16 Şubat 2021 Salı

Arsen Lüpen & saat sekizi vurdu

Nitekim yumuşak bir sesle, “Artık açıklamanın zamanı geldi sanırım. Açıklamalısınız da,” dedi .

“Evet... Bence de  öyle. Bu kadına yanıt vermeliyim. Tüm gerçeği anlatmalıyım, öyle değil mi?” Koltuğuna gömüldü.  Bitkindi. Yine ağlamaya başladı. Yine yaşlanmış görünüyordu çektiği acı yüzünden. Öfkeye kapılmadan, kısık sesle ve kısa cümlelerle anlatmaya başladı:

“Bu kadın dört yıldır kocamın metresi. Ne acı çektim bilseniz... Bu ilişkiyi bana kendi söyledi. Bile bşle, sırf kötülük olsun diye. Jacques’i ne kadar sevdiyse benden de o kadar nefret etti. Her gün kalbimi yaralıyordu. Telefon açıyor, kocamla randevulaştığından bahsediyordu. Beni böyle üzüyor, günü birinde intihar edeceğimi umuyordu. Bunu düşünmedim de değil, ama ortada çocuklar vardı. Sabrettim, ama Jacques zayıf çıktı; kadın boşanmasını istiyordu. Kocam da günden güne hep onun ve ağabeyinin etkisinde kalıyordu. Ağabeyi de kardeşi gibi kötü ve sinsi biriydi Jacques bana karşı sert davranmaya başladı. Çekip gitmeye cesaret edemiyordu; ona engel olduğum için de benden nefret ediyordu. Tanrım, ne feci günler yaşadım!”

“Onu serbest bıraksaydın ya!” diye bağırdı Geramine Astaing. “Boşanmak istedi diye bir adam hiç öldürülür mü?”

Therese başını iki yana sallayarak cevap verdi:

“Ben onu boşanmak istediği için öldürmedim. Gerçekten istemiş olsaydı, çeker giderdi. OI zaman ne yapabilirimdim ki? Sen planlarını değiştirdin, Gdermaine. Boşanması yetmiyordu sana. Sen kocamdan daha başka bir şey istedin. Sen ve ağabeyin ondan çok zor bir şey istediniz. O da vicdanı sızlasa da korkudan razı oldu.

“Ne demek istiyorsun?” diye kekeledi Germaine. “Neymiş o zor olan şey?”

“Benim ölümüm.”

“Yalan söylüyorsun!” diye haykırdı Bayan Astaing. Therese sesini yükseltmedi. Nefretini belli eden bir hareket falan da yapmadı, sadece yineledi:

“Ondan beni öldürmesini istedin, Germaine. Senin son mektubunu okudum. Altı mektup yazmışsın. Kocam onları aptal gibi cüzdanında unutmuştu. Bu mektuplarda o sözcük geçmese de her satırında belli oluyordu. Bu mektupları titreyerek okudum! Jac ques bu dereceye kadar alçalmıştı! Yine de onu öldürmek aklımın köşesinden bile geçmedi. Benim gibi bir kadın isteyerek adam öldürmez, Germaine. Bu iş daha sonra oldu. Aklım karışmıştı. Senin yüzünden!” Başını Renine'e çevirdi. Gerçeğin ortaya çıkmasının kendisine bir zararı olup olmayacağını sormak ister gibiydi.... ..


Arsen Lüpen & saat sekizi vurdu & Maurice Leblanch

Timaş Yayınları

İstanbul 2016 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder