24 Ekim 2015 Cumartesi

Kulak âşık Olurmuş Gözden Evvel *

-Sema Maraşlı önceki kitaplarında olduğu gibi; iletişim becerilerinin artırılmasını destekleyici öykülerle hazırlamış kitabını. Kısa alıntılardan dersle çıkarmak mümkün;
-... .. Bir erkeği tenkit edersen senden uzaklaşır. Bir erkeğin, tenkidini kabul edeceği tekk kadın annesidir. ... .
-Emrederek konuşma. Erkekler bundan nefret eder. Yapacaklarını sürekli ona hatırlatma. Bir de sözlerinin altındaki mesajlara dikkat et. Sen ne diyorsun kocan ne anlıyor? Önemli olan onun ne anladığı. ... ..
-Erkekler için sevgi, kabul görmektir, ekseriyetle. Olduğu gibi sevilmek ister erkekler. Eşlerinin onları eleştirmesine pek tahammülleri yoktur, çünkü sevilmediklerini düşünürler ve ayrıca kendilerinin değiştirilmeye uğraşılmasından hiç hoşlanmazlar. kadınların da en büyük isteği kocasını değiştirmektir.
-Bir de şahsi tercihler, istekler vardır. Erkekler çok önemsediği konunun karısı tarafından da önemsenmesini ister. ... ..
-Biriktirdiğimiz kırgınlıklar, kızgınlıklar, hayat enerjimizi tüketiyor, bizi ağırlaştırıyor. ... ..
-Affetmedik ama usulen konuşuyorsak yaptığını hatırladığımızda ya da onu gördüğümüzde sinirleniyorsak, sadece kendimizi kandırıyoruz demektir. Böyle hilelerle boş yere kendimizi kandırmayalım. Bizden istenen affetmemiz. Affetmek kendimize yapacağımız en büyük iyiliktir. Affetmemek ise kendimize yaptığımız en büyük kötülük. ... ..
-Affedebilmenin en iyi yolu kızmak yerine acımak. ... ..
-...  .. sevdiğimizi sürekli peşimizde bir koşar, iki koşar, sonra yorulur. Kaçar gibi yaparken bir dönüp bakarız ki kovalayan filan kalmamış, sevdiğimizi kaybetmişiz. ... .
-Kişiye göre formül üretebilmeliyiz. Yüz ki,şiye aynı formülü uygulamamalı, yüz kişi için yüz çeşit formülümüz olmalı. Bu formülleri geliştirirken de karşımızdaki insanı tanımalı veona göre formül oluşturmalıyız.
-... .. Ayşe’de işe yarayan formül Fatma’da aksi tesir yapabilir. Ya da eşinizle ilişkilerinizde beş yıl önce işinize yarayan mutluluk formülü , sizin için artık mutsuzluk sebebi olabilir. Siz ya da eşiniz değişmişsinizdir, o zaman formülünüzü değiştirmeniz gerekir. Ciddi iş, dikatli olmak gerekir. ... ..
-Her kadının içinde de küçük bir kız vardır hiç büyümeyen. Erkeğin arada bir o küçük kızı şımartması, sevindirmesi
gerekir.... ..
-Bir erkek kadına nasıl dokunulacağını bilmeli. Tatlı sözlerle kadının gönlünü okşamadan, kulağına güzel sözler fısıldamadan, bedenine dokunmamalıdır. ... ..
Küstüm Oynamıyorum
Kadın-Erkek Farklılığı
-... .. Evliliklerde mutlaka siyaset olmalı. “Sen sensen ben de benim!” diye odunluk yapmanın hiç lüzumu yok.
-Zaten siyaset nedir? Söylediğine inanmasan da yapamayacak olsan da seçmeni mutlu etmek için bol keseden atmak değil mi? Tabii, evlilikte çok bol atmamak lâzım.
-Fazladan atarsan iki tehlikesi var. Birincisi, güven sarsılır; ikincisi her an ense kökkünde hesap sormak için eşinin nefesini hissedersin. ma dozunda ve ayarında siytaset mutlaka olmalıdır. ... ..
-Kadınlar yüksek sesle konuşmayı ve sesli düşünmeyi seviyor, erkelerse her ikisini de içinden... ..

-Kadın, problemlerini eşine anlatınca kendini daha rahatlamış hissediyor. Erkek ise, kadından duymak istediği şeyi duymayacağını biliyorsa konuya bile girmiyor. ... ..
Detaycı Kadınlar
-... .. Kadın ve erkeğin yaratılışlarından gelen en büyük farklılığı iki tarafın da kaçırması. Bu en mühim farklılık şu: Erkekler bütüne bakan, kadınlar detaya bakan kişiler olarak yaratılmış.
-Küçük şeyler, kadınlar için çok değerliyken, erkekler için pek ehemmiyet arz etmiyor. Kadın ve erkek birbirini tamamlıyor aslında.  Biri bütünü, biri detayı görünce ekik parçalar tamamlanıyor. Aile ve toplumda düzeni sağlaması gereken bu hal neden huzursuzluğa sebep oluyor? İki tarafın birbirini tanımak için bir parça gayret göstermesi yeter oysa.
-Küçük şeyler, detaylar önemlidir. Çok güzel bir söz var: “Bir çivi yüzünden bir nal, bir nal yüzünden bir at, bir at yüzünden bir süvari ölür.”
-... .. Kadınlar ocakta beş çeşit yemek yaparken, bir yandan televizyon seyredip, bir yandan telefonla konuşur, öbür taraftan da çocuğuna bakabilir. Kadının, gözü, eli, ayağı, çenesi, kafası aynı anda çalışıp farklı şeyler yapabilirler. Ahtopot gibidir kadınlar.
-Sevgili peygamberimiz zamanında kadınlar savaşta, barışta, ticarette, ilmî ve sosyal çalışmalarda hep katılımcı olmuşlar. İslam kadını hiç bir zaman eve hapsetmemiş, sedece kadın-erkek arasındaki çekicilikten dolayı bir arada yaşama hususunda belli sınırlar koymuş.
-Aile hayatında bu farklılığın sıkıntı olmaması için yapılacak olanlara gelelim. Öncelikle kadınların, erkeklerin detaycı yaratılmadığını kabulenmesi lâzım. Doğumgünümü unuttu, evlilik yıldönümünde bir çiçek bile getirmedi, üzgün olduğumu gördüğü halde anlamak için gayret etmedi. Yemeği yedi eline sağlık demedi. ... ..
-... .. erkek beyni için bunlar hep detaydır, dikkaini çekmez, ona önemli gelmediği için anlamaz. ... .. Öyle erkeklerde var ama istisnalar kaideyi bozmaz. ... .. Erkeğin fıtratını göz önüne almalı. ... ..
-... .. Bütün günü temizlikle geçirip akşam eşinizin karşısına yorgun çıkmayın ... .. Erkek için mühim olan, karısının kendine karşı davranışı, güler yüzüdür. ... .. mükemmel ev hanımıno oynamaya kalkmayın. ... .. Yorulmuyorsanız, bünyeniz kaldırıyorsa ikisini bir arada yapın. İkisi bir arada olmuyorsa güler yüzlü olmayı tercih edin. ... .. 
-... .. Televizyon programlarının yükünü atın üzerinizden.
-... .. Çok çeşitli yemekler yapmaya uğraşıp, kendinizi helâk etmenize gerek yok. ... .. televizyon programlarında her gördüğünüz yemeyi denemeye kalkışmayın. ... ..
-... .. Çocuklar... .. bu meselelerde de çocuklarınıza sorumluluk verin. Üzerinizdeki yükün bir kısmını onlara yükleyin. Kendi işiniz yetmiyormuş gibi bir de onların işlerini yüklenmeyin. Anne babaların vazifesi çocuklarını mutlu etmek değildir. Anne babaların görevi çocuklarını dünya ve ahiret hayatına hazırlamaktır.

-Sorumluluk vermezseniz hiçbir zaman sorumluluk sahibi olmazlar. Yapmayın, yıkın işi üstlerine,... .. yapacaklardır.  Her şeye yetişmeye çalışıp mükemmel anne, mükemmel aşçı ve mükemmel eş olmaya uğraşmayın. (Eşinize iyi bir sevgili olmaya uğraşın) Yoksa erken yaşta yaşlanır, mükemmel bir depresyon sahibi olursunuz. ... ..
-... ..Neden aynı evi paylaşan kadın erkek bu kadar birbirine  yabancı durabiliyor... .. Galiba bizim kültürümüzde fazlasıyla “ayıp” mefhumu var. Neredeyse her şey ayıp. Kültür, dinimizi bile bastırmış. Oysa dinimizde müminler arasında muhabbet, karı koca arasında muhabbet hep teşvik edilmiş. ... ..
-... .. çoğu zaman karı koca kendileri de öyle görmedikleri için çocukların yanında el ele tutuşmayı, cilveleşmeyi, muhabbet etmeyi ayıp zannediyorlar. Çocuklar anne babalarının ancak kavga ettiğini görüyorlar. ... ... Büyüyüp evlendikleri zaman da anne babalarının hayatlarına benzer evlilikler kuruyorlar. Filmlerdeki aşklara özeniyorlar ama ailede model görmedikleri için öyle sevgi dolu bir hayat kuramıyorlar. ... ..
Süslü Yatak Örtüleri
Bitmeyen Baş Ağrıları
Tavşan Kaç Tazı Tut
-Kadın milleti kurnazdır. ... .. Kocaya çaresiz teslim mi olacak? Kadınlar kolay teslim olmazlar. Bu durumda kadınlar “kocayı baştan savma taktikleri” geliştiriyor.
-Eğer hamile olduysa can simidi gibi imdadına yetişiyor. Hamile iken midesi bulanıyor, ... .. Dindarsa yatma zamanı namaz kılmaya, tespih çekmeye, Kur’an okumaya başlıyor ... .. Taktikler bu kadarla kalmıyor. “Ay bugün çok işim vardı, yoruldum... .. Migrenim tuttu, ... ..
-Çoğu zaman kadın gerçekten de yorgun oluyor. Kendini işe vuruyor. Saatlerce mutfakta çeşit çeşit yemek yapmaya uğraşıyor. Aslında bunda bir hata var.Adamı çeşit çeşit yemeklerle güçlendirip sonra da “Bana dokunma, uzak dur.” demek, yatma zamanı ortadan kaybolmak, Çin işkencelerini bile geride bırakır. ... ..
-Tabii bu arada kadın, evde “Aman bir yerim açılmasın...” diye paspal vaziyette dolaşıyor ki kocanın aklına muzır şeyler gelmesin. Bütün bunlar işe yaramayıp yakalandıysa “Aman ne olAcaksa bir an önce olsun da git başımdan sapık herif!” düşüncesinden dolayı , ölü balık rolü oynuyor. Erkek de kendini eşine saldırıyormuş gibi hissettiği için mutsuz oluyor.
-Kadın ne yaptığının farkında olmadan eşine pasif şiddet uyguluyor. Onun ruhunu yaralıyor. Eşini hiç reddetmeyen fakat istemiyorum da mecburum mesajı veren kadın da farkında olmadan şiddet uyguluyor.
-Aslında kadın kocasından önce kendi ruhunu yaralamış oluyor. Kendini aşağılanmış hissediyor, acı çekiyor, üzülüyor. Bu şekilde ya sevgileri tükeniyor ya da çok sevdiği kocasıyla mutlu olamamasının ıstırabını duyuyor.
-Peki, böyle davrandığı için kadını suçlayabilir miyiz? Hayır. Çünkü öyle yetiştirildiği, hiçbir eğiitim almadan evlendiği için öyle davranıyor.  Erkeği suçlayabilir miyiz? Hayır. O da eşine nasıl yardımcı olacağını bilmiyor. Söylüyor, anlatmaya çalışıyor ama karısı onun kendi keyfi  için ön yargılı davrandığını düşündüğünden ondan yardım almayı reddediyor.
-Bu konunun önemini vurgulamak için  topluma yön veren kadın yazarların, psikologların, doktorların, vaizelerin, öğretmenlerin yardımlarına, birlik olmalarına  ihtiyaç var. ... .. sıkıntı dindar kadın sorunu değil, genel olarak Türk kadınının ortak meselesi. Sadece, dindar kadınlar taktik bölümünde dini kullanıyorlar, o kadar.
Telkinle Tedavi
Telkin ve Din
Damdan Düşme Meselesi
Oğluma Nasihatler
-Canım oğlum, ... :. sana bu mektubu şimdiden yazıyorum.
Sözlerimi ciddiye al. Sen bir erkeksin, kadınları anlamak için bir kadının yol göstericiliğine ihtiyacın var. Sana kadınlar hakkında biraz bilgi vermek istiyorum:
-Kadınlar hem çok kolaydır, hem çok zordur oğlum. Nasıl davranacağını bilirsen kolaydır, bilemezsen zordur.Ne demiş yaşar: “Kadın ne gül goncasıdır ne diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken.”
-Rabb’imiz yüce kitabı Kur’ân-ı Kerim’de, kadını verimli toprağa benzetmiş., erkeği de çiftçiye. Bunu unutma oğlum, bu çok önemli. Kadınlar verimli topraktır, yeter ki sen iyi çiftçi ol.
-Toprağa bir elme çekirdeği dikersin, o sana bir ağaç dolusu elma verir. Sen bir buğday dikersen o sana bir başak dolusu buğday verir.  Sen ona bir gül fidesi dikersen o sana demt demet gül verir.
-Fakat sen o verime aldanıp toprağına bakmayı bırakırsan, o verim devam eder zannedersen aldanırsın. Toprakla ilgilenirsen, ihtiyaçlarını karşılarsan toprak çoşar, taşar. İlgiyi kestiğin zaman o da yavaş yavaş verimi azaltır. Bunu fark etmez daha da ilgilenmezsen kuru gider.
-Kadın da böyledir. İlgilenirsen karşılığını fazlasıyla alırsın. Kadın toprağının tohumu “sevgi”, suyu güzel söz”dür. Bu ikisini ondan hiç eksik etme. Bunları eksik edersen o kadından verim bekleme.
-Kadın demek sevgi demektir. O sevgi değil midir ki ona dokuz ay karnında evlât yüükünü seve seve taşıtır, sonra da seve seve büyüttürür.... Kadın severse her yükü taşır.
-Kadınlar hem çok güçlüdür hem de çok zayıf. Taşsız toprak bulmak zordur. Kadınların taşları da huysuzluklarıdır. Kimi çok taşlıdır, kimi az taşlıdır. Kendine hayat arkadaşı seçerken az taşlı olanını seçmeye gayret et. Seçtikten sonra da toprağını tanı, iyi çiftçi ol, her toprata her şey yetişmez, o toprakta ne yetişeceğini iyi bil. Ekip diktiklerine dikkat et. Toprağa limon ağacı dikersen o da sana ağaç dolusu limon verir. Hayat ekşimtırak geçer sonra.
-İşte sana bu bilgileri hayatın ekşimtırak geçmesin diye, bir erkek olarak kendi üzerine düşenleri iyi yap diye veriyorum.
-Kadınlar hassastır, çabuk kırılırlar. Bu yüzden konuşurken sözlerine dikkat et. Ona ne kadar kızarsan kız, asla fiziğiyle alay etme, onda kusur bulma. O kendinde kusur bulsa bile , sakın onun kusurlu olduğunu kabul etme. Sen güzel olduğunu söylediğin müddetçe o kendini güzel hissedecek ve daha da güzelleşecektir.
-Kadınlar için güzellik önemlidir. Her kadın güzel olmak ister. Güzel değilse bile sevdiğine güzel görünüyor olmayı ister.
-Kadınların yaptığı ev işleri erkeklere genellikle kolay ve önemsiz gelir. Kadınlar küçük gibi görünen pek çok işi yaparak aslında büüyük iş yaparlar. Eşinin yaptığı işleri küçük ve hor görme. Yaptığı işleri takdir et, ihtiyacı olduğunda ona yardım et.
-Senin on beş dakikada yediğin yemeği yapmak için kadın kaç saat uğraşır... Her yemekten sonra teşekkür etmeyi, ellerine sağlık demeyi sakın unutma. Sadece yemek değil, bir bardak su da getirse mutlaka teşekkür et. Teşekkür ettikten sonra onun yüzüne bak ve ne kadar mutlu olduğunu gör. Onun bütün yorgunluğu senin teşekkürünle uçar gider. Sen teşekkür ettikçe o yaptığı işleri seve seve, gönüllü yapar. O zaman üreteceği sevgi elektriği yaptığı yemeğe, demlediği çaya, getirdiği bir bardak suya lezzet ve şifa olarak geçer.
-Teşekkürü sadece gözünle yapma, davranışlarınla da göster.  Arada onu dışarıda yemeğe götür, çok mutlu olur. Kadınlar dışarıda yemek yemeyi severler. Bunun birkaç sebebi vardır: Sürekli kendi yaptıkları yemekleri yemekten bıkarlar. Ayrıca kadınlar romantizmi severler ve dışarıda eşiyle yemeğe gitmek kadına her zaman romantk bir davranış olarak gelir.
-Yanlız şunu unutma ki kadınlar için küçük şeyler, incelikler çok önemlidir. Onu yemeğe götürüp sonra da etrafını seyredersen kdının mutluluğunu gölgelemiş olursun. Yemek boyunca onun gözlerine bakarak konuş, arada ellerine dokun. Sevgini hissettir.
Arada kavgalarınız olacaktır. Fakat ne olursa olsun karına kin tutma. Affedici ol.
-Ona her zamangüzel sözlerle hitap et.Ona iltifat edecek fırsatları kaçırma. Sen takdir ettiğin müddetçe o daha çok yapacaktır.
-Kadınlar için konuşmak çok önemlidir. Kadınlar yaşadıklarını, üzüntülerini, seevinçlerini paylaşmayı severler. Erkekler bu hâli çoğu zaman boş konuşma ya da yakınma zannederler, sinirlenirler. Oysa kadın için konuşmak, paylaşmak, sevgidir. Sen kadının susmasından kork. Bu tehlike alâmetidir.
-Onun çok önemsediği şeyleri sen de önemse, sevgi böyle belli olur.  Kadın için düşünmek, düşünülmek sevgidir. Onu düşündüğünü belli et. Gün içinde iş yerinden ara, hâlini hatırını sor, Arada sevgi mesajları gönder. Hastaysa ondan iş güç bekleme. Bu, kadına hakaret gibi gelir. O kalkıp yapmak istese bile sen fırsat verme. O zaman işleri sen üstlen, sen ona hizmet et. Kadın için değerli olduğunu hissetmek çok önemlidir.
-Kulağına he zaman güzel sözler fısılda. Sevgi kulakta başlar, kulakta biter. Ona sık sık iltifat et. Yanlız dikkat et, iltifat ediyorum derken hakaret etme, kalbini kkrma. Erkekler bazen  böyle hatalara düşerler. Kadınlar aptal değildir, durup duruken surat asmazlar. Konuşurken karının yüzü asılırsa, en son söylediğin sözleri bir gözden geçir ve nerde hata yaptınsa karının gönlünü al.
-Meselâ birkaç gün bir yere gitti. Döndüğünde “Meğer sensizlik ne kadar zormuş; soğuk yemek yemekten bıktım, mutfakta bulaşık, banyoda çamaşır yığıldı, ütülü kıyafetim kalmadı, bir daha beni bırakıp bir yere gitme.” gibi evin temizlikçisine yapılabilecek iltifatları karına yapma. Söylediklerin gerçek olabilir ama her gerçeği  söylemek zorunda değilsin. Sadece, onu çok özlediğini söylemen iltifat olarak yeter.
-Karına sık sık sarıl, ellerini tutup gözlerine bak. Fakat bunun hemen arkasına onu yatağa atmaya çalışma. Sonra karın senden uzak durmaya başlar, elini bile zor tutarsın. Kadın toprak gibidir dedim ya, kadının cinsî hayatı da toprağın altına gömülü gizli hazinedir. Ortaya çıkarmak için uğraşmalısın. Küreğin güzel söz, emeğin sabır olsun.
-Sevişmek birlikte yenen yemek gibidir. Hızlı yersen de karnın doyar ama lezzetini alamazsın. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara yemek gerekir.
-Kadınlar kurnazdır, arada erkelerin ağzını ararlar. O tuzaklara düşme. Meselâ “Ben ölsem  ne olacak, senin gibi erkeğin peşine düşen yüz tane güzel kadın olur.“ gibi bir cümle kurarsa “Bana iltifat ediyor...” diye sevinme. Aslında sevgini ölçüyor. “Allah korusun, ben sensiz nasıl yaşarım? Yüz değil, yüz bin kadına değişmem seni.” diye bir cümle kurarsan imtihanı başarıyla geçmiş olursun. Yanlış cevap verirsen , konuşuyorduk, hiçbir şey yokken bu kadın niye surat asmaya başladı, diye boş yere düşünürsün.
-Kadınlar bazen fazla duygusal olurlar, mantksız davranışlarda bulunabilirler. O zaman üstüne gitme. Sakinleşmesini bekle, onunla çok tartışmaya girme ki sana olan saygısını kaybetmesin.
-Allah ailede idarecilik görevini erkeklere vermiştir, bu mühim bir mesuliyettir. İdarecilik bağırarak, çağırarak, surat asılarak yapılmaz. İiyi bir idareci olmalısın, yuvanı sevgi ve saygı içinde yönetmelisin. Bunun için de gerekli bilgileri edinmelisin.
-Senin yuvanda mutluluğu için kadınların konuşma dilini anlatan “Bükçe” diye bir de hikâye yazdım. Onu da oku, iyice öğren. Dünyadaki en büyük zenginlik insanınevindeki sevgi ve huuzurdur. Dilerim yuvanda sevgi ve huzur hiç eksik olmasın Her zaman iyi ol. İiyiliği en çok hak eden de hayat arkadaşındır. (Tabii önce annendir, beni unutma, ikimizi iyi idare et, birbirimize düşman etme.) İyilik yapan hiç kaybetmez, sen hep iyi ol oğlum!...

*Kulak Âşık Olurmuş Gözden Evvel – Sema Maraşlı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder