… ..
Griselda güldü. “Kendimi o zaman öyle güçlü hissettim ki ,” diye mırıldandı. “Diğerleri benim olağanüstü bir kız olduğumu düşünüyorlardı. Tabii benimle evlenmek onlar için çok hoş olacaktı. Öte yandan ben senin hoşlanmadığın onaylamadığın her şeyin sembolü gibiydim. Buna rağmen bensiz olamıyordun. Kendimle öylesine gurur duyuyordum ki buna karşı duramadım. Birinin gizli günahı olmanın zevki inan bana her şeyin üstünde, zaferin de ötesinde bir duygu. Canını sıkıyor, sinirlerini bozuyorum. Yine de bana tapıyorsun. Benim için deli oluyorsun, öyle değil mi Len?”
“Tabii ki seni çok seviyorum canım.”
“Ah! Len, sen bana tapıyorsun. Londra’dan geç döndüğüm o günü anımsıyor musun? Hani, sana Londra’da kalacağımı bildiren bir telgraf çektiğim ama her nedense o telgrafın saba bir türlü ulaşmadığı o günü… Posta müdürünün kız kardeşi o gün ikizlerini doğurmuş, adam da telgrafı yollamayı unutmuştu. Meraktan çıldırmış, Scotland Yard’a telefon etmiş, ortalığı birbirine katmıştın.”
… ..
“Ben her fikre saygıyla karşılarım, tabii kabul görmüş fikirleri yıkmak amaçlı olmamak kaydıyla.”
“Evet, bizler dar kafalı, bağnaz, kendini beğenmiş yaratıklarız, hiçbir şey bilmediğimiz konularda hüküm vermeye o kadar hevesliyiz ki. Hepimiz, ama hepimiz böyleyiz. Neyse, yine asıl konuya dönelim. Açıkçası ben suçun polisten de rahiplerden de çok doktorları ilgilendiren bir konu olduğu kanısındayım. Gelecekte kim bilir, belki de böyle bir şey olmayacak bile.”
… ..
… .. Sözlerinizin beni çok etkilediğini de anımsıyorum. Zamanı gelince Tanrı’nın da ona merhamet değil, sadece adalet göstereceğinden söz ettiniz.”
… ..
Bayan Marple’la yaptığım sıkıcı konuşma sırasında kulağıma bir kaç kez adamın, “Bu köye
gömülüp kaldığınız için” dediğini duydum.Bu beni sinirlendirdi v e sonunda patladım.
“Herhalde siz bizim burada her şeyden uzak bir hayat sürdüğümüzü sanıyorsunuz,” dedim.
Raymond West sigarasını yaktı ve bilgiç bir tavırla, “Bence St. Mary Mead durgun bir bataklıktan farksız,” dedi. Otoriter bir tavırla konuşurken dikkatle bize bakıyordu. Bu sözlere tepki vereceğimizi sanıyor olmalıydı. Hiçbirimiz sesimizi çıkarmayınca şaşaladı.
Tek yanıt Bayan Marple’dan geldi.
“Bu hiç güzel bir benzetme değil, sevgili Raymond. Mikroskopla bakıldığı zaman hiçbir şey durgun bir bataklıktan alınan bir damla su kadar yaşamla dolu olamaz.
... ..
*Ölüm Çığlığı & Agatha Chistie
Özgün adı: The Murder at the Vicarege
Türkçesi: Çiğdem Öztekin
Atın Kitaplar
7.Basım: Ağustos 2017, İstanbul
Romanın sonlarında geçen söz; “Gençler yaşlıların aptal olduğunu düşünürler, yaşlılar ise gençlerin aptal olduğunu bilirler.”
YanıtlaSil