… .. Europol verilerine göre; Avrupa’da uyuşturucu pazarı yıllık en az 30 milyar avro. Bir iddiaya göre; eroinin üretildiği Afganistan’da bu zehir ticaretinin 700-800 milyon doları kalıyor. En çok kullanılan güzergâh olan Türkiye ve İran’da suç örgütlerinin yıllık geliri en az 5 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. ,
Yakalanan uyuşturucu miktarları da Türkiye’nin Türkiye’nin bu güzergâhtaki önemini ortaya koyuyor. Türkiye'de her yıl tüm Avrupa Birliği ülkelerinde yakalanan uyuşturucunun 3 katından fazlası ele geçiriliyor. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) verilerine göre; 2017 yılında 28 Avrupa ülkesinde yakalanan uyuşturucu miktarı 5,4 tondu. Aynı yıl Türkiye'de yakalanan miktar 17,4 ton oldu. 2018 yılında Türkiye’de tamamı Afganistan kaynaklı 18,5 ton eroin ele geçirildi. 2019’da bu miktar 19 tona ulaştı ve bu Türkiye’yi en fazla uyuşturucu yakalanan ikinci ülke yaptı. Birinci sırada ise 25 ton ile İran vardı. Türkiye’de 2019 yılında 347 kişi aşırı dozdan ölürken bu sayı İran’da 3 bin. İran’da yaklaşık 3 milyon kişinin uyuşturucu kullandığı tahmin ediliyor.
Türkiye’de her yıl eroin üretiminde kullanılan tonlarca kimyasal da yakalanıyor. 2018’de 38 ton asetik anhidrit ele geçirildi. Avrupa’dan gelen bu kimyasal Irak ve İran’a götürülmeye çalışılıyordu.
Türk Mafyası Avrupa’da Etkili
Europol raporlarına göre; Türkiye merkezli suç örgütleri Avrupa’ya yönelik uyuşturucu kaçakçılığının büyük kısmını elinde tutuyor. Balkanlar’da özellikle Arnavut mafyası ile işbirliği yapan Türk mafya grupları, Batı Avrupa’da ‘malın’ dağıtımı konusunda da çok etkili.
Sonuç olarak; binlerce kişinin dahil olduğu dev yeraltı organizasyonu her yıl tonlarca eroini Batı Avrupa pazarına ulaştırıyor. Yolculuğunda çok büyük rüşvetler, kirli polisler, siyasiler, hakimler, cinayetler ve bolca aşırı dozdan ölüm var. Güzergâhın ilk duraklarından İran’da son yıllarda çok büyük artış gösteriyor.
Saf eroin Balkanlar’da ve diğer Avrupa kentlerindeki gizli yerlerde seyreltilerek çoğaltılıyor. 2 tonluk bir eroin Avrupa’da dağıtıma hazır hale geldiğinde 8 tona ulaşıyor. Şehirde ‘malı’ teslim alan suç örgütleri kısa süre içerisinde palazlanıyor. Altın kaplama silahlı, şatafatlı hayatlarını sergileyerek çetelerini büyütüyorlar.
Sokaklara ulaşan zehir ticareti çok daha kanlı ve acımasız.Ve mal torbacılara, oradan da küçük poşetin içinde anne ve bebeğin öldüğü eve ulaşıyor. Torbacı bir müşterisini daha kaybettiğini düşünürken günlük kazancını hesaplıyor. Yüzlerce torbacı gibi tedarikçisine vereceği sermayesini kenara ayırmıştı. Çalınacak, parası ödenmeyecek bir parti malın cezası ölüm.
Milyarlarca dolarlık ticarette paranın toplanması ve saklanması da yer altından yer tırmanan çok büyük bir organizasyonu gerektiriyor.
*Baronlar Savaşı & Baronlar Savaşı
Kırmızı Kedi Yayınevi
Birinci Basım: Kasım 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder