Ölmek İçin Güzel Bir Gün Annem!
-Kitabın arka kapağındaki tanıtımda; “15 Temmuz’u tek başına bir darbe
girişimi olarak mı alacağız yoksa geniş fotoğrafa mı yerleştireceğiz? Bunu hiç
düşündünüz mü? Yıllardır Büyük
Ortadoğu Projesi’nin tehlikelerine dikkat çekenlerin 15 Temmuz’u bir grubun basit bir darbe
girişimi olarak görmesi mümkün mü? Dibimizde bir kaos yaşanırken, içimizde
terör örgütleri pusudayken 15 Temmuz’u bunlardan bağımsızele alamayız. Büyük bir yapbozun parçasını yaşadık o gece. Buradaki şablonu
ve amacı anlayamaz, öğrenemezsek karşımızdaki gücün olası diğer hamlelerinde başarısız
olaabilir, tökezleyebiliriz.
-Biz bu kitapta size sözünü ettiğimiz yapbozun küçük bir parçasını
değil, bütün şablonu okuyabileceğiniz önemli verileri aktarmaya çalıştık.
-Çünkü 15 Temmuz gecesi kripto bir suç örgütü tarafından bireylere
yönelik değil Türk milletine karşı bir cinayet işlendi. Dünyada bilinir ki
kusursuz cinayet diye bir kavram yoktur. Katiller ne kadar dikkat ederlerse
etsinler ya başlangıcında , ya cinayet mahallinde ya da sonrasında arkalarında
birçok iz bırakırlar. Biz bu kitapta 15 Temmuz gecesine nasıl geldiğimizi, o
geceki kayıp saatleri ve sonrasında yaşanan süreci aktarma amacını taşıdık. 15
Temmuz saat 14.45’te Milli İstihbarat Teşkilatı önünde bir koşuşturmayla
başlayan 25 saatlik süreci yazmaya, bu 25 saatte şu soruların yanıtlarına
ulaşabilmeniz için bir yol açmaya çalıştık:
*Darbe nasıl öğrenildi?
*Darbe ne zaman planlandı ve harekete geçildi?
*Darnebin bir numarası kimdi?
*Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı neden bilgilendirme yapmadılar?
*Darbeyle ilgili haber gelmiş olmasına rağmen önemli komutanlar neden
Ankara’ya çağrılmadı ve düğünlere katıldılar?
*Bu kripto örgüt kendini nasıl kamufle etti?
*Genelkurmay’daki örümcek ağını nasıl oluşturdu?
*15 Temmuz gecesi ilk olarak nereyi hedeflediler?
*İstanbul ve Ankara dışında gerçek anlamda neler yaşandı?
*Darbenin kırılma anları nelerdi?" sorularına cevap arandığı vurgusu yapılıyor.
-Yaşananların gizemli olmadığını söyleyebilir miyiz? 17-25 Aralık giibi
çok sıra dışı bir uyarı bizim farkındalığımızı artırmış ve “Paralel Devlet
Yapılanması”nın adı da konmuşken hem ülkemizin hem de silahlı kuvvetlerimizin
apansız yakalanmasına karşı ön alınamamıştı. Aziz milletimizin sağduyulu ve
kahramanca duruşu bu sefer ki tehlikenin daha büyük zararlar vermesine fırsat
tanımadan geçiştirilmişti.
-Şimdi ders çıkarma zamanı...
-Bu alçaklığı hazırlayanların; tekrar deneyecekleri bilinci ile geniş
bir sorgulama yapma zamanı...
-Birileri şartları oluşturuyorken biz neden uyuduk...
-Yılanın bizi aynı yerden tekrar sokmaması için; önce ne oldu ile
başlayıp, tekrar olmaması için tedbirler alınması zamanı...
-Büyük resmi ve arkasındaki sponsorları görme zamanı...
-Gecenin 03.00’nde başlatılması planlanan ihaneti erkene alan bir numaranın
belirlenmesi...
-“Personel mafyası” olarak adlandırılan yapının seçkin görevleri kendi
aralarında paylaştıklarının ve yükselmelerde oynanan oyunların bilinmesine
rağmen bu konuda ön alınmasını önleyen sistemin sorgulanması....
-Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın 1. Ordu Komutanlığı döneminde dava
konusu olan seminerin aynı zamanda koordinatörlüğünü yaptığı iddia edilen
1.Ordu Plan Subayı Yüzbaşı Muhammed Tanju P. ve benzerlerinin tespit
edilmesindeki zaafiyetin neler olduğu ...
-Sonrasında adı geçen şahsın Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı
olmasına kadar giden yolların açılmasının ve benzeri liyate dayanmayan
seçimlerin sorgulanması ...
-Personel Başkanlıkları ve Özel Kalem, Genel Sekreter, Protokol Sb. vb.
görevlere seçilenlerin liyakat bakımından incelenmesi....
-Çuvaldızı önce kendimize batırmanın, sonrada iğneyi başkalarına batırmanın
zamanı gelmedi mi?
*Darbenin Kayıp Saatleri – Mete Yarar – Ceyhun Bozkurt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder