12 Ocak 2015 Pazartesi

Sivil-Asker İlişkilerinin Kuram ve Siyasası*

Devlet görevlerinde rol oynayacakların okuması gerekir. Lisansüstü eğitimlerde inceleme konusu olmalı. Asker sivil ilişkilerinin günümüzde de tartışmalara konu olan ayrıntılarının anlaşılmasına katkı sağlayabilecek olan kitap 560 sayfa. Asker sivil ilişkileri tarihi süreç içinde incelenmiş.
Huntington’un kitabında dikkat çeken ayrıntıları kısa alıntılar ve kişisel görüşlerimizle birlikte  aşağıda sıralamaya çalıştık:
-Hiçbir kuram tüm olguları açıklayamaz…
… gerçek dünya, karışımların, akıl dışılıkların ve uyumsuzlukların dünyasıdır. Gerçek şahıslar, kurumlar ve inanışlar kesin hatlarla belirlenmiş mantıklı kategorilere sığdırılamazlar.
-… bir sivil-asker ilişkileri sistemi, bir tarafta silahlı kuvvetlerin yetki, etki ve ideolojisi ile öteki tarafta silahlı kuvvetler dışındaki grupların yetki, etki ve ideolojileri arasındaki karmaşık dengeyi gerektirir.
-… herhangi bir toplumdaki sivil-asker ilişkileri sisteminin, o toplumun askeri güvenliğini ne derecede arttırdığını veya zedelediğini incelemek mümkündür.
-Sivil-asker  ilişkileri ulusal güvenlik politikalarının bir veçhesidir.
-Subayın hususi özelliğinin, şiddet eyleminin bizzat kendisi değil, şiddetin yönetimi olduğu hatırlanmalıdır. Örneğin, bir piyade tüfeğinin ateşlenmesi temelde mekanik bir zanaattır. Bir piyade bölüğünün harekâtının yönetilmesi
ise kısmen kitaplardan, kısmen de uygulama ve tecrübeyle öğrenilebilecek farklı bir yetenektir.
-İyi bir cerrahın niteliklerinin Zürih’te de, New York’ta da aynı olması gibi, aynı mesleki askeri ehliyet standartları Rusya’da da, Amerika’da da, 19. yüzyılda da 20. yüzyılda da geçerlidir. …   … Subaylık mesleği aynı zamanda, bir tarihe de sahiptir.

Şiddet yönetimi
Şiddet yönetimi basit biçimde var olan tekniklerin öğrenilmesiyle hakim olunan bir beceri değildir. Sürekli haldeki bir gelişim sürecidir ve subayın bu gelişmeyi anlaması, bu gelişmenin ana eğilim ve trendlerinden haberdar olması gerekir. …
..Askeri beceriye hakimiyet, bir genel kültür arka planı
 gerektirir. … … toplumun kültür kalıbının bütünüyle yakından ilgilidir. … … tarih, siyaset, iktisat, sosyoloji ve psikoloji ile birleşmesi gibi, askeri beceri de bu alanlarla birleşir.. Askeri bilginin, hukukun da ötesinde,
ayrıca kimya, fizik, biyoloji gibi doğal bilimlerle de ortak sınırları vardır. .. .. …  Ayrıca, şayet subay sadece hizmetine özgü alanlarda eğitilirse, analitik becerisini, hayal gücünü ve yargısını pek de geliştiremez. … … … Subayın , bir hukukçu ve bir doktor gibi, insanlarla sürekli ilişki içinde olması gerçeği, .. .. … insan tavırları, güdüleri ve davranışı hakkında daha derin bir anlayış sahibi olmasını gerektirir.
Subaylığın sorumluluğu
… … Toplum, tıp alanında olduğu gibi, şiddet yönetiminin de kendi onayladığı amaçlar için kullanımında ısrarcıdır…. … … askerlik mesleği devletin tekeli altındadır. … … .Subayın becerisi şiddetin yönetimi; sorumluluğu ise müşterisinin, yani toplumun, askeri güvenliğidir.
 … … … Bir subay, hakimiyeti yoğun eğitim gerektiren, entelektüel bir boyut kazandırıl mış bir becerinin sahibidir. … sürekli insanlarla ilişki halinde biridir. … … subayın asli sorumluluğu …devletedir. …… .. Subayın, devlete yönelik
tavrına, .. ..  hukukta ifadesini bulan ve doktor ile hukukçunun mesleki etik kurallarıyla karşılaştırılabilecek açık kanunlar rehberlik eder.

Subaylığın birlik niteliği
Subaylık kamusal bir bürokratik meslektir. Mesleğin uygulanışına dair kanuni hak, etraflıca tanımlanmış bir organın mensuplarıyla sınırlandırılmıştır. Bir doktor için lisansı ne ise, bir subay için rütbesi odur. Ancak subay kadrosu, yapısı itibariyle, basit anlamda devletin bir tasarımı
 olmanın ötesindedir. … … … Normalde toplumun geri kalanından ayrı yaşar ve çalışır; fiziksel ve toplumsal olarak, muhtemelen diğer profesyonellerin bir çoğundan daha az meslek dışı ilişkisi vardır.  Kendisi ile mesleği hakkında bilgisi

olmayanlar veya siviller arasındaki hat, kamusal alanda üniformalar ve nişanlarıyla simgeleştirilmiştir.
Subay kadrosu, hem bürokratik bir meslek grubu, hem de bürokratik bir örgüttür. …  … meslek ehliye düzeyleri bir rütbe hiyerarşisi ile; örgüt çerçevesinde görevler ise bir makam hiyerarşisi ile ayrıştırılmıştır. Rütbe bireye aittir ve tecrübe, kıdem, eğitim ve yetenek açısından ölçülen mesleki başarıyı yansıtır. Rütbe atamaları,  normalde, devletin belirlediği genel ilkelerin uygulanması yoluyla bizzat subay kadrosu tarafından yapılır. Makam atamaları ise dış etkiye bir ölçüde daha fazla açıktır.Tüm bürokrasilerde yetki makamdan kaynaklanırken, mesleki bürokrasilerde mekema seçilebilirlik rütbeden kaynaklanır. Bir subay, bir makama atandığı için rütbe almaz; rütbesinden ötürü belirli görev ve işlevleri icra edebilir.
Onsekizinci yüzyıl aristokrat kurumları
…  Fransız ordusunda da terfi, 18. yüzyıl son çeyreğine değin,.. … … En yüksek askeri makamlar, yönetime yakın asillerin tekelinde kalmış, varlık seviyesi daha düşük olan kırsal kesim asilleri (feodal asiller) ise daha alt rütbeleri işgal etmiştir. Ancak varlık standardı, asalet standardı ile çatışmış ve kırsal kesim asilleri … monark üzerinde hüküm kurarak …sistemin ortadan kalması sürecini başlatmışlardır. … … … Prusya’da da, liyakate bağlı terfi kurgusu muhafaza edilmekle birlikte, yönetime yakın
yüksek asillerin üst makamlar üzerinde bir tekeli söz konusu olmuştur.
… … …
Siyasi etki tüm silahlı kuvvetlerde genellikle en yüksek komuta makamlarına yapılan atamalarda belirleyici olmuştur. Fransa’da saray entrikaları ordunun başkomutanlığının seçini belirlemiş ….
Kurmay örgütlenmesinin kökeni, her ne kadar ilkel düzeyde olsa  da, sürekli ulusal ordular için gerekli olan levazım faaliyetlerine dayanır. İlk dönemlerdeki en önemli şahsiyet Levazım Generali (Quartermaster General) olmuştur. Topçuluk ve mühendisliğin, askerlik hizmetinin teknik eğitim gerektiren tek dalları olmaları gibi, lojistik faaliyetler de aynı hizmetin uzman planlaması ve denetimini gerektiren tek işlevleri olmuşlardır.
 … … basit bir anlatımla askerlik mesleği bu dönemde mevcut değildir. …
… 18. Yüzyıl askeri düşüncesi nitelikleri itibariyle profesyonellik öncesidir; birliği, odağı, kuramı ve sistemi yoktur. … …
… Bazı insanların komuta etmek, bazılarının ise itaat göstermek için doğduğu inancı aslında aristokrat kuramın kişi düzeyinde uygulamasıdır. Asiller sadece kendi konumlarında doğan kişilerin subaylığa muktedir olduklarını savunmuşlardır.
Değerlendirme
Yazarın 18 . yüzyılla ilgili verdiği genel algıların günümüzde de olmadığını iddia edebilir miyiz? Rütbe makam sahibi oldukça; giderek ayakları yerden kesilmişçesine diğer insanlara yukarıdan bakan, kendini özel yaratık olarak görenlere günlük hayatımızda rastlamıyor muyuz?
* Asker  ve Devlet – Sivil-Asker İlişkilerinin Kuram ve Siyasası    Samuel P. Huntington

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder