… .. Yarımada, Ortaçağ boyunca onu zapteden pek çok halk tarafından adeta elekten geçirilerek yağma akınlarıyla başbaşa bırakılmıştır. Bu durum, Kırım'ın on üçüncü yüzyılın ortasında Moğollar tarafından zaptedilmesine kadar devam etti ve Yarımada’nın Altın Ordu/Orda Devleti’nin(*50) egemenliği altına girmesiyle kesildi. Burada sözünü ettiğimiz kaynaklar tarafından yalanlanan bir beyana göre, Altın Ordu hükümdarlarının sonucusunun saltanatı ile Giray hanedanının başlaması aynı zaman diliminde vuku bulmuştur. … ..
… ..
I. Hacı Giray’ın Kökeni
… .. I. Hacı Giray’ın Cengiz Han’ın soyundan geldiğini ve Kırım Hanlığı’nın da Kıpçak ulus”larından birine ait bulunan Tatar Hanlığı’nın sadece bir kolu olduğunu söyleme konusunda ağız birliği etmiş durumdadırlar. … ..
I.Hacı Giray
I. Hacı Giray her kimin oğlu olursa olsun, şüpheye yer olmayacak husus şudur ki, o gerçekten Cengiz Han’ın soyundan gelen bir aileye mensuptur ve onun Osmanlı egemenliği altında Kırım hanı olarak hüküm süren bütün halefleri bu soyun üyesidirler. Bu durum, Tatar ismini çok iyi bir şekilde açıklamaktadır. Öyle ki sakinleri hiç bir şekilde Tatar veya Moğol olmadıkları halde, Ortaçağ boyunca sadece Rusya’da değil, bütün bir Avrupa genelinde ittifakla bu isim altında anılmışlardır. Kırımlılar gibi Kazan ve Astrahan halkı da özel bir hanlık olarak Altın Ordu/Orda devletinin genel hakimiyeti altına girmişlerdir. … ..
… ..
… .. “Giray”, Tatar padişahlarının soy adıdır. Muhammed Giray, Selim Giray gibi; her ülkenin padişahı, biri diğerinden ayırt edilebilsin diye, bu şekilde özel bir sime sahiptir…. .. O nedenle Tatarların padişahı Giray, İranlıların ki Kisra ve Key olarak adlandırılır; bu yüzden eski İran krallarının ikinci hanedanı Keyâni (Keyler) olarak isimlendirilmiştir.(*65) Turan padişahına Hakan, Çin’inkine Fağfur, Hindistan’ınkine Ray