… .. Artık galaksimizin, modern teleskoplar kullanılarak görülebilen yüz milyarlarca galaksiden biri olduğunu biliyoruz; ki bu galaksilerin her biri de yüz milyarlarca yıldıza sahip. Şekil 3.1 galaksimizin başka bir galakside yaşayan birisine görünmesi gerektiğini düşündüğümüz haline benzer bir sarmal galaksinin resmini göstermektedir.
Yavaşça dönen ve yaklaşık yüz bin ışık yılı uzakta olan bir galakside yaşıyoruz ve sarmal kollarında bulunan yıldızlar galaksimizin merkezi etrafında yaklaşık birkaç yüz milyon yılda bir dönüşlerini gerçekleştiriyor. Güneşimizse galaksimizin sarmal kollarından birinin iç kenarına yakın, normal boyutlarda, sıradan bir sarı yıldızdır. Hiç şüphesiz Aristoteles ve Ptolemaios’un dünyanın evrenin merkezi olduğunu düşündüğü zamandan bu yana çok yol katettik!
Yıldızlar öylesine uzaktadırlar ki bize ışık noktaları gibi görünürler. Onların ne büyüklüklerini nr de biçimlerini görebiliyoruz. O halde birbirinden farklı yıldız türleri olduğunu nasıl söyleyebiliyoruz? Yıldızların büyük bir çoğunluğunun gözlemleyebildiğimiz yalnızca tek bir karakteristik özelliği vardır: yaydıkları ışığın rengi. Newton, güneşten gelen ışığın, prizma olarak adlandırılan üçgen şeklindeki bir cam parçasından geçmesi durumunda, bir gökkuşağındaki gibi bileşen renklerine (tayfına) ayrıldığının keşfetti. Tek bir yıldıza ya da galaksiye bir teleskopla odaklanarak, o yıldız ya da galaksiden gelen ışığın tayfını söz konusu şekilde gözlemleyebiliriz. Farklı yıldızların farklı tayfları fardır, fakat farklın renklerin göreli parlaklığı akkor bir neneden yayılan ışıkta bulmayı beklediğimiz şeyle tamamen aynıdır. (Hatta herhangi bir opak akkor nesnenin yalnızca sıcaklığına bağlı olan karakteristik bir tayfı, eşdeyişle termal bir
tayfı vardır. Bu da bir yıldızın sıcaklığını yaydığın ışığın tayfına bakarak söyleyebileceğimiz anlamına gelir.) Ayrıca oldukça spesifik belirli renkler yıldızların tayflarında yoktur ve bu kayıp renkler yıldızdan yıldıza değişebilir. Her kimyasal elementin karakteristik bir dizi çok özel rengi emdiğini bildiğimizden, bunları yıldızın tayfından eksik olanlarla eşleştirerek yıldızın atmosferinde hangi elementlerin bulunduğunu tam olarak belirleyebiliriz... .. ..
There was a young lady of Weight
*Zamanın Kısa tarihi & Stephan Hawking
A Brief History of Time
Türkçesi : Mehmet Ata Arslan
Alfa Basım Yayınevi
1.Basım: Temmuz 2013
https://parlakjurnal.com/zamanin-kisa-tarihi-kitap-incelemesi-stephen-hawking/
YanıtlaSilStephen Hawking’de Zamanın Kısa Tarihi kitabında insanlık tarihinin en büyük meraklarını sorgulayıp buna yanıtlar arıyor.
SilEvren Betimlemeleri
YanıtlaSilUzay ve Zaman
Genişleyen Evren
Belirsizlik İlkesi
Temel Parçacıklar ve Doğadaki Kuvvetler
Kara Delikler
Kara Delikler Ne Kadar Kara?
Evrenin Kökeni ve Kaderi
Zaman Oku
Solucan Delikleri ve Zaman Yolculuğu
Fiziğin Birleştirilmesi
Sonuç
Kitap yukardaki şekilde 12 bölümden oluşuyor. Nereden geldiğimiz, evrenin nasıl ve neden bu biçimde olduğu, zaman kavramı, bir son var mı varsa nasıl gibi uzun süredir var olan klasik ama popülerliğini koruyan meraklarımız kitabın temellerini oluşturuyor. Bunun yanında öncekilere göre nispeten daha yeni ama en az onlar kadar popüler kara delikler, solucan delikleri ve zamanda yolculukta yer alıyor.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Zaman%C4%B1n_Daha_K%C4%B1sa_Tarihi_(Hawking_ile_Mlodinow_kitab%C4%B1)
YanıtlaSilZamanın Daha Kısa Tarihi, İngiliz fizikçi Stephen Hawking ile Amerikalı fizikçi Leonard Mlodinow tarafından yazılan 2005 yılında piyasaya sürülmüş popüler bilim kitabı. Eser, 1988 yılında piyasaya sürülen Hawking'in kitabı Zamanın Kısa Tarihi'nin yeniden kaleme alınmış bir güncellemesi niteliğindedir. Kitapta Hawking ve Mlodinow okuyuculara kuantum mekaniği, sicim kuramı, büyük patlama teorisi gibi konuları açıklamaktadır. Kitap, yeni bulunan keşiflerle güncellenmiş ve eski kitapta bulunan konular daha kapsamlı örneklerle açıklanmıştır.[
Silhttps://kitap.yazarokur.com/zamanin-kisa-tarihi
YanıtlaSilKitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking'in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin başlangıcından 300.000 yıl sonrasını araştıran ve Hawking'in varlığını ileri sürdüğü uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan Kâşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir.
Sil