13 Şubat 2021 Cumartesi

Arachnoid Mater *

Mater Serisi

I.Kitap  : Pia Mater (2019)

II.Kitap : Arachnoid Mater (2020)

III.Kitap : Dura Mater (2021)

 

Değerli okuyucu

Şu an elleriniz arasıında duran Arachnoid Mater adlı kitap, 3 kitaptan oluşan Mater serisinin ikişnci kitabıdır.

O nedenle Bölüm 47’den başlamaktadır. Eğer serinin ilk kitabı olan Pia Mater’i okumadıysanız lütfen elinizdeki kitabı usulca rafa geri koyunuz.

… ..

… .. Muhteşem Alhazen. Taşıdığı ismi sonuna kadar hak edecek başarılara imza atmış örnek bir savaşçı.

            Normalde dünyanın kaderine etki edebilecek büyüklükte devletler, şirketler ya da aileler vardı. Bunların bazılarını herkes bilirdi bazılarını ise hiç kimse bilmezdi. Neon, hiç kimsenin varlığını bilmediği çok büyük gizli bir güçtü. En tepesinde yer alan karar verici, kutsal kişiye Origon denirdi. Yaşlı Alhazen ise Origon’nun etrafındaki on iki ayrıcalıklı kişiden biriydi. Neon hiyerarşisinde Origon’a doğrudan bağlı, üst düzey on iki yeminli takipçi, krinial olarak adlandırılırdı. Alhazen belki de on iki kranialin en önemlisiydi. Birçok kişinin anlattığına göre istese zamanında kendisi

de Origon olabilirdi ama adam bunu tercih etmemiş ve kranial olarak yoluna devam etmişti. … ..

… .. Yıllar, Alhazen adındaki bu adamla yollarını kesiştirmişti. Hatta Atlas zaman içerisinde kranial Alhazen’in en gözde optegen askeri olmuştu. Öyle ki Alhazen Neon için en önemli görevlerden birini idare etmesi için Atlas’ı görevlendirmişti. … ..

            Dışarıdan çok normal gözükse de Atlas’ın beyni diğer birçok insandan oldukça farklıydı. Kafasının içinde dışarıdan kontrol edilebilen bir sistem vardı.  … .. Bilim düğnyası bu yönteme “optogenetik” adını vermişti. Yaptıklarını bilmiyordu ama zaman içerisinde hepsini araştırmış ve öğrenmişti. Atlas’ın beyni de optogenetiğe göre düzenlenmiş çok farklı bir beyindi. Önceleri beynine ne yapıldığını bilmiyordu ama zaman içerisinde hepsini araştırmış ve öğrenmişti. Işık aracılığıyla beyni kontrol etmeye yarayan enteresan bir yöntemdi. … ..

            Boyundan başlayıp kalçanın en uç kısmına kadar uzanan omurganın kuyruk sokumu bölgesindeki en uç kemiklere coccyx denmekteydi. … ..

… ..Latincede coccyx kelimesinin kökeni ilginç bir şekilde guguk kuşundan gelmekteydi. Kuyruk sokumunu oluşturan dört kemik parçasının görünümü guguk kuşunun gagasını andırdığından kendisine böyle bir isim verilmişti. Ama İlias’ın bilmediği ilginç bilgi, zamanında bu kemiğe, bu ismi veren kişliydi. Dünya tıp tarihinin en önemli üç hekiminden biri olan bu kişi, İbn-i Sina (Avicenna) ve Hipokrat’ın yanında büyük bir gururla duran, MS 130 ve 210 yılları arasında yaşamış ünlü hekim Galen’den başkası değildi. İlias bu bilgiyi bilseydi eğer, muhtemelen hayatın kendisine vermek istediği bir mesaj olduğunu düşünüp Coccyx’in yanına hiç gitmezdi.

İlias’ın bilmediği daha önemli olan ise omurganın en üstte yer alan ilk kemiğiydi. Bilim insanları bu kemiğe de Atlas adını vermişlerdi çünkü bu kemik, kafatasının altındaki ilk kemik olup insanın başını taşıyormuş gibi gözüküyordu. Tıpkı sırtında, boynunun arka kısmına yerleştirdiği dünyayı taşıyan Yunan mitolojisindeki Atlas gibi. Hikâyeye göre, bir Titan olan AtlasTitanların Olymposlu tanrılara karşı açtığı büyük savaşta bizzat savaşmıştı. Fakat savaşı kaybettiklerinden Zeus tarafından sonsuza kadar cezalandırılmıştı.

Arachnoid Mater & Serkan Karaismailoğlu

Elma Yayınevi

Popüler Kültür-Bilim Serisi

1.Baskı: Temmuz 2020

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder