Mater Serisi
I.Kitap : Pia Mater (2019)
II.Kitap : Arachnoid
Mater (2020)
III.Kitap :
Dura Mater (2021)
Değerli
okuyucu
Şu an
elleriniz arasıında duran Arachnoid Mater adlı kitap, 3 kitaptan oluşan Mater
serisinin ikişnci kitabıdır.
O nedenle Bölüm
47’den başlamaktadır. Eğer serinin ilk kitabı olan Pia Mater’i okumadıysanız
lütfen elinizdeki kitabı usulca rafa geri koyunuz.
… ..
… .. Muhteşem
Alhazen. Taşıdığı ismi sonuna kadar hak edecek başarılara imza atmış örnek bir savaşçı.
Normalde dünyanın kaderine etki edebilecek büyüklükte devletler, şirketler ya da aileler vardı. Bunların bazılarını herkes bilirdi bazılarını ise hiç kimse bilmezdi. Neon, hiç kimsenin varlığını bilmediği çok büyük gizli bir güçtü. En tepesinde yer alan karar verici, kutsal kişiye Origon denirdi. Yaşlı Alhazen ise Origon’nun etrafındaki on iki ayrıcalıklı kişiden biriydi. Neon hiyerarşisinde Origon’a doğrudan bağlı, üst düzey on iki yeminli takipçi, krinial olarak adlandırılırdı. Alhazen belki de on iki kranialin en önemlisiydi. Birçok kişinin anlattığına göre istese zamanında kendisi
de Origon olabilirdi ama adam bunu tercih etmemiş ve kranial olarak yoluna devam etmişti. … ..… .. Yıllar,
Alhazen adındaki bu adamla yollarını kesiştirmişti. Hatta Atlas zaman
içerisinde kranial Alhazen’in en gözde optegen askeri olmuştu. Öyle ki Alhazen Neon
için en önemli görevlerden birini idare etmesi için Atlas’ı görevlendirmişti. …
..
Dışarıdan çok normal gözükse de Atlas’ın
beyni diğer birçok insandan oldukça farklıydı. Kafasının içinde dışarıdan
kontrol edilebilen bir sistem vardı. …
.. Bilim düğnyası bu yönteme “optogenetik” adını vermişti. Yaptıklarını bilmiyordu
ama zaman içerisinde hepsini araştırmış ve öğrenmişti. Atlas’ın beyni de
optogenetiğe göre düzenlenmiş çok farklı bir beyindi. Önceleri beynine ne
yapıldığını bilmiyordu ama zaman içerisinde hepsini araştırmış ve öğrenmişti. Işık
aracılığıyla beyni kontrol etmeye yarayan enteresan bir yöntemdi. … ..
Boyundan başlayıp kalçanın en uç
kısmına kadar uzanan omurganın kuyruk sokumu bölgesindeki en uç kemiklere
coccyx denmekteydi. … ..
…
..Latincede coccyx kelimesinin kökeni ilginç bir şekilde guguk kuşundan gelmekteydi.
Kuyruk sokumunu oluşturan dört kemik parçasının görünümü guguk kuşunun gagasını
andırdığından kendisine böyle bir isim verilmişti. Ama İlias’ın bilmediği
ilginç bilgi, zamanında bu kemiğe, bu ismi veren kişliydi. Dünya tıp tarihinin
en önemli üç hekiminden biri olan bu kişi, İbn-i Sina (Avicenna) ve Hipokrat’ın
yanında büyük bir gururla duran, MS 130 ve 210 yılları arasında yaşamış ünlü
hekim Galen’den başkası değildi. İlias bu bilgiyi bilseydi eğer, muhtemelen hayatın
kendisine vermek istediği bir mesaj olduğunu düşünüp Coccyx’in yanına hiç gitmezdi.
İlias’ın bilmediği daha önemli olan ise omurganın en üstte yer alan ilk kemiğiydi. Bilim insanları bu kemiğe de Atlas adını vermişlerdi çünkü bu kemik, kafatasının altındaki ilk kemik olup insanın başını taşıyormuş gibi gözüküyordu. Tıpkı sırtında, boynunun arka kısmına yerleştirdiği dünyayı taşıyan Yunan mitolojisindeki Atlas gibi. Hikâyeye göre, bir Titan olan AtlasTitanların Olymposlu tanrılara karşı açtığı büyük savaşta bizzat savaşmıştı. Fakat savaşı kaybettiklerinden Zeus tarafından sonsuza kadar cezalandırılmıştı.
Arachnoid
Mater & Serkan Karaismailoğlu
Elma Yayınevi
Popüler Kültür-Bilim Serisi
1.Baskı: Temmuz 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder