-Kitap
insanı anlatıyor. Çevrenizdeki yakınlarınızı ve kendinizi bulabilirsiniz. Kısa
alıntıları paylaşalım:
-...
Pratik ve reel hayat görüşleri ile ütopyayı karıştırmadım. Hepimiz eşitliği,
hak ve hukuku savunuruz. İnsan ayrımına karşı gelir, eşit paylaşım ister,
evliliğimizde de böyle olmasını bekleriz. Bence realitede eşitlik yoktur,
kuvvetli olan kazanır. Dolayısıyla eşlere daima bunu telkin etmekle beraber,
bilhassa kadınlara, eşleriniziidare edin, onları çekip çevirin derim.
-Çünkü
erkekler önce anneleri, sonra karıları tarafından idare edilirler. ... ..
İdeal eş ya da sevgili
nedir? Nasıl bulunur?
-...
.. Yani mutlaka bir seçilen olması gerekiyor. Seçtiğiniz şahsın kişiliğinden
evvel görünüşü bizi etkilemez mi? Gözümüz önce tipimiz mi değil mi, sempatik
mi, seksi mi, gizemli mi? Sesi nasıl, oturuşu kalkışı, usul adap tarzı nasıl,
ona bakarız. Beğendik tamam deriz; bu sefer nasıl elde edeceğiz. ... ..
-Şu
bir gerçektir kibazı şeyler asla değişmez. Kişiyi değiştirmeyi ya da kendine
uydurmayı düşünenler, genelde evlilik yolunda en büyük hatayı yaparlar. ... ..
-Mutluluk
sanatının, anlayış, sevgi, saygı, uyum, kendini ezdirmeden taviz vermek
olduğunu anlatabilmekse...
Gençler, evliliğinizi
kurtarın
-...
.. Böyle gider evlilik hayatı, eğer karşılıklı sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü
ile beslenmezse, çiftlerde yavaş yavaş bazı aksaklıklara ve kavgalara sebep
olmaya başlar.Karşılıklı birbirini aşağılam, hakarete varan münakaşalar, diş
bilemeler, seks problemleri, içe atmaların yarattığı lakayt ve ilgisiz
davranışlar çiftleri gittikçe daha büyük problemlere götürür.
-Neticede
birbirlerine hâlâ bağlı ancak ne yapacaklarınıbilemiyorlarsa, bize yani evlilik
terapistine gelirler. ... ..
-Evlilik
terapisinde... .. Genelde
baskın karekter erkek değilse;
kadın erkekten fazla kazanıyorsa, aşağılanan,
devamlı eksiklikleri yüzüne vurulan erkek... .. bu evlilikte tehlike çanları
çalıyor demektir.
Evlilikte kayınvalide,
kayınpeder, anne, baba sorunları
İlişkileri soğutan
nedir?
Çöküşün sonu
-Başkalarının yanında küçük düşürmeler, manasız şakalar, gereksiz laf
çakmalar, eşini başkası ile karşılaştırmalar veya anlamsız örnek göstermeler,
hepsi eşleri birbirinden soğutur. Hiçbir şey unutulmaz, zamanı gelince temcit
pilavı gibi ısıtılır ve önümüze konulur.
-Soğumalar başladıkça, seks hayatı aksamaya, teklemeye, alarm vermeye
başlar, sonunda da duruverir. ... ..
şahıslar anlaşabilirlerse mesele yoktur; ama anlaşamazlarsa? İşte ileride
olacakların tohumları atılmaya başlamıştır. Kartopu gibi başlar, zamanla çığ
gibi olur. Bazende evlliğimizi ezip geçer. ... ..
-.. .. başlıyoruz küsmelere, tavır koymalara, surat asmalara. Her
seferinde, her tekrarında, aslında biz birşeyler kaybediyoruz ve kinleniyoruz.
... .. Bu dışarı vurulmuyor ama şuur altınızda, eksi hanesine yazılıyor. ... ..
-Ya evlilik terapisine gitmeyi akıl ederler yahut da pek çoğunun
yaptığı gibi ihanet ederler. Bilerek ya da bilmeden arayışa girer ve duygusal
boşluklarını, öyle yanlış bir yolla doldurmaya çalışırlar.
Bencil davranıp
sorunları büyütmeyin
-... ..Erkekler genelde
eşlerini neşeli, bakımlı, güler yüzlügörmek isterler. Güzel kokular sürmüş,
kendisini karşılayan bir kadın onun karşısında ancak sevgilisidir. Dolayısı ile
daima flört etmek ve her vesile ile okşamak, sarılmak, öpmek en önemli evlilik
kurallarından biridir. Tabii, bu kadınlar
için de geçerlidir.... ..
-... .. kadının ise dominantlığı, çok dırdırcı olması, başkalarının
yanında kocasını arka planda bırakıp ön plana çıkması ... ..
Mutlu evliliğin 13
kuralı
1.Daima neşeli, bakımlı,
pozitif görünün. Güzel kokun, temiz olun ve en baştan çıkarıcı kıyafetlerinizi
kocanız için giyin. ... ..
3.Seksi, asla bir ceza
olarak uygulamayın.Yatak ayırmak yapılacak enbüyük hatadır. ... ..
Evlilikte sevgi ve aşk
-... .. sevgi nedir? Sevgi dokunmaktır., saygı duymak, kıyamamaktır, ona
söz söyletmemek, korumaktır, her şeyde ilk önce onu gözetmektir ... ..
İlla öpmek
kucaklamak, “Akım, tatlım,sevgilim,” diyerek çağırmak, onu çok sevdiğimizi
göstermez. Bunu eğer hislerimizle, hareketlerimizle, vericiliğimizle,
düşüncelerimizle birlikte göstermiyorsak, davranış ve hareketlerimiz bizi yalanlıyorsa,
hadiseler verdiğimiz tepkilerimiz yapıcı değil de yıpratıcı ise eee, şimdi biz
eşimizi seviyor muyuz?
Evlilikte denge
Evlilikte
farklılıklar ve sonuçları
-... ..Herhalde pek çoğumuz etrafımızdaki bazı kadınların kocası için, “Ben ona fazlayım”. en az 2-3 gömlek üstünüm,” dediğini
duymuşsunuzdur. ... ..
-Genelde görmüşsünüzdür, eşlerden
biri sakin ve uyumlu, diğeri baskın
karakterdedir. yöneten ve yönetilen vardır. Yöneten ya evde terör estirir,
ya dediğim dedik gezer, her iki durumda da diğeri, hır gür çıkmasın diye ses çıkarmaz
veya korkar, içinden isyan eder, uyar. Ya da taraflardan biri her şeyi düşünür,
yapar, organize eder. Diğeri eşine, zevkine, düşüncesine güvenir ve sadece
uyar. Genelde böyle eşlere herkes hayranlık duyar. Hele hele bu eş erkekse doğrusu, hanımların aklı hep bu evlilikte kalır. “Ne
şanslı kadın, “Adam her şeyi hallediyor,pes doğrusu”...
-Eğer bu eş kadınsa bu sefer
erkekler adamı şanslı bulur ve kendileri de “Çekip çevirecek,” kadın özlemi
çekerler.Bazen bu tip erkelerden “Kılıbık”, “Beceriksiz” ve “Karısının sözünden
çıkmaz”, diye bahsedip güya aşağılarlar
Farklılık mutluluk
getirir mi?
-... .. Yani, siz sağa giderken o sola giderse ortada nasıl
birleşeceksiniz? Hiç gezmeyi sevmeyenle çok seven nasıl anlaşacak. .. ..
Kadın-erkek görüş ve
düşünce farklılıkları
-Kadınla erkek aynı olması
gerektiği halde farklı düşünen ve farklı davranan iki ayrı varlıktır. ... ..Kadın romantiktir, genelde tek erkeğe
bağlanır, düşüncelerinde derinlemesine düşünür, detaycıdır, küçük şeylere önem
verir. Erkekler daha akılcı, daha
mantıklı ve yüzeyseldir. ... bu demek değildir ki mantıklı kadın yoktur.Fakat
genelde kadınların hadiselere bakış
şekli teferruatlıdır. Jestler, mimikler, ses tonu onları etkiler. Kadın kırılgandır, hassastır, daha
ziyade bekler. ... .. Dominant
beklenti daha çok erkeğe yakıştırılır.
Kadınla erkeğin düşünce farklılığı
hemen her konuda görülür; ağlama, romantizm... Kadın yanlızlık çektiğini, kocasının kendisine yeterli alaka
göstermediğini söyler. Erkek bunu
anlayamaz. ... .. Karısının rahatsızlığını kabul etmek istemez. Evli kalışını
zaten sevgisi için yeterli kanıt kabul eder. Kadının duygusal açlığının
göstergeleri olan psiko-somatik rahatsızlıklarına bir mana veremez ve genelde,
kendisini suçlama yerine karısını suçlar. Karısının serzenişlerini dır dır,
sinir, egoist diye kabul eder.... .. Kadın
ise kendisi ile konuşup onun gönlünü alacağına sadece seks ile
ilgilendiğini düşünür ve bazen bunu bir cezalandırma yöntemi olarak kullanır.
Psiko-somatik
rahatsızlıklar
-Halkdilinde “hastalık
hastası” denilen psiko-somatik rahatsızlıklar tam bir müdafaaa
mekanizmasıdır. Şahıs (bilhassa kadınlar) hoşlarına gitmeyen durumlarda
rahatsızlanırlar. Yapılan tetkiklerde hiçbir şey çıkmaz ve doktorlar bunun
psikolojik kökenli olduğunu söylerler. Evdekiler şımarıklık, yalan, vehim diye
adlandırıp şahsı adeta suçlar. Halbuki kişi cidden doğru söylüyor ve aynı
arazları veriyordur. Ancak burada bütün bunları yapan, psikolojik
sebeplerdir.... .. Bilmeden şahsın kendini hastalık kisvesi altında
gizlemesidir. Kişi bunu bilinçli yapmaz. Cidden hastaymış gibi hisseder.Her gün
bir yeri aprır. Midesi ülserli bir hastanın bütün arazlarını gösterir. ... ..
-... .. kendi kendimizi hasta edeceğimize; hayata alıcı gözle bakıp,
hayatın neresinden tutulabilir, neresine yapışabilirim diye sormalıyız. ... ..
* Evlilik Sanatı I –
Selin Özkök Karacehennem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder