24 Mart 2019 Pazar

Saklı Seçilmişler *


-Endüstriyel sistem; yoğun enerji (petrol, doğalgaz, elektrik), hormonlar, antibiyotikler, ilaçlar, gübreler ve genetik mühendisliğinin kullanıldığı işlemlerdir. Bu kimyasal işlemlerden sonra elde edilen ürünler , el değmeden hijyenik ortamlarda koruyuucular, renlendiriciler, katkı maddeleri, kimyasal kaplama, parlatıcı maddeler ve ambalajlarla kaplanır.
-“Apnotoloji” bigisizlik bilimidir! Bilim tarihçisiRobert N. Proctor tarafından kavramlaştırıldı. Şirket, kurum ve kuruluşların; siyasi ya da ticari çıkar elde etmek için kasıtlı olarak kafa karışıklğı yaratmak için yalan bilgi yaymasıdır... Bilgiye erişilebilir olmak her daim gerçeğe ulaşıldığı anlamına gelmiyordu! Küreselleşen dünyada cehalet yayarak algı oluşturmak emperyalizmin en etkili silahıydı! ... ..
-Gen yapımız ve buna bağlı vücüdumuzda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar, doğal olmayan endüstriyel yiyeceklerin tümüyle başa çıkacak yeteneğe sahip değil.Milyonlarca/binlerce yıl önce oluşturulan ve yapımı hızla süren teknoloji ürünü kimyasal gıdalara, genetiği değiştirilmişyiyeceklere yuyum sağlayamıyor.
-İşlenen, lifi alınan, nişasta ve şeker miktarı artıran vs. Yiyecekler sindirim sistemimizi darmadağan ediyor.
-Evet... Yediğimiz yiyeceği sindirmek, molküllerine ayırmak ve bağısaklarımızdan vücudumuzun geri kalanına dağıtmak için milyonlarca yıl içinde proglamlanan vücudumuz, beslenme değeri az ve kalorisi yüksek kimyasal gıdaları tanımıyor.
-İşte... Bu da bağışıklık sisteminin yıkılmasına sebep oluyor. ... ..
-Düşünsenize , tarım toplmuna geçen insanoğlunun tek şeker kaynağı, bal idi. Bugün ise, -zararlı olduğu biline biline 1970’lerde keşfedilen nişasta bazlı şeker / mısır şurubu her yiyeceğin içinde.
-ABD’de 1935 yılında en yaygın ölüm nedenigripve ishal iken, günümüzde niye kalp ve kanser? Yaşlılıktan ölüm oranı azalıyor; insanlar genç yaşta kronik hastalıklardan ölmeye başladı. Baksanıza...
-Dünyada şeker / Tip 2 diyabet 1990-2010 ylları arasında yüzde 356 oranında arttı. Bugün Amerikan
nüfusunun üçte ikisi aşırı şişman ve obez.
--... .. Henry Kissenger’in çömezi* (“Kissinger Associates” adlı danışmanlık şirketinde çalışan) Paul Bremer, işgalci Irak Geçici Koalisyon Güçleri’nin başına getiridi. Ve ...
*Kimdi bu Kissenger? Alman Yahudisi’ydi. Nazilerden kaçıp ABD’ye sığınmıştı.İkinci Dünya Savaşında Amerikan Ordusu’nda istihbaratçı olarak görev yaptı. Savaş sonrası Amerikan istihbarat okullarında ders verdi. 1956 yılında “Rockefeller Brothers Fund” kurumunda çalışmaya başladı. Kurumunun önemli isimlerinden Nancy Maginnesile evlenerek bağlantılaruını güçlendirdi. ABD’nin”efsanevi Dışişleri Bakanı oldu. Beyaz Saray yılarını anlattığı kitabında, Rockefeller ailesine ne kadar müteşekkir olduğunu yazduı.
-İlk yaptığı Irak’ın tohumuna el atmak oldu. ABD tarım devi Monsanto’dan “Irak böceklerine dayanıklı tohum” ithal etti ve köylülere bunu dayattı. Köylülerin Amerikan Monsanto’yla**  yaptığı sözleşmeye göre, tohumlarbir dahaki hasat yıllarında kullanılmayacaktı.Yoksa, bir çuval tohum bedelinin 120 katı para cezası ödemek zorundaydılar.
**Savaş olacak da kimyasal zehir şirketi Monsanto orada olmayacak. Amerikan Monsanto, 1943-1948 yılları arası ilk atom bombası için uranyum üzerine araştırmalar yürüttü. Çalışmaların başındaki Dr. Charles daha sonra Monsanto’nun yöneti kurulu başkanı oldu! 1969-1970 yılları arasında , ABD ordusunun Vietnam, Doğu Laos ve Kamboçya’da kullandığı kimyasal zehirlerin üreticisi kimdi; tabii ki Monsanto’Amaç, kırsal ve ormanlık arazilerde yaprak dökerek gerillaların saklanmalarını engellemek ve gıdasız bırakmaktı. Ayrıca köylüleri, yiyecek kaynaklarını azaltarakABD’nin kontrolu altındaki kentlere göç ettirmekti.ABD 1962-1971 yılları arasında yaklaşık 75 milyon 770 bin litre kimyasal zehir olan “Agent Orange” kullandı. Vietnam Dışişleri Bakanlığı’na göre 4,8 milyon Vietnamlı Agent Orange’a maruz kaldı., 400 bin kişi öldü, 500 bin çocuk sakat doğdu. Ve düşük oranları arttı. Ekolojik denge bozuldu, bölgelerin yeniden ormanlatırılması çok zor ya da neredeyse imkânsız hal aldı. Yetmezmiş gibi, Monsanto bugünlerde Vietnam’a bu sefer –bir başka zehir- GDO ile girmeye çalışıyor.

-Bu arada ... Irak İşgal Valisi Paul Bremer, Iraklı köylülerin elindeki son doğal tohumları, insanlığın,/ yani kendi geleceği için Norveç’teki “Svalbard Tohum Deposu”na taşıdı! Bitmedi ...

*Saklı Seçilmişler &  Soner Yolçın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder