bulutlarının göründükleri kadar hafif olmadıklarını düşünüyordu.

24 Mart 2019 Pazar

Bir Ömür Nasıl Yaşanır *

-İlber Hoca’nın tecrübelerine kulak verilmeli.... tecrübelerini dikate almak, “Ne diyor? “, diye kendimize sormalıyız.
-“Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olamazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.” ....
-... ..İçlerinde mutlu evlilikler var. Elbette ilginç örnekler de var. Biri okul arkadaşımızdı, evliliği epey sürmüştü. “Maşallah bize,”derken, 60’ında ayrıldılar. Tabii ki bu yanlış bir karar sayılmaz. Hayatta en önemli şeylerden biri de insanın  kendisi için en doğru kararı alabilmesidir, ortada bir sıkıntı varsa sürdürmeyeceksin. .... -
-Farklı insanları arayıp bulun, dünyanız değişsin.
-Torununuz Deniz Ali’nin sizi çok mutlu ettiğini biliyorum. Onunla ilişkiniz de birçok dedeye göre daha samimi... Onu her gün muhakkak görüyorsunuz. Göremezseniz canınız sıkılıyor.
-... .. Dedelik çok iyi bir şeymiş. Heyecan veren, onun seninle kurduğu bağ değil sadece; küçük bir insanın büyüdüğünü, hayata bağlandığını görmek insanı heyecanlandırıyor . Sevgi vermek önemli... Sevgiyle büyüyen her insan iyi bir insan olur. Biliyor musun, artık kızıma bile farklı bir gözle bakıyorum. Çünkü o benim şımarttığım küçük kızım değil, bir anne artık. . ... .. Torun insanı hayata bağlıyor; geleceğe bağlıyor. Endişe boyutun artıyor. Ben çocuğumu   da çok severim ama bu duygu farklıymış. Diyebilirim ki hayattan istediğimi aldım, bu bana yeter.

-... ..  Yanlız kalamayan insanın düşünce ve gözleme kabiliyeti yarım oluyor.  Bu yüzden ben insanlara

Saklı Seçilmişler *


-Endüstriyel sistem; yoğun enerji (petrol, doğalgaz, elektrik), hormonlar, antibiyotikler, ilaçlar, gübreler ve genetik mühendisliğinin kullanıldığı işlemlerdir. Bu kimyasal işlemlerden sonra elde edilen ürünler , el değmeden hijyenik ortamlarda koruyuucular, renlendiriciler, katkı maddeleri, kimyasal kaplama, parlatıcı maddeler ve ambalajlarla kaplanır.
-“Apnotoloji” bigisizlik bilimidir! Bilim tarihçisiRobert N. Proctor tarafından kavramlaştırıldı. Şirket, kurum ve kuruluşların; siyasi ya da ticari çıkar elde etmek için kasıtlı olarak kafa karışıklğı yaratmak için yalan bilgi yaymasıdır... Bilgiye erişilebilir olmak her daim gerçeğe ulaşıldığı anlamına gelmiyordu! Küreselleşen dünyada cehalet yayarak algı oluşturmak emperyalizmin en etkili silahıydı! ... ..
-Gen yapımız ve buna bağlı vücüdumuzda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar, doğal olmayan endüstriyel yiyeceklerin tümüyle başa çıkacak yeteneğe sahip değil.Milyonlarca/binlerce yıl önce oluşturulan ve yapımı hızla süren teknoloji ürünü kimyasal gıdalara, genetiği değiştirilmişyiyeceklere yuyum sağlayamıyor.
-İşlenen, lifi alınan, nişasta ve şeker miktarı artıran vs. Yiyecekler sindirim sistemimizi darmadağan ediyor.
-Evet... Yediğimiz yiyeceği sindirmek, molküllerine ayırmak ve bağısaklarımızdan vücudumuzun geri kalanına dağıtmak için milyonlarca yıl içinde proglamlanan vücudumuz, beslenme değeri az ve kalorisi yüksek kimyasal gıdaları tanımıyor.
-İşte... Bu da bağışıklık sisteminin yıkılmasına sebep oluyor. ... ..
-Düşünsenize , tarım toplmuna geçen insanoğlunun tek şeker kaynağı, bal idi. Bugün ise, -zararlı olduğu biline biline 1970’lerde keşfedilen nişasta bazlı şeker / mısır şurubu her yiyeceğin içinde.
-ABD’de 1935 yılında en yaygın ölüm nedenigripve ishal iken, günümüzde niye kalp ve kanser? Yaşlılıktan ölüm oranı azalıyor; insanlar genç yaşta kronik hastalıklardan ölmeye başladı. Baksanıza...
-Dünyada şeker / Tip 2 diyabet 1990-2010 ylları arasında yüzde 356 oranında arttı. Bugün Amerikan