13 Kasım 2021 Cumartesi

Zamanın Kısa Tarihi*


… ..  Artık galaksimizin, modern teleskoplar kullanılarak görülebilen yüz milyarlarca galaksiden biri olduğunu biliyoruz; ki bu galaksilerin her biri de yüz milyarlarca yıldıza sahip. Şekil 3.1 galaksimizin başka bir galakside yaşayan birisine görünmesi gerektiğini düşündüğümüz haline benzer bir sarmal  galaksinin resmini göstermektedir.

Yavaşça dönen ve yaklaşık yüz bin ışık yılı uzakta olan bir galakside yaşıyoruz ve sarmal kollarında bulunan yıldızlar galaksimizin merkezi etrafında  yaklaşık birkaç  yüz milyon  yılda bir dönüşlerini gerçekleştiriyor. Güneşimizse galaksimizin sarmal  kollarından birinin  iç kenarına yakın, normal boyutlarda, sıradan bir sarı yıldızdır. Hiç şüphesiz Aristoteles ve Ptolemaios’un dünyanın evrenin merkezi olduğunu düşündüğü zamandan bu yana çok yol katettik!

Yıldızlar öylesine uzaktadırlar ki bize ışık noktaları gibi görünürler. Onların ne büyüklüklerini nr de biçimlerini görebiliyoruz. O halde birbirinden farklı yıldız türleri olduğunu nasıl söyleyebiliyoruz? Yıldızların büyük bir çoğunluğunun gözlemleyebildiğimiz  yalnızca tek bir karakteristik özelliği vardır: yaydıkları ışığın rengi. Newton, güneşten gelen ışığın, prizma olarak adlandırılan üçgen şeklindeki bir cam parçasından geçmesi durumunda, bir gökkuşağındaki gibi bileşen renklerine  (tayfına) ayrıldığının keşfetti. Tek bir yıldıza ya da galaksiye bir teleskopla odaklanarak, o yıldız ya da galaksiden gelen ışığın tayfını söz konusu  şekilde gözlemleyebiliriz. Farklı yıldızların farklı tayfları fardır, fakat farklın renklerin göreli parlaklığı akkor bir neneden yayılan ışıkta bulmayı beklediğimiz şeyle tamamen aynıdır. (Hatta herhangi bir opak akkor nesnenin yalnızca sıcaklığına bağlı olan karakteristik  bir tayfı, eşdeyişle termal bir

tayfı vardır. Bu da bir yıldızın sıcaklığını yaydığın ışığın tayfına bakarak söyleyebileceğimiz anlamına gelir.) Ayrıca oldukça spesifik belirli renkler yıldızların tayflarında yoktur ve bu kayıp renkler yıldızdan yıldıza değişebilir. Her kimyasal elementin karakteristik bir dizi çok özel rengi emdiğini bildiğimizden, bunları yıldızın tayfından eksik olanlarla eşleştirerek yıldızın atmosferinde hangi elementlerin bulunduğunu tam olarak belirleyebiliriz.
... ..

Dolayısıyla bilim kurgu yazarlar, hikâyelerinin insanlar için ilgi çekici olabilmesi için,, bir gün ışık hızından nasıl daha hızlı hareket edileceğini varsaymak durumundaydılar. Ancak bu yazarların pek çoğunun fark edemez göründüğü şey, ışık hızından daha hızlı hareket ettiğiniz takdirde görelilik kuramının zamanda geriye gitmenin de aynı şekilde mümkün olduğunu ifade ediyor oluşuydu: tıpkı şu nükteli şiirde olduğu gibi:

.. .. ..

There was a young lady of Weight
Who traveled much faster than light 
She departed one day
In a relative way
And arrived on previous night

Wight adasından genç bir kadın
Gidiyor ışıktan hızlı
Çıktı bugün yola
Göreli bir yolla Ve ulaştı evine dün gece



*Zamanın Kısa tarihi & Stephan Hawking

A Brief History of Time

Türkçesi : Mehmet Ata Arslan

Alfa Basım Yayınevi

1.Basım: Temmuz 2013





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder