17 Ekim 2015 Cumartesi

Diriliş *

Lev Tolstoy (1828-1910) yaşadığı dönemin Çarlık Rusya’sını anlatıyor. İyi Fransızcası ve okuduğu Voltaire ve J. J. Rousseau’nun etkisinde kalarak yazdığı anlaşılan “Diriliş” romanı ile yaşananları sürükleyici bir dille analiz ediyor. Roman kahramanları Prens Dimitri Nekliudof ve Katerin Maslova’nın yaşadıkları, Prens’in değerlendirmeleri günümüzdeki yönetim kadrolarına da ayna tutuyor. Kısa alıntıları paylaşalım:
- ... ..  görüştüğün adamlardan izzet, hürmet görebilirsin, onlardan gerçeği saklayabilirsin; fakat kendini de aldatabilecek misin? ... ..  Delikanlının ruhunu temizleme dediği eyleme girişmesi ilk defa değildi. Uzun aralıklarla olmakla beraber, zaman zaman pislikler içinde boğulmak üzere olduğunu duyar, son aşamada silkinir ve bir yıkama, maneviyatını temizleme eylemine girişirdi. Bu vicdâni hesaplaşmalardan ve rahatlamalrdan sonra kendine düz ve temiz bir yol seçer ondan ayrılmamaya kesi karar verirdi. ... .. Fakat çecresi her zaman âdetâ haberi olmadan kendini sürükler ve öncekinden daha aşağılara yuvarlanırdı. ... ..
-Hayatının hiçbir devrinde, vicdanıyla bu kadar ayrı bir yönde yol almamıştı. Günün birinde derinlere yuvarlandığını farkettiği zaman ümidini kaybetmiş, artık buradan çıkamayacağını düşündüğü için korkmuştu. ... ..
-Fakat hayır, içinde manevi, hür, bitimsiz, kutsal kişilik işte iyice uyanmıştı; o kişilik kulağına içinden çıkılmayacak girdap olmadığını söylüyordu.
-Sonunda yüksek sesle: “Ne kadar yorucu olursa olsun, etrafıma ördüğüm bütün yalan ve ikiyüzlülük perdelerini yırtacağım. Doğruyu söyleyip, gereğine göre hareket edeceğim. ... ..
-... .. bu yoksullukların, bu cinayetlerin asıl sebebi olan ve toplumun bozuk sistemini kanunlara bağlıyarak elinde tutan ve yaşatan kendisinin de dahil olduğu efendiler sınıfının yaşayışlarındaki eğlenceyi, fuhuşu ve lüksü ve gizli açık felâketleri gördü. Haksızlık, zulüm ortadaydı. ... ..
-... .. Kont kırk senedir Petersburg’da bu kanuna uyarak yaşıyor ve kırk yaşında bakan sandalyesine oturmuş bulunuyordu. Bu bakanlık makamına çıkmak için kendisinde bulunan başlıca özelliklerin özeti şuydu: Bir kere yönetime, kanunlara dair bir kağıdı okuduğu zaman anlamını kavrayabilirdi; sonra yazık yanlışı olmaksızın iyi körü, bir rapor yazabilirdi; daha sonra uygun olan vucudunun verdiği etkiyle yerinde gurur göstermeyi ve
yerinde alçakgönüllülüğü  ve doğrudan doğruya köpeklik derecesine inmeyi bilirdi ve sonunda ahlâki ve siyasi hiçbir ilkeye bağlı olmadığından, gününe göre şunlarla, gününe göre bunlarla düşüp kalkmayı ve bir anda bütün kurallarına yüz çevirmeyi becerirdi. ... .. Yaptığı işlerin ahlâki veya ahlâka ters olmasının ve onların memleket hesabına kötü sonuçlar vermesinin zerre kadar önemi yoktur. 
Bir kere bakan sandayesine geçince, ... .. daha başka adamlar heme yerini almak için ayağını kaydırıp, onu emekliliğini istemeye zorladıkları zaman, ... .. Kont düşürülmüş, süregelen âdet bir kere daha yerine getirilmişti. ... .. hazineden her ne ad ve münasebetle olursa olsun, para koparmaya, yeni yeni nişanlar almaya hakkı bulunduğuna dair yerleşmiş inancını değiştirmesini gerektirmezdi. ... ..Emekli olduktan sonra maaş olarak, resmi filân komisyonda, falân mecliste üye bulunmak suretiyle ücret olarak, hazineden çektiği paralardan başka, ayrıcalıklı birtakım şirketlere başkan, üye gösterilerek aralıksız para sızdırırdı. ... .. İşte bu mesleğin, bu mezhebin verdiği kolaylıkla, çok geniş ilişkileri vardı.... ..
-... .. yüksek tabakadan birinin metresinin, devletin gizliliğinin kötüye kullanılarak, borsada nasıl milyonlar kazandığı hikâyesi ... ..
-Sonra çeşitli bakanlıklarda para işlerinde döndürülen çeşitli kepazelikleri saydı, döktü; bunları yapanlar kürek yerine birer yönetici koltuğuna oyuruyorlardı. Bu pis kokulu hikâyeler içinde boğularak ... ..

*Diriliş – Tolstoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder