Süveyş Kanalı’na Karşı Bir Teşebbüs
Seferi Kuvvet
Cemal Paşa 4. Ordu Komutanı
Harp Gemileri Müdafaasız Köyleri Bombardıman Ediyor
Von Kress ve von Frankenberg
… ..
Ordu Kurmay Başkanı von Frankenberg de “Deutsche Wehr” dergisinin Mayıs 1928 sayısında şöyle demişti: Alman Başkumandanlığı Türkiye’ye üç ödev vermişti: Çanakkale Boğazı’nı kapatmak; Kafkasya’ya taarruz; Kanal’a Taarruz. Üçüncüsü dile kolaydı. Türk cepheleri ittifak topluluğu içinde ikinci derecede birer cephe olacak iken Kanal, kesin sonuçlu harekât sahnesi oluyordu. Türkler ve biz askeri, fenni ve coğrafi bütün güçlüklere katlanarak Sina Çölü’nü aşacak ve Kanal’a saldıracaktık. Bu çok üstün bir düşmana karşı kuvvet yarışına kalkışmak gibi tehlikeli bir oyundu. Biz, oraya ne kesin sonuç beklenen bir hareketin gerektirdiği vasıtaları verdik ne de bu hareketten vazgeçtik.”
…. ..
… .. 2 Şubat 1915 saat 18.00’de, yani güneş battıktan, yani güneş battıktan yarım saat sonra hücum kıtaları hazırlık mevziine gitmek üzere yürüyüşe başladılar. … .. ve saat 20.30’da hazırlık yerine geldiler. … .. Fakat tombazlar ve istihkâm taburu yollarını şaşırmış olduklarından, kıtalar onların gelmesini epeyce beklediler. Bu şaşırmalara 20 Ocak günü öğleden sonra çıkan müthiş bir kum fırtınasının önemli etkisi oldu. Kum fırtınası saatlerce sürmüş ve kumsal arazinin şekil ve manzarasını değiştirmişti. … .. Plan gereğince hücum kolları hazırlık yerinden saat 22.30’da Kanal’a doğru harekete başlayacaklar iken tombazların geç gelmesi yüzünden ancak 3 Şubat saat 1.45’te harekete hazır oldular. ve saat 2.00’de yani üç buçuk saat gecikme ile hareket ettiler. Fecir 6.15’te başlayacaktı.
… ..
Kanal’a doğru ileri hareket ilkin derin bir sessizlik içinde ve düşman tarafından görülmeksizin cereyan etti. “İstikamet kolunu Kolordu Kurmay Başkanı von Kress sevk ediyor; diğer kolları da, pusula ile açı vererek aynı istikamete yöneltiyordu. Düşman ışıldakları da istikamet belirtmek hususunda yardım etmekte idiler. Kanal’ın önündeki araziyi aydınlatan ışıldaklar hücum kollarının hiçbirini keşfedememişti. Fakat, ilk hattaki bölüklerin tombazları taşıyan takımları, tombazların ağırlığından dolayı geri kalmaya başladılar. … ..
Kollar Kanal’a 400-500 metre yaklaştıkları zaman karşı sahilden köpekler telaşlı telaşlı havlamaya başladılar ve timsah gölündeki iki harp gemisi ışıldaklarını doğu sahile yöneltti. Kanal’a tahminen yüz metre yaklaşınca , yani saat 3.20’de sağ kanada Kanal yönünden ateş geldi. … ..
… ..
74. Alaydan iki tombaz delinerek Kanal’ın ortasında battı. … ..
… .. 74. Alay Kumandanı Kurmay Binbaşı Servet Bey yaralandı.
… …
Karşıdan “Allah Allah” sesleri duyulmuş ve bu sesleri derin bir sessizlik izlemişti. Düşman makineli tüfekleri Kanalı boydan boya makaslama yan ateşine alıyordu. … ..
… ..
… ..
Tombazlara binmek için gedik yerlerinde biriken askerlerden şehit olanlar oluyor, çelik saç tombazlar delik deşik ya batıyor, ya kullanılmaz hale geliyordu. Hücum kollarını karşı kıyıya geçirmek için harcanan çaba ve fedakârlık, makasvari makineli tüfek ateşi altında faydasız kaldı ve saat 5.00’den sonra geçiş yapılamadı. … ..
… ..
İngilizler diyor ki
İngilizler apaçık olan Sina Çölü’nde Türklerin ileri harekâtını her günkü hava keşifleriyle adım adım izlemişlerdi. Türklerin bütün... ...
Tih Sahrası (Sina Çölü)
Kanal
Hücum
…. ..
… ..
Muharebenin Kesilmesi
Raporlar ve Direktifler
Vilayetlere ve Gazetelere Tebligat
Avgusta Viktorya Kasrı
1915 Yılı
… ..
6/7 Aralık 1331’de İngilizler Çanakkale’yi Boşalttılar
6/6 Aralık 1331 (19/20 Aralık 1915 gecesi) İngilizler Çanakkale’yi Boşalttılar. … ..
… ..
Çanakkale’de serbest kalan Türk ordularının en seçkin unsurlarından, Avrupa savaş alanlarında kesin sonuç elde edilmesine yardım etmek için Avrupa’ya gönderilmek üzere İkinci Ordu oluşturuluyor; sonra bu ordu, Erzurum’u geri almak amacıyla yapılacak taarruz için Kafkas Cephesine naklediliyor, Galiçya’ya da bir kolordu gönderiliyordu.
Mısır Seferi yapılmayacak; onun yerine “Sınırlı hedefli bir Kanal hareketi” yapılacaktı.
Başka Cephelere Gönderilen Kuvvetler
Arap İhtilali
Yeni Teşkilat
Kanal’a Karşı Taciz Teşebbüsleri
Mısır Seferi Hazırlıkları
Cemal Paşa
Sahil Savunması
Zeytin - Urfa
Tehcir
Hikmet-i İdare
Sahil Tecavüzü
Dördüncü Ordu Karargahı
Falih Rıfkı Atay
Şeyh Esat Şukayr
Sıhhiye Müşaviri Prof. Myhlens
Mimari Müşavir Prof. Çürher
Asar-ı Atika Müşaviri Prof. Veygand
Mısır Seferi İçin İstenilen Kuvvet, Silah, Malzeme
Mısır Sferinin Ertelenmesi
“Hazırlıklara Şimdiye Kadar Olduğu Gibi Devam Olunacaktır”General Falkenhayn’a Muhtıra
1915 Yılı Sonuna Doğru
İskenderun
Birinci Kuvve-i Seferiye
Enver Paşa’nın Teftişi
1916 Başı
Kasideler
Başka Kasideler ve Erkânıharbiye Reisi
Karargâh İç Hizmet Talimatı
Kırıktır Dokunma
Falih Rıfkı Bey mi, Falih Rıfkı Efendi mi?
Grandük
“Önce Sana”
Sararmış İki Adam
İstifa
Çeteciler
İki Ölçü
Mısırlı İbrahim Paşa
Tevfik Fikret - Tarihçi Murat Bey
Rahmetli Canbulat
“Fuad Bey! Bunu Sen Uydurdun”
“İlallah Senden”Birinci Kuvve-i Seferiyenin Yığınak Nakliyatı
Ktya Muharebesi
Evrak-ı Nakdiye - Altın
Lübnan
Yakıt Ofisi
Müslüman Hint Askeri
İkinci Orduya İki Tümen Gidecek
Kanalın Doğusundaki Tahkimat
İdamlar
Suriye’de sükûnet ve Asayiş Vardı
Cemal Paşa - Enver Paşa
Mahkeme İşleri
Beyrut
*Birinci Dünya Savaşında Suriye Hatıraları & E.Org.Ali Fuad Erden
Yayına Hazırlayan: Alpay Kabacalı
Türkiye İş Bankası Yayınları
Arapça Özgün adı: Elf leyle ve leyle
Fransızcadan Çeviren: âlim Şerif Onaran
*Birinci Kanal Harekâtı - Vikipedi (wikipedia.org)
*Birinci Kanal Harekâtı, veya Birinci Süveyş Savaşı, Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı sırasında Süveyş Kanalı'na düzenlediği ilk harekâttır.[1]
Harekâtın amacı, Büyük Britanya'yı Mısır'da tutarak, Batı Cephesi'ne kuvvet göndermelerini engellemekti. Ayrıca mümkün olursa, Mısır'ı kurtarmaktı. Eğer kanal geçilebilirse, Mısırlı yurtseverlerin Osmanlı ordusunun yanında, Büyük Britanya'ya karşı ayaklanacağı umuluyordu. Harekâtın planlama aşamasında 4. Ordu Komutanı olan Zeki Paşa harekât için ayrılan kuvvetlerin bu iş için yetersiz olduğu görüşünü belirtmiş ve harekâtın iptal edilmesin teklif etmiştir. Bunu üzerine harekâtta kullanılması düşünülen 4. Orduya bağlı 8. Kolordunun doğrudan Başkomutanlığa bağlanması kararlaştırılmış, ancak daha sonra bu önlemin de yetersiz kalacağını düşünülerek Zeki Paşa'nın yerine Bahriye Nazırı Cemal Paşa, nazırlık görevi de devam etmekle birlikte 4. Ordu komutanlığına atanmıştır. Zeki Paşa ise "Alman Karargahı Umumisi'ne Türk Başkumandanlığının murahhası (delegesi)" olarak atanmıştır.[2] Harekât, 4. Ordu komutanı ve Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın komutasında gerçekleştirilecektir.
*25 bin kişilik Osmanlı kuvve-i seferiyesi 14 Ocak'ı 15 Ocak'a bağlayan gece yarısı, toplanma bölgesi olan Gazze - Birüssebi (Beerşeba, günümüzde İsrail) hattından ileri yürüyüşe başladı. Sağ kol müfrezesi (Sv.Bnb.İzmitli Mümtaz Bey komutasında) El-Ariş-Düeydar, sol kol müfrezesi (Kuşçubaşı Eşref Bey komutasında) ise Kal'eltül Nakhl üzerinden kanala yürürken Mersinli Cemal Paşa komutasındaki 8. Kolordu'ya bağlı 25 ve 10. Tümenler çölün ortasından batıya ilerledi.
Büyük güçlüklerle Tih Sahrasını aşan Osmanlı birlikleri 2-3 Şubat gecesi Timsah Gölü ile Acı Göl arasındaki bölgeden kanala taarruza geçtiler. 25. Fırka'dan beş tabur kıyıya indikten sonra dumbaz denilen çelik kaplı teknelerle karşı kıyıya doğru ilerlemeye başlandı. Ancak, İngiliz kuvvetleri kıyının bir ucundan diğer ucuna kadar raylı sistem döşediler ve bu raylı sistemin üzerindeki mitralyözler şiddetli bir ateşle karşı koydu; dumbazların çoğu battı; kıyıya ulaşmayı başaran 600 kişi öldü ya da esir oldu. 3 Şubat 1915 sabahı gün ağırdıktan sonra harekât sahasında bulunan Cemal Paşa, verilen ağır kayıp karşısında kanalı ele geçirmenin imkânsızlığını anlamış ve kuvvetlerini geri çekmeye karar vermişti. Geri çekilen Osmanlı kuvvetleri 15 Şubat'ta Gazze - Birüssebi hattında mevzilendi.
*Bu harekâtta Beerşeba'ya gönderilen dört Osmanlı uçağı hiçbir faaliyet göstermemiş buna karşılık Fransız ve İngiliz uçakları keşif, gözetleme ve topçu ateş tanzimi yapmak suretiyle Osmanlı kuvvetlerinin kanala karşı taarruzlarını ateş altına aldırmış, kendi kuvvetlerine hava destek hizmeti yapmışlardı.
*Süveyş Kanalı Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayan ve Mısır'ın Osmanlı idaresinde olduğu dönemde açılan kanal.
Tarihçe:
10. Yüzyıldan Önce: Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlama düşüncesi İlk Çağ'da Firavunlar dönemine kadar gitmektedir. Firavun II. Ramses
zamanında açılan kanal sonradan kumla doldu ve kullanılamaz hale geldi. Firavunlar döneminde
açılan kanalın ana güzergahı Romalılar ve İslam hakimiyeti döneminde de çeşitli tarihlerde tamir ettirilerek kullanıldı. Halife Ömer'in emriyle Mısır valisi Amr bin Âs kanalı tamir ettirdi ve bu kanal 8. yüzyıla kadar kullanıldı.[3]
Osmanlı Girişimleri: 16. Yüzyılda Portekizliler Hint Okyanusu'na geçerek Baharat Yolu'nu kontrol altına alıp Osmanlı'nın doğudaki topraklarını tehdit etmeye başladılar. Bu tehlike karşısında Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa ve Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayacak bir kanal açma konusunda girişimde bulundular.[4] Fakat bu girişimler çeşitli sebeplerden dolayı başarıya ulaşamadı.
Napolyon'un Kanal Girişimleri : Napolyon, Mısır'ı işgal ettikten sonra, önceleri Antik Mısırlılar tarafından açılan antik kanal yolunu bulmakla
ilgilendi. Bu bir Fransız arkeolog, bilim insanı, haritacı ve mühendis kadrosunun Kuzey Mısır'ı taramaya
başlamasıyla sonuçlandı. Burada bulunan tarihi yapılar, bulgular ve yok olmadan önce Kızıldeniz'den,
Nil Nehrine uzanan antik kanalın tasviri, Description de l'Égypte adlı kitapta kaydedildi.[5]
Daha sonra 1804'te Fransız İmparatoru olacak olan Napolyon, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlamak için kuzeyden güneye uzanan bir kanalının inşasını düşündü ancak
kanalın güney tarafındaki su yüksekliğinin kuzeyine göre 10 metre daha yüksekte olmasının kilitler ve
kaldıraçları (günümüzdeki Panama Kanalı gibi) kullanılma zorunluluğu gerektireceği dolayısıyla pahalı olacağı düşüncesiyle bundan vazgeçti. Bu
yanlış varsayım Napolyon'un Mısır Seferi sırasında kendisine görev verilen Fransız Mühendis Le Pere'nin hatalı bir ölçüm yaparak Kızıldeniz'in
Akdeniz'den 10 metre daha yüksek olduğunu söylemesine dayanıyordu, aslında Kızıldeniz ile Akdeniz arasında böyle bir yükseklik farkı yoktu.[6][7][8]
Kanalın İnşası:... ..
Süveyş Kanalı, 1863 : Süveyş Kanalı'nın inşasına Osmanlı Devleti'nin Mısır Valisi Said Paşa zamanında bir Fransız şirketi tarafından başlandı. Kanal, Mısır valisi İsmail Paşa zamanında 1869 yılında tamamlandı. Süveyş Kanalı'nın açılışına karşı olan İngiltere, 1882'de Mısır'ı
işgal ederek Kanal'ın kontrolünü ele geçirdi, Mısır ise 1914'e kadar Osmanlı'ya olan bağlılığını sürdürdü.[9] Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı sırasında Süveyş Kanalı'nı geri alabilmek amacıyla 1. ve 2. kanal harekâtlarını düzenledi. Fakat bu harekâtlar başarısızlıkla sonuçlandı.[10]
2021 Süveyş Kanalı Krizi[değiştir | kaynağı değiştir]
2021 yılının Mart ayında kanaldan geçerken kontrolü kaybeden Ever Given isimli gemi Süveyş Kanalı'ndaki deniz trafiğini tamamen durdurmuştur. Bu geminin kanal yolunda tıkalı kaldığı sürenin dünya ticaretine her gün 10-15 milyar $ aralığında
zarar
verdiği tahmin edilmektedir. Kanal tıkanıklığının sonrasında tuvalet kağıdı gibi günlük yaşamda
kullanılan ürünlerde kısa süreli kıtlık yaşanabileceği tahmin edildi. Çoğu çevrelerce kanalın tıkanması
Süveyş Kanalı'nın itibarını zedelerken, tarihi İpek Yolu gibi karasal ticaret yollarının tekrar
etkinleşmesine sebep olabilir. Gemi yaklaşık 1 hafta süren çalışmaların ardından sıkıştığı yerden
çıkarıldı. Geminin tıkandığı sürenin dünya ticaretine olan zararın 100 milyar $'ı bulduğu düşünülüyor.
Kanalın işletici şirketi Süveyş Kanal Otoritesi açıklamalarına göre Mısır'ın krizden yaklaşık 95 Milyon $ zarar ettiğini açıkladı ve tazminat olarak sorumlu şirketten 916 Milyon $
talep etti, gemiye ve mallarına uzlaşıya varılana kadar el konuldu.[11][12][13][14]
Özellikleri : Sina Yarımadası'nın batısında yer alan Kanal, 193,3 kilometre uzunluğunda ve en dar yeri ise 313 metre genişliğindedir.
Kanal, Afrika çevresinde dolaşmaya gerek kalmadan Asya ile Avrupa arasında deniz taşımacılığı yapılmasını sağlar. Dünyanın en önemli su yolları arasında yer alır.
Eski gemiciler ticarette çok uzun yol ve mesafe kat ettikleri için böyle bir kanal yapma gereksinimi ortaya çıkmıştır.
Dünyada kapakları olmayan en uzun kanaldır. Diğer kanallarla karşılaştırıldığında kaza oranı hemen hemen sıfırdır. Gece ve gündüz geçiş yapılabilir.
Güney Avrupa ülkeleri ile Basra Körfezi ülkeleri arasındaki deniz ticaretinin canlanması, Süveyş Kanalı'nın dünya ticaretindeki öneminin artmasına olanak sağlayacak bir durumdur.
E. Org. Ali Fuad Erden'nin hatıralarının derlendiği kitapta anlatılan "Kanal Harekatı" maksat ve genel anlamdaki büüyüklüğü oluşturan münferit kahramanlıklar, isimsiz kahramanlar insanı duygulandırıyor... Çanakkale zaferinin kazanılmasına giden yolda bu cepheden binlerce kilometre mesafede Suriye ve Süveyş bölgesindeki katkıların da varlığını hatırda tutulması gerekiyor...
YanıtlaSilKanal Cephesi harekatı sırasında muharip birlikler muharebe sahasındaki görevlerini yaparken geri bölgede de; mevcut kara ve demir yollarına ilaveler ya da mevcutları iyileştirilmesi yapılıyordu. Bu sırada Ordu Komutanı olan Cemal Paşa'nın verdiği emir ilginç:
YanıtlaSil(s.88) Cemal Paşa’nın yol inşasında uyguladığı usul pek basitti. Yapılacak yolun uzunluğu ölçülür, arazinin hal ve cinsine göre yolun ne kadar zamanda yapılabileceği hesap edilir, bu zamana yüzde yirmi zam olunur, her kısmın inşasına belli bir makam veya zat memur edilir; yolun belirlenen zamanda tamamlanması için gereken araçlar bu zatın emrine verilir ve Cemal Paşa Ordu erkân-ı harbiyesinden yazılan emrin sonuna şu cümleyi ilave ederdi: “ O gün otomobille yolu teftiş edeceğim. Otomobil nerede duraklarsa yolun inşasına memur mühendis orada gömülecektir.” Yollar belirlenen zamandan önce tamamlandı ve hiçbir mühendis gömülmedi.
Sil